1. 26.
    0
    kaçma gel oku fernanzo
    zira bu satırlar
    anca sen okursan
    anlam kazanacaklar
    gel otur biraz

    gelsene bak yıldızlara
    derler ki yakın olan yıldız
    daha parlak olurmus
    söylemedim orda ama
    yalan inanma bunlara
    dünyanın öbür ucunda da olsan
    her sabah parıltın
    güneşle yarışır bitanem

    beni boşver şimdi
    gel biz el ele koşalım
    konuşmamıza gerek var mı?
    içimizde olan duygular
    sadece birbirimize baktığımızda
    hakerekete geçiyorlar

    boşver şimdi yaşananları
    biz istediğimiz kadar uzak olalım
    ben geceleri uyumam bitanem
    her gece uzandığımda yatağa
    nurdan bir ışık demeti gibi
    gelir hayalin başucuma
    konuşuruz gün doğana dek
    sarılır uyuruz bazen

    boşver ya tatsız şeyleri
    hadi anı yaşayalım
    2 yıl sonra kim olcak
    şimdilerden hayatımızdda

    ha 2 yıl demişken
    tam 2 yıl sonra bitanem
    elimi tutup da çıkmazsan o kapıdan
    özür dilerim ama
    kendimi öldürürüm

    hayır intihar değil, asla
    önce sağ elim parçalanır
    parmak izlerinden
    sonra dudaklarımın catlar
    tuz buz olur aniden
    sol kolumdaki kapanan yara
    omzumu kadar acılır birden
    tekme attığın dizlerim
    kırılır kendinden
    ve bedenimde dokunduğun her yerin
    başını yasladığın omzum başta
    mavi lavlar akıtarak
    toprağa karısır
    ve senin gidişini izler
    bi çocuk
    inceden.
    ···
  2. 27.
    0
    bugün 8 nisan 2012
    tam buraya uygun bi kelime bulamıyorum
    seni sevdiğimi anladın artık biliyorum
    bana güveniyosun hissediyorum
    kim güvenmediği birini öper ki

    ikimiz birden mutlu olabiliriz aslında
    gel sadece gülelim biz bitanem
    insanlar, geçmiş, soyut, somut
    bu dünyadaki ahlak kavramı
    ve insanların koyduğu isimler
    şerefsiz der kimi belki karaktersiz
    gel biz bilelim işin gerçeğini
    bi biz yaşayalım hayatı
    yeni insanlar tanıyalım
    bize güvenen insanlarla
    ailelerimizle
    ben öyle mutluyum ki bitanem
    bence buna değer, sence?
    ikimizde çok iyi konuşabiliriz aslında
    boşver saçmalayalım
    en iyisi nargile içmek odunpazarında
    eskişehirin en iyi kıymalı böreğiyle
    sadece 12 liralık hesapla
    gel hadi dünyanın en mutlu insanları olalım
    ikimiz birden rahatlayabiliriz aslında
    boşver kimseden gizleme
    aslının hocasından, cemrenin teyzesinden
    unutma bitanem
    gerçek dostlar her zaman yanımızda
    hayır bitanem mutlu olduk bi kere
    artık bibirimize 1 metre uzaklıkta da olsak
    özlüycez birbirimizi
    hiçbir irade karşı koyamaz buna
    erkin, cemre, aslı, büşra yada diğer herkes
    haykıracak bize aşağılıklar diye son ses
    duyuyorum çınlıyor sesleri kulaklarımda
    sarıl bana tıkansın kulaklarımız
    bi ellerin bi de sağ elim yeter
    sol elimle çantanı taşırım
    düşürürsem kızarsın belki özge gibi
    senin gözlerinde bişey var sanki eritiyor maskemi
    hani bazen insanın gözünün önünde ucan cisimler olur ya tarif edemez
    ben de o cisimler bile bitanem
    senin gözlerin
    birbirimize yeteriz bitanem kötü davranma bana
    ben sana kötü davranırsam örneğin
    dudağımı ısır en büyük cezam bu olsun
    şimdiler ben duygularımı anlatıcak kelime bulamazken
    söyle bana şu içimdeki ateş nasıl durulsun
    ve herkes uyusun o zaman iyi oluyor
    yazıyorum o zaman rahatlıyorum
    sorma bana yüz yüze hiç bişey
    gel oku bak bunları sana söylüyorum
    ve yemin ediyorum çok mutlu oluyorum
    hissediyorum sende oluyorsun bırakmak istemiyorsun
    o zaman bi dünya haritası aç bitanem
    döndür şimdi
    parmağını koy bi yere
    ve hazırlan
    gidiyoruz
    ···
  3. 28.
