/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +4
    Hocanın ellerini çözdüler. Çantasından bir kare şeklinde büyükçe hafif eski buruşmuş bir saman kağıdı çıkardı kağıdın üstünde arapça yazılmış daire şeklinde yazılar yer alıyordu tam ortasında ise bir daire dairenin içindede üç tane alt alta kısa yazılar yer alıyordu. Cafere neyazıyor diye fısıldadım . O da bilmiyorum ama ortasındakiler bizim isimlerimiz dedi sessizce. Ardından bakır bir kap çıkardı , Kağıdın tam ortasına daireyi kapsayacak şekilde koydu. Kabın içine biraz su ve adını bilmediğim bir sıvı koydu. Bi poşet çıakrdı içinde birbirine bulanmış bağırsak, dışkı ve ot türü şeyler vardı hepsi bir avuç kadardı kabın içine boşaltıp karıştırdı üstünede yine siyah bir sıvı damlattı daire şeklinde ve karıştırdı.
    Bize dönüp şimdi size vereceğim kağıtların üstüne kanınızı damlatıcaksınız dedi hepmize yerde duran kağırttan birer parça kopararak uzattı ve dikiş iğnesi benseyen birşey verdi hepimiz sırayla kağıtların üstüne kendi kanlarımızı parmaklarımızdan damlattık hoca dur diyene kadar. Kağıtları aldı başka birşey yazılı olan kağıda sarıp top haline getirdi suyun tam ortasına koyup yaktı . Kağıt normalden daha fazla alev almıştı ve yükselip yükselip duruyordu alev. hoca bize şimdi herkes sessiz olsun asla konuşmayın, ve kımıldamayın elimi kaldırdığımda gözlerinizi kapatın. Gerekirse nefesinizi bile yavaş alın dedi daire şeklinde kağıdın etrafına dizildik. Herkes terlemişti gergindik ve korkuyorduk tabi hoca hariç. Saat çoktan 12 yi geçmişti. Hoca başlıyorum dedi. Ve arapça birşeyler söylerek elini kaldırdı herkes gözlerini kapattı. O an herzamankinden çok korkmaya başladım. cızırtı sesleri yankılanamya başladı heryerde gecenin sessizliğini ormanda sadece hocanın arapça okuduğu şeyler ve bu sesler bozuyordu.
    sonra bi anda sustu. Çok korkunç kalın bir ses geldi hocadan gelmediğine emindim. Sanki üç dört kişi ardı ardına konuşuyormuş gibiydi hocada soluksuz cevap veriyordu. konuştukları dil arapçaya benziyordu tabi bildiğim kadarıyla. Yine aniden bütün sesler kesildi. Ve hoca allah mallah lı bağırmaya başladı . Neredeyse altıma edicektim korkudan .
    ensemde garip bir nefes sesi duyuyordum.
    Ve hoca açın gözlerinizi dedi. ilk olarak hocaya sonrasındada fatih ve halite baktım tirtirtitriyorlardı. Cafer de hızlı hızlı nefes alıyordu. Hoca kabı ters çevirdi ve kaldırdı bi an da ve ateş sönmüştü ama hiç sıvı yoktu kabın içinde tamamen kül vardı. külleri yeniden akbın içine doldurup altındaki kağıdı parçaladı ve onuda kabın içine koydu. Hepbirlikte ayağa kalktık. Hoca hadi gidiyoruz dedi. Halit Arabanın arkasından kürekleri verdi caferle bana . Yola koyulduk Sevgikoyim hem rehin aldırlar hemde gömüyü bize eştirticekler diyrdum içimden neyse çarpılsınlarda kurtulsak diye düşündüm sonra. Etraf zifiri karanlıktı Karanlıktı Fatih önümüze geçip telefonlarınızı verin dedi. Haydaa daha annemi babamı bile aramamıştım ama o an aklıma geldi onlarda beni aramamıştı. Hepimizin telefonlarını toplayıp kırdı huur çocuğu . Birer elfeneri vardı yanımızda yolu o sayede seçebiliyorduk . Korkudan dizleirmin titrediğinini hissediyordum çünkü garip silüetlerin hızlı hızlı koştuğunu seçiyorduk karanlıkta. en sonunda halit konuştu.
