/i/Yardım

    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    adam 14 yaşında beyler :(
    ···
  2. 2.
    +1
    --spoiler--
    başka isimdeydi lakin başlık taşınmıştır
    --spoiler--

    zaman nedir ?
    zaman düz bir çizgi midir ?
    zaman aslında ovaldir ve kendi içinde yok süreselliği olan her şeye vardır dedi
    profesör hermen.

    peki profesör zamanda geriye gitmek mümkün mü ?

    teşekkürler bay wood oturabilirsiniz.

    beyler bayanlar bildiğiniz üzere ışık hızı saniyede 300 bin saatte 1 milyar
    küsür km yol alabiliyor sizi temin ederim zamanda yolculuk mümkün bu yaşlı adamın
    dediklerine kulak verin.

    peki nasıl mümkün profesör ?
    londra new york istanbul bildiğiniz tüm metrapollerde bir dolu bilim insanı
    bunun üzerinde çalışıyor emin olun bayan wesley elinizdeki akıllı telefondan bir an bile ayrılmadığınız sürece bundan ilk sizin haberiniz olur.
    sınıfın güldüğüne bakmayın siz !

    ders bitmiştir salı günü görüşmek üzere. dedi profesör ve odasına doğru yol aldı.
    ···
  3. 3.
    0
    rezervuar
    ···
  4. 4.
    0
    hermen mortelas'a dönüp

    +bir fikrim var güneş krallığı neden yasak bölge ?
    -çünkü tüm krallıklar orada birarada yaşarken insan egosu buna mani olmuştu ve tek hükümdar fikri
    karışıklık çıkarmıştı.
    +evet ama o insanlar için öyle yani tanrı oki aslında yok birimizin bilinçaltı.
    -ne demek istiyorsun hermen ?
    +binyıllar öncesinde 2000 i yılları hatırlamamızın tek yolu güneş krallığı olabilir.
    orası bilinçaltı merkezi olabilir.
    -bu küçük bir ihtimal.
    +denemeye değmez mi ?
    -önerin nedir ?
    +bugünü hatırlamaktan vazgeçelim geçmişe dönelim gelecekten geldiğimizi unutsakta
    belki orada bir yolunu bulur krallığı alabiliriz ve şuanki düşüncelerimize kavuşabilirz.

    bu konuşmanın ardından toran mortelas vehermen tekrar kapsüllerine uzandılar...
    ···
  5. 5.
    0
    toran odanın köşesindeki deri koltuğa oturdu ve hermen'e bakarak ;

    +peki ya isimlerimiz geçmişte de bu isimlerde olmamız nasıl mümkün ?
    -sen kısa bir adamsın toran üzerine alınma ama paralel dünya'da yaklaşık 4 metreydin
    aynı zamanda bir astral seyahat olduğunu unutma. rüyalarda çoğu zaman aynı kalan tek şey yüzümüzdür.
    fiziksel özelliklerimizin geri kalanı isimlerimiz değişebilir.
    senin bilincaltındı geçmişteki toran'ın bilinçaltı.
    askerlerin yada oradaki arkadaşlarının sana gerçek isminle hitap ettiği bir gerçek
    ama senin toran olarak algıladığın daha kesin bir gerçek.
    ilk seferde olur bu hep olur.

    toran şaşkın gözlerle mortelas'a döndü.

    mortelas o sırada kendi kendine konuşuyordu.

    bir şeyler olmalı, bugündeki ben olduğumu geçmişte hatırlayacak bir işaret bir şeyler olmalı.
    zihnimin derinliklerine saklıyabileceğim.
    ···
  6. 6.
    0
    astral seyahat ile ortak evren bilincine karışıyoruz.
    beyin rem uykusunda olduğundan çok daha iyi çalışır.
    ışık hızıyla milyar yıl sürecek paralel evrenlere ışık hızından hızlı tek şey ile
    insan beyniyle ulaşıyoruz.

    bunun olumlu ve olumsuz yansımaları oluyor.

    olumsuz kısımları orada ejderhalar yaratıklar ve fizik kurallarına aykırı şeyler
    oluşturuyoruz.
    aslında o zaman diliminde her şey normal.
    yani bu gördüğün mortelas oraya gittiğinde bilinçaltını zütürüyor.
    lakin orada zihnine bağlandığım o zamana ait mortelas gerçek şekilde savaşıyor.
    sadece insanlara karşı.

