-
1.
+16 -12 haftalık bir süreci anlatıyorum. efsane hikayeleri siz de bilirsiniz (bkz: nasıl bin oldum anlatıyorum) vs. vs. bunları okuyunca yazmaya karar verdim 5 dakikaya seri atmaya başlıyorum kendinizi belli edin yeter.
-
2.
+5https://www.youtube.com/watch?v=WpXMyBk1o_s
Dün gece, yaşadıklarım hakkında biraz düşündüm. Ve tıpkı az önce yaptığım gibi eskileri okuyup gülmek için bunları yazıyorum. Aslında bu kadar bitap halde olmama sebep olan şey bu okulla başladı. Ama ipin ucunun kaçması bir kızın fotoğrafımı görüp hoşlanmasıyla başladı. Bu haber Dante'nin(paylaşma dedi bin) eski sevgilisi Derya tarafından bana iletilmişti. -
3.
+3Bu olay esasında benim Tuğçe’nin kalbini kırdığım günlerde gerçekleşmiş. Bunun üzerinden o kız hakkında birkaç haber aldım ama umudu ortadan kaldırmaktan başka işe yaramadılar. Ulaşla sahilde yüzüşümüzün ardından hastalanmam, o hasta halimle AVM ye gitmem bir şeyleri başlatacaktı. Ama bundan haberim yoktu ve umutsuzca minibüse bindim.
Derya’nın bahsettiği kız da oraya gelecekmiş ama bunu çoooook geç öğrendim. Oraya gittiğimde onları yemek bölümünde ararken okuldan birkaç arkadaşımı da gördüm. Onlarla selamlaşırken uzakta bizimkileri gördüm. Ulaş, sevgilisi Beyza, üzdüğüm kız Tuğçe ve eski yengemiz Derya oradaydı. Tuğçe beni görünce bana baktı. Gülüyordu. -
4.
+3Daha önce bir kız için 4 ayını harcayan da bendim 4 saatini de. Kafamı kurcalayan şey de buydu. Anlaşılan Derya da rahat durmamıştı. ikimize de birbirimizi anlatmıştı. Karşıya geçip Eminönünde indik. Taksim meydanına kadar yürüdük. Yolda beraber yürümek bizi yakınlaştırmıştı. Ama daha hiçbir şey başlamamıştı bile. Yanlışlıkla girdiğimiz yokuşlu yol ve vapurun merdivenleri günlerce dalga konusu olmuştu.
Taksim Meydanında da gayet eğlendik. Kafa yapılarımız uyuyordu. Bense kendimden beklediğimden daha rahattım. Geri döndük ve yine bir vapur sefası. O vapur sefasının cefası da Tarzan gibi gitmemden ötürü bronşit olmam olacaktı. Evine yolcularken bana sarılmıştı. Boyu benden kısa olduğu için sarılmayı da pek becerememiştim galiba * Aynı kulaklıktan müzik dinleyişimizden tavuk döner yiyişimize kadar her şey çok güzeldi. Kusursuzdu ve bu kafamı kurcalıyordu. -
5.
+3beyler okuyan var mı bi iki entari gireydiniz
-
6.
+3O gün sorunsuz sayılabilecek biçimde bitmişti ve akşamında hala kızın benden hoşlandığı fısıldamasıyla işler biraz kolaylaştı. Ama yine de yeni kızımızı bir daha göreceğimi sanmıyordum. Meğerse adım adım bana geliyormuş. Yeni evlenen teyzemden dolayı Wi-Fi sınırlarının dışında, teyzem ve eniştemleydim. Ve eve geldiğimde bir mesaj gördüm. “Selam ben Aleyna :D”
-
7.