    Halit- Abi ben dayanamıyacağım gel gidelim
    Fatih halite baktı silahı halite doğrulttu .
    F- Hadi git oğlum hadi dötün yiyorsa git ama hızlı koş yoksa mazallah sıktığım kurşun kafana falan değer. Gerçi gelmesede etrafımızdaki şeyler giber seni.
    Halit- Tamam abi ya ne kızıyosun gitmiyorum.
    Hoca- Az kaldı varıyoruz biraz sabredin. dedi.
    Tekrardan yürümeye başladık en sonunda varmıştıkki el fenerleri ağrızalandı. artık ışığımızda yoktu çok güzel sevgi koyim .
    Zifiri karanlıkta sadece birbirimizin suratını seçebiliyorduk .
    Hoca seslendi Herkes buradamı diye . Ses ettik ancak halit ses çıkarmadı.
    Fatih haliit diye seslendi. Adam yoktu a.nakoyim o anki korkumu asla tarif edemem.
    hoca dahil herkes Has.t.r çekiyordu. Fatih ben onu bulucam diyince hoca bağırdı.
    Hoca- Sakın ha!! Sonun ölüm ölür Fatih bey.
    F- Allah kahretsin . Biraz duraksadı. Hadi lan hadi nereyi kazıcaksanız kazın bitsin şu işgence. dedi.
    Hoca Elindeki kabı yeniden yaktı biraz olsun aydınlandı ortalık alev sayesinde. Yere koydu ve kazıcağımız yeri gösterdi. Ve yine sesli bir şekilde arapça sureler okumaya başladı . Biz kazdıkça alevler yükseliyordu hoca elleri açık bir şekilde gözlerini kapatmış dizleri üstünde bağıra bağıra sure sürercesine birşeyler okuyordu. Biraz sonra bağrışlar duyuldu Halitin çığlıklarıydı bunlar. Ve yanında bulunudğumuz binanın tepesinden yanımıza düştü. Adamın kafası paramparça olmuştu. Etrafıma baktığımdad çok kalabalık yüzleri görükmeyen küçüklü büyüklü silüetlerin etrafımızı sardığını farkettim. Fatihin ağlama sesleri geliyordu silahını yere bırakmış iç çeke çeke ağlıyordu halitin cesedinin başında neredeyse 2 metre eştik çukuru terden ölüyorduk. Sonunda bir sandığa denk geldik üstünde fransızca ve arapça bir takım şeyler yazıyordu. Alıp hocanın önüne bıraktık ve bunlar olurken silüetler artık görnüyordu alevinde yansımasıyla. Fatih aklını kaybetmiş bir şekilde yerde yatıyor hocada bezmiş bir halde hala okuyordu. Korkudan Caferle kolkola girmiştik. bu durumda olmayı istemiyordum ama böyle bir lanet yuvasında güvenebileceğim tek insan en nefret ettiğim kişi olmuştu. Etrafımızda bulunan varlıklar etleri çürümüş cesetlere bezniyorlardı ayakları ters bir şekilde bize doğru çığlık atıyorlar birşeyler söylüyorlardı ancak sadece adım adım ilerliyorlardı. Okadar yaklaşmışlardıki artık bulunudğumuz yeri daire biçiminde kapsamışlardı. Fatih yerde felçli bir şekidle yatıyordu bize yardım edin dermiş gibi bakıyordu ama bizden 10 adım ötedeydi ve cinlerin ayakalrının ucundaydı onu almamız imkansızdı ki yardım etmekte istemezdik zaten Korkudan kendimden geçiyor gibi hissediyordum caferde bende yere oturmuştuk artık tek çare hocaydı. Hoca sustu ve bize baktı ÇAbuk sandığı açın dedi arkasından eski bir demir sopa çıkardı üstünde arapça şeyler yazan . Cafer sopayı alıp sandığın kilidini kırdı. ve açtı .
