1. 226.
    0
    geldim arkadaşlar. yazmaya başlayacağım. buralardaysanız bir ses edin.
    ···
  2. 227.
    0
    ilk günüm şirkette.

    odam yoktu. herkes işinin başındaydı.

    çömezim diye takılanlar oldu. yılmadım.

    maaşım yoktu.

    işi iyi yapmalıydım. patronun gözü üstümdeydi.

    her an.

    meydanda bir bilgisayarda çalışmak zorundaydım. yapabilirdim ve ilk işim geldi.

    burda ki işleniş farklıydı. başkasının yazdığı kodları da okuyabilmem gerekiyordu.

    başardım.

    gözlerine girdim.

    ilk gün için iyiydim.

    eve gittiğimde yiyecek bir şey yoktu. kuru ekmek kemirdim.

    kötüydüm. hayatım taktandı. annemin kavanozuna baktım. canım benim. beni izliyordu. aslıyla birlikte.

    nasıl tutunmaya çalışıyorum, izliyorlardı.

    "herkesin bir hikayesi vardır."

    öyleydi.

    aslım.
    annem.

    umudumu kaybetmeyişim, çabalayışım, iyi bir yerlere gelmeme sağlayacaktı.

    hastalığımı bile atlatacaktım.

    tek sorun, hastaneye gidecek paramın olmamasıydı.

    maaşımı alana kadar ölürdüm.

    ne yapacaktım?
    ···
  3. 228.
    0
    bilinmezliğe ettiğim yolculuklar beni fazlasıyla bunaltmıştı.

    yaşamak istiyordum ama. intikam almak istiyordum.

    aslının ölümünden suçluluk duymuyordum.

    adım kerem, bunca şeye dayanmışım. artık mutlu olmak istiyordum.

    çok mutlu olmak.

    uyuşturucu çektiğim bir çocuktan borç aldım. 200 tl. verdi.

    o 200 tl ile geçimimi sağladım.

    bazıları geldiler evime, olay çıkarttılar.

    onları geçeceğim anlatmayacağım.

    zor dönemlerdi ama. o pisliğin içinden çıkmam da zordu.

    çalıştım, şirkette çok çalıştım. eve gelip evde deftere yazıyordum kodları.

    çok çalıştım.

    annem için, aslı için.

    ece için değil hayır.

    ece yok.

    gülümsedim.

    kafamı kaldırdığımda saat yine sabahın 4'üydü.

    yarın maaş günümdü.

    1 ay geçmişti ve ben 1 ayı parasız atlatmıştım.

    kan gelmemişti hiç. ne garip değil mi?

    çok garip.

    kendimi iyi hissediyordum ne zamandır.

    artık hastalığımı neredeyse hiç kafaya takmıyordum çünkü ölmüş olsam şimdiye kadar çoktan ölmüştüm değil mi?

    evet, pgibolojim tam anlamıyla buydu.

    telefonum çaldı. açtım.

    yine ses vermiyordu karşıdaki. gizli numaraydı.

    durdum. karşıda ki de durdu.

    telefon kapandı.

    hiçbir şey söylememiştim.

    önceden de başıma gelmişti böyle bir olay.

    hala gelmeye devam ediyordu.
    ···
  4. 229.
    0
    çok özür dilerim hepinizden. çok kötü şeyler geldi başıma bugün.

    ama az önce okudum entrylerinizi gülümsedim lan.

    iyi ki varsınız.

    iyi ki reislerim.

    yarın devam edeceğim ve bitireceğim allahın izniyle.
    ···
  5. 230.
    0
    ve parasızlığımın son günü. belki de o gün para alamasam ölecektim.

    maaşımı aldım. tam 950 tl aldım.

    başlangıç için iyiydi.

    benim için iyiydi.

    takım elbise giymiyordum ne de olsa, gençtim. stajyer mantığıyla çalışıyordum.

    maaşımı alırken patron dur dedi. durdum.

    oturdum koltuğa. benden memnun olduğunu ve her daim bünyesine katmak istediği bir elemanı olmamı istedi.

