hikayemi anlatıyorum hazırlayın sigaranızı

Hayatımın bi ilkini o zamanlar yaşamıştım beyler. Hayatımda hiç doğum günüm kutlanmamıştı amk. Zaten umrunda değildim kimsenin.
Kutlanmadı derken bi pasta gibi düşünün bunu. Tabi arada hatırlayan oluyordu.

Beyler öğle arasında sınıftaydım. Zeynep falan yemek yemeye gitmişlerdi bende biraz daha uyuma amacındaydım
Zeynep aramıştı bahçeye çık diye yorgunum falan desem de giblemedi. Mecbur inecektik bahçeye
indiğimde kalabalık vardı amk. Ne oluyoruz dedim içimden. Zeynep çıkmaz mı birden karşıma doğum günün kutlu olsun diye
Korkmuştum amk
içimden..

Senin dıbına koyim gibisinden bi şeyler geçmişti elbet. Hazırlıksız yakalanınca hep böyle oluyordu beyler. Kim olursa olsun sövüyordum.

Hülya Hocam aaah ahh her hoca senin gibi olabilseydi amk.
Şu ülkede sadece eğitim verilmeseydi. Öğretselerdi de bi şeyleri sonradan kendimizi tüketeceğimiz acılar yaşanmasaydı.

Her neyse doğum günü işi yapmışlar bunlar gizli gizli.
Duygulandım amk. Ama tabi milletin içinde ağlamak gibi bi tak yemedimç

Teşekkür ettim herkese. Bu arada enderin sevgilisi de acayip acayip bakıp duruyordu

bu arada beyler okulda büyük bi kopya dalgası yayılıyordu. bu gavat endergil soruları çalmış. 10. sınıflarda da bunların bin tayfasından birisi soruları çalmıştı. 10 ve 11 karışıktı yani. bu binliği kimin yaptığını biliyordum

okulda bekir hoca vardı bi tane. çağırdı beni yanına

-ahmet bunu bize kim yaptı? bu emek hırsızları kim? bilirsin sen.

sorular bekir hocadan çalınmıştı beyler. bulsalar amlarına koyarlardı yani.

biliyordum ama ispiklemek bana yakışmazdı beyler.

-bilmiyorum hocam dedim.

bekir hoca bana inanmıştı hemen. tahminin var mı falan dedi.

adama ortam hazırlayacaktım amk. hocam yazılıdan erken çıkanları biliyorsunuz zaten. bakın kim nasıl yapmış
beklemediğiniz biri iyi yaptıysa soruları çalan onlardır. dedim

vay amk. adam gitmiş bulmuş. bu mallarda hepsini doğru cevaplamış. taku yemişlerdi. ispiklememiştim ama taktik vermiştim
adasdasdas

istanbula gidiş günü gelmişti beyler nihayet. hülya hocanın torpiliyle daha doğrusu onun parasıyla gidecektim.
zeynep de gelecekti. yunus selen zehra hepimiz gidecektik. ama zehrayla gitmeden önceki gün çok şey konuştuk beyler.
kısaca buraya yazacağım.

-ahmet neden gittiniz o şerefsizin yanına? ne gerek vardı niye konuştunuz
seni üzüyordu zehra. napalım yani hata mı ettik?
-hayır zaten Allahından bulurdu o.
özür diledi mi senden sen onu söyle?
-diledi. teşekkür ederim ama bi daha bana söylemeden böyle bi şey yapmayın

bu kızlar illa ki bi şey bulacaklardı amk. yani biz sen üzülme diye bi şeyler yapıyorduk. sense ne diyordun?

yunusu falan aramıştım. ne zütürecez ne alacaz amk diye

kendisi sigara stoklamış bunu zevkle söylüyorlardı. zahmet etmeme gerek yokmuş

herkes fakirliğimi biliyordu amk

otobüse binmiştik tekrar. yunus selenin yanına oturmaya gitmişti. tek başıma yolculuk yapıyordum
aslında en iyisiydi amk. rahat rahat gidiyordum. millet sızmaya başlamıştı. bazıları muhabbet ediyordu.
sevgililer birbirlerini yiyorlardı. bende tek başıma oturuyordum. bu arada yanıma hülya hoca gelmişti.

-ahmetcim yolculuk nasıl? bi sıkıntı yok di mi?

var hocam. hocam beni neden bu yolculuğa dahil ettiniz? kendimi kötü hissediyorum

-bi daha bunlar duymak istemiyorum ahmet. konuştuk ya bunları

peki hocam. kusura bakmayın. teşekkür ederim..

hülya hocayla biraz daha konuştuktan sonra gitmiştik. yine tek başımaydım.

sabah rehber abiyle fala vedalaştıktan sonra otobüslere bindik. uykusuzdum kaç gündür. zeyneple vaktimi geçirmekten kendime dikkat edememiştim. otobüste birlikte oturuyorduk.

