1. 22.
    0
    anlat dinliyoz reyiz
    ···
  2. 21.
    0
    çevirmenliğini yaptığım biyografi kitabı

    http://www.dr.com.tr/kita...iler/urunno=0000000340932
    ···
  3. 20.
    0
    müsait oldugumda hepsini anlatacagım beyler
    ···
  4. 19.
    0
    @17 düzgün konuş lan muallak
    ···
  5. 18.
    0
    bizim aşaği mahalleden lan
    hiç sevmem muallakyi
    nerde boş duvar var
    etimesgut gençlik yazar.
    ···
  6. 17.
    +2
    zütten gibtiler lan bu adamı ahahah
    ···
  7. 16.
    0
    işsiz amk
    ···
  8. 15.
    0
    of offffffffffffffff ozet gec piiiiç gözümü gibtin sayfayı aşşaa çekerken
    ···
  9. 14.
    0
    plutarch kaynaklı bilgilere göre, sezar'ın zaman zaman epilepsi nöbetleri geçirdiği düşünülmüştür. çağdaş yazarlar bu iddia karşısında "keskin bir biçimde bölünmüşlerdir" ve özellikle m.ö. 80 yılındaki sulla dönemi yasaklamaları sırasında sıtmadan rahatsız olduğu yolundaki iddialar daha çok taraftar bulmuştur.[71]
    gençliğinde absans nöbeti geçirmiş olması da bir diğer olasılıktır. aile tarihine bakıldığında ataları ve soyundan gelenler arasında da aynı hastalık gözlenir. sezar'ın sara nöbetlerinden ilk bahseden kişi onun ölümünden sonra doğmuş bir biyografi yazarı olan suetonius'tur. ancak epilepsi hastası olduğu tezi bazı tarihçiler tarafından reddedilmiş ve sezar'ın zaman zaman sara ile aynı nöbet belirtilerini veren hipoglisemi'den muzdarip olduğu iddia edilmiştir.
    ···
  10. 13.
    0
    sezar'ın öldürülmesi, suikastçilerin öngöremediği şekilde roma cumhuriyetinin sonunu hızlandırdı. sezar'ın oldukça popüler birisi olduğu romanın orta ve alt sınıfları, küçük bir kibirli entelektüel grubunun savunucularını ve hamilerini öldürmesinden dolayı oldukça öfkeliydi. antonius her ne kadar olaydan 1600 yıl sonra shakespeare'in kaleme aldığı gibi ("dostlarım, romalılar, yurttaşlarım, beni dinleyin ... ") bir konuşma yapmamış da olsa, sezar'ın ölümünün ardından ortaya çıkan bir kamuoyu tepkisi olarak avam tabakasına hitap eden dramatik bir methiye sunmuştur. sezar'dan farklı bir eğilime sahip olan antonius, üzgün romalı ayaktakımını belki de roma'nın kontrolünü tek başına ele geçirmek niyetiyle optimates mensuplarının üzerine saldı. ancak sezar tek mirasçısı olarak yeğeni octavian'ı işaret etmiş ve onu romanın en zengin yurttaşlarından biri yapmanın yanında oldukça güçlü bir sezar ünvanını da ona miras bırakmıştı. gaius octavian aynı zamanda büyük sezar'ın evlatlık oğlu olması nedeniyle roma halkının çoğunluğunun da sadakatine sahipti. sezar öldüğü sırada henüz 19 yaşında olan octavian, antonius'un decimus brutus ile iç savaşın ilk raundu için anlaşması üzerine pozisyonunu gözden geçirdi. marcus antonius daha sonra sezar'ın sevgilisi kleopatra ile evlenecekti.
    yunanistan'da bir ordu toplamaya başlayan brutus ve cassius ile savaşabilmek için antonius'un hem sezar'ın savaş için ayırdığı yedek akçelerine hem de bu ikisine karşı girişeceği bir eylemin sezar adına olduğuna dair iddiasının meşruluğunun desteklenmesine ihtiyacı vardı. bunun için octavian, antonius ve sezar'ın sadık süvari komutanı lepidus arasında ikinci ve son triumvirlik oluşturuldu. i̇kinci üçlü yönetim ilk iş olarak sezar'ı divus iulius unvanını verdi. sezar'ın merhametinin onun ölümüne yol açtığı iddiasıyla sulla devrinden beri kullanılmayan "yasaklamalar" devreye sokuldu. bu yasaklar daha çok brutus ve cassius'a karşı girişilen iç savaşın finansmanını sağlamak için kullanıldı ve bu ikisi nihayet antonius ve octavius tarafından philippi'de yenildiler. i̇ç savaşın üçüncü aşamasında, octavian'ın karşısında artık antonius ve kleopatra vardı. i̇ç savaş, antonius ve kleopatra'nın actium savaşında octavian tarafından bozguna uğratılması ile sona erdi ve böylece octavian, caesar augustus adıyla ilk roma i̇mparatoru oldu. sezar aslında part ülkesini, i̇skit ülkesini, kafkasyayı ele geçirmeyi ve germania üzerinden doğu avrupaya gitmeyi planlıyordu. bu planlarına uğradığı suikast engel olmuştur.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    0
    15 mart m.ö. 44 tarihinde bir grup senatör, senatoya gücüne geri vermesini rica eden bir dilekçe taslağını okuması için sezar'ı foruma çağırdı. ancak dilekçe bir kandırmacaydı. suikast planını dehşet içindeki bir liberator, servilius casca'dan bir gece önce kısmen öğrenen ve işlerin kötüleşmesinden korkan marcus antonius, sezar'ı merdivenlerde engellemek için foruma gitti. ancak sezar'ın yolu campus martius'da bulunan pompey tiyatrosundan geçerken bir grup senatör tarafından kesildi ve sezar doğu portikosuna bitişik bir odaya doğru yönlendirildi.
