Ulan adam istediği gibi yazsın işte bırakın amk tadı tuzu adamın anlatım şekli

Telefonla yola çıktığımı haber vermiştim Zeynep'e akşamüzeri buluşacaktık. Günler sonra ilk defa ona mesaj atarken bir tuhaf hissetmiştim kendimi.

Valizimdeki giysilierin daha fazla buruşmasına mahal vermeden dolabıma yerleştirdim. Daha sonra birkaç saatliğine de olsa, ait olduğum şehirde güzel bir uykuya daldım.

Sıcak bir öpücüğün tatlı sarhoşluğuyla uyandım. Zeynep'ti bu. Odama, yanıma gelmişti. Ayakucumda oturuyordu. Buraya kadar nasıl çıktığını sorduğumda, yurda ilk gelenin ben olduğumu, katlarrn boş olduğunu öğrenmiş. Yahya Bey'e beni acilen görmesi gerektiğini söylemiş ve gelmiş.

Özsüt'teki o tatsız konuşmam o gün geride kalmıştı zaten. Birkaç defa beni ziyarete gelmişti, Yahya Bey onu tanıyordu. Zor olmamış izin alması.

Tuttum kolundan, yatağın içine çektim ve deli gibi öpmeye başladım. Ağzım kokuyordu muhtemelen, çünkü uyanınca insanın ağzı kokar. Fakat umrumda mıydı? Değildi. Görünüşe göre Zeynep'in de umrunda değildi.

Onu odada bırakıp duş almaya, dişlerimi fırçalamaya gittim neden sonra. Döndüğümde yastığımı kollarının arasına almış, gözlerini kapamış, oyun yaparken buldum onu. Biraz önceki uyandırma sahnesini rolleri değiştirerek oynamamız gerekiyordu anlaşılan. Öptüm öptüm öptüm fakat uyanmamakta direniyordu. Beklesindi dünya. Yatakta yanına girdim ve aynı izmir'den ayrıldığım günün bir önceki gecesinde olduğu gibi kollarımın arasında, başı göğsümde öylece kaldık.

romantik jojuk seni

Karnım guruldamaya başlamış, her kükreyişinde Zeynep'i bir gülme almış gidiyordu. Sonunda dayanamadım. Kızım dedim gülerek Öyle güleceğine yemeğe çıkarsana beni tirbiyesiz

Eh iyi madem. Giyin de çıkalım bari.

Sakin adımlarla dolabımı açtım. Kıyafetleri giydiğimde ben hazırdm.
Fakat Zeynep bir şeyin ekgib olduğunu söyledi ve çantasını karıştırmaya başladı. Oradan küçük bir kutu bulup çıkardı. Heyecanla paketi soymaya başladım. Bu bir saatti. Deri, siyah kordonu, göstergesi kare şeklinde, 1 den 12 ye kadar rome rakamlarının olduğu şık bir saat...

Sarıldım ve bu güzel hediyesi için teşekkür ettim. Şimdi sıra bendeydi. Tekrar dolabı açtım. Daha sonra, güzel bir günden sonra verecektim bu hediyeyi ama beklemek olmazdı şimdi. O da heyecanla açmaya çalıştı.

Sarı lacivet efsane çubuklu formayı görünce boynuma asıldı. Arkasında 07 ve Zeynep yazıyordu. Kendi formamı da çıkardım dolaptan 19 Hopotis.

Biz birbirimize sevdalıydık ve bir tane de ortak sevdamız vardı ki o da Fenerbahçeydi.

Tatil boyunca tek kuruş para harcamamış, tütün içmiştim. Ve sonunda bu formaları alacak para cüzdanımda mevcut olacak duruma gelmişti.

sağol allah razı olsun kız sevınıce bızde sevınıyoz sayende valla tebrık ederım sızı evlen

