/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    Saçlarının terlemesi yüzünden rahatsız olmuş, kalpağını çıkarmıştı. Uçsuz bucaksız bozkırın ortasında yedeğe aldığı atı ile birlikte ilerliyor her an bir çapulcu tayfası ile karşılaşma korkusunu kalbinin en derin noktasına dek hissediyordu. Korktuğu kendi canı değil, taşıdığı yükün değerinden idi.

    Kolları, bileklerinden dirseklerine kadar kanlı idi. Kan kurumuş ancak verdiği kızıl renk bin arşından belliydi. Bir an keskin kan kokusundan rahatsız oldu ve belindeki deri matarasından avucuna biraz su damlatıp kollarını silmek istese de pek etkisi olmadı. Ara sıra heyecan ile eğerini kontrol ediyor, eli ile bir cismi yokladıktan sonra rahatlamış bir ifade ile atını dizginliyordu. Kalpağının kenarında adaleti simgeleyen Giray tamgası ve altında kendi ailesinin tamgası bulunmakta idi.

    Güneşe baktı ve bir süre düşündükten sonra atını dizginlemeye ve kırbaçlamaya başladı. Ufukta kırk kadar atlı gözükünce sadağından bir ok çekti, sırtından yayını kavradı ve okunu gererek bıraktı. Ok atlıların 10 arşın yakınına düşmüştü, atlılar içinde hiçbir telaş veya hareketlenme gözlemeyince mesajının karşılık bulmasını bekledi lakin atlılar hala onu beklemekteydi.

    Atlılara yaklaştıkça daha da heyecanlanıyordu, zira bunlar hanedanın yakın çerileri idi. Bu ona baya anlamsız geldi, onu neden hanedan çerileri karşılıyordu ki? Atlılara sesini duyurabileceği bir mesafeye kadar yaklaştı ve durdu.

    - Kimdensiniz?

    - Görmüyor musun?

    - Görüyorum, kimdensiniz?

    - Aybek'in çerileriyiz.

    - Niçin beni siz karşılarsınız?

    - Aybek tahtadan ata bindi...

    Birden gözleri yaşardı, ağladığını çerilere farkettirmemek için kolları ile gözlerini silmek istedi lakin bu sefer gözünün etrafına kan kızıl bir renk verdi. Daha fazla uğraşacak zamanının olmadığını farketti, atını dizginledi çerilerin yanına vardı.

    - Nasıl öldü?

    - Ağulandı.(1)

    - Nasıl oldu?

    - Aşına katmışlar.

    - Kim katmış?

    - Moskof keferesi olacak.

    - Niçin bunu yapsınlar? Sulhtayız.

    - Vergi vermek istemiyorlardı.

    - Han seçildi mi?

    - Mirzalar yarın toplanacak.

    - Beni de bunun için mi siz karşılarsınız?

    - Gayet açık Mirza Aktemir...

    1 : Ağu = Zehir
    ···
  2. 2.
    +4
    Başını göğe çevirdi, Yardım et dercesine uzun uzun baktı, düşüncelere daldı. Onbaşının tok sesi onu hayata döndürmeye yetmişti.

    - Mirza Aktemir!

    Onbaşı Barsbek'e dönerek;

    - Söyle be!

    - Niçin dalgınsın? Özge diyarda aşık mı oldun? Seni Aybek'in ölümü neden etkilesin? işine geldi be!

    - Lafını bilde konuş topal! Biraz daha sesin çıkarsa şu bozkırın ortasına seni ağaç diye dikerim!

      Barsbek korkmuştu lakin çerilerine hissettirmemek için "Hadi oradan be!" diye sessizce homurdandı. Uzun saçlarını omuzundan aşşağı saldı, alnındaki derin kılıç yarası ortaya çıkmıştı. Sarı saçları ve seyrek sakalları ile tam bir Kıpçak beyi idi.
    Aybek'in yanında uzun süre savaşmış, nice kelleler almış, nice yakınlarını kaybetmişti.
    Kimseye güvenmez, kimseyi de sevmezdi.
    Bunu bilen Aktemir ona mesafeli yaklaşıyor, pek zıtlaşmak ta istemiyordu lakin Barsbek'in sivri dili onu çileden çıkartabiliyordu.

      Ufukta kale ve tuğlar görüldü. Her bey'in tuğu neredeyse orada idi. Aktemir kendi ailesinin tuğunu göremedi lakin babasının geleceğine kesin olarak emindi. Ağır adımlarla salonun kapısına doğru hareket ediyordu ki kolundan onu birisi tuttu, arkasına baktı...
    ···
  3. 3.
    +2
    Beğendiyseniz yazarım, boşuna kendimi paralamak istemiyorum.
    ···