    0
    ha bi de bitanem. ben sana şiir yazcaktım. adam benden baya bi önce yazmıs.

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım
    ···
  4. 29.
    0
    bir kahve falı

    önce bir ses gelir sonra o koku ve sanki yıllardır tanıdığım bi yüz
    dünyaya farklı bi ışık geliyor o an inandıramıyorum insanları
    tam 21 senedir susuz kalmış dudaklarım daha da kuruyor gözlerinde
    aramızda bir metre var yok gönlümüzde ise kalmamış sanki hic mesafe
    ve zoruma gidiyor bir gözlemeci de yaşanan soğuk dakikalar
    insanların suçu, ketumların, kenafirlerin, ve gönül huurlarının
    bir sigara yetmiyor içip seni üzmek istemesem de
    görüyor musun korkumu yollar ayrılıyor ve bir tramvayın acı kornası
    bir kahve içiyoruz ayaklarının ayaklarıma değmesinin verdiği mutlulukla
    korkuyorum bir yandan üzüyor muyum seni gitsem mi acaba
    sonrasında kapanıyor fallar, bir korkuluktan hesap sorma dinliyoruz
    bir fallar kalmıştı karşılaşmadığımız orda buluşuyor yürekler
    gülüyorum haylice çaktırmıyorum sanki hiç bıyık bırakmamış gibiyim
    anlatıyor nasıl tutuyosun kendini şaşıyorum korkaksın kendini aş diyor
    ben değil korkuluklarımız söylüyor duymuyo musun
    aslında bende olsam güvenmezdim bana
    seni arayıp öpüp nolcak şimdi sorusuna cevap veremeyen bi adam
    benim de hosuma gitmezdi ama niye dökülüyor bu diller burada
    sorma bana yüzyüze gel oku burda, ya da bırak hayata
    o bizi bir modern zaman pidecisinde, bir falda ya da bir kütüphanede
    elbet karşılaştıracak, gözlerimiz çarpısacak, bulutlar ağlayacak
    tıpkı bu sabah ki gibi
    merak ettin mi her gece hava soguyup neden her gündüz güneş acıyor
    cevabı acık Allah bile bulusmalarımızda arkaplanı güzel ayarlıyor
    ben olsam bana güvenmezdim başta ama ben buyum bilirsin aileler
    etkilidir insanların karakterinde, konuşmasında, ya da yaptıklarında
    ben kendimi rahatça ifade edebilen bi adamım doğrudur ama bu konuda
    bana öğretilen hep maske takmak, insanlara sert, dengesiz davranmak
    bilirsin tutarım sözümü ama sende bi dur da düşün allah aşkına
    beni bırak falı dinle bak ne diyo sana
    bi adam var korkma git onunla hersey cok güzel olacak
    bana ne diyo sabret gelicek ve dönüm noktası olacak
    korkuluklarımız diyo duymuyo musun hadi itiraf edin mutlu olun
    bırakın numara yapmayı, gizli buluşmayı, elele tutuşun
    falımı gördün ben konuşamam ama bi kere güvenirsen eğer bana
    bu güvendiğin son adam olur Allahın izniyle ve peygamberin kavliyle
    e bizde yorulduk artık biraz mutlu olmak bizimde hakkımız haliyle
    biliyorum yüzyüze konuşamıyorum güven veremiyorum belki ama
    sen okuyabilirsin yazımı benim yada yaklas tekrar dudaklarıma
    sessizliğimiz konuşsun, yaslandığın tarafımın sesi anlatsın sana
    ne kadar sevdiğimi, neleri göze aldığımı, neler yapabileceğimi
    bu bencillik değil bitanem duymuyor musun diğer sesleri
    onlar bile mutlu olmak senin hakkın diyor artık bi korkma diyor
    görmüyor musun bitanem karsında zar zor duran bu adam git gide eriyor
    şu yeşiller yeşil olmuyor, gökyüzü mavi değil, güvercinler ucmuyor
    sen gidince.