    sezar sahte dilekçeyi okumaya başladığı sırada dilekçeyi kendisine sunmuş olan tillius cimber, sezar'ın togasını aşağı indirdi. sezar, ağlayarak cimber'e "ama bu bir vahşet!" ("ista quidem vis est!") dediği sırada, casca hançerini çekti ve diktatörün boğazını bir yandan diğer yana kesti. sezar hemen etrafından döndü ve casca'nın kolunu yakalayarak "casca, seni hain, ne yapıyorsun?" dedi korkudan donakalmış olan casca, yunanca "kardeşlerim, yardım edin" diye bağırdı ("ἀδελφέ, βοήθει!", "adelphe, boethei!"). tam bu sırada aralarında brutus'un da bulunduğu grubun geri kalanı da sezar'ı bıçaklamaya koyuldular. sezar kaçmaya çalıştı ancak gözleri kandan göremez olduğundan ayağı takıldı ve yere düştü; adamlar, sezar portikonun alt merdivenlerinde savunmasız bir şekilde kalana kadar hançerlerini saplamaya devam ettiler. eutropius'a göre bu suikaste müdahil olan kişi sayısı altmışdan fazlaydı. sezar 23 defa hançerlenmiştir.[63]suetonius'a göre bir doktor, aldığı yaralardan sadece ikincisinin yani boynuna aldığı yaranın ölümcül bir yara olduğunu ispatlamıştı [64]
    diktatörün son sözlerinin ne olduğu kesin olarak bilinmemektedir ve bu konu tarih boyunca bilim adamları ve tarihçiler arasında bir tartışma konusu ola gelmiştir. genellikle en bilinen versiyonu latince bir deyiş olan et tu, brute? ("sen bile mi brutus?" ya da "sen de mi, brutus?") şeklindedir ve shakespeare'in julius caesar adlı oyunundan alınmıştır. aslında tam olarak makaronik bir satırın ilk parçası olarak: "et tu, brute? öyleyse yıkıl (öl) sezar." şeklindedir. shakespeare'in versiyonunu romalı tarihçi suetonius'un sezar'ın son sözlerinin yunanca bir deyim olan "καὶ σύ, τέκνον;"[65] ("kai su, teknon? olarak okunur": türkçesi "sen de mi çocuğum?" şeklindedir) olduğunu iddia eden versiyonu takip eder.[66] diğer taraftan plutarch sezar'ın hiç bir şey söylemediğini ve suikastçilerin arasında brutus'u gördüğünde togasını başının üstüne çektiğini aktarır.
    plutarch, suikastten sonra brutus'un bir şeyler söylemek için yoldaşı senetörlerin önüne geçmek istediğini ancak onların binadan kaçmayı tercih ettiklerini iddia eder.[68] brutus ve beraberindekiler bağırarak capitol tepesine doğru yürüdüler ve sevgili şehirlerine şöyle seslendiler; "roma halkı, bir kez daha özgürüz!". olacakların farkına çoktan varan roma yurttaşları kendilerini evlerine kilitlediğinden bu sevinç çığlıkları sessizlikle karşılandı.
    sezar'ın üzerinde 23 adet yara izi olan balmumundan bir heykeli foruma dikildi. toplanan kalabalıktan birinin başlattığı yangın, forumun ve komşu binaların ciddi biçimde zarar görmesine yol açtı. takip eden kaos sırasında marcus antonius, octavian ve diğerleri beş seri iç savaşta karşı karşıya geldi ve tüm bunlar roma i̇mparatorluğunun doğumuyla sonuçlandı
    Tümünü Göster
    ···
  12. 11.
    0
    suikastçiler asla açık açık biraraya gelmediler ancak küçük gruplar halinde bir birlerinin evinde toplandılar. suikastin yeri ve zamanı hakkında beklenebileceği gibi çok sayıda tartışma yapıldı ve öneriler gündeme geldi. bazıları bu denemenin sezar'ın yürüyüş yapmaktan en çok keyif aldığı via sacra'da, tek başına yürürken yapılmasını önerdiler. bir diğer fikir ise suikastin, sezar'ın, yeni seçilen magistraları atamak için campus martius'da bulunan bir köprüden geçişi sırasında yapılmasıydı; bir kura çekilecek ve kurada çıkan sezar'ı köprüden aşağı iterken diğerleri koşup onu öldürecekti. üçüncü bir plan ise gladyatör oyunlarının gelmesini beklemekti. suikast teşebbüsü için kullanılacak silahların ortaya çıkması durumunda bile, bu oyunların doğası gereği dikkat çekmeyeceği öngörüsü bu fikrin avantajlı yanıydı. ancak çoğunluğun fikri sezar'ın, sadece senatörlerin girmesine izin verilen ve senatörlerin giydiği togaların suikastte kullanılacak hançerleri saklamak için gayet uygun oluşu nedeniyle, senato binasında öldürülmesi yönündeydi. günün kazananı bu plan oldu. ”
    sezar'ın öldürülmesinden iki gün önce cassius suikastçilerle bir toplantı yaptı ve eğer birileri planlarını öğrenirse hançerlerini kendilerine saplamalarını söyledi.
