+17
-3
Bu hanımlar ne yapıyor? Oy kullanıyorlar, diyeceksiniz. Yanlış.
Onlar dünyamızı yokediyorlar.
ABD'de kadınların yoğun şekilde katıldığı ilk seçim 1928 seçimiydi. Bu seçim Al Smith (Demokrat) ve Herbert Hoover (Cumhuriyetçi) arasındaydı.
Hoover, başa gelir gelmez içkiyi yasaklamayı vaadetmişti. Bu kadınların çok hoşuna gitti. O yıllarda çoğu erkeğin içki alışkanlığı vardı. Kadınlar, kocalarının barlara gitmesini, bar kadınlarıyla hoşbeş etmesini istemiyordu.
Al Smith tipsizdi, özellikle gülümsediği zaman. Kadınlar Hoover'ın bebek suratını daha çok beğeniyordu.
Hoover kadın oylarının çoğunu aldı ve kazandı.
Sonra ne oldu: içki yasaklandı. Tabii hemen içki kaçakçılığı ve kaçak içki imalatı yaygınlaştı. Mafya altın çağını yaşadı. Al Capone gibi adamlar, sokakları savaş meydanına çevirdi.
Hoover iyi bir ekonomist değildi. Başa gelmesinden sekiz ay sonra tarihin en korkunç ekonomik krizi Kara Salı yaşandı. ABD ekonomisi batarken tüm dünyayı beraberinde zütürdü. Asya'da ve Avrupa'da sefalet egemen oldu.
Aç ve işsiz kitleler arasında Faşizm hızla yayıldı. Ve bu yüzden 2. Dünya Savaşı çıktı.
1928'de dünya huzurlu bir yerdi. Öyle ki 1924'te tutuklanan Hitler, "Demokrasimiz ve ekonomimiz iyi işliyor, kimse bu fanatiği sallamaz" diye serbest bırakılmıştı. 1933'te ise Hitler Almanyanın başına geçti. Gerisi malum.
II. Dünya Savaşından önceki naif ve güzel dünya sonsuza kadar yokoldu. Şehirler yandı, sanat eserleri yandı, Avrupa harabe oldu. Tecavüzler ve soykırımlar arasında ahlaki değerler yokoldu.
Dünyamıza hanım eli değdi. Her yer tak oldu.