    ve her gündüz mutlu olup her gece ayrılan biz yıpranıyoruz yok yere
    şimdi mantıklı düsünmekse bize düşen ve doğru olanı yapmaksa
    çift baslı yılanları hayatımızda cıkarmaksa örneğin
    önce verdiğimiz sözleri unutalım, edilen yeminleri sıfırlayalım
    milyonlarca pilan yapıp bi yandan anı yaşıyalım mutlu olalım
    gelecek kuralım kendimize en lüks evleri düşenelim belki de
    sonra gidip bi simit bi nargileyle en varoş kesimde sarılalım
    gel biz iyi insanlarla iyi bi hayat yaşıyalım ve koruyalım
    kendimizi kavgalardan, hüzünlerden, apocanlarla danstan
    ya da o kafasında karga olan karısık saclı zebaniden
    biliyorum sende istiyosun ama dur be bitanem yetmez mi
    kendini bu kadar feda ettiğin geleceğini insanlara harcadığın
    bi dur bi bak gökyüzüne bi derin nefes al bi ilk öpüşmemizi düşün
    sonra çektiğin sıkıntıları kimseye anlatmadığın seyleri
    sonra adalet terazisini düşün kendine verdiğin hayatı
    bi de yasaman gereken mutlulukları düsün
    gram zerre belcilsem allah canımı alsın şu an ama
    dayanamam ben bu düzene senin tek bir gözyaşına
    insanlara değmeyen üzüntülerine yalnız kalmana üşümene
    ha gene de kendin üsümek istiyosan eğer git diyosan
    emin ol seni zor durumda bırakmak istemiyorum kan kaybederek giderim
    ama ben asıl yarayı o andan sonra ki her üzülmen de alır, eririm
    korkma da bitanem bi kendini doldurasa getirdiğin her senaryoyunun dışında
    bi de şunları düşün mesela
    biz bi yola cıkıcaz, önce çevremizdekilere bunu açıklıycaz
    Allahın gizemi nasıl sinirlerimizi bozcak iki laf sokup haha diye masadan kalkıcaz
    cemre aslı büsra gamız yüzümüze gülcek belki biraz arkadan konuscak ama
    büşra yapmaz öyle sey gör bak ilk o şaşırmıycak bu işe
    cemre aslı gamız ketumluk yapsa da başta
    bu grubun lideri sensin unutma kimse sensiz bişey yapamıycak
    Allahın arkadan konusan kendini dünya zekisi sanan cemresi
    sütten cıkmıs ak kasık mı sanki bana züt lalesi
    aslı gönül huursu oldu cıktı aldığı ahları kendi bile itiraf ederken
    artık doğru insan umuduyla cıkıyorum insanlarla desin dursun
    gamze mi hani şu her gördüğü erkeğe, Allahın orhan velisine yavsayan
    kantinin ortasında sevismediği kalmıstı hani, o di mi
    sadık sonra, o hep yanımızda olcak, destekcimiz olcak
    herkes konuscak, milletin konusması en fazla bir hafta sürcek
    e sonra kalan zamanda ne yapmak istersin minik güvercinim
    nargile içelim mi, sinemaya da gitmiyoruz bayadır ya da
    su 10D sinemada oynadığımız oyunu oynarız, kafamı kırarsın belki
    ya da tango yapmayı ögretirsin sonra dalga gecersin benle
    ne biliyim belki herkese en iyi rol yapabilen insan olmana rağmen,
    beraber oynadığımız oyunlarda gülmene engel olamazsın ya da
    herkese cok iyi laf yapan ağzın, sacmalar gene beraberken,
    sonra tekrar aşık edersin kendini, bana, o halinle, doyasıya
    en iyisi sen iç, bu sefer de sen sarhos olursun
    sonra ben kendim yürüyebilirim tamam mı, diye atar yapıp,
    önden önden yürürsün hafif çakırkeyifim ben, diye olay cıkarırsın
    belki tüm cantaları ben tasırım, sende cantama dikkat et, dersin
    muhafazidle özge bile güldürür bizi, kaplanmıs kitaplarıyla