    maaşımı 2 katına çıkaracaktı.

    o gün bir başka çalıştım ve işten çıkar çıkmaz hastaneye gittim. kötüydüm. kötü hissediyordum. ağrılarım vardı.

    kıvrana kıvrana çalışmıştım. ama çalışmıştım. aksatmamıştım.

    hastaneye gittiğimde tahlillerim yapıldı yine.

    param vardı, sorun yoktu.

    laptobum yoktu.

    evde çalışamıyordum, pratiğim zayıflıyordu.

    eve gider gitmez annemin kavanozuyla konuştum biraz.

    içindeki papatyayı aldım ve evden çıktım.

    mezara gittim. aslının mezarına.

    orda yaşadığım duyguları nasıl anlatabilirim ki?

    papatyayı aslının mezarına diktim.

    annemin papatyası.

    aslının bende kalan bilekliğini de gömdüm toprağına.

    tokasını da.

    anılara yer yoktu artık. beni bırakan herkes suçluydu.

    kızdım. kızıyordum. her gece onlara kızıyordum.

    telefonum çaldı. yine bilinmeyendi.

    açar açmaz kimsin lan sen dedim. rahatsız etme beni diye bağırdım çağırdım.

    telefon kapandı.

    engelleyecektim telefonu bilinmeyen numaralara. engelleyecektim bini.

    kimdi ulan bu?

    ece mi?

    olamazdı. bu ihtimali aklımdan siliyordum sürekli.

    başka kim olabilirdi?

    biri gerçekten yaşadığımı ve iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu.
    ···
  6. 231.
    0
    ertesi gün işe gittiğimde ne oldu biliyor musunuz?

    şirket bana bir laptop verdi.

    böyle bir şey olamazdı gerçekten. böyle bir şey olamazdı.

    muhteşem bir bilgisayardı.

    hayallerimdeki bilgisayardı.

    o günün akşamı sattlerimi bilgisayarı çözmek için uğraştım. içinde bütün programlar yüklüydü.

    bilmediğim programlama dillerine geçecektim artık.

    beynim adeta bunun için çalışıyordu.

    kader beni işime itiyordu. tamamen işime odaklıydım.

    dışarı çıkmaya korkuyordum.

    yeni birini hayatıma almaktan korkuyordum.

    nedense hala takım elbise giymeme karışmıyorlardı.

    unutmadan;

    telefonu bilinmeyen numaralara kapatmıştım.

    artık arayan her kimse, bir daha aramayacaktı.

    ecenin adını bile telaffuz edemiyordum. onun beni aradığını düşünmek tamamen içimin kalkmasına sebep oluyordu.

    o arayamazdı. aramamalıydı.

    zaten kimin aradığını asla çözemedim. asla bilemedim.

    yalnızdım.

    tamamen. sonsuza kadarda öyle kalmak istiyordum. ama nasıl kalabilirdim ki?
    ···
  7. 232.
    0
    hastanedeki tahlil sonuçlarımı aldım.

    hastalığı atlatıyordum. evet. atlatıyordum.

    ancak doktor ameliyat olmamı istiyordu. sürekli.

    ameliyat olmak istemiyordum, yalnızdım. ölmekten korkuyordum.

    işimi yapamazdım.

    o gece hep bunu düşündüm. sigara içtim.

    doktor sigaramada karışıyordu.

    bırakamazdım onu. içtiğim her sigara, içime çektiğim her duman beni rahatlatıyordu. eskileri hatırlatıyordu. iyi şeyleri, güzel şeyleri.

    telefonum çaldı.

    başka bir arkadaşım arıyordu. liseden.

    baş sağlığı diledi felan filan. konuştuk. bütün arkadaşlar toplanıyolarmış. çalıştığımı söyledim, gitmedim.

    pazar olsa bile.

    o gün tatilimdi ve evde kaldım. kapı çaldı.

    arkadaşlarım gelmişti.

    incintım. kötüydüm.

