-
1.
+2nöbetçi eczaneler
ati̇lla eczanesi̇
adres : eminali paşa cad. no: 95/2 bostancı kadıköy i̇stanbul
tel : 2163612305
haritada göster
cansever eczanesi̇
adres : moda cad. no: 21/c (şifa hastanesi alt köşesi) moda kadıköy i̇stanbul
tel : 2163470092
haritada göster
çi̇ftehavuzlar eczanesi̇
adres : göztepe mah. tepegöz sok. no:15/b kadıköy i̇stanbul
tel : 2163026013
haritada göster
fenerbahçe eczanesi̇
adres : igrip çıkmazı sok. no: 2/a (fenerbahçe orduevi karşısı) fenerbahçe kadıköy i̇stanbul
tel : 2163369651
haritada göster
nokta eczanesi̇
adres : şemsettin günaltay cad. kayasultan sok. no: 60/1 (ptt eğt mrk.sk) kadıköy i̇stanbul
tel : 2163735065
haritada göster
öndersev eczanesi̇
adres : merdivenköy mah. şair arşi cad. no: 17/1(göztepe benzinci'den sonra e-5'e bağlanan yol üzerinde) merdivenköy kadıköy i̇stanbul
tel : 2163557131
haritada göster
rifat sargin eczanesi̇
adres : osmanağa mah. söğütlüçeşme cad. münverçiçeği sok. no:17/1 kadıköy i̇stanbul
tel : 2163468222
haritada göster
tülay eczanesi̇
adres : eğitim mah. kasrı ali cad. no: 62/a (hacı mustafa tarman sağlık ocağı karşısı) kadıköy i̇stanbul
tel : 2163375265
haritada göster
yeni̇ sağlik eczanesi̇
adres : kurbağalıdere cad. no: 79-b (hasanpaşa camii yanı) hasanpaşa kadıköy i̇sta -
2.
+1gibim içine kaçtı saol
-
3.
0gibini yarmıs adam salak mısın bin
- 4.
-
5.
0@13 oç
-
6.
0Kıl dönmesi anlam olarak derinin dermis tabakasında oluşan kılın ilerlediği yolu şaşırarak ciltten çıkamayıp cilt altında uzaması halidir.Bu tarz kıl dönmesi kılın olduğu ve kökünden çekildiği vücudun her bölgesinde görülebilir.Bu tür kıl dönmesi daha çok batık veya kıl batması olarak tarif edilir.
Kıl dönmesi hastalığı terimi alışkanlık olarak kuyruk sokumunda oluşan kıl yumağı için kullanılmaktadır. Ancak tamamen eski ve yanlış bilgilerden kalan bir isimdir ve yeni bir isim bulunmadığından hastalığı tam tarif etmemesine rağmen kullanılmaya devam etmektedir.
Eski görüşte bu hastalığın doğumsal kaynaklı bir kist olduğu düşünülüyordu bu sebeple KiST DERMOiD SAKRAL olarak adlandırılıyordu. Yeni görüşe göre bir kist değil( kist : tam kapalı boşluk) bir sinüs (bir delikle açıklığı olan boşluk) olduğuna karar verilmiştir ve PiLONiDAL SiNÜS adı kullanılmaktadır.
Genellikle 15-25 yaş grubunda gürülür daha kıllı olmaları sebebiyle erkeklerde 10 kat daha sık görülür. Toplumda görülme sıklığı % 1 kadardır.30 yaşından sonra kuyruk sokumu bölgesinin cildi kalınlaştığı için hastalık başlamaz,bu yaşta görülen vakalarda problemin daha önceden var olduğu ama tedavinin ertenlediği düşünülür.