    serdivana gitmem söyleyim, ama doyuran güzel şimdi hakkını ver
    ne diyosun bak müzikle ilgilencekmişim zaten bi kursa mı yazılsak
    sen keman cal diyorum, bende belki ney üflerim bu sırada
    piyano calmayı hep istemişimdir, benle dalga gecsende aslında
    fotoğraf çektirmediğimiz tek bir alan olmasın isterim ben mesela
    cok gezcek zamana ihtiyacımız var ben merak ediyorum örneğin,
    pariste bundan daha ışıl ışıl olabilir mi gözlerin,
    saçlarından daha güzel kokan bi şehir var mı dünyada
    yada kafanın sağ tarafındaki saçların bile engel olamadığı
    bi öpüşmemizi de en işlek amerika caddesinde yapsak
    daha fazla mutlu olabılır mıyız acaba
    hayal edemıyorum bundan fazlasını, dusunmek bıle icimi ısıtsa da
    artık diyorum bitanem, direnmesen kendine de su kısacık süreci
    bi an önce atlatıp daha güzel görmeye baslasak mı dünyayı
    5 gün sonra 1 ay olacak sana acılalı bense yıllardır senle ayrı gibiyim
    bir yanda durmadan yazmak isteyen ellerim, bir yandan külü düşmek üzere olan
    sigaram ve
    durmadan aklıma gelen dudaklarını bana dogru uzatmıs, hayalin
    şimdilerde hepsi burada, hepsini, herseyi bırakabilirim
    sadece geleceğini biliyim.
    bir kahve falı kalmıştı mutlu olup gülmediğimiz
    bir de hayalini kuramayacağımız bizi bekleyen fırsatlar,
    şimdi hep mantıklı, olgun, saygılı davranmıs iki insan olarak,
    sorarım sana,
    bunca güzel şeyin olma ihtimali diğerlerinin oldukca fazla katıyken,
    simdi su saniye
    kaybettiğimiz tek bir dakika bile
    saçma değil mi?

    güven bu adama
    güven çünkü bu adam sana yalan soylemedı, herseyı anlattı olan, olmayan
    güven bu adama çünkü o senin aynın bi baksana
    sadece dış görünüşler biraz farklı.
    hem tecrubesi var geçmişten, tıpkı senin gibi o da,
    zor zamanların üstünden gelir.
    ha bi de
    güven kendine önce, sonra güven bana
    sen de aştın sıkıntıları, biliyorum hayli yıprandın şimdi ama
    yalnızdın hep bende öyle aştım çünkü iyi bilirim
    ama şimdi ikimizinde bi fazlası var;
    biz.
    birbirini haketmeyen onca insan beraberken
    mutluyken
    ya onlar beraber uyuyabilirken
    bitanem
    bizim suçumuz ne?
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    ne yazmaya halim var, ne de siz anlayabilirsiniz
    ağlıyorum engel olamadan mekan ayırt etmeden
    ve her gece daha da ağırlasıyorum
    ···
  6. 31.
    0
    ben yazmıycaktım aslında ama ne uyuyabılıyorum, ne yemekten tad alıyorum, ne gülebiliyorum, ne de bu yaşımdan sonra olur olmaz yerlerde gözyaşlarımı tutabiliyorum.
    yazmayacaktım susacaktım aslında gibtir edicektim o gün neler yaşadığımızı nasıl ayrıldığımızı sonra neler olduğunu insanın ömrünün nasıl törpülendiğini ayrılığın ölümden nasıl zor olduğunu ama duramadım
    ben buraya bunları yazmayacaktım aslında saçma sapan duygularım ortaya çıktığından beri durduramıyorum kendimi
    merak etmek, istemsiz düşünmek, her karanlık sokaktan senin çıkmanı beklemek, bunca yıldır seyahat ederim arkama bakmadan otobüse binerim şimdi gelir diye beklemek gibi duygular örneğin.
    ben 4 senedir ağlamıyodum aslında. o gün benim eğitimimin son günüydü. annem beni o güne kadar elinden geldiği kadar iyi büyütmeye çalışmıştı şimdi son rötujdu.