+3Geldi, bana bir baktı sonra Deryalara yöneldi. Biraz ergen kız alışveriş muhabbetinden sonra lise öğrencilerinin yapmadan duramadığı şeyi yaptık. Starbucks a girdik. O sıralarda Dante geldi, Deryayı görünce bizle kavga etti, tartıştı sonra da içmeye gitti. Ardından AVM’de karşılaştığımız 1 sene ABD de okumuş Batuhan ın Tuğçeye yavşaması bana biraz zaman kazandırdı.
Starbucks ın terasına çıktık ama bir problem vardı. Tuğçe nin o ortamda oluşu, bana bakıyor oluşu, o anki çekincelerim, utangaçlıklarım ve tabi ki konuşunca bile gelen o kusma hissi Aleyna ya tek bir harf etmeme bile engel oldu.Ve tabi ki alttan türeyen ve Türk kızlara aç bir bünyeye sahip olan Batuhan, bir yanını Tuğçede bırakıp Aleynaya da atladı. -
8.
+3Aleyna-Sana boş olsam kalbinin sesini dinlemezdim.
Ben- Dinledin mi *
-Evet huzur vericiydi.
-Sebebi heyecan değil mutluluk ve huzurdu.
-Kalp atışımla titriyorum şu an
-Sen gidince içimde boş bir şey hissettim.
-En uzun ilişkim 3 ay sürdü. Onda da iki defa yüzyüze görüştük. Seninle sürekli konuşuyoruz. 2 haftada iki defa buluştuk. Şimdiden annenle tanıştım ve bu benim için büyük bir şey. Ne bileyim farklı geliyor ama güzel. içimde garip bir heyecan, mutluluk ve utanç var.
-Kesin olan tek şey istiyorum seni inkar edecek değilim.
-Yanında olmak istiyorum… dedi en son
.
.
.
. -
9.
+3https://www.youtube.com/watch?v=ZMaHn82YOlw
Zaten hastaydım ve midem bulanıyordu. Onlar yemek yemek istediler. Burger King’e gittiler. Tuğçe ise ben gitmiyorum diye yemek almaktan vazgeçti. Surat yaptım, cevap vermedim ama ısrarla benimle konuşmaya çalışıyordu. Ulaşa, Beyzaya ve Deryaya, Tuğçeyi getirdikleri için içimden sövüyordum. Aslında onların da suçu yoktu, Tuğçe kaşınıyordu.
Derya ve Dante de biraz kavgalı ayrıldıkları için biraz problem yaşadık. Dante sonra gelecekti. Yemekten sonra kıyafet mağazalarına indik. O sırada Mert de bize katıldı. Kıyafet denenirken ben kendimi adına bile bakmadığım bir teknoloji mağazasında kusmamak için tutuyordum. Bu sırada “o” geldi. Asıl istediğim, görmeyi umduğum ama geleceğinden haberim bile olmayan Aleyna. -
10.
+2Buluşma gününe kadar konuşmalarımız bitmedi. O gün geldi çattı. Ama ben kardeşimi evden nasıl çıkartacaktım. Mecburen durumu anneme anlattım. Önce taşak geçti sonra biraz öğüt verdi en son izni aldım tabi ki. Parka gittik. O kardeşimi salladı ben onu :D. Kardeşim oynarken biz de çocuk oyuncaklarından birinin demirinde oturduk. Birkaç garip bakışma yaşadıktan sonra kardeşimi eve bırakıp kafeye doğru gitmeye başladık.
Sorunlar biter mi… bitmez! Ben yine çekingen , ürkek ve konuşamaz olmuştum. Ama değişik şeylere gebe olacağını nereden bilebilirdim. Kafeye girdik bir masaya oturduk. O kadar gergindim ki garson benimle taşak geçti :D. Biraz muhabbet ettik. Onun yazlığa gideceğini öğrenmiştim. 1 haftamız ya vardı ya yoktu. Pazartesiye biletler alınmıştı. O gün açılmam lazımdı ama daha kendime bile itiraf edemiyordum Tuğçeye yaptıklarımdan sonra. -
11.
