-
76.
0hızlı yazmaya çalışınca sıçmaya başladın dıbına koyim.. Yoksa iyi gidiyorsun valla..
-
77.
0Batıya doğru ilerledik. Sonra patikadan ayrılıp sola döndük. Frodo üzgündü. Yaşadığı yeri terketmişti. Bana dönüp ‘’bilader acaba bu vadiye bir daha bakabilecek miyim? ‘’ dedi. ‘’inşallah din kardeşim’’ diyerek cevap verdim. Uç ormana yaklaşmıştık. Hava kararmıştı ve çok yorulmuştuk. ‘’çok uykum geldi olum biraz uyusak ya la ? ‘’ dedi sam. Frodo sam bakıp ‘’ tamam ilk uygun yerde dururuz amk karı gibisin’’ dedi. işaret parmağımı yalayıp havaya kaldırdım. Ardından frodoya dönüp ‘’rüzgar batıdan esiyor knka’’dedim. Ve ekledim ‘’ şu önümüzdeki tepenin öbür kısmına geçelim, uygun bir yer bulursak dinleniriz’’ dedim. ‘’yarak kürek konuşma amk sen nereden biliyon buraları’’ dedi. ‘’coğrafya dersim hep 4 düşerdi kanka’’ dedim. Güvendiler bana. Tepenin ardına geçip ağaçların arasında ateş yaktık. Bişeyler atıştırdıktan sonra uyuduk.
-
78.
0devAMmm
-
79.
0Güneşin ilk ışıklarıyla beraber uyandım. Amk ayacının oyuk yerine kafayı koymuşu heralde boynum tutulmuştu. Kambur gibi dolanıyordum. Ama yüzümde bir gülümseme vardı. Çok güzel bir elf hatunu yüzünden rüyalanmıştım. gibim tüm zor şartlara rağmen dimdik ayaktaydı ve bu bana cesaret veriyordu. Sam ile frodo’yu ayaklarımla dürdüp ‘’olum kalkın okula geç kalacaksınız’’ dedim. Frodo gözünün tekini açarak ‘’ne var dıbınakoyayım giberim bak git başımdan’’ dedi. ‘’kalkın lan dıbınakodumun hobbitleri’’ diye bağırdım. Onlardan güçlüydüm, uzundum ve gibim hala dimdikti. Cevap veremeyip kalktılar. Sam ‘’ne güzel bi sabah’’ dedi. Frodo sinirli sinirli bakıp ‘’ neresi güzel amk gece zütümüzü gibseler ruhumuz duymazdı’’ dedi. Sam ile frodo binine ‘’ateş yakın siz ben su kaynağı var mı bakıcam amk zulayı tazelemek lazım’’’ dedim. Tepenin aşağısında bi dere gördüm. Afrikalı aç çocuklar gibi koştuk elimizi yüzümüzü yıkadık ve zulamızı tazeledik. Saat sabah 10 civarıydı. Güneşin açısından anlamıştım bunu. Tekrar yola koyulduk
-
80.
0O gün yapacağımız yürüyüş çok yorucu olucaktı. Yorgunluktan zigzaglar çizerek yürüyorduk amk. Sam’in ayakları resmen sekiz çiziyordu. Uzakta brendi nehri gözüktü. Frodo ‘’ off amk bu yol sonsuz bilader hiç biter mi yaa’’ diye söylenmeye başladı. Bana ‘’nehrin oradaki ormanda elfler var mıdır kanka ? ‘’ dedi. ‘’ne bileyim amk müneccim mi gibti beni’’ diye cevap verdim. Sam yırtık dondan çıkar gibi lafa dalıp ‘’benim duyduğum kadarıyla hayır’’ dedi. Yarım saat kadar daha yürüdükten sonra öğle yemeği yemeye karar verdik. Güneş alçaymaya başlamıştı. Gece olmaya başladığından zütümüz yusuf yusuf olmaya başlamıştı. Artık düzlüğe çıkacaktık ve dümdüz bir arazi bizi bekliyordu.
