1. 151.
    0
    @1 ciddiyim sevişelim mi?
    ···
  2. 152.
    0
    @1 burnuna dikkat et yine çarptı aq
    ···
  3. 153.
    0
    http://www.incicaps.com/?v=amkokuyor.jpg
    ···
  4. 154.
    0
    Incici Kizlari bozmayalim dedik taklit yapiyoruz
    ···
  5. 155.
    0
    @1 özet geç bin
    ···
  6. 156.
    -1
    Düşüncelerimi paylaştığım çeşitli yazılarda defalarca radikal elelştiri ve özeleştirinin genel anlamda temizleyici etkisi olduğunu, tartışmaları öze yönlendirdiğini söyleyip dururum. Ve, elbette, dikkat edilmezse eğer, eleştiri ve hakaret arasındaki ince çizginin çabucak geçilebileceğini, istemeden de olsa farklı düşünenin aşağılanmasına varacağını ve bu nedenle de eleştirinin radikalliğini tüm insanî hassasiyetlerle kullanmak gerektiğine inanırım.

    Kuşkusuz hiç kimse doğrunun tapusunun kendinde olduğunu iddia edemez. Benim de böylesi bir iddiam yok. O nedenle yazılarımı kaleme alırken, üzerinde yoğunlaştığım konuyu elimden geldiğince etraflıca araştırmayı, karınca kararınca düşüncelerimi toparlayıp, paylaşmaya çalışırım. Yazılarıma gelen eleştirileri de, yanılgılarımı düzeltmek, yeni bilgilere ulaşmak, öğrenmek ve yeniden arayışlar içerisine girmek için bir motivasyon olarak algılarım.

    Bilhassa sosyalistler arasında yapılan tartışmalarda, kullandığım dilin tüm sivriliğine rağmen, incitici olmamasına özen gösteririm. Hoş, asıl politik dilim Almanca olmasından dolayı Türkçe’de belki bu özenin hakkını tam olarak yerine getirmiyor olabilirim, ama en azından çaba sarfettiğimi söyleyebilirim. Sosyalistler arasında böyle bir çabanın son derece gerekli olduğuna inanıyorum, çünkü tarihimiz, yani cinayetler, aforozlamalar, işkenceler ve ihanetlerle dolu olan 20. Yüzyıl’ın hâlâ solun sırtında bir kâbus gibi durduğunu düşünüyorum. Bu nedenle dostum Jörn Schütrumpf’un dediği gibi, »geçmişteki ve günümüzdeki kendi eylemine karşı dürüstlük; kendi düşüncelerinde samimi olmak – bilhassa rahatsız edici olduğunda ve karşıtlarına karşı da hilekâr olmamanın« sosyalistlerin sahip çıkmaları gereken erdemler olduğuna inanmaktayım.

    Eleştirinin rahatsız edici olması son derece doğal. Ne de olsa hepimiz insanız ve doğru olduğuna inandığımız eylem ve düşüncenin başkaları tarafından eleştirilmesi, yanlış olduğunun söylenmesi, dürüst olursak eğer, hepimizi rahatsız eder. Ancak rahatsız oluşumuz, acı olan gerçeği değiştirmiyor ne yazıkki. Bana kalırsa, en acımasız eleştiri karşısında bile soğukkanlılığı kaybetmeden ve esasta kalınarak ya karşı eleştiri yapılıp söylenenler çürütülmeli, ya da özeleştiri verilmelidir. Tartışmaların öğretici, yapıcı, ileriye görütücü olması için bence bu bir zorunluluktur.

    Ama diğer taraftan da yapılan eleştirinin inandırıcı bir temele ve örneklemelere oturtulmasının, şahsileştirilmemesinin de gerekli olduğu düşüncesindeyim. Aksi takdirde eleştiri, altı boş bir itham, gerekçesiz bir suçlama ve kişiye yönelikse, hakaret haline gelir.

    Bunları niye yazıyorum? Anımsayacaksınızdır, bazı yazılarımda Türkiye sosyalist hareketinin bazı kesimleri arasında gördüğüm »beyaz« duruşu ve gizli, yani latent (latens) ırkçılığı eleştiriyorum. En son kaleme aldığım »Kaçış sınıftan mı, görevden mi?« başlıklı köşe yazımda da bu vurgu var.