    büşra, ilker, mert, buse, nilay, onur, salih ve muhammet.

    gelmişlerdi. hepsini tek tek öptüm. içeriye geçtik.

    hepsinin suratı asıktı.

    yalnızlığıma ortak olmak için gelmişlerdi.

    hoş gelmişlerdi.

    geç kalmışlardı.
    ···
  8. 233.
    0
    ece ile büşranın arkadaşlıkları hep sürerdi.

    büşra gün boyunca bana baktı boş boş. tabu getirmişler. tabu oynadık.

    ve bir ara büşrayı bir odaya çekip konuştum.

    ne olduğunu sordum.

    ece hakkında tek bir soru sormayacaktım güya.

    bşra gözlerini kaçırıyordu sürekli. gözlerim bakamıyordu.

    ve aramızdaki diyalog şöyleydi;

    +ece, seni seviyordu kerem.
    -adını kullanma. biliyorum
    +anlıyorum. anlıyorum kerem. seni bir kızla görmüşler sürekli ve o da..
    -ne için burdasın? ne için?
    +ece ile konuşuyorum sürekli kerem. sürekli. o, döndü.

    bu halde bir insan ne yapar? kalbimin hızlı hızlı çarpması mı dersiniz yoksa nefesimin kesilmesi mi?

    -nnasıl döndü?
    +birkaç günlüğüne. seni anlatırdı bana hep. orda olsa bile..
    -büşra. allah aşkına. neler diyorsun
    +kerem. gözlerime bak.
    -bakıyorum
    +ece seni anlatmayı kesti bir gün.
    -evet
    +o, nişanlanacak.

    o an gözyaşlarım nasıl akmadı oracıkta bilmiyorum. kendimi tuttum. başım döndü, kapıya tutundum.

    büşra telaşlanmıştı, kolumu tuttu. kolunu ittim. hemen tuvalete gittim hızlıca.

    içerdeki herkes biliyordu. geliş amaçları buydu.

    bana destek olup acıma acı katmak.

    o zamanlar onlara büyük öfke duymuştum, şimdi yeni yeni anlıyorum ki;

    iyiki söylemişler.
    ···
  9. 234.
    0
    bütün gün ağlayacaktım.

    tuvalettede ağlamıştım. gözlerim kızarana kadar. sessizce. yumruğumu ısırarak.

    göğsüme acı saplanmıştı.

    daha çok ağrım olmasını istiyordum.

    ama kalp ağrısından öte ağrı var mı?

    yok.

    ağrıların en kötüsü. en dayanılmazı.

    en izi kalanı.

    aslı ah aslı. aslıyı unutmuştum eceyi duyar duymaz.
    günahsız aslı.
    saf aslı.
    aslım benim.
    gülüşünü hemende unutmuştum o an. dokunuşunu.
    beni eceden daha çok sevmişti.
    ama o an düşünemiyordum.

    teş düşündüğüm nasıl olur. nasıl.
    adını duymak mı, ona bu kadar yakın biriyle konuşmak mı.
    ben neden ağlıyordum ki?
    çok yıpranmışımtım. çok.

    içeriye geçtim. herkes suratıma bakıyordu.
    gülümsedim. gülümsemeye çalıştım.
    içim gidiyordu. büşra da ordaydı.

    kapattılar oyunu, yanıma geldiler.

    konuştularda konuştular.
    alıcılarım kapanmıştı.

    ece bana yakındı. istesem görebilirdim.
    gider gitmez onlar, ağlamaya başladım.

    hüngür hüngür.

    o gün, uzun bir aradan sonra eceye ağladım.
    ···
  10. 235.
    0
    gece bir saat bile uyumadan sabah oldu.

    gözlerim kıpkırmızıydı. berbattım. halsizdim.

    o gün ameliyat olmaya karar verdim.

    o gün zengin olmaya, o gün para içinde yüzmeye, o gün kızlarla olmaya karar verdim.

    o gün pislik olmaya, o gün hayatı yaşamaya karar verdim.

    o gün,
    o gün.