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +4
    Sandığın içinde iki şey vardı. Bir kolye ve bir kağıt . Kolyeyi tanımıştım şok içindeydim tüylerim diken diken olanlara anlam veemiyordum gözlerim yaşlar süzülüyordu korkudan.
    Bu kolye Şeyla ya aldığım ilk hediyeydi. Kağıdıda daha önce görmüştüm rüyamda kısa boylu kör dilsiz siyah çarşaflı çirkin suratlı cin kadının elime tutuşturduğu kağıttı. Üçümüzde şok içindeydik. Caferin suratı sapsarıydı Hoca tepkisiz birşekilde boşluğa bakıyordu. Nasıl olur ne demek bu diye bağırıyordu Cafer. Kağıtta tam olarak. ?? ??? ???
    bu harfler yer alıyordu. Kolyeyi ve kağıdı sandığın içinden aldım ağlayarak ve haykırarak hocaya bakıp Hocaa!. Bu kolye benim aldığım bi kolye. Bu kağıdıda Bana rüyamda verdiler dedim. Hoca sanki biliyormuşcasına kafasını salladı . Etrafımızdaki cinler kaybolmuştu Fatihte ayakları elleri ve boynu kırılmış bir şekilde yine yerde yatıyordu. Hoca bana baktı bu yazı senin için dedi. Ne yani dedim yine aynı haykırışlarla. ÇevirisiÖlüm döşeğindededi. Dizlerimin üstüne çöktüm hıçkıra hıçkıra ağlıyordum sanki benimle bir oyun oynuyorlardı. Cafere ve hocaya baktım. Artık konuşmaya bile takatim kalmamıştı.
    Ne.. Nediyosun .. Bağırarak : Ne demek lan buuuu!!! dedim.

    Konuşmuyorlardı sadece dik dik ve tepkisiz beni izliyorlardı ikiside ayakta dikilmişti hareket etmiyorlardı. Hava saati gelmemesine rağmen hafif hafif ağarıyordu. Hiçbirşeye anlam veremiyordum. Çıkmak istedim oradan . Sinirleirm altüsttü. Girişe doğru koşmaya başladım ormanın içine giden yoldan. Arada bir arkama bakıyordum hala beni izliyorlardı. Korkudan , Ağlamaktan ve halsizlikten nefesim kesiliyor arada bir kendimden geçiyor bayılıcak gibi oluyordum.. Bir süre sonra arkama baktığım gözden kaybolmuşlardı bu sırada hala arkama bakarak koşuyordum önümü dönüdüğümde bulunudğumuz bölgeye yeniden gelmiştim. Herşey bir ilizyon gibiydi. Cafer ve hoca yoktu ortalıkta . Yerde iki ceset başlarındada ben vardım. Nefes nefese yere oturdum. Aklımı kaybediyordum yerdeki cesetleri inceliyordum . Solumda ağzı köpürmüş suratı içine göçmüş heryeri kırılmış Fatih sağımda ise kafası paramparça vücudu düşmenin verdiği etkiyle ezilmiş Halit... Fatihin ellerinin biraz ucunda silah vardı . Hiçbirşey düşünemez oldum. Silahı aldım şakağıma dayadım şehadet getirdim.

    ardından dudaklarım kendiliğinden şu kelimeler döküldü. Allahum aghfir'' (Allah affetsin). ilk rüyamdaki küçük kör kız cinin bana bağırdığı cümleydi. Tetiği çektim.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +5 -1
    Kulağımdaki çınlama sesiyle birlikte yere düştüm. Kafamda bir delik vardı her yerim kana bulanmıştı . Felçliydim sanki hiçbir yerimi kımıldatamıyordum. artık korkamıyordum bile. Gözlerim yavaş yavaş kararmaya başladı. En sonunda hiçbirşey göremez oldum.. Ve bilincim o anlık kayboldu.