+2Tabi ki akşamında da konuşmalarımız bitmedi. Yine telefonla konuşmuştuk. Ama bir şey vardı. Ben bu buluşmayı ne Ulaşa ne Merte ne de Danteye söylememiştim. Aklım sıra kendi başıma iş yapmak istemiştim. Ulaşa ve Beyzaya anlattığımda şok oldular. Siz olursunuz gibisinden cümleler kurdular. Tabi ki konuşmaya devam ettik ama bu öküz arkadaşınız hasta olduğundan evde öksürmekle meşguldü. Çarşamba Adalara gitmek için sözleştik ama ben hasta oldum.
Biz yine telefonla konuşmaya devam ediyorduk. Bazen Whatsapp bazen telefon ama hep birbirimizden haberdardık. Ama buluşma günü yaklaşana kadar ben iyileşeceğime iyice hastalanıyordum. Evi bizden bayağı uzaktı. Vasıta ile 35 dakika sürüyordu. Kabul edeceğini düşünmeyeceğim bir soru yönelttim. “Bizim semte gelir misin?”. Tereddütsüzce kabul etmişti. Plana göre kardeşimi parka zütürecek, eve bırakıp biz onunla bir kafeye gidecektik. Ama o kadar yolu neden geliyordu ki amk. -
12.
+2Bana telefondan video izleteceğini söyleyerek yanına çağırdı. Yanına oturdum, kendiyle ilgili komik bir videoydu. izlerken omzuma başını koyar gibi oldu ama benim çekingen tavrım yüzünden o da benden emin olamıyordu. Videodan sonra ikimiz de sıkılmaya başlamıştık. Kadıköydeki yokuşlardan, o merdivenden yola çıkarak laf sokmuştu bana. Durumu ise biraz şaşırtan bir yolla kurtarmıştı. “Ev müsaitse film izleyebilir miyiz?”
-
13.
+2Eve gitmek için kafeden çıktık. Dönüş yolunda bir kolunu belime dolayınca ben de tabularımı yıkıp omzuna kolumu atınca o da belimi daha da sıkı tutmaya başlamıştı. Sarmaş dolaş eve gitmeye başladık. Az bin değilim yolu uzattım ben de. Artık ailesi ile ilgili çok şey öğrenmeye başlamıştım. Ama tabi ki tanışmamıştım. O ise biraz sonra tanışacaktı.
Kapıyı annem açtı. Şaşırdığı her halinden belliydi çünkü eve gelmeyeceğiz demiştim özellikle. Her ne kadar kendisi teklif etmiş olsa da gerilmişti. O ara laptop umu alıp ona verdim ve camı sonuna kadar açıp kafamı çıkarttım. Nefes almam lazımdı, oluk oluk terliyordum. “50 ilk öpücük” filmini izleyecektik. Filmin 10. Dakikasından sonrasını hayal meyal hatırlıyorum çünkü tüm dikkatim ondaydı. Ve fark etmiştim ki onun kokusu bronşitin öksürüğünü bile bastırıyordu.
Film sırasında yan yana oturmuşken bir anda kafamı onun omzunda buldum. Onun bir eli benim yanağımı okşarken diğer eli ise benim ellerime kenetlenmişti. Arada elini öpüyordum. O da yanağımdan bir parça alıyordu. Sanki haftalardır sevgiliydik. Ah annem odaya dalmasaydı ;))). Bir an toplansak da kendisini postalayınca eski halimize dönmemiz uzun sürmedi. Film bitene kadar böyle devam etti. Sonra film bitti cem adrian açıp bilgisayarı bir kenara bıraktık. -
14.