    şirkete gittim o halde. ne kadar enerji içeceği varsa, ne kadar kahve varsa içtim.

    sigaramı bitirdim.

    çalışamıyordum. berbattım. çalışamıyordum.

    kötüydüm. aklımı toparlayamıyodum.

    yorgundum.

    en çokta ruhum yorgundu.

    beden yorgunlugu geçer ama ruh.. asla geçmez.

    çalışamıyordum.

    yemek molasında koydum kafamı masama.

    uyuyakalmışım.

    şirketten bir arkadaş uyandırdı sessizce.

    uyandım.

    berbat göründüğümü söyledi. haklıydı.

    o gün kimse bana karışmadı.

    eve gittim.
    ···
  11. 236.
    0
    eve attım kendimi zar zor.

    gelmişti.

    görebilirdim.

    gidebilirdim yanına.

    ne yapmalıydım peki?

    ne yapmalıydım? hiçbir şey yapamadım. yapamazdım.

    ne yapacaktım? ona başkası dokunuyordu. başkası sevişiyordu onunla. başkasınındı. başkasının.

    bu düşünceden kurtulmam zor olmadı.

    dün aldığım kararı uygulayacaktım artık. düşünmeyecektim onu. yer yoktu buna.

    allah yardımcım oluyordu. sırdaşım oluyordu.

    annem oluyordu.

    sabır veriyordu allah. annem beni izliyordu hep.

    yarın işe gülücükler saçarak gittim. ne kadar içim kan ağlasada.

    insanoğlu işte.

    ne garip ulan. ne garip.

    takım elbise giymiştim.

    herkein gözü üzerimdeydi.

    patron bile çağırdı.

    muhabet ettik. patronla.

    kimsenin adam akıllı konuşamadığı adamla ben muhabbet ediyordum.

    yakında bu rüyadanda uyanacaktım.
    ···
  12. 237.
    0
    eve döndüğümde mutluydum.

    gerçek anlamda mutluydum. iyiydim yani.

    iyi miydim? evet.

    ameliyat..

    olmalı mıydım?

    olacaktım da zaten.

    karar verdim atacaktım her şeyi. yarın oldu, patronla konuştum her şeyi.

    destekledi beni. güzel bir doktor bile ayarladı. on numara hastaneydi. isim vermeyeceğim.

    gittim, onlarda gereken tesetleri yaptılar. süper bir hastaneydi. güvenimi sağlamışlardı.

    benim param buraya yetmezdi. tek umudum patronla doktorun münasebetiydi.

    çok yardımcı oldular sağolsunlar.

    ertesi gün gün aldım ameliyat için.

    haftaya olacaktım.

    o güne kadar kendime iyi bakmam, cesaretimi toplamam gerekiyordu.

    kolunu kesen ben, ameliyat için cesaretimi toplayamıyordum.

    ne garip değil mi?

    o gün annemin mezarına gittim.

    annemle konuştum. o da ameliyat olmamı istiyordu.
    ···
  13. 238.
    0
    ertesi gün iş çıkışı başka programlama dillerine ait kitaplar satın aldım.

    200tl verdim yaklaşık.

    param kalmamıştı. yine sürüneceğimi bile bile verdim o parayı.

    4 yeni kitabın vardı cdlerde dahil.

    eğitim cdleri benim için hazineydi.

    sabahları çalışacak, akşamlarıda kendi kendime ders alacaktım.

    kafamda bu kadar çok şey varken,
    bu kadar şey yaşamışken nasıl bu kadar çalışabiliyordum merak mı ediyorsunuz?

    yaşama isteği.
    ne zaman umutsuzluğa kapılsam,
    o istek ben çekip çıkardı.
    uçurumda olsam bile hep annem için yaşamak zorundaydım.

    onun istediği gibi bir insan olmalıydım.

    bu arada, sitemi tekrar aktif ettim.

    hem şirkette çalışıyor, hem evde eğitim alıyor hem de sitede müşterilere farklı projeler devralıyordum.

    bir iki proje aldım.

    bütün günüm gidiyordu. hepsi.