    o gün ben en büyük kavgamı ettim. yaşıtımla ya da genç biriyle değil. bir yaşıtımın yaşayabileceği gibi değil. babamla kavga ettim ben. yumruk yumruğa.
    işte o gün annem bana artık ağlamamayı duygularımla hareket etmemeyi üzülmemek için üzmeyi öğretmeyi bitirmişti.
    beni doldurmuştu. insanlar iki yüzlü olcak, hepsi üzerinden prim yapcak, seni kullanmak isteyecekler, bazıları duygularınla oynayacak, kimine anlatıcaksın kendini sonra ihanet edicek sana.
    cogu da oldu ama annemin bana bahsetmediği bi konu vardı ki bunu ben hiç kendimde görmemiştim.
    fırsatımda olmamıştı o duyguyu yasamaya. duymustum bişeyler, insanlar anlatıyordu ama bana sacma gelirdi hep. sonraları duydum ki herkesin başına gelirmiş o, dedim ki madem doğru kişi olsun tam olsun.
    arayıslarım sabredemeyişlerim oldu. ama ben hic işte bu duygusunu yasamadım kimsede.
    sonra seni tanıdım ki sana yemin ederim şimdilerde düşündüğümde mutlu olduğum anıları, hep bu andan sonra baslamıs. ben hic gülmemişim. güneş hic bu kadar parlak olmamıs. gökyüzünün maviliği hic bu kadar tatlı gelmemiş.
    su dilenci su manav su günes gözlükle insanlar hatta hic bu kadar tatlı görünmemişti sanki.
    sen geldin. ben sana güvendim. en özelimi en kendime saklanacak seyleri ister istemez konusmak istedim. ben o kız bi söz verdiyse tutar dedim. delikanlıdır dedim. rahattım bir kere bile ihanet düşünmedim.
    olmadı da zaten. bi kere üzmedin beni.
    sahi ne cok yasadık di mi senle.
    inciyle beraber dalga gectik şimdi beraber disipline gittik.
    ilk kez içkili mekana girdim senin için. bu pek önemli değil ama monte de oynadığımız önemli simdi.
    kiviye su cekmiştim sahi.
    mehmetlere geldiğimi o konusamadığım günü hatırlar mısın.
    sacma sapan yerlı yersız atarlarımı seni paylasamayıslarımı.
    ne cok sorun cıkarırdım.
    öyle coktu ki sevgin ilk dakkadan beri. adı yoktu sorgulamadım salak gibi
    ama öyle bi sevgi öyle bi içtenlik öyle bi samimiyet öyle bi anlasma görmedim ben.
    bir pazar sabahı sana kitap getirişim.
    bir ders cıkısı hasta oldugun icin seni gormeye gelişim aklıma gelir.
    rango izleyişimiz.
    sahi ne cok sey yaptık de mi.
    doktorlarda ben kendim yürüyebilirim diyişin gözümün önünde suan.
    aslının dogumgunu var.
    ne anılar ya hepsı fılm serıdı gıbı gecıyo aklımdan.
    sey vardı hatırlıyo musun
    zafer de hanı termodınamık calısıyoduk bir pazar.
    sen omzuma yattın ben gene sıkıca sarıldım.
    sonra sen bana bakıyodun.
    ben donersem senı opecegımı bıldıgım ıcın anlatmakta dırenıyodum.
    sen hala bana bakıyodun hıssedıyodum.
    sonra dayanamadım dondum hani hatırlıyo musun.
    aslının montu.
    hatırladın de mı.
    ben onu feray yıllar gecse unutamam unutmak ıstesemde unutamam hafızamı kaybetsem belkı yıne unutamam.
    ben kendımı bıldım bılelı bıseyler yasadım sıktır et onemlı degıl.
    ama sunu ıstedım hep bırı cıksın gelsın, guvenıyım ben ona, guvensın o bana, gulelım ota taka, anlayalım bırbırımız, ben cumleye basladıgımda o tamamlasın, o özledim dediğinde benim ertesi gün yanında oldugum biri olsun istedim hep.
    seviyim istedim, sevileyim istedim, gözüm kapalı, sonunu dusunmeden, hep mutlu olarak.
    kendimi bildim bileli ben hep kendimi bunu isterken buldum feray.
    ve bu insanın basına ya bi kere geliri ya gelmez birseydi bunu da biliyordum.