    ···
  13. 10.
    0
    antik biyografi yazarları sezar ve senato arasında ki gerilimi ve onun olası krallık iddiasını ayrıntılı biçimde tasvir ederler. bu olaylar sezar'ın senatoda bulunan politik rakipleri tarafından suikast sonucu öldürülmesinin başlıca nedenidir.
    plutarch farklı bir anlatımla, sezar'ın senatoya adına tevcih edilen onurların olması gerekenden daha fazla olduğunu bildirdiğini ancak nankör birisi olarak görülmemek için bu pozisyonları kabul ettiğini aktarır. kendisine pater patriae ("vatanın babası") unvanı da verilmiştir. üçüncü kez diktatör seçilmiş ve hemen ardından aslında onu on yıllık bir süre için diktatör yapacak şekilde birbirini izleyen dokuz tek yıl için diktatör olarak atanmıştır. i̇lave olarak üç yıllık bir süre için praefectus morum (ahlak prefect'i) seçilmiştir.
    sezar, senato tarafından "ömürboyu diktatör" anldıbına gelen dictator perpetuus olarak adlandırılmıştır. cumhuriyet tarihinde i̇lk kez olmak üzere, ön yüzünde bu unvan ve sezar'ın profilden figürü arka yüzde ise tanrıça ceres ve sezar'ın unvanı olan augur pontifex maximus bulunan bir roma denarius'u basılmıştır. cumhuriyet döneminde konsüllerin ve diğer kamu memurlarının imajlarının gibkeler üzerine basılması alışılagelmiş bir durum olsa da diktatör unvanın gibke üzerine ilk kez basılıyor olması oldukça anlamlıydı.
    cassius dio, m.ö. 44 yılında bir senatör heyetinin sezar'a tevcih ettikleri yeni onursal payeleri bildirmek üzere onu ziyaret ettiğinden bahseder. sezar heyeti ayakta karşılamak yerine venüs genetrix tapınağında oturarak kabul etmeyi tercih etmişti. dio'ya göre bu durum gücenmiş senatörlerin sezar'a suikast düzenlemesinin başlıca nedeniydi. yine dio'nun yazdığına göre sezar'ın yandaşları bu hareketin nedeni olarak sezar'ın ağır bir ishal geçiriyor olmasını göstermiş ancak düşmanları onun hiç kimsenin yardımı olmadan eve gittiğini gördüklerini iddia etmişlerdir.
    suetonius, sezar'ın ayağa kalkmamasının nedeni olarak cornelius balbus tarafından engellenmesini gösterir. suetonius ayrıca yüce sezar roma'ya döndüğünde toplanan kalabalıkla ilgili bir hikâye anlatır; kalabalıktan birisi sezar'ın rostra'da bulunan heykeline defne dalından bir çelenk koymuştu. tribünler gaius epidius marcellus ve lucius caesetius flavius duruma müdahale etmiş ve bu çelengin jüpiter ve hükümdarlığı sembolize etmesi nedeniyle kaldırılmasını emretmiş, bunu duyan sezar da tribünleri sahip oldukları resmi güçten men etmişti. suetonius'a göre sezar bu noktanın bir adım ötesi olan krallık unvanından ilgisini kesememiştir. suetonius ayrıca kalabalıktan birisinin sezar'a latince kral anldıbına gelen "rex" şeklinde hitap ettiğinden bahseder. sezar'ın bu sesleniş üzerine "ben sezar'ım, kral değil", şeklinde bir kelime oyunu ile cevap verdiği rivayet edilir. ayrıca, sezar lupercalia festivali sırasında rostra'da konuşma yaparken, onunla birlikte konsül seçilmiş olan marcus antonius defalarca başına bir çelenk takmaya çalışmıştır. sezar bu çelengi jüpiter opitimus maximus'a sunmak üzere bir kenera koymuştur.
    plutarch ve suetonius'un bu olayları tasvir ediş şekilleri aşağı yukarı aynıdır ancak dio, sezar'ın heykeline çelenk ya da diadem takmak isyeyenlerin tribünler tarafından hapse atıldıklarını yazar. ayrıca sezar'a "rex" diye bağırılması olayının alban tepesinde gerçekleştiğini ve bağıran grubun yine tribünler tarafından hapse atıldığını yazar. plebler, bağıran kişinin fikirlerini özgürce söyleyememesini protesto etmişlerdir. sezar, tribünleri senatonun huzuruna çıkarmış, olayları senatörlerin oyların sunmuş ve hemen ardından da onları görevden alarak isimlerini kayıtlardan çıkarttırmıştır.
    suetonius ilave olarak lucius cotta'nın, part ülkesini ancak bir kralın fethedebileceği kehanetine dayanarak, senato'ya sezar'ın kral olarak kabul edilmesini içeren bir öneri sunduğunu aktarır. sezar gerçekten de part ülkesini fethetmeye niyetlenecek ve bu durum ikinci üçlü yönetim sırasında marcus antonius'un hayli başını ağrıtacaktı.
    brutus, arkadaşı ve karısının kardeşi cassius ve diğer adamlarla birlikte kendilerine liberatores adını vererek suikast planını hazırlamaya başladılar. şamlı nikolaos tarafından kağıda dökülerek günümüze ulaşması sağlanan pek çok plan üzerinde tartışmalar yapıldı.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 9.