    1 haftada toplasan 20 saat uyuduğum zamanlar oluyordu.

    dayanıyordu vücudum ama. kahve ve kendim yaptığım farklı karışımlarla ayakta duruyordum.

    o halde ameliyata girdim.

    müşterilere söyledim, patrona söyledim ve ameliyata girdim.

    başarılı bir operasyonun ardından, akciğerimde ki kistler alınmıştı.

    uyandığımda şirket çalışanları başımdaydı.

    konfeti patlattılar. alkışladılar beni.

    hayat hikayemi biliyorlardı sanki.

    hepsinin gözündeki o acımayı hissettim.

    hastane masraflarımı şirket karşılıyordu.

    bambaşka biri olacaktım artık. bambaşka.
    ···
  14. 239.
    0
    karaciğerimdeki kistleride vücut kendisi atacağını söylediler, ilaçlarımı aldım ve gönderdiler.

    tam 1 ay evde kalacaktım.

    1 ay evde olmam demek, kendi işimi yapmam demekti.

    kim bilir oturduğum yerde kaç proje bitirir, kaç dil öğrenirdim?

    muhteşemdi.

    o 1 ayı evde kendi kendime çalışarak, kafamı sürekli meşgul ederek geçirdim.

    sigara içtim. asla bırakamadığım şey sigaraydı.

    2 karton sigara aldım.

    maaşım yatmıştı.

    2 milyara yakın para aldım.

    ilk projemi 2 haftada bitirdim.

    1 milyar ordan aldım.

    ikinci proje bitiminde 1,5 milyar daha alacaktım ve kendime göre zengin bir adam olacaktım.

    iyiydim.

    gerçekten, iyiydim.

    ilk haftalar yerimden kalkmaya korkar olsam bile ameliyatın etkisi geçmişti.

    şirkete gitme zamanım gelmişti. gittimde.

    aklımda kimse yoktu, kimseye yer yoktu. ne ece ne de..

    aslı.

    aslı diyince kalbimde daha çok acıma duygusu oluşurdu hep. ece diyincede nefret.
    annemi hatırlayınca kalp ağrısı. asla geçmeyecek olan duygularımdı bunlar.

    kansız, ağrısız günler.

    tek ağrım ameliyat dikişlerimdi.

    şirkete girer girmez üzerimde yoğun ilgi vardı. traşlanmayan suratımı bile yadırgamışlardı. patron şakayla karışık laf soksada çok seviyordum herkesi.

    çünkü iyi bir elemandım. söyleneni yapıyordum hızlıca ve başkasının bıraktığı işi tamamlayabiliyordum.

    kısa sürede çalışan kişilerin yapamadığı, yazamadığı kodları da yazar halde bulacaktım kendimi.

    herkes yeteneğimin farkına varacak ve bana sorular soracaklardı sürekli.

    patron bunu farkedecekti.

    müdür olacaktım.
    ···
  15. 240.
    0
    hastane kontrollerinde temiz çıktım.

    karaciğerimdeki kistler hayatım boyunca vücudumda kalabilse bile iyi huyluydu ve çok küçüktü.

    zararı yoktu.

    bitmişti.

    kötü rüyadan uyanmıştım.

    hayatım iyiye gidiyordu ilk defa. kısa sürede güzel para biriktirdim.

    müdürlüğe terfi ettiğimde maaşım 4000'e yakın olmuştu.

    şirketin cirosunu %45 arttırmıştım. yaptığım işler muazzamdı.

    aylığım hiç iş olmasa bile 6000'i buluyordu neredeyse.

    muhteşemdi. her şey rayına oturmuştu.

    yorulmak nedir bilmiyordum.

    dayandığım onca şey beni öyle güçlendirmişti ki.

    farklı programa dillerinide öğrendim ve ilk programımı yazdım.

    boya otomasyonu.

    her satıldığında 100 tl bankama havale ediliyordu otomatik olarak.