    Sanki bir uykudan uyanmış gibi gözlerimi araladım üzerimde duran beyaz ışık gözümü alıyordu başımda büyük bir ağrı vardı. Derin derin nefes alıp veriyordum. Kafamı hafif dikelttim etrafımı incelerken. Bir kadın Uyandı Diye bağırarak bulunduğum odadan dışarı çıktı. Kısa bir süre yalnız kaldım. Hastanedeydim. Lan nasıl bir oyunun içindeyim yine diye düşünüyordum. Ayaklarımı hissetmiyordum. Kafam sarılıydı. içimden hala vay sevgi koyim kafama sıktım kafamı sarıp hastaneye getirmişler diyordum. Annem içeriye girdi koşarak hüngür hüngür ağlıyordu. Bana sarıldı . Tek kurduğum cümleler Neler oluyo burda nerdeyim ben rüyamı görüyorum olmuştu. 20 dakika oldu olmadı babamda geldi ve bana anlattılar beyler.
    Ben yaklaşık 7 hafta komada kalmışım. Dediklerine göre bir araba çarpmış beni arabanın çarpmasıyla belim ve ayaklarım kırılmış kafamıda yere vurmuşum haliyle ancak adamın suçu yokmuş ben arabanın önüne atlamışım kan değerlerimi alırlarken alkole rastlamışlar ve adamda olaydan doğal olarak sıyrılmış. Ancak hastane masraflarının bir kısmınıda ödeyip gitmiş. Hatta bir kerede nabzım durmuş. 2 dakika ölü Kalmışım. Bunları duyduktan sonra herşey en sonunda netleşmişti. Komadayken yaşamıştım tüm bu olanları yaşadığım günler gerçekte hafta şeklinde geçmiş oysaki. Bir kaç hafta daha hastanede kaldıktan sonra kontrollü bir şekilde taburcu oldum... Bunları yazmaya yüreğim dayanmıyor beyler.
    Şeyla... Şeyla benim komadaki 4. haftamda ailesiyle birlikte bir trafik kazasında ölmüş. Arabadan zor çıkartmışlar onları... Bunları yazarken gözlerimden yaşlar süzülüyor inanın...
    Babamı taburcu olduktan 3.5 ay sonra kalp krizinden kaybettik... 1.5 yıl Ayaklarım doğru düzgün tutmadı sürekli tedaviler fizyoterapiler aldım. Şimdi yeni yeni yürüyorum. Bu süre zarfında sağolsunlar Amcalarım ve dayım bize maddi yönden çok destek oldular. Ayağa kalktıktan 1 2 ay sonra bir petshopta işe girdim gelecek yılıda direk sınava hazırlandım. Kazandım beyler Şeylayla hep istediğimiz bölümü kazandım artık hem yarım gün işte çalışıyorum hemde okuyorum. Şuan Hukuk Fakültesinde okuyorum ilk senem ... Bazen hala düşünüyorum Komada yaşadıklarım nelerdi diye. Beyin iflasımıydı hayır değildi. ... Kaos.. ımm gibi gibi.. Buldum buldum. Korku mu? hayır bu o değil...
    Şukulayan , Cugu layan Hatta banlayan sayın admine bile. kısacası Okuyan herkese çok teşekkürler. KHBOD bitmiştir.

    Final sound: https://www.youtube.com/watch?v=vkl0qDpGEZU
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    +1
    oğlum bunlar gerçekse biz sahteyiz lan. gerçek mi oğlum doğru söyle bak
    ···
  5. 30.
    +1
    Gerçek veya değil gibtiredelim. Güzel yazmışsın
    ···
  6. 31.
    +1
    faydalı eser. beğendim...
    ···
  7. 32.
    +1
    Anlat panpa devam
    ···
  8. 33.
    +1
    Efsaneydi amk helal
    ···
  9. 34.
    0
    rezerved
    ···
  10. 35.
    0
    rez okurum
    ···
  11. 36.
    0
    Rezerve
    ···