    0
    hispania'da seferde olduğu sırada, senato sezar'a in absentia (gıyabında) onur payeleri vermeye başladı. sezar düşmanlarını yasaklamak yerine hepsini affettiği için kendisine karşı güçlü bir muhalefet yoktu. 21 nisan tarihinde munda'da elde ettiği zaferin onuruna büyük oyunlar ve kutlamalar düzenlendi.

    m.ö. 45 yılı eylül ayında i̇talya'ya geri dönen sezar vasiyetini hazırladı ve yeğeni gaius octavius'u (octavian) unvanı da dahil olmak üzere sahip olduğu herşeyin mirasçısı olarak tayin etti. sezar ayrıca octavian'ın kendisinden önce ölmesi durumunda ikinci varis olarak marcus junius brutus'u belirledi.
    sezar devlet sübvansiyonlu hububatın satın alınmasını sıkı bir şekilde düzenledi ve alıcıların sayısını belirli bir rakamda sabitleyerek hepsini kayıt altına aldırdı. fakirler için ayrılan tahıl paylarının satılmasını da yasakladı. m.ö. 47-44 arasında emekli askerleri için arazi tahsisi ve roma dünyası boyunca emekli asker kolonileri kurulmasıyla ilgili planlar hazırladı.
    sezar m.ö. 63 yılında, görevleri arasında takvimi ayarlamak da bulunan pontifex maximus seçilmişti. bu yetkiyle mevcut takvim sistemi üzerinde gerçekleştirdiği revizyon, yaptığı en etkili ve uzun soluklu reformlardan biri olarak tarihe geçti. sezar m.ö. 46 yılında her dört yılda bir artık yıl hesabına dayalı 365 günlük takvim sistemini geliştirdi (jülyen takvimi olarak bilinen bu takvim papa xiii. gregory tarafından 1582 yılında revize edilerek günümüzde kullanılan gregoryen takvimi oluşturulmuştur). bu reformun bir sonucu olarak 455 gün uzunluğundaki standart bir roma yılı mevsimlere bölünmüş oldu. gregoryen takviminin 7. ayına sezar'ın onuruna "july" (latince iulius'tan türetilmiştir) adı verilmiştir.[61] bu dönemde sezar forumu ve içinde bulunan venüs genetrix tapınağı ile birlikte pek çok kamu binası inşa edildi.
    ···
  15. 8.
    0
    m.ö. 50 yılında pompey'in önderliğindeki senato, prokonsüllük görevinin sona erdiği gerekçesiyle sezar'a roma'ya geri dönmesi ve ordusunu terhis etmesi emrini verdi. dahası, senato sezar'ın in absentia (gıyabında) ikinci kez konsül seçilmesini de yasakladı. sezar, konsüllerin kullandığı dokunulmazlık hakkı ya da ordusunun gücü arkasında olmadan roma'ya girmesi halinde kovuşturmaya uğrayacağını ve politik olarak marjinalize edileceğini düşünüyordu. pompey, sezar'ı başkaldırı ve vatana ihanetle suçladı. sezar'ın 10 ocak m.ö. 49'da generallerin ordularıyla geçmelerinin yasak olduğu rubicon nehrini "lejyon xiii gemina" ile geçmesiyle roma'da iç savaş başlamış oldu. plutarch, sezar'ın rubicon'u geçtiğinde atinalı bir oyun yazarı olan menandros'a ait ἀνερρίφθω κύβος deyişini kullandığını söyler. suetonius bu deyişin latince karşılığını alea iacta est yani "ölüm yaydan çıktı" olarak verir.[60]
    güneye kaçan metellus scipio ve genç cato'nun da aralarında bulunduğu optimatlar, özellikle kuzey i̇talya'daki şehirlerin çoğunluğunun teslim olmasının ardından yeni toplanan birlikler sayesinde biraz nefes aldılar. samarium'da giriştikleri bir lejyon toplama girişimi, lejyonun kayda değer bir çarpışmaya katılmadan teslim olmasıyla sonuçsuz kaldı. sezar'ın sahip olduğu tek lejyon olan onüçüncü lejyon'dan çok daha fazla bir güce sahip olmasına rağmen pompey'in savaşmaya pek niyeti yoktu. sezar, senato ve lejyonlarını kıstırarak pompey'i kaçmadan yakalama umuduyla onu brindisium'a kadar kovaladı. pompey onu atlattı ve sezar'ın barikatları yıkmasından hemen önce limandan demir alarak kurtulmayı başardı.
    limanda bulunan tüm gemiler pompey tarafından birliklerinin tahliyesi için kullanıldığından onu takip etmek mümkün değildi ve bunu üzerine sezar yönünü hispania'ya çevirdi. roma'yı marcus aemilius lepidus'un prefect'liğine ve i̇talya'nın geri kalanını tribün marcus antonius'un kontrolüne bırakan sezar, şaşırtıcı bir hızla 27 gün içinde hispania'ya ulaştı ve kendisine katılan iki galya lejyonu ile pompey'in vekillerini bozguna uğrattı. hemen ardından pompey'le hesaplaşmak üzere doğuya, yunanistana doğru ilerledi. 10 temmuz m.ö. 48'de dyrrhachium'da yapılan savaş sırasında tahkimat hattının yıkılması nedeniyle neredeyse felaketle sonuçlanabilecek bir bozgundan kıl payı kurtuldu. sezar, kısa süre sonra yapılan farsalus savaşıyla kendisinden çok daha güçlü (sezar'ın piyadelerinin iki katı piyade ve kayda değer miktarda süvari fazlası) olan pompey'i m.ö. 48 yılında kesin olarak yenilgiye uğrattı.