    toran lafa girdi tebessüm ederek.
    şuan anladım, yani, biraz ,belki de sayılır desem!!
    ···
  7. 7.
    0
    mortelas da dahil oldu konuşmaya;

    hermen aslında ortak evren bilincinden söz ediyor. kimileri bunun uğruna 3 din 4 kitap
    yazıyor ben ise evren bilinci diyorum. yani ortak evren bilincine dahildir tüm canlılar.
    görünmez bir ağ gibi.
    ortak evren bilincinin toplamı ise tanrıdır.
    bigbang'i ve evreni oluşturan.
    ortak zihin tam olarak budur ve evren sürekliliğe sahiptir yok olur tekrar bigbang ve buuv
    tekrar oluşur.

    bunlar sadece tüm canlıların oluşturduğu ortak evren bilinciyle mümkündür.
    ···
  8. 8.
    0
    orada fizik kurallarını yırttığımız yok evet bilinçaltlarımız daha özgür ve bunlar onun yansıması.
    orada gerçek olan tek şey biz insanlar.

    anlamıyorum hermen orada savaşı kazanmamız şuanki dünya'yı nasıl değiştirir.

    evreni düşün toran ve şunu bil her şey birbirini yansıtan birer kopyadır.
    zaman mı ? zamanı unut toran. zaman bir yalan.
    oraya astral seyahatle gidiyoruz yani uykudayken.

    yani orası yarı gerçek yarı bilinçaltımız.
    biz gerçek olan kısmıyla ilgileniyoruz.

    dedi hermen.
    ···
  9. 9.
    0
    büyük bir eğlence vardı yine mox diyarında, aslında her akşam olduğu gibi.
    her akşam başlangıcında ve gece sonunda mutlaka büyük kavgalar çıkardı.
    hermen şaşkın şekilde etrafı inceliyor higiox ise elindeki et parçasını kemiriyordu.
    ara ara üstlerinden uçuşan çanak çömlek ise higiox'u biraz sinirlendirmiş olmalı ki ;

    +aşağılık takfareleri misafirimiz hermen'in neredeyse kafasını kıracaktınız attığınız o demir tabak çok yakınımızdan geçti bu seferdiye bağırdı.
    o anda müzik durdu ortalık sessizleşti neredeyse kimseden çıt çıkmıyordu.
    ama biz moxlar olarak hep böyleyiz zaten
    diye bağırarak kadeh kaldırdı higiox.
    bir iki saniyelik sessizlikten sonra salondaki tüm moxlar hep bir ağızdan heeyy diye haykırarak biralarını kaldırdılar ve müzikte
    kaldığı yerden devam etti.
    ···
  10. 10.
    0
    +selam sana büyücüler diyarından ihityar hermen !
    -sadece 657 yaşındayım o da hatırladığım kadarıyla deyip gülümsedi hermen.
    +kuzey rüzgarları seni buraya kadar sürüklemiş, neden ? dedi çatallı sesiyle higiox mox.
    -karzaklar ve zirtulaslar ve muhtemelen ahuraat'lar cloud dağlarındaki 3 geçiti almak için geliyorlar savaş kapımızda huana(sevgili) higiox.
    ···
  11. 11.
    0
    mox diyarı