    2 haftada 10 kişi aldı programımı.

    istediğim her şeyi alıyordum neredeyse.

    bazı geceler dışarı çıkıyor, sahildekilere bira ısmarlıyordum. sigara ısmarlıyodum.

    para isteyenlere dolu dolu para veriyordum.

    insanları tanıyordum.

    bu yere gelmek kolay olmamıştı benim için.

    hayatım yine iyiye giderken, durumlar kötüleşecekti şirket için.

    gerekli vakıflara üye oldum. bağış yaptım aklımca.

    boya otomasyonu için biriken parayı dağıttım neredeyse.

    aslı ve annem gururlanıyordu.
    ···
  16. 241.
    0
    büyük bir hayalim vardı.

    bu hayal için daha çok paraya ihtiyacım vardı.

    daha çok.

    şirkette huzursuzluklar oluşmaya başladı.

    gecelerdir düşündüğüm bir şeyi yapacaktım.

    hayatım değişecekti.

    yeterli param yoktu.

    yaşım daha küçüktü. hemde çok küçüktü.

    ama, yapabilirdim. işten son maaşımı alıp, işten ayrıldım.

    o ayrılışımı anlatmayayım.

    hiçbir zaman gözüm rütbede olmamıştı, hoşumada gitmemişti zaten.

    tek derdim hayallerimi gerçekleştirmekti.

    kolumdaki cam izi, annemin mezarı, aslının o görüntüsü..

    yerdeki yer yer kan izleri..

    çıkartamadığım.

    annemin girmediğim odası.

    hepsi duruyordu.

    benim önceki hayatımdı o.

    önceki. önceki ben.

    haftalardır tek biri bile aramamıştı telefonumu.

    artık evdeydim. internet siteme ağırlık verdim.

    tek kişiydim ama köpek gibi çalışıyordum.

    sabahlıyordum.

    uykusuzluktan bayıldığım zamanlarda oldu, kustuğum zamanlarda.

    kim bilir kaç paket sigara içiyordum günde stresten.

    beynimde başkasına yer yoktu.

    kodlardı artık yoldaşım benim.

    4 tane proje aldım ve hepsini yaptığımda;

    elimde muhteşem bir para vardı. boya otomasyonu günde 3 4 kişiye satılıyordu.

    süperdi.

    bir program daha yazmaya başladım.

    kütüphane programı.

    aynı anda seo yapıyor, proje hazırlıyor ve program yazıyordum.

    yemek yemeği bile unutuyordum.
    ···
  17. 242.
    0
    annemin mezarına gidiyor, aslının mezarına gidiyor; sürekli iş kovalıyordum.

    3 ayda 20 milyara yakın para biriktirmiştim.

    yetmezdi.

    çalıştımda çalıştım. kış geçti, yaz geldi.

    annemin mezarına baktım aslının. ecenin hayallerine daldım.

    unutmuştum herkesi. her şeyi unutmuştum. yalnızlığa öyle alışmıştım ki.

    herkese yardım etmeye çalışıyordum. herkese, her şeye.

    kimse ağlamasın istiyordum. kimse benim çektiğimi çekmesin, kimse üzülmesin.

    kimse kerem olmasın.

    kerem olmadan çalışsın, istediği yere gelsin istiyordum.

    ben çok çektim, çok çalıştım.

    diyorum ya haftada 20 saat uyku uyudum.

    bu ne demek bilir misiniz?

    bayıldım uykusuzluktan derken dürüstüm. inanın bana.

    kaç kere bayıldım hikayenin başından beri, saymadınız.

    hayalimi de belki merak ediyorsunuzdur.

    evet, biriktirdimde biriktirdim paramı.

    sonunda bir yer açacak param olmuştu.

    daha fazla dayanamadım.

    antalyaya gittim bir yaz.