-
81.
0Yemeği bitirip yürümeye başladık. Ben bir ara at veya midilli sesi duydum. Hemen frodoya dönüp ‘’haydi bismillah at sesi geliyor amk saklanalım şuraya bi yere’’ dedim. Frodo heyecanlanıp ‘’bilader kesin gandalf geliyordur ohh bee’’ dedi. Sam ve frodoyu kolundan tutup ‘’binler bakın kimin geldiğini bilemeyiz saklanalım. Eğer gelen gandalfsa sürpriz yapmış oluruz. Ama gandalf değilsede saklanırız. Size kalsa yolda durup ilk gelene kendimizi gibtircez’’ dedim. Hak verdiler. Nal sesleri iyice yaklaşmıştı. Kalp atışımı kulaklarımda hissedebiliyordum. Dönemeçten siyah kocaman bir at çıkageldi. Üzerinde pelerini olan iri yarı bir adam vardı. Çizmeleri bariz gözüküyordu. Frodonun kulağına eğilip ‘’aha yarraa yedik barzo bu’’ dedim. Ağacın arkasındaydık. At tam önümüze gelince durdu
-
82.
0Atın üzerindeki eleman başı öne eğik bir biçimde sanki etrafı dinlercesine sessizce duruyordu. Bir kurt misali havayı kokluyordu. Muhtemelen ülkücüydü. Bir boğanın nefes alıp verişi gibi ses çıkartıyordu etrafı koklarken. Sanki en ufak bir kokuyu almaya çalışıyordu. Sonra süvarinin başı bi o yana bi bu yana dönmeye başladı. Frodonun eli bir an yüzüğe doğru hareketlendi. Ama cesaret edemiyordu. Yüzüğü takarsa emniyette olacağını düşünüyordu amk bini sam ile beni bir dakika bile düşünmeden. Eli yüzüğün zincirine değdi. O sıra sanki tekbir çektirirmiş gibi süvari yerinden doğruldu ve at şaha kalktı. At önce yavaş adımlarla sonra hızlıca ilerlemeye başladı.
-
83.
0şimdi ben yatıyorum binler kalkınca tekrar devam ederim siz rezervleri almaya devam edin. asıl heyecan ilerleyen bölümlerde başlayacak
-
84.
0zengindi dedi ya adamda mithril var amk.
-
85.
0Ben yolun kenarına kadar sürünüp, uzaklaştıkça kaybolan atı izledim. Pek emin değildim ama at tam olarak gözden kaybolmadan koşarak sağımdaki ağaçlara yöneldim. ‘’ucuz atlattık binler’’ dedim sam ile frodoya. Frodo ve sam çok korkmuştu. ‘’beni arıyordu amk bini’’ dedi frodo ve ekledi : ‘’olum beni bi bulurlarsa atlara gibtirirler yemin ederim’’. Sam bize dönerek ‘’beyler bu atlı hobbitköyden gelmiş olabilir’’ dedi. ‘’hay gibeyim amk zaten hobbitköyden yeterince gizlice çıktık ve neden bizi takip etsin ki ? ‘’ dedim sam’e. Hiç birimiz bu olaya bir anlam yükleyemedik. ‘’keşke gandalfı bekleseydik olum yaa tak var gibi direk çıktık amk’’ dedi frodo. Ben sadece buradan bir an önce gibtir olup gitmemizi bekliyordum.
-
86.