    Belki bir tekrar olacak, ama neden bu eleştiriyi yönelttiğimi bir kez daha gerekçelendireyim: Bir kere »beyaz« olmak, salt bir ten rengi değildir. »Beyaz« olmak, bir egemenlik alanıdır. Bu tanımı açıklayan sayısız eser mevcut ve tanım antiırkçı literatür ile diskursta yerleşiktir. Gizli, yani latent ırkçılık ise açık, faşizan ırkçılıktan farklı, bilinçaltına yerleşmiş bir yaklaşımdır. Sosyolojide, işlevler ve motiflerin açıklanmasında, pgiboanalizde ise bilinçaltına dayalı davranışları açıklamakta kullanılır. Gizli ırkçılık da, aynı ksenofobi, yani yabancı korkusu / yabancı düşmanlığı gibi antiırkçı diskursta yerleşmiş olan, hatta Almanya’da mahkeme karar ve karar gerekçelerine yerleşmiş olan bir tanımdır. »Beyaz« olmanın ve gizli ırkçı davranışların en önemli ortak özelliği de paternalist yaklaşımlardır.

    Okuduğum yazılardan, tartışma metinlerinden, programatik belgelerden ve yapılan yorumlardan, »beyaz«lığın ve gizli ırkçılığın Türkiye sosyalist hareketi içerisinde göze çarpan bir biçimde kökleşmiş olduğu sonucunu çıkartıyorum. Kimbilir, belki de Almanya’da yaşadığımdan ve gündelik yaşantımda en az üç öğün gizli ırkçılıkla karşılaştığımdan bu konuda biraz fazla hassasımdır. Ama uzun yıllar göçmen hareketinde ve antiırkçı mücadele içerisinde aktivist oluşumdan dolayı, bilhassa kendimi yakın gördüğüm Türkiye sosyalist hareketine bu konuda eleştiri yapma hakkımın olduğunu düşünüyorum.

    Evet, bir akademisyen, bir entellektüel olmadığım doğru. Otodidakt bir aktivist olarak düşüncelerimi paylaşmak istiyorum, sadece o kadar. Düşüncelerimde, yazdıklarımda yanıldığımı, tespitlerimin doğru olmadığını söyleyebilirsiniz. Belirttiğim gibi, doğrunun tapusunun bende olduğunu iddia etmiyorum. Ama ayrıca da bu saatten sonra müthiş bir bilgi birikimi olan Türkiye sosyalistlerine de gizli ırkçılık ile ırkçılık arasındaki farkı anlatmamın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.

    Yazılarıma öyle ya da böyle tepki alırım, ki eleştiri olsun, destek olsun bu beni sevindirir, çünkü her defasında kendimce öğreneceklerimin olduğunu düşünürüm. Ancak bu sefer büyük bir hayal kırıklığına uğradığımı belirtmeliyim.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 157.
    0
    gibtir git lan burdan
    ···
  8. 158.
    0
    1 doğru söze ne denir
    ···
  9. 159.
    0
    @1 karı haklı beyler
    ···
  10. 160.
    0
    http://imgim.com/25qu7wi.png
    ···
  11. 161.
    0
    @1 haklı. kahvedekiler de küfrediyor, ferhan şensoy da küfrediyor. ilk tarz ağır basmamalı.
    ···
  12. 162.
    0
    okuyanı gibsinler
    ···
  13. 163.
    0
    of ulan öle bi ayar ki bu ağlayarak uzaklaştım. hemen kitaplara kapandım

    (skimde olmaz)
    ···
  14. 164.
    0
    sokuşturmuşlar onun acısı bu beyler mc donaldsta zütünü sürten bizmiydik? öyle bi mevzu vardı dimi
    ···
  15. 165.
    0
    @1 seviselim mi?
    ···
  16. 166.
    0
    80000 yazarı olan bi sozlugu bukadar ciddiye alma , belliki sinir yapmışsın sakinn...
    ···
  17. 167.
    0
    @1 yürüü
    ···
  18. 168.
    0
    okumadım
    ···
  19. 169.
    0
    @1 incideki erkekler neden mal ve kültürsüz başlık diğer başlığa karşılık gelmiş çok kızmış lan bu dişi.. başlığı üstüme almıyorum @1'inde kendi üzerine alarak bunu yazdığını düşünmüyorum..

    dip not: genelleme yapmayın binler
    ···
  20. 170.
    0
    lan aq mun salağı seni. pc mühendisliği okuyorum. burdaki çoğu insanda zeki ve kafalı insanlar. yoksa bu ince esprileri nasıl yapıcaklar he? ortalamaya vurduğunda tabikide aramızda mallar kültürsüzlerinde olduğunu görüceksin ama genelleme yapıpta adamın asabını bozma. neşemiz yerimize gelsin iki güzel şey komik şey okuyalım diye giriyoruz buraya.
    ···