    bu ülkede mox ailesinden başka kimse yoktu.
    yalnız tek bir aile olsa da sayıları tüm eski dünya insanlarının iki katı kadardı.
    bu kambur, yeşilimsi ve geneli şişman olan lakin insanı andıran canlılar, eğlenceye ve moxhuana'ya düşkün(mox birası) sürekli içen temizliğe hiç mi hiç önem vermeyen canlılardı.
    bir kralları yoktu, sanırım bir krala ihtiyacları da yoktu.
    mox diyarında tam anlamıyla bir kaos hakimdir.
    birbirlerini döven sarhoş moxları hemen her köşebaşında görebilirsiniz.
    aşırı sorumsuz olan moxların düzgün bir aile yaşantısı yoktur.
    bir çok mox kendi çocuğunu tanımaz.
    ···
  12. 12.
    0
    -ulağın korkusu bertaraf olmuştu ve okumaya başladı.
    3 geçitlerin açılması ve müttefikimiz olan galsiya krallığına saldırmana izin vereceğimi düşünmen ne
    büyük ahmaklık. savaş mı istiyorsunuz? eavmer size istediğinizi verecek o halde...
    ulak şöyle bir yutkundu ve mirtiliana baktı.
    mirtilian yerinden hafifçe kalktı siyahlar büründüğü kıyafeti ve saçları rüzgarda uçuşuyordu, burnundan solumaya başlamış ve gözlerini yine o şeytani bakış bürümüştü.
    ulağın yanına kada geldi. ulak ise kafasını önüne eğip yutkunmaya çalıştı nefesini tutuyordu.
    mirtilian var gücüyle ulağın gögüsüne vurup onu sonsuz boşluğa düşürdü.
    ulağın yere çakılmadan önceki çığlıkları tüm ülkede yankılanıyor, halkı mirtilian'dan
    daha çok korkuyordu.
    ···
  13. 13.
    0
    mirtilian'ın kolunda yılanı ve diğer elinde tuttuğu bir kadeh vardı ve ulağa sert bir tonda ;
    +lei laus nian ! (neden korkuyorsun)
    -iel nau nian kralım (korkmuyorum kralım)
    +eavmer'den ne haber getirdin dedi ve koluna sarılmış yılanı hafifçe yanındaki beton oyuğa bıraktı.
    -istediğimizi vermeyecekler kralım savaş kapıda. bu mektubu kral mortelas size gönderdi.
    +aç ve oku o halde dedi kaşlarını çatarak.
    ···
  14. 14.
    0
    tüm ülkesini bulutlara kadar uzanan kalesinin en üstündeki bölmeden gören, beyaz mermerden bir tahtı vardı mirtilian'ın. oradan pek inmezdi insanların yanına.
    uzun uzun ufuk çizgisini izler dev yılanı sivua ile zaman geçirirdi.
    eavmer'den gelen ulak karzak'a ulaşmıştı.
    askerlere kralı görmesi gerektiğini söyledi ve kralın yanına çıkarıldı.
    çok yüksekti ve terasın etrafında hiç bir korumalık yoktu öyle ki sis vardı aşağıya bakınca
    irili ufaklı bulutlar görüyordu.
    ulak o topraklardaki herkes gibi mirtilian'dan korkuyordu.
    o sırada yavaş adımlarla mirtilian'a yaklaştı.
    mirtilian'ın mermer tahtı terasın ucunda ufuk çizgisine bakar haldeydi ve mirtilian orada
    oturuyordu.
    ulak arkadan yavaş adımlarla ona yaklaşıyor bir yandan da tahta doğru gittikce incelen beton parke taşlarının üstünde dengesini sağlayıp aşağıya pek bakmamayı istiyordu.
    ···
  15. 15.
    0
    rhi anon karzak şatosu
    mirtilian karzak'ın göğe kadar uzanan, korkutucu yapıya sahip şatosunun üzerinden kara bulutlar hiç ekgib olmazdı.
    mirtilian uzun boylu geniş omuzluydu, kemikli bir yüze ve iri gri gözlere sahipti.
    iyi görünümlü lakin kibirli bir adamdı.
    kimseyle konuşmaz sadece karısı ve tek büyük aşkı olan eora ile akşam yemeği yer ve
    yatardı. onunla bile uzun uzadıya konuşmazdı. şeytani bir zekası vardı.
    babası anhar karzak'ı uykusunda öldürüp cesedini ise bir at arabasıyla iblisler
    diyarına zütürdüğü halkı arasında korku uyandırıyordu.
    ···
  16. 16.
    0
    eavmer'den gelen şahinin kanat sesleri böldü.
    hermen şahinin bileğindeki mektubu aldı. şöyle bir göz gezdirdikten
    sonra toran'a dönerek ''eavmer'ler cloud dağları sınırına yürüyor.
    mirtilian karzak ordusuyla beraber galsiya üzerine yürüyecekdedi.
    +
    o halde biz de orada hazır olacağız ''dedi kendinden emin bir tonla kral toran.
    -1000 yıllık sulh artık sona eriyor kral, ordularını hazırla ve eli kılıç tutan tüm oğlan çocukları
    al.karşımızda sadece karzak'lar değil, zirtulas'lar ve ahuraat'lar da var.
    +peki bortinian'lar ?'' diye sordu toran.
    -ah bortianian'lar o gece yürüyen kan içen iblisler! onların kimseye yararı olmaz.
    ···
  17. 17.
    0
    kral kollarını açarak ;
    -topraklarıma hoşgeldin ziron'lu hermen dedi kalın ve iri sesli gülüşüyle.
    +konukseverliğin hep aynı ihtişamda kral toran dedi ve atı kuaros'un başını okşayarak
    eğerindeki mektubu aldı.
    hermen neşeli bir yaşlıydı lakin onun yüzündeki bu donuk ifade kral toran'ı endişelendirmişti
    bile.
    hermen mektubu krala verdi kolundan hafifce tutarak askerlerden uzağa kalenin nehre bakan kısmına ilerlediler ve krala kısık bir tonla;
    +karzaklar kral mortelas'dan kapıları açmasını istediler.
    -kral mortelas'ın cevabı n'olmuş diye cevapladı tedirgin bir şekilde toran.
    +kral mortelas'ın ne cevap vereceğini biliyoruz yalnız değilsiniz. karzaklar aklı sıra
    güneş krallığını almak için biz ziron'ları eavmer'leri ve sizi tek tek yok ederek
    cloud'un batısının gücünü kırmak istiyor. zirtulaslar da onlarla beraber.
    boynuzlu şeytanlar ahuraatların da karzaklarla görüştüğü kulağıma çalınıyor, savaş kapıda
    toran!
    ···
  18. 18.
    0
    devam---