-uyusana güzelim

asıl sen uyu. ben yine biraz uyudum dün gece senden ayrıldıktan sonra. sen hiç uyumamışşsın

doğruydu beyler. dün gece zeynepten ayrıldıktan sonra bi kaçamak yapmıştık yunusla. sigara falan almamız lazımdı

-hayır senin uyuyuşunu görmek istiyorum ben zeynep sorun o

hıhı görürüz yarım saat sonra kim kimi izliyor (:

yarım saat demişti de 10 dakika da sızmıştım amk. yunusda selenin omzuna kafayı koymuş. horlaya horlaya gitmişiz.
vay amk ben ne hayal ediyordum. 1-2 saat kadar uyuduktan sonra molaya kalkmıştım
artık uyumak yoktu. el ele gitmek vardı

okul başlamıştı beyler. kapanmasına da az kalmıştı. iki seneyi devirmiştik. bende sınav stresi vardı amk.
hayal ettiğim üniversite istanbuldaydı. okul da son yazılılara girmiştik. iyiydi çok şükür
hülya hoca da evlilik telaşı içindeydi. elimden geldiğince onla konuşuyordum. fatih hoca çok iyi biriydi beyler
ama bi yamuğunu görseydim giberdim. ablam olmustu iyice.

ender gavatının sesi soluğu çıkmıyordu.
bu arada beyler zeynebin annesiyle tanışmıştım ve kadın beni hiç sevmemişti niyeyse. kaynanaya bak amk.

sınıftaydık. zeyneple okulu ekiyorduk anca. bunları duyunca o çocuktan uzak duracaksın falan demiş.
vay amk. yani ılla bi tak olacaktı bizim ilişkimizde

amk bunu iki ay önce söyleseydin ya ne diye 2 ay canımı sıktım durdum?
çok özlemiştim beyler. dalga geçmesini bile özlemiştim. beyler birazcık kumral olmama rağmen zeynep benle dalga geçer dururdu

sarı sarı diye. iyi ki kızdı amk. sarı pipi demesinden bile korkuyordum. ulan dövsen dövülmüyor.

yani bunu aramızda dese neyse sınıfın ortasında da dediği oluyordu.
dalga geçeceğim bi taku yoktu allahsızın.

-hocam niye böyle oluyor? niye düzgün olmamıza rağmen biz üzülüyoruz

orada duyduğum en mantıklı sözü söyledi beyler

-çünkü biz iyi insanlarız.

sınıfa gönderdi sonra. millet hep bana odaklanmıştı. korkuyorlardı bi şey yapacağımdan amk.
hocadan izin aldım. geçtim yerime.

yunus yanımdaydı allahtan. ders bitti tenefüse girmiştik.
zeynep geldi yanıma.

--ben ben özür dilerim ahmet. sadece o gün çok korkmuştum

-haklısın

--anlıyorsun ama beni değil mi? seni seviyorum

-tamam

--neden böyle cevaplar veriyorsun ahmet? niye beni üzüyorsun?

-çünkü bunu senden beklemezdim zeynep. yanıma gelip beni dağıtman gerekirken öylece izledin

bi iş bulmam lazımdı beyler. adam gibi bi iş.
ayakta kalmam lazımdı. erkek adamın cebinde para olurdu amk. kıza bi yere çıkarmak istesem simitçiye bile çıkaramazdım
sanayide işaatta günlük işlerde çalışıyordum beyler.
elime azda olsa para geçiyordu. oda sigaraya gidiyordu işte
zeyneple çok buluşmak istemiyordum bu yüzden
onun cebinden para çıkaramazdım amk.
erkek adama yakışmazdı

iş bulmuştum beyler. bi cafede çalışacaktım. nargile falan işlerinden sorumluydum
nargileyi çok severim beyler bu arada.
taşıyorduk müşteriye açıyorduk işte. meyve suyu kola falan zütürüyorduk
müşteri memnuniyeti falan bunlara dikkat ediyorduk amk. maaşı da gayet iyiydi
bide harçlık attıklarında keyfime diyecek yoktu.

zeynebimi cafeyede getiriyordum arada. patron sağolsun anlayış gösteriyordu
ders de çalışabiliyordum amk

bi yumruk geçirdim beyler. yılların acısını o anda aldım denebilir. gerisi zevkti zaten.
suratına geçirdim de geçirdim. kan olmuştu iyice. anama nasıl söversin lan bu anam için bu babam için bu zeynep için bile diyecektim
acayip gaza gelmiştim. sonra yunus tuttu uzaklaştık hızlıca. mına koduklarım böyle olur işte.
uzaklaştık keyif sigarası yaktık amk.
bi tatlı gelmişti beyler. inanın o surata o yumruğu geçirmekten başka hiçbi şey güzel değild
zeynebin öpücüğü vardı birde tabi

hayat benim için normalleşmeye başlamıştı. nasıl desem belki hikayeyi okurken çektiğim zorlukları görmüşsünüzdür
ha işte o günler kurtulduğum ve süre sıkıntı çekmediğim günlerdi beyler.
kendimi derse vermiştim ve anneme söz verdiğim gibi iyi bi yerleri kazanmam lazımdı. beni anlamışsınızdır
acayip çalışıyordum. hem iş hem ders hem sevgilim.
zynep moral veriyordu destek oluyordu ama yorgun kalıyordum beyler
adam gibi bi muhabbet edemiyorduk. ender gavatıysa sınavdan dolayı son günlerde okula gelmiyordu zaten.