Medicalart sağlık merkezi
Kıl dönmesi hastalığının nasıl olduğu hakkında tüm tıbbi kurulların onayladığı son bilimsel görüşe göre; baş, ense ve sırttan dökülen kılların kalçanın arasına sıkışıp yürürken oluşan sürtünme hareketiyle matkap ucu gibi cildi delerek cilt altına girip orada yumak oluşturmasıdır.Bu alanda görülmesinin bir sebebi de 30 yaşına kadar bu bölge cildinin orta hatta zayıf olmasıdır. Yapılan incelemede bölgeden çıkan kılların o bölgeye ait olmadığı ve daha yukarıdan döküldüğünü göstermiştir. Yine mikroskobik düzeyde yapılan incelemelerde hiç kıl köküne(kıl follikülü) rastlanmamıştır. Kalça yapısı sebebiyle kilolu insanlarda daha sık görülür. -
7.
0evet sana sana sana hepinize be... rezil iğrenç yaratıklar.. hiç mi insanlık yok sizde ha? nedir bunlar ha nedir? nasıl yollarsınız bu pislikleri o tertemiz insanlara.. onlar kitap istiyor, kalem istiyor, okul istiyor okumak istiyor.. onlara yardım elinizi uzatacağınıza birde utanmadan, sıkılmadan alay ediyor küçük görüyorsunuz.. aslında alay edilecek küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz.. hiç bir işe yaramayan asalak gibi yaşayan sizler.. utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz
-
8.
0oçççççççççççççççççç
- 9.
-
10.
0oç sol daşak
-
11.
0@7 binmisin heryere aynı taku yapıştırıyon oç
- 12.
-
13.
0gibini kırmışsın salak
-
14.
0hocam harbi am olmuş
-
15.
0nası lan ipneler yorum yapın
-
16.
0@1 erkeğin yanlış delikten gibmeye çalışmış seni
-
17.
-3kukulu kızın kukusuTümünü Göster
memo fik doğrusunda diyar diyar gezerken
toz topraklı yolları tabanıyla ezerken
gezdiği diyarlarda güzel dilberler bulup
şahane damlarına kötlerine fik sokup
arzusunca domaltmak hayali kuruyordu
sık sık otuzbir için molaya duruyordu
yine durdu bir ara, semayı seyre daldı
dam hayali kurarak fiki eline aldı
attırırken sarsıldı heyecanından o an
bin güvercin uçuştu yaslandığı ağaçtan
memo kuşlara bakıp iç çekti derin derin
dedi kendi kendine "dam ürkek bir güvercin,
az yanaşsam hemencik kanatlanıp uçuyor,
değil fike tünemek, kafasına sıçıyor!.."
o böyle söylenince bütün kuşlar dağıldı
yalnızca bir tanesi süzülerek alçaldı
pır pır ederek kondu barrağının başına
sakin huylu memo'yu çevirerek şaşkına
kuşa çok benzese de kuş muş değildi fakat
bildiğimiz damcıktı kanatlı bu mahlukat
memo dedi "herhalde sen benim kısmetimsin
kendini fiktirmeden söyle bana sen kimsin?.."
kanatlı dam bir süre ses çıkarmadan sustu
sonra ötermiş gibi cıvıl cıvıl konuştu:
"kendimi fiktirmeyi nasıl isterim bilsen
lakin yapmamam için var malesef bir neden
eğer zamanın varsa, tanıtırken kendimi
anlatayım da dinle hüzünlü hikayemi
eskiden bir kız vardı, çok severdi barrağı
i̇smi kukulukız'dı, kukusu tek varlığı
her önüne gelene kukuyu fiktirirdi
her fiki tereddütsüz, kukuya ittirirdi
ona fik sokan herkes kukusuna bayıldı
kukusunun şöhreti kırk diyara yayıldı
bir gün kırk iki dağın ardından bir cin çıktı
bu çirkin korkunç cinin tek arzusu damcıktı
bir anda dağlar aşıp kızın yanına geldi
kukulukız'ın damı o an kuruyuverdi
'domal ben de fikeyim' dedi korkutucu cin