    roma'da sezar diktatör olarak atanırken marcus antonius da onun magister equitum'u olarak göreve başladı. bu göreve atanmasından sadece 11 gün sonra diktatörlükten istifa eden sezar, publius servilius vatia ile ikinci kez konsül seçildi.
    sezar, pompey'i kral xiii ptolemaios'un hizmetinde çalışan eski bir romalı subay tarafından öldürüleceği i̇skenderiye'ye kadar kovaladı. ardından xiii. ptolemaios ve onun kız kardeşi, karısı ve aynı zamanda vekil kraliçe olan firavun kleopatra vii arasındaki iç savaşa müdahil oldu. bunun sebebi belki de ptolemaios'un pompey'in katlindeki rolüdür. sezar kleopatra'nın tarafını tuttu. anlatılanlara göre xiii. ptolemaios'un mabeyincisi pothinus tarafından kendisine hediye olarak takdim edilen pompey'in kegib başına ağlamıştı. her halükârda, ptolemaik güçler m.ö. 47 yılında yapılan nil savaşı ile sezar tarafından yenildiler ve hemen ardından sezar'dan caesarion adlı bir çocuğu olduğundan şüphelenilen kleopatra, tahta çıkarıldı. sezar ve kleopatra i̇skenderiye iç savaşı sırasında elde ettikleri zaferi m.ö. 47 yılı baharında nil üzerinde düzenledikleri bir zafer alayı ile kutladılar. kraliyet kayığına eşlik eden 400 gemi, sezar'a mısır firavunlarının sahip olduğu ihtişamı yansıtmayı amaçlıyordu.
    sezar ve kleopatra hiç evlenmediler zira roma kanunlarına göre bunu yapmaları mümkün değildi. evlilik kurumu sadece roma yurttaşları arasında yapıldığında geçerli oluyordu ve kleopatra mısır kraliçesiydi. sezar'ın evliliği 14 yıl önce bir çocuk sahibi olmadan sona erdiğinden kleopatra ile olan ilişkisi romalılar tarafından zina olarak değerlendirilmedi ve sezar, kleopatra ile olan ilişkisini sorunsuzca sürdürebildi. kleopatra roma'yı birkaç kez ziyaret etti ve bu ziyaretlerinde sezar'ın romanın hemen dışında, tiber kıyısındaki villasında ikamet etti.
    m.ö. 47 yılının ilk aylarını mısır'da geçiren sezar, daha sonra ortadoğu'ya yöneldi ve pontus kralı ii. farnekes'i yok edeceği zela savaşı'nı kazandı. ardından pompey'in afrika'da kalan senatoryal destekçileri ile hesaplaşmak üzere afrika'ya geçti. kısa süre sonra m.ö. 46 yılında yapılan thapsus savaşında metellus scipio (bu savaşta öldü) ve genç cato'ya (intihar etti) karşı görkemli bir zafer kazandı. bununla beraber, pompey'in oğulları gnaeus pompeius ve sextus pompeius, sezar'ın eski legatesi ve galya savaşlarının iki numaralı komutanı titus labienus ile birlikte hispania'ya kaçtı. sezar takibe devam etti ve geri kalan son muhalifleri de m.ö. 45 yılı mart ayında yapılan munda savaşı ile yok etti. bu süre zarfında, sezar m.ö. 46 yılında marcus aemilius lepidus'la üçüncü ve m.ö. 45 yılında meslektaşı olmadan dördüncü defa konsül seçildi.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 7.
    0
    sezar hâlâ çok borçluydu ve bir eyalet yöneticisi olarak para edinmek için ya zorla vergi toplamak[43] ya da askerî bir maceraya girişmekten başka çıkar yolu yoktu. sezar'ın komutası altında, fethedilmemiş topraklara ve tekinsiz bir yer olarak bilinen özgür galya'ya sınır komşusu olan eyaletleri i̇llirya ve gallia narbonensis'de konuşlanmış dört lejyon vardı. roma'nın müttefiklerinden aeduiler, galyalı rakipleri tarafından ariovistus liderliğindeki cermen kökenli suebilerin yardımıyla bozguna uğratılmış ve helvetler romalıların savaş amaçladıklarını düşünerek korktukları büyük çaplı bir göçe başlamışlardı. yeni iki lejyon toplayan sezar önce helvetileri hemen ardından da ariovistus'u yendi ve ordusunu kış için sequani topraklarında konuşlandırarak gallia narbonensis'in ötesindeki topraklara karşı ilgisinin geçici olmadığı sinyalini verdi.[44]
    göreve gelişinin ikinci yılında sahip olduğu askerî gücü, cisalpine galya eyaletinden topladığı iki yeni lejyonla iki katına çıkardı. cisalpine galya eyaleti sakinleri roma yurttaşı olmadığı için bu eylemin yasallığı tartışmalıydı. sezar'ın bir önceki yılki eylemlerine karşılık kuzeydoğu galya'nın belgic kabileleri silahlanmaya başladılar. sezar bu duruma sert bir hareketle cevap verdi ve birleşik belgic (belçika) ordusuna karşı başarısız bir muharebenin ardından kabileleri parça parça fethetti. bu araba crassus'un oğlu publius komutasındaki bir roma lejyonu da armorica yarımadasındaki yerel kabilelerin topraklarını fethetmeye başladı.[45]