11. sınıf da bitti beyler

neyse beyler o zamanlar romantik bi film var tabi. zeynep ağlamaya başladı amk
kafayı da attı benim omzuma. bende onu izliyorum saçlarıyla falan oynuyorum nesine ağlıyordu bilmiyorum
benim hayatım daha acıklıydı ben o kadar ağlamadım amk. bu kızlar aynı işte

gittik birde yemek yedik. üzerine afiyet.
özlemiştim lan acayip derece de özlemiştim.
sınav zamanıydı hareketlerimize dikkat etmemiz gerekiyordu falan filan ama sıkerim dersini diyordum.
zeynep olsun yeterdi

ender binini hatırlatıyım beyler. bu gavat baba parasıyla özel üniversitenin birine yerleşti ankara da.

her neyse gibtir edelim bunu.

filiz dalga geçtiğimi gitmiş hocanın birine söylemiş. vay amk. bu yaşta ispikçilik.
iyi sövüştüm bu kevaşeye.

hoca çağırdı yanına

--niye dalga geçiyorsun evladım?

-bilmiyorum hocam. kendisi kaşınıyor

--nasıl yani?

-hocam gülüşü beni çok etkiliyor. dalga geçesim geliyor

ahahaahah amk.

hoca da gülmüştü (:

-her yerde meşhur herhalde bu gülüş evladım

çok gülmüştüm amk (:

her neyse otobüsler okulun bahçesinden hareket edecekti. hülya hoca ayarlamamıştı bu geziyi.
hatırlarsınız bi istanbul gezisi olmuştu ve harika olmuştu.
zeyneple o günden beri ilişkimiz sağlamdı.
hülya hoca doğumdan dolayı okulla fazla ilgilenmiyordu. ama bu geziye gelecekti.

otobüslere geçtik beyler. istanbula giderken millet ailesiyle gelmişti amk
şimdi ailesiyle gelene süt çocuğu diyorlardı.
ben hepsine süt çocuğu diyordum gerçi

hikaye sonunda
-sigara içerek öldüm cehennemde zebaniden aldım wi-fi sifresini oyle yaziyorum diye bir sey cikarsa acik ve net giberim

hülya hocayı hava alanında karşıladım. neye hacet uçakla geliyordu bilmiyordum amk. uçağa binmek bana hep zenginlik olarak
gelmiştir beyler. saçma biliyorum ama öyle yani. tamam kenar mahallede bulunmadık ama öyle geliyordu beyler.
hülya hocayı görmeyeli uzun zaman olmuştu amk. kadın daha geçen sene bana matematik anlatıyordu.
şimdiyse hava alanlarında karşılıyorduk. bu hep böyle olmuştu gerçi bizim için
selamlaştıktan sonra açlığının olup olmadıgını sordum yok dedi gezelim dedi.

beyazıta doğru gittik amk.
simit güvercin falan bilirsiniz işte.

--hocam o borcu ödemenin zamanı geldi
-hangi borç mehmet?
--istanbul borcunu. bakın şimdi buradayız. verdiğiniz borcu ödemenin zamanı geldi
-kardeş değil miydik ama biz? ne borcu?

şakaya vuruyordu güya. zengindim amk müsaade ette bi yemek yiyek

neyse nasılsınız faslından sonra kahveler de geldi. zeynep kahveye tuz katmış amk.
zar zor tuttum ağzımda yuttum falan da çaktırmadım. hayır nasıl bi adetti bu?
sonra sonra işte hocalarım ve ablam (hülya hoca) girdi konuya.
fatih hoca başladı. allahın emri diye.

veli baba: yahu bu ne acele?
hülya hoca: zaten bunu ne zamandır istiyorlardı
anası: şimdi evlenecekler mi bunlar
fatih hoca: yok bu daha nişan evlilik okulları bittiğinde di mi gençler?
ben: biz zaten evliyiz

vay amk ben bunu nasl derdim?

bekledim beyler. içkiden uzak durmaya çalıştım. gittim şiir gecelerine. böyle ortamlarda bulunacaktım napıyım amk?
sahilde falan filan gezdim. tek başımaydım millet memleketindeydi tabi.
kadir binini falan aradım napıyonuz nediyonuz diye onlarda iyiymiş
benim durumu anlatmadım fazla amk
kardeşimi aradım. hastaneye başladıgımda onu yanıma alacaktım kararlıydım

bunu bi çocuk gibi dediğimi düşünün beyler.

--zeynep senden başka biri olmasın nolur

ve üstüne çocuk gibi ağladığımı düşünün. hüngür hüngür bağıra bağıra.

--ne olur olmasın zeynep ne olur

-oda ağlıyordu beyler

zor günler yaşıyorduk