'geldim buraya kadar sana fik sokmak için'
lakin dam kurumuştu cinin çirkinliğinden
fikilmek gelmiyordu damcığın hiç içinden
yine de kız korkudan domaldı yavaş yavaş
titrekçe fısıldadı: 'tut barrağını, yanaş'
cin kıllı avucunu donuna soktuysa da
tutamadı fikini, bakakaldı kukuya
domalık kötte kuku şöyle bir kıpırdandı
kuş oldu kanatlandı, uçarak havalandı
kukulukız çaresiz boyun eğmişti cine
amma kukunun yoktu tahammülü fikine
dam kuş olup kaçınca cin öfkeden kudurdu
geçti kukusuz kızın karşısına oturdu
dedi 'madem sen benden kukunu esirgedin
herkese fiktirdiğin ddıbını fiktirmedin
o halde artık kimse fikemesin kukunu
senden haber kesilsin unutsunlar kokunu
bundan sonra damından daim ayrı olasın
fikfik seni bulmasın fikten ayrı kalasın'
cin bunları söyledi ortalıktan yok oldu
ayak bastığı yerde bir kule peydah oldu
bu kulede ne kapı ne de pencere vardı
boyu desen nerdeyse beş yüz arşın kadardı
kızcağız hapis kaldı kulenin külahında
göremedi gün yüzü sonraki hayatında
nice yiğit er kişi kuleye tırmandılar
'hey, kukulu! kukulu!' diyerek bağırdılar
külahın derunundan duyuldu bazen bir ses
'kukumu istiyorum' diyen zayıf bir nefes
ve lakin hiç birisi muvaffak olamadı
kızı çıkarmak için bir delik bulamadı
i̇şte ben bu öyküde bahsi geçen kukuyum
korkudan üzüntüden halen bak kupkuruyum
kukulukız kukusuz, kukusu ise susuz
barrak yolu gözleriz tamamiyle umutsuz... "
memo sordu "hey kuku, bu dev kule nerdedir?"
kuku dedi "çimenlik çift tepeli yerdedir"
memo sordu "hey kuku, o cinden kurtarırsam
memo'ya da kukuyu fiktirirsin sanırsam?"
kuku dedi "bir kurtar beni cinden kuleden
ondan sonra bırakma sakın beni fikmeden
her kim kukulukız'ı kukuya kavuşturur
fikini dama sokar memeyi ovuşturur
kukulukız hazırken zaten her türlü fike
kurtaran kişi doymaz kukudan fike fike
lakin kolay iş sanma kızı ordan kurtarmak
işten bile değildir bu yolda mefta olmak... "
memo dedi "gidelim, biz kuleye varalım
kukulu bir kız varsa fikimizi banalım"
damcık kanat çırparak havada ilerledi
memo dama bakarak yolunu belirledi
fikfik arzusu ile çabucak yol aldılar
upuzun bir menzile tez vakitte vardılar
ulaştıkları vakit kulenin tam dibine
memo dedi "hey kuku, uç hele gök yüzüne
i̇ncele bir çevreyi yukarıdan bakarak
söyle bana var mıdır etrafta uzun kavak?"
kuku uçup seyretti etrafta ağaçları
dedi "bir yıl uzakta gördüm ben kavakları"
memo yalın ayakla yürüdü tam bir sene
kavaktan yüz dal kesti döndü tekrar geriye
kulenin mevkisine bir yıl sonra varınca
dikti yüz fidan dalı kulenin etrafınca
altı ay uzaktaki dereden su taşıdı
yazın kan ter içinde daşşağını kaşıdı
suladı fidanları tez boy atsınlar diye
ellerini ısıttı kışın sıcak fikiyle
çimenlik tepelere oturup bahar vakti
attırıp çimenlere bol bol otuzbir çekti
kuku onu seyretti hiç bir şey anlamadan
tam sekiz bahar ve yaz geçip gitti aradan
sekizinci sonbahar birazcık sert başladı
dumanlı fırtınalar ortalığı kapladı
hızlı rüzgar estikçe kavaklar sallandılar
eğilip bükülerek kuleye yaslandılar
rüzgarın girdapları kuleyi sarmaladı
kavakların dalları kuleyi tırmaladı