    m.ö. 56 yılı baharında üçlü yönetim, cisalpine galya eyaletinin luca (modern lucca) kentinde biraraya geldi. roma'ya tam bir karmaşa hâkimdi ve clodius'un popülist kampanyası crassus ve pompey arasındaki ilişkinin altını oymaya başlamıştı. toplantıda üçlü yönetim yenilenirken sezar'ın prokonsüllüğü beş yıllık bir süre için yeniden uzatıldı. crassus ve pompey'in yeniden konsül seçilmesi ve tıpkı sezar gibi aynı süreler için crassus'un suriye ve pompey'in hispania prokonsülü olmaları kararlaştırıldı.[46] sezar'ın venetileri deniz savaşında yenmesi ile armorica'nın fethi tamamlanırken, genç crassus da güneybatıda aquitanilerin topraklarının fethini tamamlamıştı. m.ö. 56 yılındaki seferin ardından sadece alçak kıyı bölgelerde yaşayan morini ve menapi kabilelerinin toprakları roma'nın kontrolü dışında kalmıştı.[47]
    m.ö. 55 yılında, galya'ya karşı cermen kabileleri usipeteler ve tencteriler tarafından gerçekleştirilen bir işgal girişimini defeden sezar, hemen ertesinde ren nehri üzerine bir köprü yaptırdı ve geri dönüp köprüyü sökmeden cermen topraklarında bir süre dolaşarak gövde gösterisi yaptı. aynı yıl yaz mevsiminin sonlarında doğru morini ve menapilere boyun eğdirdi ve britonların bir önceki yıl kendisine karşı savaşan venetilere yardım ettiği gerekçesiyle britanya'ya geçti. i̇stihbaratı zayıftı ve kent kıyılarında bir kıyıbaşını ele geçirdiği halde bu durumu muhafaza etmenin güçlüklerinden dolayı kışı geçirmek üzere galya'ya geri döndü.[48] ertesi yıl daha büyük bir güç ve daha iyi hazırlanarak geri dönen sezar ülkenin içlerine kadar ilerledi ve trinovanteli mandubracius'u, rakibi cassivellaunus ile anlaşma sağlayarak müttefik kral olarak tespit etti. ancak galya'da hasatın kötü gitmesi, eburoneli ambiorix'in liderliğini yaptığı ve sezar'ı tüm kış ve takip eden yılın ortalarına kadar sürecek bir çatışmaya sürükleyen bir ayaklanmaya neden oldu. ambiorix'in ortadan kaldırılmasıyla sezar artık galya'nın tamamen kontrol altına alındığına kanaat getirdi.[49]
    sezar'ın britanya'da seferde olduğu sırada pompey'in karısı olan kızı julia doğum yaparken öldü. sezar, ittifak anlaşmasını yenilemek ve desteğini kaybetmemek için pompey'e gaius marcellus'la evli olan yeğeni octavia'yı teklif ettiyse de pompey bu öneriyi reddetti. crassus, m.ö. 53 yılında, başarısız bir part ülkesini işgal girişimi sırasında öldü. roma, şiddetin sınırına gelmişti. pompey tek başına konsül olarak atandı ve hemen ardından düzeni sağlamak için boş konsül koltuğuna oturması için davet ettiği, sezar'ın politik rakiplerinden quintus metellus scipio'nun kızı cornelia ile evlendi. triumvirlik sona ermişti.

    sezar adı, sahip olduğu askeri yeteneklerden dolayı tarihçiler tarafından tarihin en önemli askerî taktisyen ve stratejistleri olarak kabul edilen büyük i̇skender, sun tzu, hannibal, cengiz han ve napolyon bonapart'la birlikte anılmıştır. sezar, gerek galya savaşları sırasındaki gergovia savaşında, gerekse iç savaş sırasındaki dyrrhachium savaşında taktik açıdan göz alıcı zaferler kazanmıştır. ancak, sezar'ın taktik dehası kendini galya savaşları sırasındaki alesia kuşatmasında, iç savaş sırasındaki farsalus savaşında, pompey'in sayıca fazla birliklerini geri püskürtmesiyle ve pharnaces'in ordusunu zela savaşında yok etmesiyle göstermiştir.
    sezar'ın hangi topraklarda ya da hangi hava koşullarında olursa olsun seferlerindeki başarısının sırrı, komuta ettiği lejyonların sahip olduğu sıkı ama adil disiplindi. sezar birinci sınıf piyade ve süvarilere sahip olmanın yanında müthiş roma ağır silahlarına ve üstün mühendislik yetenekleriyle donatılmış bir orduya sahipti. aynı zamanda manevra yapan birliklerin ulaştığı hız efsane haline gelmişti; sezar'ın ordusu bazen bir günde o zaman için inanılmaz bir sürat olan 40 mil (yaklaşık 64 km.) yol alabiliyordu. sezar'a ait galya savaşı üzerine yorumlar adlı kitapta anlatılanlara göre, oldukça sarp ve yüksek bir plato üzerine kurulmuş olan bir galya şehrinin kuşatması sırasında, sezar'ın mühendisleri sert kayadan bir tünel açmış ve şehrin su çektiği kaynağa ulaşıp yönünü değiştirerek ordunun kullanımına tahsis etmişti. su kaynağı kesilen şehir bir süre sonra teslim olmak zorunda kalmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 6.