    1 ay felan tatil yaptım.

    o 1 ay..

    anlatayım.
    ···
  18. 243.
    0
    okuyan var mıdır?
    ···
  19. 244.
    0
    Kemere gittim.

    bir otele yerleştim. muhteşem bir yerdi. hala gitmek isterim, bir fırstını bulup gidemedim.

    her neyse, laptobumu alıp havuz kenarına geçer, kodumu yazarım ufak ufak.

    güzel param vardı. kendime güveniyordum.

    tatil için ayırdığım bütçem bana çok rahat tatil yapma imkanı sunuyordu.

    yepyeni bir insandım. herkesi unuttum. yepyeniydim. artık ece adını duyduğumda bile umurumda olmuyordu asla.

    atlatmıştım nihayet.

    kitabımı okuyor, denizime giriyor, havuzda eğleniyordum.

    geceleri barda içkimide içiyordum. sınırsız içki. fazla içmiyordum ama.

    bir bira paramın olmadığını,

    tanımadığım adamdan borç istediğim aklıma geliyordu her an.

    önceden nasıldım, şimdi nasıldım.

    gözlük aldım kendime. güzel bir gözlüktü.

    tiplerinden mazlum olan bir iki elemana yol parası diye 50'şer lira verdim otel önünde.

    her isteyene yardım ediyordum.

    insanların çalışmasını istiyordum. çünkü çalışarak her şey başarılıyordu bana inanın.

    1 hafta olmadan bir kızla seviştim.

    kız türk değildi.

    2. haftamda kafamı tamamen boşalttım. kız sevişir sevişmez ertesi gün gitmişti buradan.

    umurumda değildi hiçbir şey.

    arkadaşlıklar edindim.

    aldığım saat, taktığım gözlük. şortlarım. ilgi çekiciydim belli ki.

    bakımlıydım.

    size yemin ediyorum umurumda değildi kimse.

    bara girip sadece telefonumla ilgileniyordum ve bayanlar geliyordu yanıma.

    hep öyle olmuştu zaten.

    birkaç kızla takıldım.

    kafamı bir güzel boşalttım.

    hava, deniz kum güneş.

    muhteşem geldi her şeyime.

    hayatımı unutma fırsatım da oldu, yeniden doğma fırsatımda.

    internetten yaptığım satışlar, harcadığım tatil paramı çıkartıyordu bile.

    mutluydum. gerçekten.

    hakettiğimi düşünüyordum.
    ···
  20. 245.
    0
    çocuktum. yaşım 5.

    kastamonuluyuz biz.

    bir kardeşim olacaktı. annem düşük yaptı. onu teselliyle geçti zamanımız.

    babamla beraber. babamın ilgisi yoktu hiç.

    bana hiç oğlum demezdi.

    onunla hiç resmim yoktu.

    mobilyacıydı babam. mobilya satardı. durumumuzda iyiydi.

    annem hep beni korurdu babam beni dövdüğünde.

    hep.

    annem üstüme çok titrerdi.

    kavga ettiğimde hep beni korurdu. babamsa beni döverdi.

    çok döverdi beni.

    matematiğe kafam basardı. ilkokulda kafamdan yapardım her şeyi. defter kullanmadım hiç.

    annemle babam hep kavga ederdi.

    hep.

    dedem vardı. benim babam oydu. hep harçlık verirdi, sahip çıkardı.

    hep evine giderdik onun, babamla kavga ettiğinde annem.

    dedem babama kızardı. babam onun yanında tek bir kelime edemezdi. değişirdi.

    ama o dağ gibi adam öldü. annem yıkıldı.

    evi bize kaldı.

    annemin üstüneydi evi.

    babam satmak istedi, yemek istedi parasını annem müsade etmedi.

    edemezdi ki.

    kavga ettiler. bu sefer annemin kafasında bardak kırdı babam.

    karakolluk oldular.

    ve bir gün, bir sabah babam çekti gitti.

    ve bir daha asla dönmedi.

    asla.

    ben de okumadım. okuyamadım. dedemin evine yerleştik.

    paraya ihtiyacımız vardı.

    hep ağladık annemle. hep. kimsemiz yoktu.

    kimse yardım etmedi bize, akrabalar bile aramadı, sormadı.

    babam gitti.

    ortada bıraktı bizi.
    ···