Hoşgeldin panpa son hız devam yardır

devam panpa yardır

ben devam edeyimmi beyler xd

Rezervatullah-بإذن الله لجهة تقليم يعرف أن هذا المكان هو الألغام

Geldim beyler bu part size bi anımı anlatıcam:

amerikalılar sosyal deney yapıyolarmış
Yanlarına bir eşek alıp dünyanın farklı yerlerinde halka soru soruyorlarmış. ilk önce mekgibaya gitmişler. Orada bir bahçıvana eşeği gösterip 50.000 e bu eşeği gibermisin demişler. Bahçıvan hayır demiş. Sonra çine gitmişler. Fabrikada çalışan bir işçiyede aynısını sormuşlar o da hayır demiş. Amerikalı ekip çinden ayrıldıktan sonra mardine gelmiş. Bakmışlar bir kürt tarlada çalışıyor. Yanına gidip sormuşlar 50.000 e bu eşeği gibermisin? Kürt biraz düşünmüş sonrada amerikalılara biraz bekleyin burda demiş ve traktörüne atlayıp gitmiş. Aradan yarım saat geçmiş kürt koşa koşa yanlarına gelmiş ekibin. Demiş traktörü 30.000 e sattım 20.000 ide komşudan topladım eşek nerde

Beyler kahvaltı ettim la patlamayın yazıyorum

https://www.youtube.com/watch?v=QEThuVnJVuQ

LAN EKSiLENMEYE ALIŞMIŞTIM MK EKSiLEYiN BENi

Birlikte Aysel Abla'ya gittik. Ege de okuyanlar bilir. 4 çeşit tabldot yemek 7 liradır ve çok lezzetlidir yemekler,. Yeni kazanan arkadaşlar da buraya mutlaka uğrasın.

Güzel bir yemekten sonra soluğu, Konak'ta saat kulesinde aldık. Oradaki banklardan birisine çöktük. Bir Sahlepçi gözüküyordu Kemeraltının girişinde. Ondan birer tane sahlep aldık. Tek tük insanlar vardı sokaklarda, bir de gecenin soğuğuna aldanmadan birkaç kuruş kazanmaya çalışan seyyar satıcılar. ..

Ellerimiz elimizde, akıp giden zamana meydan okurcasına hareketsiz durduk. Gece bizimdi, konak bizim...

Evine bıraktım onu ve güzel bir günü ardımda bırakarak sallana sallana yurduma gittim. Koridorlar hala boştu. Ezgi bile gelmemişti.

Onu televizyon karşısında görememenin burukluğu her nedense içimde müthiş bir tesir bırakıyordu. Uyumaya çalıştım fakat gündüz uyuduğumdan bu pek mümkün olmadı. Balkona çıktım üzerime montumu geçirip, tektük yıldızların altında ardı ardına sigara içtim. Gün doğuyordu. Millet damlamaya başlardı. Uyumak için tekrar yatağa girdim. Uyumuşum

Aysel? Oyhş

Birden zütümde bi acı hissettim oda neydi
Arkamı dönecek halim yoktu. icimdeki ses dönme normal bisey dedi ama hafifce soluma baktım arkadaslar yataklarinda ama fatih yoktu arkami dondugumde 35 lik yarakla zütümü acmis giben kimdi??
Aman allahim fatih yaninda haydarla grup yapmislar bana.

Takip eden günlerde.

Ezgi televizyıondaki yerini almıştı.
Umut, Zeki ve Fatih pozisyonlarını almışlardı.
O sınıftan kurtulmuştum, yeni insanlarla yeni döneme devam ediyordum.

Yuvarlak çerçeveli bir kız vardı mesela, sarı saçları ve gözlüğünün arkasından bütün ihtişamıyla haykıran Ben buradayım. diyen mavi gözleri vardı.

Yakışıklı bir bin vardı. Daha ilk günden kızları yanına çekmeyi başaran, oldukça rahat tavırlarla göze batan biri. Ama iyi çocuktu. Karıyla kızla kafayı bozmamıştı. Arkadaşlığın değerini biliyordu.

Şimdilik bu ikisi yetecektir. Kıza Kübra diyeceğim, oğlana da Mahmut.

Güzel geçiyordu sınıftaki muhabbetler. Sıkı sıkıya derslere devam ettiğimden devamsızlık hakkım bir hayli vardı. Fakat kullanmıyordum.

Mahmut değildir o. Mahmut olsa duramazsin * Berkecandır Berkecan *

beklemedeyiz panpa da o çocuğa mahmut olmaz amk

devam panpa