rüzgar bir o taraftan bir bu yandan esince
kavakların dalları birbirine geçince
ağaçlar duvarları her yandan kavradılar
sanırsın ki kuleyi tutup avuçladılar
yekvücut kavaklara adeta kuvvet doldu
kule rüzgar önünde artık zorlanır oldu
memo dedi "hey kuku, git de külaha tüne
yakın artık kavuşman kukulu'nun kötüne"
kuku gidip konunca kulenin külahına
sarsılmaya başladı kule onun altında
kuku ne olduğunu henüz anlıyamadan
atmıklar boşandılar kulenin kafasından
koskocaman dev kule oluk oluk attırdı
cümle çevre ormanı atmık ilen batırdı
barrak gibi kulenin attırışı bitince
beş yüz arşınlık boyu bir arşına inince
ortada bir kız kaldı atmıklara bulanmış
ayrı olan kukusu damcığına yamanmış
bir de cin çimenlerde uzanmış yatıyordu
attırış sonrasında anlamsız bakıyordu
kukulukız dedi ki "şimdi gördüm herşeyi
ancak anlayabildim kuledeki gerçeği
çimenlik ikiz tepe cinin daşşaklarıymış
hapsolduğum şu kule onun dev barrağıymış
ne mutludur ki bana esaretten kurtuldum
artık pek nemli olan kukuma da kavuştum!.."
memo dedi "kukulu, kukun bana söz verdi
'beni kurtarır isen fikersin beni' derdi"
kukulukız memo'yu hiç işitmedi bile
meşguldü çirkin cinin iri barrağı ile
bir yandan dev barrağa durmuş domalıyordu
bir yandan da seslice şöyle bağrınıyordu:
"çimenlik ikiz tepe cinin daşşaklarıymış!
hapsolduğum şu kule onun dev barrağıymış!
görseydim çirkin cinin şu kocaman fikini
reddetmezdim elbette o vakit fikfikini!
amma halen geç değil, ona hep domalayım!
şu güzelim kukumu hep ona vurdurayım!.."
aşık memo anladı, sözler tutulmayacak
otuzbircinin fiki dama sokulmayacak
uçarı bir kukunun takılıp kanadına
fikfik arzulayarak gelmişti bu diyara
bulduğu fikfik yine başkasının fikfik'i
onun payına düşen otuzbirdir tabi ki
i̇sterdi ki barrağı kanatlı bir fik olsun
uçarak kendisine uçan damcıklar bulsun
böyle böyle düşünüp sıvazladı fikini
cinle kızı seyredip çekti otuzbirini
dedi "memo, bak yine gitmenin vakti geldi
başka yerde otuzbir çekmenin vakti geldi - 18.
-
reis alfa kral baslik aciyor
-
reis alfa kralı sevmem ama
-
axentonun hayalindeki inci sözlük
-
herkesi kendin gibi otistik mi sanıyorsun
-
reyis alfa kral
-
gardaş bü dersane mersane ne diyür
-
günaydın başlığımdan keyfi entry silen axento
-
reyis alfa baslik aciyor
-
onların lgbtci günaydın başlığı varsa bizim de
-
zalinazuurt adlı yazarınn anasını
-
x tayfa
-
aga türkiyede zengin olmak harbi efso bişi la
-
akılı telefonun olmadıgı bı zaman sankı
-
ucan kedi kuş kadar beyninle
-
bu ülkede olan hiçbir şeye şaşırmıyorum artık aga
-
reis alfa kral baslik açıyor
-
karınızı kızınızı gözünüz arkada kalmadan hangi
-
kıçıma boru taktırıp boru ile sıçacam
-
sozlukcan neden entrylerini sildi olum la
-
geçen gün celal hocayla polemiğe girdik
-
06 08 2025 kırmızı pelerinli ananıı
-
internet bir köydür
-
seyis beta kral
-
8 bin bitcoini çöpe atan adam 12 yıllık arayışına
-
günaydın başlıklarına maxosmandan daha çok
-
yağmur duası tuttu allah senden razı olsun
-
eskıden internete foto atmak ve gercek
-
idrar hortumumu inikken betona gömsek
-
the fuckings
-
aga bu ne la
- / 2