0‘’artık harekete geçelim beyler ne duruyoruz amk mangal mı yakıcaz? ‘’ dedim sam ile frodoya. Frodo ‘’ bu yoldan gitmeyelim kanka. O barzo atlı yine gelebilir, belkide bir atlıda onu takip ediyordur gibi tutabiliriz’’ dedi. Yolumuzu baya uzatmak zorunda kalacaktık .yale ovasından inmek zorundaydık. Son yaşlı meşe ormanını geçerek ormansaray’a ulaşacaktık. Yol ayrımına varınca yaşlı bir ağaç gördük. Hala yaşıyordu. Bizi farketmemişti. Yaragini yaliyordi. He valla çok büyükti yaşli agacin yaragi. Emekleyerek içeri girdik. Yavaş sesle konuştuk ve çaktırmadan yemeğimizi yedik. Tekrar patikaya çıktık. Hobbitler alçak ilahi okumaya başladılar. Onların huylarıdır bu, yürüyüşlerde özellikle gece yürürken ilahi okurlar. Çoğu hobbit akşam yemeği yada yatma ilahisi okur. Adete bakın dıbınakoyayım. Sesleride çok kötüydü. Ama bu yanımdaki binler yürüyüş ilahisi okuyordu.
-
87.
0Bunlar ilahiyi okurken bir ses duydum. ‘’şşştt susun bi amk binleri’’ dedim sam ile frodoya. ‘’galiba yeniden nal sesleri duyuyorum beyler’’ diye seslendim. Çarçabuk yoldan ayrılıp meşe ağaçlarının oradaki siyah gölgeye daldık. Nal tıkırtısı durdu. Meraklı gözlerle iki ağaç arasını gözlüyorduk frodoyla. Kara bir şeyin geçtiğini sonra durduğunu gördük. Bu kara gölgeydi. Yere doğru eğilip bizim saklandığımız yere gelmeye başladı. Frodo yüzüğü parmağına geçirdi geçirecekti. Ben altıma işimiştim sam ise sıçmıştı. tam o sırada havada acayip sesler duymaya başladık. Kara gölge doğruldu ve gölgelerle kaplı atına atladı. Hızlıca uzaklaşarak karanlıkta kayboldu. Yine kurtulmuştuk. Direk bi abdest alıp şükür namazı kıldık.
-
88.
0Kara gölgeyi kovan elflerdi. Ses çok yaklaştı. Dili anlayamıyorduk. Sadece frodo lisanı biraz biliyordu. Güvende hissettik kendimizi. En azından elfler bizi domaltmaz diye düşünüyorduk. Yol kenarına oturduk. Yolda vadiye doğru ilerleyen elfler göründü. Yavaşça geçiyorlardı. Tam o sırada güzel bi elf durup ‘’selam frodo =)’’ dedi. O güzellik karşısında, sesi duyar duymaz boşalmıştım. Arada beni farketti. ‘’sen hobbit değilsin’’ dedi. ‘’ne olduğumun bir önemi var mı ? =))) ‘’ dedim. Elf frodoya dönerek ‘’geç kalmışsınız neden evinizde değilsiniz’’ dedi. Diğer elfleride yanına çağırdı. Cennete düşmüş gibiydim. Erkekleri biraz ılıktı galiba alayı uzun saçlıydı.
-
89.
0Elflerin arasına katılmıştık. Onlarla beraber yürümeye başladık. Ormansaray’ın yukarısındaki ormanlıklara doğru gidiyorlardı. Ormanların içinden yürümeye başladık. Çıt ses çıkmıyordu. Elflerde istedikleri zaman çok sessizce hareket edebiliyorlardı. Tek ses çıkaran ben vardım. O da bastığım yapraklardan çıkıyordu. 44-45 numara ayak olunca ses çıkarmamak imkansız oluyor. Gece ilerlemişti. Vadideki ışıklar söndü. Bizde uyuyakalmıştık ki : ‘’kalkın hobbitler ! ‘’ diye bir sesle uyandık. Elfler şenlik yapmaya başladılar. Ateş yaktılar ve şarkı söylemeye başladılar. Sesleri bile beni tahrik etmeye yetiyordu. Çok güzel bi elf kızı arp çalıyordu, 3 tane erkek elfte ateşin başında avare yapıyorlardı. Tek fark ellerinde bıçak değil yay sallıyorlardı. Önümüze yemekleri koydular fakat kendimizi elflerin büyülü sesi ve güzel kızlarından alamıyorduk. Bir ara işeyecem diye uzaklaşıp ossbir çekmeyi bile düşündüm.