    0
    @1 bu yazdıklarını bir de sesli oku bak noluyo ses tellerin amk.

    (bkz: özet geç bin)
    ···
  18. 5.
    0
    konsüllük için yarışan üç aday vardı: sezar, birkaç yıl önce sezarla birlikte aedile olarak görev yapmış olan marcus calpurnius bibulus ve lucius lucceius. seçim kirli bir mücadeleye sahne oluyordu. sezar, cicero'nun desteğini istemiş ve zengin birisi olan lucceius'la ittifak yapmıştı. ancak mali durumu bibulus karşısında yetersiz kalmış ve buna ilaveten rüşvet yemezliği ile ünlü cato'nun bile bibulus'tan rüşvet alarak onun tarafını tuttuğu söylentisi yayılmıştı. sonuç olarak sezar ve bibulus, m.ö. 59 yılı için konsül seçildiler.
    sezar, borcu yüzünden crassus'a politik olarak bağımlı olduğu halde, senato'da emekli askerleri için doğuda yerleşim yerleri ve tarım arazileri tahsis edilmesi mücadelesinde başarısız olan pompey ile de iyi geçinmeye çalışmıştı. pompey ve crassus, birlikte konsüllük yaptıkları m.ö. 70 yılından beri kavgalıydı ve sezar birisiyle ittifak kurmanın diğerini kaybetmek anldıbına geldiğini bildiğinden aralarını bulmaya çalışmıştı. bu üçlünün, kamu işleri üzerinde kontrolü sağlayabilmek için hem paraları hem de politik nüfuzları vardı. birinci üçlü yönetim olarak bilinen bu gayri resmî ittifak, pompey'in sezar'ın kızı julia ile evlenmesiyle daha da sağlamlaştırıldı.[37] bu arada sezar da ertesi yıl konsül seçilecek olan lucius calpurnius piso caesoninus'un kızı calpurnia ile evlendi.[38]
    sezar, pompey ve crassus tarafından da desteklen ve kamu arazilerinin fakirlere gerekirse güç kullanılarak dağıtılmasını içeren bir kanun teklifi sunarak ittifakı aleni hale getirdi. pompey, şehri askerlerle doldurdu ve muhaliflerin gözünü korkutmayı başardı. bibulus, kehanetlerin olumsuz olduğunu ilan ederek kanunu geçersiz kılmaya çalıştıysa da sezar'ın silahlı destekçileri tarafından forumdan uzaklaştırıldı. lictorlarının taşıdığı fascesler kırılmış, konsüle eşlik eden tribünlerden ikisi yaralanmış ve bibulus'un üzerine bir kova dolusu dışkı dökülmüş, hayatından endişe eden bibulus, yılın geri kalanını evinde saklanarak geçirmişti. sezar'ın kanun yapma yetkisini engellemeye yönelik bu girişim yetersiz kalmıştı. romalı taşlama ustaları bu yılı "jül ve sezar'ın konsüllüğü" olarak adlandırmışlardır.[39]
    sezar ve bibulus ilk seçildiğinde cumhuriyet aristokrasisi sezar'ın gelecekteki muhtemel gücünü engellemeyi denemiş ve i̇talya'nın ormanlarını ve otlaklarını ifraz etmişti. piso ve pompey'in yardımıyla sezar bu durumu değiştirdi ve bunun yerine cisalpina galya ve i̇llirya'ya ilave olarak gallia narbonensis eyaletlerinin yönetimine atandı. bu sayede dört lejyonun komutasını eline almış olmanın yanında beş yıl süreyle hakkında dava açılmasını engelleyen bir dokunulmazlığa da kavuşmuş oldu. konsüllük görevi sona erince, görev yaptığı süre içindeki yolsuzluklar yüzünden hakkında dava açılma tehlikesi belirince henüz görev süresi bitmeden roma'dan ayrılarak atandığı eyalete gitti.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 4.
    0
    okumadım ama büyük adam
    ···
  20. 3.
    0
    m.ö. 63, sezar için hareketli bir yıldı. tribün titus labienus'u, 37 yıl önce politik bir cinayete kurban giden tribün lucius appuleius saturninus'un ölümüyle ilgili senatör gaius rabirius'a dava açmaya ve bu davaya müdahil iki hâkimden birisi olarak kendisini atamaya ikna etti. rabirius, cicero ve quintus hortensius tarafından savunuldu ancak vatana ihanetten mahkûm olmaktan kurtulamadı. temyiz etmek için halka gitmeye hazırlandığı sırada praetor quintus caecilius metellus celer, askerî bayrağı janiculum tepesinden sökerek toplantının ertelenmesini sağladı. labienus kovuşturmayı başka bir duruşmayla yeniden başlatabileceği halde bunu yapmadı ve sezar'ın istediği şekilde davranarak davayı düşürdü.[27] labienus, gelecek on yıl boyunca sezar'ın önemli bir müttefiki olacaktı.