    --spoiler--
    binlerce yıl öncesi paralel dünya
    --spoiler--

    yağmur ve fırtına durmuş, güneş doğmak üzereydi, tan kızıl ve kasvetli duruyordu.
    eavmer'ler heybetli ve devasa kulelerinden şahinlerin bileklerine mektup bağlayıp
    ziron ve galsiya diyarlarına gönderdiler.
    aynı anlarda ziron'lu bir büyücü olan yaşlı hermen, scales yani galsiya şehrine varmıştı kanatlı atıyla.
    galsiyalılar insan görünümünde devlerdi yakkaşık olarak bir insan çeyrek galsiya'lı
    boyundaydı.
    hermen'i kral toran galsiya karşıladı.
    galsiya eavmer ve ziron müttefikti.
    ···
  19. 19.
    0
    kralları derka bortinian ve çok sevgili kraliçe eşi huma bortinian ile beraber hüküm sürerlerdi.
    yer altı şehirleri oldukça ihtişamlıydı.
    uzun taş koridorlar bir tünele tünel ise devasa bir salona açılırdı.
    kral bortinian ve ailesi tam olarak burada yaşardı.
    bortinian krallığından başka kimselerin ise kimi yer altı şehrinde
    kimi cloud sınır dağlarının derinliklerindeki mağaralarda yaşamayı tercih ederdi. bortinian yeraltı şehrine bir ahuurat ulağı geldi.
    ahuratlar boynuzlu ve kuyruklu iblislerdi.
    eski dünyanın güney doğusunda yaşarlardı.
    güneş krallığını en çok isteyenlerdi.
    binlerce sene öncesinde aslında insandılar lakin tanrı oki onları lanetledi
    ve cehhenemin en sıcak ve korkutucu karanlığına yolladı.
    daha sonra bir zirtulas büyücüsü olan kaleb zirtulas oki ile anlaşarak onları cehhenden çıkardı lakin artık boynuzlar ve kuyrukları olan çirkin yaratıklardı.
    ···
  20. 20.
    0
    +krallığımda ne işin var ! dedi sert ve yüksek bir sesle. öyle ki cümlesinin son kısmı dev sutunlar arasında saniyelerce ürkütücü biçimde yankılandı.
    -ahuraat'lı ulak bir adım geri atıp başını öne eğerek.
    batıya yürüyoruz efendim cloud dağ kapılarına ve orada eavmer'leri ziron'ları ve galsiya'lılar
    yenilgiye uğratıp güneş krallığına sahip olmak istiyoruz.
    kralım virdor ahuraat sizden yardımınızı istiyor. bize katılın efendim 'dede kafasını kaldırıp.
    +güneş krallığı umrumda değil gün ışığına bile çıkamayacak şekilde lanetlendik kralının bana vereceği çok daha değerli bir şey olmalı. aslında tahmin ediyorum.bir zirtulas büyücüsü
    verebilirsiniz ve lanetimizi kaldırabilirsiniz ve sende tam olarak bu yüzden topraklarıma gelme cesaretini gösterdin ahuraatlı sıçan!
    -evet efendim zekanız hayranlık uyandırıcı.''dedi kısık bir tonda.
    derka bortinina çok nazik konuşan doğal bir kötüydü.
    konuşması ve zekası onu özel kılıyordu. baktığı herkesin içini okuyor gibiydi.
    siyah uzun bir kıyafeti vardı tıpkı mirtilian karzak'ın giydiği gibi.
    ···