    kendimi sansız hissettiğim icin bunun beni bulmayacagını dusunurdum hep.
    ve sonra sen geldin.
    ben güldüm.
    sen bana kız cocugusun dedin.
    beni bu kadar tanıyan daha yoktur.
    sen geldin ben unuttum
    sahi neydi sen önce benim yasadıgım.
    ben seni 18 mart 2012 tarıhınde optum feray.
    bana sadece sunu soyle.
    bunca zaman gulememıs mutlu olamamıs belkı de bıraz ugrasmıs cogu ısı bı arada yurutmek zorunda kalmıs isyan etmemek icin ugrasmıs sonra da boyle mutlu olmus bı adam
    bu kadar anı yasamıs gülmüş eglenmiş o kadar ihanet yanısıra sana büsbütün sırtını yaslayabılmıs.
    senin dizinde yatmıs.
    omzunda seni yatırmıs.
    bi adam
    şimdi kalkıp nasıl hic bisey olmamıs gibi her sabah kahvaltı yapar her gun okula gıder ders dınler ders calısır mutlu olur ınsanlara normalmıs gıbı davranır.
    bana bunun bı yolu varsa soyle yapıcam.
    hele öyle bi ayrılıktan sonra varsa söyle bitanem durma söyle
    o gün ki ben o her aklıma geldiğinde insanların icinde evde arabada
    ben ki o zamana kadar hıc kımsenın yanında aglmamıs adam
    sert gorunmus ınsanlara oyle tanıtmıs olan adam
    bır cocuk gıbı hungur hungur aglıyorum.
    o oyle bı gun kı bız o gun sevgılı olduk yıllardır bırbırını seven
    sonra sevıpte kavusamayan ıkı asık gıbı ayrıldık
    bana o gunden sonra dik durmamın bi yolunu göster
    bana kavga etmememin yolunu göster
    benle konusmamanın verdıgı sınırle bıcaklı adamlarla kavgaya gırerken
    bana bı cozum goster kı onu yapayım bende hadı durma bısey soyle
    unutabılırsın emre de soyle soyle yap de
    dudagımda kı ızını sılemezsın artık da neyse
    su guldugumuz anıları al bı once
    hadı durma su zaferı bı al adaları esparkı odunpazarını hatır kahvesını spor salonunu havuzu barları doktorları carsıyı leonu ya nereyı sayıyım kı eskısehırdekı sokaklarının yarısını hadı yıktır bu sehrı tekrar yaptır
    ben de unutuyum o zaman.
    aklımdakılerı nasıl yıktıracaksan.
    hasan ali de ki o günümüzü bitanem nasıl ağlamadan hatırlayım ben
    nasıl gözyası dokmeyım her yazdıgımda her aklıma geldıgınde
    ne kadar zor bılıyo musun hayat sensızken
    sankı ben hıc yasamıyodum senden once yemın ederım
    sokaklardan sen cıkıcaksın gıbı gelıyo
    emre dıye seslenceksın ıkı dakka yuruyelım mı dıyeceksın sankı
    sonra duruyorum beklıyorum gelmıyosun
    kendımı suclu hıssedıyorum senınle aynı havayı almadıgımız bı sehıre geldıgım ıcın
    konusmuycam artık dedın dıye sonra ınsanlardan cıkarıyorum hırsımı
    yutkunamıyorum yemek yıyemıyorum tat almıyorum
    sureklı aklıma bulusmalarımız ve dudagının tadı gelıyor bıtanem sonra
    kızıyorum
    anne dıyorum senın sucun senın hatan sen yaptın
    neden ogretmedın bana ask acısını
    neden onu gunduz saatlerce gorsende geceler ozlemınden uyuyamıyacaksın
    merak edıceksın ıcınde fırtınalar kopup sessız kalmayı bıleceksın demedın
    neden sımdı gozyaslarımı sılıyosun anne
    neden ogretmedın
    sen yokken oyle kotu ki hersey dayanılmaz akıl almaz
    dunyanın en mantıklı ınsanı olsan sacmalarsın
    ellerım acıyo ellerının verdıgı guc yok uzerımde
    senı kaldırıp gunlerce bırakmayacak kadar gucluyken kollarım
    sımdı krıstal hastası kadar dayanıklı ancak
    susmaya calısıyorum sen yokken bırbırmızı ozlerken kavurusuruz dıyorum
    ama aklıma dans ederken hıc sarkı sozu hatırlayamayıslarımız gelıyor mesela bıtanem
    durduramıyorum kendımı ıste
    gene o parka gıtme deyısın
    sonra o parkta bıle anımız var dıye o parkta saatlerce aglayısım gelıyo aklıma
    dayanamıyorum
    dön.