+2Kalp atışlarımın sesini duyduğunu söyledi. Çok hızlı ve şiddetliydi be beyler. Bir an titrediğimi hissettim. Sarıldık birbirimize. Kavuşmuş gibi içten ama bir şeye başlıyor gibi saf. Öyle kaldık biraz. En son otobüs saatine de bakıp bilgisayarı kapattık. Ben oturuyordum o ayaktaydı ve beline sarılmıştım. Nefesini ve parfümünü içimde hissediyordum. Gözlerinin içine bakıyordum. Gözlerinin içi gülüyordu. Bir an içimden kavuştum dedim. Biraz toplanıp, kendimize gelip odadan çıktık. Annemle vedalaştı, kardeşimi öptü, en azından babam yoktu * . Onu durağa zütürdüm. Bu sefer biraz daha kontrollüydük. Sarmaş dolaş gittik yine durağa ama yine de beni huzursuz eden bir şeyler vardı. Bu konu hakkında hiç konuşmamıştık. * “Biz neydik?”
-
15.
+2Ben-Bugün açılsam ters teperdin?
Aleyna-Ters tepme değil de şaşar kalır, konuşamazdım, üzülürdük. Çünkü yanıt veremezdim. Yazmak bile zor ellerim titriyor.
-Cesur bir soru ama beni seviyor musun?
-Yanıt veremem ama hoşlanmak hislerimi anlatmak için çok basit kalıyor.
-Sevdiğimi söyleyemem ama hareketlerim belli eder.
-Bir gün söyleriz.
-Yani şimdi…
-Sanırım sevgili olduk
-Utandım söylemeye dilim varmadı.
-Sen mi ben mi coşkudan kurtulmak için çığlık atıyorum şu an. Demişti -
16.
+2Ben hala hastaydım ve ilaç içecektim. Saat 22 civarıydı. Karnım açtı ama iştahım yoktu. Karnımda kelebekler uçuşuyor deyimini yaşıyor gibiydim sanki. Ağzıma bir lokma peynir ekmek attım. Boğazım reddetti, dilim dışarı doğru iteledi, tükürük bezlerim iflas etti karnıma ağrılar girdi ve öksürükle ekmeği masaya tükürdüm. Anladım ki kendimde değildim. O ise utancından kıpkırmızı olduğunu, kimse görmesin diye odadan çıkmadığını filan söylüyordu. Ben biraz o konuya dönmek istedim ama o konuyu kapatmaya çalışıyordu.
Aleyna-Ya olum kızarıklıklar yeni geçti
Ben- Demek ki var bişeyler ;)
-Cuma günü karneden sonra görüşür müyüz sizin oralara gelirim muhtemelen?
-Tamam görüşelim.
-Uzun bir süre görüşemeyeceğiz.
-Evet 1.5 ay yokuz birbirimize…
Sonra aradı beni, konuşmaya devam ettik. 3 lafından biri utançtan kızarmasıydı. Telefonu kapattık babaannesi basmıştı * . 00.00 gibi konuşmamız bitmişti ve son mesajı ise “iyi uykular sevgilim rüyanda beni gör.” Olmuştu. -
17.
+2Yemek yemeye gittim. Babam annemden eve gelen kız haberini almış belli.
-Arkadaşını nereye zütürdün dedi, Kafeye dedim, Adı ne dedi, Aleyna dedim.
Baktı kızardım elim titriyor, sustu daha konuşmadı.
Süleyman diye bir arkadaşı vardı. En yakın arkadaşı, küçüklüğünden beri filan. Tabi doğal olarak beni de öğrendi. Mesajlarımın bir kısmını görmüş. Süleymandan onayı aldın dedi bana. ilk tepkisi ise “gibtir git aşkını başka masada yaşa.” Olmuştu. Ama onay almıştım birkaç arkadaşından. Hala daha problemleri olduğunu bilmiyordum tabi o zamanlar. Liseli aşıklardık lan işte ne beklenirdi ki. Mesajlarımızda özlediğini söylüyordu filan. -
18.
+2Hiç düşünmeden alırım demiştim, ben seni ariycam dedi. Bu sefer 20 dakika sonra benim telefonumdan aradı. Açtım. Vazgeçtim, XXX’te buluşalım dedi. işime gelmişti bana daha yakın olurdu.