-
90.
0Sam apaçisi kendinden geçmişti. Elf hayranlığı vardı binte. Odasında elf posterleri vardı mesela. Frodo bini elf lisanını az çok bildiği için elflerle muhabbete koyulmuştu. Yiyip içiyordu. Bende elf kızlarına gülümseyip göz kırpmakla yetiniyordum. Elflerde bana gülümsüyordu. Frodonun dediğine göre beni hobbitler arasında bir cevher olarak görmüşler. Sam bir süre sonra uyuyakaldı. Bende kafamı bi elfin bacaklarına koyup uzanıyordum. Elflerin reisleri gildor frodoyla konuşuyordu. Benimde anladığım dilde ‘’sırrınız bizden düşmana ulaşmaz’’ dedi gildor. Yerimden doğruldum. Frodoyla bakıştık ve ‘’düşman mı ? o halde sen shireden neden ayrıldığımızı biliyorsun’’ dedim gildora. ‘’yok lan liseli o kadar değil amk düşmanın neden sizin peşinizde olduğunu bilmiyorum’’ dedi gildor.
-
91.
0Gildor bana dokundu ve ‘’düşmanın peşine düşmüş olduğunu seziyorum. Seni uyarırım. Tehlike şimdi hem önünde hem arkanda hemde iki tarafında’’ dedi. ‘’lan acaba ne demeye çalışıyor bu muallak’’ diyerekten sağ elim hafiften cebime gitti. Cebimdeki kelebeği usulca çıkarıp hazırda beklettim. ‘’kara süvarileri mi anlatıyosun hacı ? ‘’ dedim. ‘’gandalf size bişey anlatmadı mı ? ‘’ dedi. Frodo ‘’ yok amk anlatmadı siz anlatın bari aydınlanalım’’ dedi. Gildor biraz düşünüp ‘’o halde anlatmak bana düşmez’’ diyerek geçiştirdi. Sonra frodo ‘’kaç gündür gandalfı bekliyoruz fakat hala haber yok ihtiyardan’’ dedi. Gildorda ‘’gandalfın geç kalması iyiye işaret değil’’ dedi. O sıra kelebeği kapatıp tekrar cebime soktum ve elfin bacaklarına koydum tekrar kafamı.
-
92.
0Sabah dinlenmiş olarak uyandık. Elfler çok gitmişti. Bize sadece biraz meyva, içecek ve yiyecek bırakmışlardı. Direk kahvaltıya oturduk. Elf kızı hala aklımdaydı. Bir yandan yemeğimi yerken bir yandanda solumdaki ayağa (K <3 E ) yazısını kazıyıp altına ‘’tutuklum’’ yazdım. Güzeller güzeli elfe bir iz bırakmalıydım. Yemeği yedikten sonra frodo gildorla ettiği muhabbetten bahsetti. Pek bi bilgi alamamış. Amk gildoru bilmece gibi konuşuyordu zaten. Sam’e dönüp ‘’elfleri görme dileğin gerçek oldu hadi bakalım şanslı bin seni’’ diyerek gülümsedim. ‘’evet abim nasıl denir bilmiyorum ama dün geceden sonra kendimi bi değişik hissediyorum’’ dedi. giblemedim, yürüyüşe koyulduk.
-
93.