    tek kelıme konusmayalım.
    sadece dön.
    gel elimden tut bi tatlı yiyelim sonra gidelim arkadaslarımızın yanına onları bı atlatalım bı sure.
    sorun degıl beklerım.
    sadece bılıyım ne olursa olsun gerı geleceksın benımlesın
    o gulusunu hıssederım ıste o zaman hep
    dön bitanem gerekirse 2 yıl bekleriz sonra yasarız hayatımızı
    ben dondum de bana sonra haber verme
    sormam senı bunaltmam gelıcem bekle de gıt omur boyu beklerım
    ama boyle gıtme
    dudaklarım catladı hasretınden
    gozlerım senın gıbı tanıdık bırını arıyor sımdı
    en ufak hareketımden sınır oldugumu anlayıp benı gıcık etmeye calısmalarını öyle özledım kı
    don ellerım kanıyor
    yuregım kaldıramıyorum bıtanem don
    ha eger sen mutluysan bıtanem senden son bı ıstegım olcak
    son bı bulusma
    ama yanında bıcak getır.

    senı çok seviyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    0
    noluyor amk?
    ···
  8. 33.
    0
    hiç şekerli bir şey yemedin mesela
    sonra bi tatlıcı gördün girdin içeri
    paran da var cebinde misal, söyledin her çeşit
    hepsinden denedin ama en çok şekerpareyi sevdin
    şekerpare sadece şekerli bi tat bırakmadı ağzında
    ayrı bi tat, ayrı bi huzur verdi adeta vazgeçilmez
    şimdi sorarım sana artık herhangi bi yerde
    yemekten sonra, sigaradan önce, canın sıkıldığında,
    bişeyler atıştırmak istediğinde örneğin
    ilk ne ister canın?
    herhangi bir tatlıcının önünden geçtin
    girdin içeri
    hangi tatlıyı söylersin ilk?
    bu tadı almışsan artık, ulaşabileceksen misal
    ve haram değilse sana, farzet ki cebinde para yok
    kazanmaz mısın hemen, gidip ilk işin onu yemek olmaz mı?
    doğrudur yemezsen de yaşanır hayat elbet
    ama yemişsen bi kere onu
    o tadla beraber yaşamak nasıl olur?
    işte mutluluk böyle birşeydir kardeşlerim.
    bir kere mutlu olduysan onun yanında eğer
    hiç kimse, hiç bişey engel olmayacak sana
    engel olmamalı!
    gitmelisin pesinden.
    şekerpareden kıl çıktı yaa diyecekler örneğin
    ağzıma taş geldi diyecekler yada
    durmamalısın ama yıpratmamalı hiç birşey seni
    bi kere yakaladıysan o mutluluğu
    bedeli ne olursa olsun, kaç kişiyi aşman gerekirse gereksin
    peşini bırakmayacaksın.
    unutma nerde mutlu olduysa insan
    ve zaman yorulursa, sıkılırsa, bunalırsa,
    benden bu kadar derse, pes ederse,
    yalnız kalırsa
    ilk oraya gider.
    ilk işi oraya çevirir kafasını.
    o yüzden naparsan yap
    ne yaşadıysan yaşa
    yaraların var örneğin
    yada yorgunlukların
    hiç önemli değil
    son bi hamle, son bi gayret
    git mutluluğun pesinden.
    pişman olma.
    ···
  9. 34.
    0
    günlerden perşembe.