    aynı yıl, sulla tarafından atanan pontifex maximus quintus caecilius metellus pius'un ölmesi üzerine sezar bu göreve talip oldu. rakipleri optimates kliğinden eski konsüller quintus lutatius catulus ve publius servilius vatia isauricus idi. her iki taraf hakkında da rüşvetçilik suçlamaları ortaya atılmıştı. sezar seçim sabahı annesine, geriye ya bir pontifex maximus ya da bir hiç olarak döneceğini, çünkü seçilememesi durumunda kampanyası için aldığı muazzam borç yüzünden sürgüne gönderilebileceğini söylemişti. sonuçta sezar rakiplerinin tüm tecrübe ve mevkilerine rağmen, diğer iki adayın oylarının bölünmesi sayesinde rahatça kazandı.[28] görevine, via sacra'da resmi bir ikametgâh tahsisi ile başladı.[20]
    aynı yıl konsül olarak görev yapmakta olan cicero, cumhuriyetin kontrolünü ele geçirmek için bir tertip hazırlayan catilina'nın planlarını açığa çıkarınca catulus ve diğerleri sezar'ın da bu planın bir parçası olduğunu iddia ettiler.[29] ertesi yıl praetor seçilecek olan sezar, tertibi düzenleyenlerle nasıl pazarlık yapılacağı hakkında senato'da yapılan tartışmalara katıldı. tartışma sırasında sezar'a bir not ulaştırıldı. i̇leride onun en acımasız politik rakibi haline gelecek olan marcus porcius cato, sezar'ı tertipçilerle işbirliği yapmakla suçladı ve kendisine verilen mesajı yüksek sesle okumasını talep etti. sezar notu ona gönderince, cato için oldukça utanç verici bir durum olarak, bu mektubun cato'nun üvey kız kardeşi servilia tarafından sezar'a yazılmış bir aşk mektubu olduğu ortaya çıktı. sezar, tertibi düzenleyenlerin öldürülmesi yerine ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasının daha iyi olacağı fikrini ikna edici biçimde savundu ancak cato tarafından yapılan bir konuşma sonrası senato fikrini değiştirdi ve darbeciler idam edildi.[30] ertesi yıl tertibi araştırmak üzere bir komisyon kuruldu ve sezar bir kez daha komplo ile suçlandı. cicero'nun ispat etmesi üzerine, plan hakkında bildiklerini kendi isteğiyle anlattı ve suçsuzluğu anlaşılınca onu suçlayan komisyon üyelerinden biri hapse atıldı.[31]
    m.ö. 62 yılında praetor olarak görev yaparken tartışmalı kanun teklifleri konusunda tribün metellus celer'i desteklemiş ve ikilinin inatçı tutumları yüzünden senato onları bir süreliğine görevden uzaklaştırmak zorunda kalmıştı. sezar, görevlerini yerine getirmeye devam etmeyi denemiş ve sadece şiddet tehlikesi baş gösterdiğinde geri çekilmişti. senato, sezar'ı destekleyen sokak gösterileri artmaya başlayınca onu görevine iade etme konusunda ikna olmuştu.[32]
    aynı yıl bona dea ("iyi tanrıçalar") festivali sezar'ın himayesinde ve onun evinde yapılmıştı. erkeklerin festivale katılmasına izin verilmediği halde genç bir patrici olan publius clodius pulcher kadın kılığında içeri girmeyi başarmış, sezar'ın karısı pompeia'yı açıkça ayartmaya çalışmış, yakayı ele verince de dinsel saygısızlıktan mahkûm edilmişti. sezar, roma'nın en güçlü patrici ailelerinden birisini gücendirmemek adına clodius'un duruşmasında ona karşı tanıklık vermemiş ve clodius rüşvet ve gözdağı sayesinde beraat etmişti. bununla beraber sezar, "karım hakkında hiçbir şüphe olmamalı" diyerek pompeia'dan boşanmıştı.[33]
    praetorluğunun bitmesinin ardından sezar hispania ulterior eyaletine yönetici olarak atanmış olsa da hâlâ çok borçluydu ve ayrılmadan önce kendisine borç verenleri tatmin etmek durumundaydı. bu sebeple roma'nın en zengin adamlarından olan marcus licinius crassus'a başvurdu. crassus, pompey'in menfaatlerine karşı olan muhalefetinde kendisine destek olması karşılığında sezar'ın borçlarının bir kısmını ödedi ve geri kalanlarına da garantör oldu. yine de praetorluğu sona erince dokunulmazlığı kalkacağı için alacaklıları tarafından dava edilebileceğini bilen sezar, henüz görevi sona ermeden, eyaletine gitmek üzere roma'dan ayrıldı. hispania'da callaici ve lusitanilerin topraklarını fethetti ve birlikleri tarafından imparator olarak selamlandı. borçlarla ilgili kanunu reforme etti ve valilik görevini yüksek bir itibarla tamamladı.[34]
    sezar imparator olarak selamlandığı için bir roma zafer alayı ile ödüllendirildi. ancak sezar'ın gözü cumhuriyetin en yüksek magistralığı olan konsüllük görevindeydi. ortada bir sorun vardı ve sezar eğer zafer alayına katılırsa bir asker olarak kalmalı ve roma şehir surlarının gerisinde beklemeliydi ancak konsüllük seçimlerine katılmak istiyorsa komutayı bırakmalı ve şehre sıradan bir yurttaş gibi girmeliydi. aynı anda iki seçeneğin de gerçekleşmesi olanaksızdı. senato'dan seçimlere in absentia (gıyabında) olarak katılmak için izin istedi ancak bu talep cato tarafından bloke edildi. zafer alayı ve konsüllük arasında bir seçim yapmak durumunda kalan sezar, konsüllüğü seçti.
    Tümünü Göster
    ···