sessizvedaaa
Huzursuz hissediyordum.. Kalbimin ritmi değişmişti adeta.. Bu halime bir anlam veremiyordum.. Düşünceler benliğimi kurcalarken, Nalan sahil kenarında bulunan cafe'ye varmıştı.. Oturmak için kendisine kuytu bir yer seçmişti.. Her halinden birini beklediği belli oluyordu.. Yanına gitmek istedim o an ama esrarengiz bir şekilde adımlarımı ona doğru atamıyordum.. Nalan'a doğru emin adımlarla ilerleyen bir adam geliyordu.. Arada mesafe olduğu için çözememiştim kim olduğunu.. Nalan yerinden doğruldu, birbirlerine sarılışlarını izliyordum buna rağmen yerime çivilenmiş gibi hareket edemiyordum.. Sevdiğim, öpmeye, koklamaya kıyamadığım narin yârimin dudaklarına bir buse kondurmuştu.. O an yerimden fırlamam ile yanlarında bitmem bir olmuştu.. Ferhattı bu..
Birden irkildim.. Gece'nin sessizliğini bir kızın ağlama sesleri bölmüştü.. Nalanı arıyordu gözlerim.. Nalan yanımda yoktu.. Hiç olmamıştı.. Son zamanlarda sıkça yaşadığım gel gitlerden bir tanesini yaşamıştım.. Zihnimin bana oynadığı oyuna yenik düşmüştüm bir kez daha.. Ağlama sesi gittikçe daha da şiddetleniyordu.. Sesin geldiği yöne doğru ilerledim..
Yanına vardığımda ürkek bir bakış attı bana.. Solgun bi teni vardı tam da seçemiyordum ay ışığında.. Gözlerınden yaşlar akmaya devam ediyordu.. Saçları rüzgarın etkisiyle savruluyordu.. Yardım etmek istemiştim diyebildim sadece.. içimden kendi kendime kızıyordum böyle bir giriş mi yapılır diye.. iyiyim lütfen rahat bırakın beni demişti sessizce.. O an elindeki ilaç kutusuna takılmıştı gözlerim.. Bu şekil de nasıl arkamı dönüp gidebilirdim.. Yanına oturdum biraz mesafe bırakarak.. Bana baktı bi an.. O nasıl bir bakıştı öyle.. Çaresizlik akıyordu gözlerinden..
Ağlaması durmuştu sakinleşmiş gibiydi.. Bir müddet öylece hareket etmeden durdu.. Donmuş gibiydi.. Elindeki ilaç kutusunu açmaya çalıştığını fark ettim.. Ani bi hareket ile elinden kaptığım ilaç kutusunu kayalıkların arasına fırlattım..
"Ne yapıyorsun sen?" diye haykırdım adeta.. Bu kadar kolay mıydı hayatından vazgeçebilmek..?
Küçük bir kız çocuğu gibi titriyordu.. O kadar çaresiz bir haldeydi ki, bunu her insan ilk bakışta sezerdi.. Saat epey ilerlemişti.. Bu şekilde yalnız bırakamazdım.. Evine zütürmeyi teklif ettim.. Ağlamaklı bir ses tonu ile gidecek bir yerim yok dedi.. içimi dağlamıştı sesi.. Hüzün akıyordu iki dudağı arasından.. Polise gitmeye de bir türlü yanaşmadı.. Kendimi ondan sorumlu hissediyordum.. Yaralı bir ceylan gibiydi, onu asla bu halde yalnız bırakamzdım..
Mahallemiz de yaşayan, kötü gün dostu olan Aysel abla'yı aradım durumu izah ettim.. Misafir edebileceğini soyledi.. Konuşmalara şahit olmuştu.. Gelemem, doğru olmaz diye ısrar etse de, zar zor ikna etmeyi başardım.. Henüz tanışmamıştık.. Buna rağmen yabancı değildi sanki.. Hava soğumaya başlamıştı iyice.. Daha fazla oyalanmadan Aysel abla'ya gitmek için yola koyulduk..