Bir marketin önünde 15-20 dakika bekledim. Minibüsten arkadaşları indi. Beni gördüler. Fısıldaşıp gülüşmeye başladılar. O inince kafamı telefona gömdüm. iki metre kalana kadar yaklaştı. baktım, gülümsedim, yürümeye başladık arkadaş gibi. 5-10 metre sonra dayanamadım çektim sarıldım.
O da çekinmedi karşılık verdi. Birkaç saniye sonra sarmaş dolaş yandaki parka gittik. Bir banka oturduk. Elimi omzuna attım kafa kafaya verdik karnelere baktık. Biraz muhabbet ettik. Yavaş yavaş açılmaya başladık. Artık ikimiz de rahattık. Telefonunu çıkardık birkaç kare fotoğraf çekildik. Ben yine gib gibi çıkmıştım ama o her zamanki gibi o çok güzel çıkmıştı. Hastaydık ikimiz de, o da hasta olmuştu sonradan. Ama ikimizde de hastalık belirtisi yoktu. Benim bronşitimden eser yoktu. Banktan kalktım, gel gidelim dedim. Oyun alanına indim o kaldırımın üstündeydi. 25 santim farkı ancak öyle kapatabildik * . Gel bi de boy farkı olmadan sarılayım filan dedim. Ses etmedi güldü sarıldı ama ayrıldıktan sonra kollarımın arasından kaçtı,”Demek boy farkı ha?” dedi, bin gülüşü attı ve önden önden yürümeye başladı. dıbınaçakim arkasına bile bakmadan gidiyor deli oldum. Bi merdiven vardı altgeçidin, onun önüne gelince durdu, beni bekledi, sırıttı yine. Vapurdaki merdivene takılıp sendelemiştim ilk buluşmada ona gönderme yapıyordu. -
19.
+2Deryaya soruyorum niye diyorum hevesimiz kaçıyor, maymun iştahlıyız diyor. Sebep arama diyor. Ulaşa Danteye soruyorum niye diyorum, Tuğçenin ahı tuttu diyorlar. Hemfikirler bi de binler. Evde 4-5 yudum viski bulduk Dantenin gizlediği, onu da bölüştük. Zaten bebek çükü kadar bir şey düştü herkese. Gece 3 gibi film açtık. Ulaş uyudu biz izlemeye başladık. Başrolün saçları turuncu gözleri maviydi. Bana Aleynayı, ona Deryayı hatırlattı. giberler dedik kapattık filmi. Sabah 5’e kadar anılarımızı anlattık. ikimiz de dolmuştuk belliydi. Gözüm değil de kalbim yaşlıydı sanki beyler.
-
20.
+2O günden sonra 2 günde bir Skype a girmeye başladık. Birkaç gece uyuyamadım. Araba kullanırken turuncu saçlı bi kız gördüm diye o sandım kaza yapıyodum az kalsın babam ayrı gömdü zaten kafan nerde diye. Günde 13 saat dizi izlemeye başladım sardım Amerikan dizilerine ama yetmedi unutmama. Yine bir gece saat 3 e kadar Skype a girdik mal gibi açtık San Andreas multi oynadık. Yıl olmuş 2015 SanAndreas mı kaldı aq. Ama unutmadım. Amk şimdi bana 3 gün sürmüş diyeceksiniz haklısınız dibine kadar haklısınız ama bana koyan ayrılık değildi; bana koyan bir insanı 3 günde sıkabilmek, 3 gün içinde vazgeçilebilecek biri olmak. Demek ki sandığım kadar yer edemiyordum insanlar üzerinde.
-
-
1.
0herhangibi bi server damı oynadınız yoksa role play falanmı? vendetta rpg yi biliyomusun
-
2.
0random server buluyoduk panpa arkadaşlarla zevkli oluyodu samp ı kurduk bizim binlerle her pc ye hosted serverlara girdik
-
1.
başlık yok! burası bom boş!