0Önümüzdeki arazi engebeliydi. Kestirme yolları ve hanları asla kullanmayacaktık. Altın tünek’ten uzak durmamız gerekiyordu. Orada çok tinerci balici bin vardır. Altın tünek iti kopuğuyla bilinir. Dik, yeşil bir uçurumdan saldık kendimizi. Ormansarayı solumuza alarak devam ettik. Önümüze bir dere çıkmıştı. Dereyi geçmeye yeltendik. O sıra alnımdaki teri silerken yeşil yamacın yemesinde bir atlı gördüm. Frodo’ya ‘’hasgibtir amk bi tane daha atlı var orada’’ diye seslendim. Hemen derenin yanındaki sık çalılıklara daldık lağım fareleri gibi. Atlı yamaçtan inmeye cesaret edemedi. Yamaç çok dikti. Bizde çıkıp dereyi geçtik. Çok sık bir ormana daldık. Yine ürkütücüydü. Bir yandanda cin hikayeleri anlatıyordum binlere.
-
94.
0Biraz yürüdükten sonra yağmur başladı. Biraz daha ilerledikten sonra bişeyler atıştırmaya karar verdik. Rüzgarın estiği yönden upuzun bir çığlık sesi duyduk. Bu bir tür yaratığa aitti. ‘’allah u akbar’’ diyerek yerimden fırladım. Çığlık kulağımızı tırmalıyordu. Frodo bana dönüp ‘’ bu ses bir tür çağrı veya sinyal’’ dedi. ‘’ aha tam oldu şimdi takladayız’’ dedim. Hepimiz süvarileri düşünüyorduk . ormandan çıktıktan sonra açık bir alanla karşılaştık. gibe gibe o alandan geçecektik ve ortam o kadar müsaitti ki 10 km ötedeki bi şahin bile bizi görebilirdi. Gözüm sürekli tepelerdeydi. Her an bir atlı görebilirim korkusuyla yürüyordum.
-
95.
0Güvenli bir şekilde geçtik. Bir yandan elflerin öğütlerini kulak arkası etmiyorduk. Yolumuza devam ediyorduk. Önümüzde bu sefer yaşlı orman vardı. Çok korkunç bi yer olduğunu duymuştum. Tırnaklarımı yiyerekten frodonun yanında yürüyordum. Sam ise kendi kendine ilahi okuyarak geliyordu. Frodo bana dönüp ‘’eğer önümüzde yaşlı ormandan daha kötü şeyler yoksa çok şanslıyız demektir’’ dedi. ‘’aynen bilader ben buraya gelmeden önce bu vucudumda bir tek çizik yoktu. Şimdi ise hem süvarileri hem yaşlı ormanı kaldıramam amk. En çokta barzo süvariden korkuyorum’’ dedim. Bu ormanda ağaçlar kendiliğinden hareket ediyorlarmış, yabancıların etrafını ‘’here biji ormansareeeyy’’ diyerekten kuşatıyorlarmış.
-
ucan kedinin en cok sukulananlari
-
tilki cevap versene la
-
şu entry aklımdan bır turlu cıkmıyor
-
halix cringeliği
-
elinizi vicdaniniza koyun ve durust olun
-
sokiee online
-
harbi kim lan
-
populer cocuklarsa burda fazla meshur degil
-
kahtanın kahinlerii
-
2000 yilinda kurulmus websitede bile
-
alizadenin yağlı tombul bacakları
-
sozlukcan detone değilse
-
hayat artigi o ananin kafasini matkapla
-
alizade tanrıçam ile beraber olamadan ölmek
-
çayda lipton emmi bakalım saat kaçta online
-
günün stresini ekşiye bakıp atıyorum
-
es geht um gloria
-
tilkinin terbiyecisi diyarbakirli burocan
-
sünnet istismardir nerdesin la
-
amg bazen dusunuom
-
uçan kedi aylık masraf
-
nabıyonuz lan gerrrizekalılar
-
insan kendi özündede cahil kalabilir mi
-
eskiden sabri capslerine gulerlerdi
-
sefalet cevap versene mk
-
helix gunluk mesai
-
bu resimde kahtanın delilerini bulacaksınız
-
etsizlikten taşaklarımdan mangal yapıp
-
zalinazurt gozunun ferini
-
onlıne yanına yazılan sıyah yazıyı
- / 2