    19 nisan 2012
    bugün de göremedim seni.
    sahi aklıma gelmişken sorayım dedim bu mu senin iraden?
    bu mu senin sabrın, bu mu senin akıl almaz müthiş pilanın?
    evet önce mutlu olalım bolca.
    birbirimizi tamamlayalım bir yap-boz gibi
    5000 parçalı bi yapboz ama
    herkesin uğraştığı hani parçalarını aradığı
    sonra çabucak pes edip yarıda bıraktığı var ya
    biz onu yapalım bunca sabırla, gayretle
    sonra mutlu olalım
    yollarda asfalt olmasına örneğin
    yada kaldırım taşlarına bile bi bahane bulup
    kahkalarla gülelim
    anılar bırakalım parsel parsel her yerde
    yer gök kıskansın bizi, biz inadına anlaşalım
    bırak yaptıklarımızı şimdiye dek
    gözlerimize bakalım öyle uzun uzun
    öyle konuşalım
    susarak konuşmamız, konuşulur olsun insanlarca
    ve bu kadar mutlu olmuşken biz
    karşılık seni seviyorum cümleleriyle
    birbirine canını verecek güvenle
    bir saçma sokak lambası ısığının bozduğu
    o güzelim karanlıkta
    ayrılalım
    bu muydu senin müthiş pilanın
    nolacak şimdi?
    ben sana benden bahsedeyim biraz
    o gördüğün güçlü adam vardı ya hani
    tek koluyla seni çeviren hiç yorulmadan
    ve en kral eskişehir soğuğunda 3 numara saçına
    şapka takmasada senin yanında üşümeyen
    o sadece birlikte yaptığımız o yap-boz daki
    bir parçaymış
    şimdilerde o adam yaz ortasında üşüyor
    o senin yanında kahkaha atan senin yanında kendi olan adam varya
    o adam artık gülmüyor, kavga ediyor sürekli, ölmek için
    senin yanındayken dersleri iyi olan bi adam vardı bitanem
    o adam yalnız kalamıyor ki ders çalışsın
    yemek yiyemiyor örneğin
    küçücük yaşlarda arkasına bakmadan uzaklara gidip gelen bu adam
    tren garında kendini uğurlayacak bi çift göz arıyor
    ve ağlıyor düşünebiliyo musun?
    dersin ortasında, bazen bi kaldırımda, bi parkta, tramvayda yada
    bu gördüğün adam herkese nasihatler dağıtan evet
    şimdilerde bu kalp ağrısına bi çözüm bulamıyor
    günden güne eriyor ve uykusuzluktan gözleri
    git gide içeri doğru göçüyor
    utanarak evet açık söyleyim utanarak
    ama başka bi çare bulamayarak
    hergün 2 paket sigara içiyor
    seni görmek için bomantinin yerini internetten arastırıyor
    yanlıs bomantiye gidip saatlerce senin gelmeni bekliyor
    sadece bi kere olsun görebilmek için.
    yada o seni 2 saat beklediği parka gidip saatlerce bekliyor
    belki yurda girip çıkarken görebilirim diye
    kafayı yiyo bu adam bitanem hayır senin yüzünden değil
    senin canın sıkkın bunu görüyor ve senin yanında olamıyor
    senin gözlerine 10 saniyeden fazla bakarsa sana sarılmasına kimse engel olamaz
    bunu bildiği için gözlerine bakamıyor senle insan içinde konusamıyor
    evet düsün bi de sana kötü davrandığı icin bi kez daha ölüyor
    kafayı yiyo bu adam çünkü böyle bi hasret yaşamadı hic bi zaman
    anılar, şiirler, şarkılar ve senin üzgün halin
    bu adamın ömrünü git gide kısaltıyor
    şimdi şu an evet şu an
    beni görsen ki gördüğünde nasıl engel oluyorsun bilmiyorum ama
    kahkahalarımız hic aklına gelmiyor mu
    şimdi cıksan gelsen yeter bu hasret desen
    ve biz bi yola cıksak
    yaptığımız yap-boza insanlar hayretler icinde baksa
    ve bulutlar bile gökyüzünde bulutlar bile çıldırsa
    bizim birleşmemizle artık güneşler açsa
    ve ben seni öpsem
    bir daha hiç bırakmasan şu aranan ellerimi
    sonra birbirimize bakıp
    "ne bakıyon" desek
    yüreğim kanıyor bitanem
    ve sabrım git gide tükeniyor
    kendimi öldürmek sorun değilde
    senin üzülmenden korkuyorum.
    Tümünü Göster
    ···