klasik bir geceydi nerden bileyim

bi kaç dakika girip çıktıktan sonra doğruldu masadan indi bu sefer arkasını döndü, ayakları yerde vücudu masanın üzerinde.. kabak gibi züt ve vajinası..

içine girdim bi elime de saçlarını doladım, saçlarından kendime doğru çekiyorum o anda da kendimi ileri itiyorum.. çığlıkları daha sertleşmeye başladı..

bu arada aletin sertliğini kaybettiğini hissettim,o da hissetmiş olacak ki beni sandalyeye oturttu, bacaklarımı açtı ve tekrar ağzına aldı.. resmen gibimi cezalandırıyordu..sen benim içimdeyken nasıl inersin diye

ama ben nedenini biliyordum, ebru ilyas ve ilyasın züt tayfası bilinçaltıma yerleşmişti.. bundan dolayıydı ama sağolsun gülcan onları unutturuyordu..

emme işlemini bitirdiğinde tekrar kazık gibi olan alete sevinçke baktı.. tamam dedi

ben sandalyede otururken arkasını döndü ve kalçasıyla tahrik etmeye başladı aletime sürtüyor.. göğsüme sürtüyor, kafasını omzumun gerisine atıyor.. kulağımı yalıyor..

zorla zaptettim resmen içine girdim bu sefer de göğüslerinden destek alıyorum ..

tam g noktasına denk gelmiş olmalı ki,çığlıklarının desibel yükseldi.."sakın durma" diyordu.. durmamın imkanı var mı.. köpek gibi zevk alıyorum ..hem o inip kalkıyor hem ben alttan çalışıyorum ..sesi inceldi inceldi..

sonra kesildi, titredi biraz. bu arada tırnaklarını da koluma geçirdi.. boşalıyordu..bi kaç saniyelik titreme sonunda derinn bir ah çekti ..hareketleri yavaşladı inlemeye devam ediyor ama bu inlemeler "beni ne güzel de gibtin" inlemesiydi..

ama ben hala boşalmamıştım..

ayağa kaldırdı beni önümde diz çöktü,kendi suyuyla sırılsıklam olmuş aletini herseferinde boğazına kadar sokuyor bir yandan da testislerimi tutuyordu,sanki bi yere kaçacaklar

arada eline alıyor hızlı hızlı çalışıyordu..artık çok dayanacak gücüm kalmamış hatta boşalmak istiyordum..gözlerimin içine bakarak "ağzıma boşal oldu mu" dedi..

başka bi yere boşalma niyetim yoktu zaten..

bacaklarımdan gelen kasılma sert bi boşalma yaşayacağımı gösteriyordu..kasıklarım kasıldı en sonunda semsert olan aletim ne varsa gülcanın boğazına bıraktı..

kendini hiç çekmiyordu,ben kasılmaktan bir hoş olmuş ve geçen gece yediğim dayağın etkisini tekrar hisseder olmuştum..

spermlerimi yuttu..tuvalete gitti..fena rahatlatmıştı sevgili fuck buddy m

uzandım kanepeye,sönen backwoods umu yaktım

http://www.youtube.com/watch?v=eT-fvUYwUv0

alakasız bir playlistti,bu şarkının burda ne işi vardı..

reserved.

ne güzel gidiyordu hikaye ferre filme çevirdin aq

telefon çaldı, baktım fehmi..

-nabıyon la at gibi

-iyidir müdür sen naptın

-iyi valla, haberler sende oğlum ne yaptın.

fehmiye durumu özet geçtim..

-la bu gavatlar çok olmaya başladılar şunların bi icaplarına bakalım..

-dur fehmi az sakin ol ilgilenicem ben olayla

-yalnız durum bu haldeyken bile gibişebilmene hayranım ne amseversin yaa

-laan tamam hadi kapat kapat.

kapattık telefonu.. saat 9 buçuk 10 civarı olmuştu.. yatmak istedim, gülcan çok geç uyandığını söyledi yerimi yaptı.. daha içicem ben dedi.. eyvallah dedim.. uyuyakalmışım..

zııırrrrr zıırrrr,bi titreme sesi.. telefona mesaj geldi..

"sakın bu numarayı arama mesaj da atma,ben ebru yarın saat sabah 9da tunalı hilminin girişinde yukarıdaki otoparkın karşısındaki otelin köşesinde bekle beni"

reserved.

ANKARANIN GOZUNU SEVEYIM :D

güniz sokağın başını tarif ediyordu..o saatten sonra uyku ne mümkün.. yatakta dön dolaş sabah oldu, tabakta kalan meyveleri hüplettim.. mide leş tabi geceki viskiden..

çıktım yola,eve uğramaya da zütüm yemiyor.. dükkana geçtim.. mert açmış tabi saat 8de..

reserved

reserved

çocuk tabi görünce şaşırdı beni o halde.. ufaktan bi özet geçtim.. gitme vakti geldi..

atladım motora doğru tunalı..

panpa ananı gibtirtme ama 3 satır yazıp 5 saat bekliyorsun dünden beri takip ediyorum sadece yazındaki yoğun duygusal değişimler ve tepkilerin etkiledi , okurun oldum . giberim ananı adam gibi yaz bari al şukuda veriyorum rüşvet yerine geçsin bari bin şeftali

kuğulu parkın ordan girdim tunalıya d&r ı geçince köşedeki kafeden yukarı çıktım otopark, otel hepsi burda tamam işte güniz sokak.. motoru oradaki butikçi bi tanıdığımın butiğinin önüne koydum..

baktım saat 8:45,dikiliyorum orda.. heyecandan erken gitmişim..

reserved

10 dakika bilemedin 15 dakika sonra güniz sokağın bi ucundan göründü kız.. bana doğru geliyor.

tam ona doğru yönlenecekken.. bana bakarak kaşlarını kaldırdı.."gelme sakın" der gibiydi..tam otelin köşesinde bekliyorum..

yanımdan geçti, geçerken bi kağıt attı yere ama güniz sokağa doğru değil tunalıyı günize bağlayan aşağıya inen sokağa doğru attı.. hiç arkasına bakmadan aşağıya iniyor tunalıya doğru.. arkasından eğildim kağıdı aldım..

büyük harflerle "kağıdı alır almaz kaç burdan" yazıyor..ve kağıdın devamında uzunca bir yazı..

okur okumaz hemen aşağıdaki morotuma gittim, motoru çalıştırmamla iki tane zebellah döndü köşeden kesin ebru'yu takip ediyorlardı.. aramızda 15 20 metre kaldı..

iri olan diğerine bişeyler sordu ve üzerime doğru hamle yaptılar..

hayabusa bekler mi onları?

eve gidemiyorum,ama üstüm falan da değiştirmem lazım.. dedim gideyim armadaya hem fehmiyi görürüm..hem de bi üst baş yaparız.

kağıtta ne yazdığını inanılmaz da merak ediyorum..ama tabi motorda giderken okumanın imkanı yok.. çıktım eskişehir yoluna allah ne verdiyse.. armadaya varmam tahminen 6--7 dakika sürdü.. fehminin dükkana geçtim.. armada'da beyaz eşya satıyor..

-oo paşaam hoşgeldin, hayırdır la bu saatte?

-sorma birader az önce ebruyla buluştuk, buluşma dersen tabi.

-ee

-ee si bu kağıdı verdi, herşey bu kağıtta..

-aç da okuyak la

VAY AMINAKOYIM NE YAZIO LAN