1. 1.
    +2
    rezil iğrenç yaratıklar! hiç mi insanlık yok sizde ha? nedir bunlar ha? nedir? nasıl yollarsınız bu pislikleri o tertemiz insanlara? onlar kitap istiyor, kalem istiyor, okul istiyor, okumak istiyor. onlara yardım elinizi uzatacağınıza birde utanmadan, sıkılmadan alay ediyor, küçük görüyorsunuz. aslında alay edilecek, küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz. hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizler. utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz.
    ···
  2. 2.
    +1
    bende bulvar dergisi yolluyorum değerimi bilin lan.
    ···
  3. 3.
    +1
    ağır köylüyüm
    ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum başarı bursu ile
    yakın tarih konusunda uzman sayılabilecek kadar çok araştırma yaptım
    ingilizcenin yanı sıra fransızca da biliyorum
    babam hâlâ çobanlık yapıyor olabilir fakat ben onu bu hayattan kurtaracağım

    sen şehirde büyümüş huur çocuğusun sanırım

    iyi günler.
    ···
  4. 4.
    0
    Listeyi yaptım sizde ekleyin bir şeyler
    tuvalet kağıdı
    iki paket sigara
    3 tane harita(siz anladınız ne haritası oldugunu)
    Hahahahahahahahahahahahhahahaha nasılda sevinecek çarıklılar hahahahah
    ···
  5. 5.
    0
    çarıklı senin babandır
    ···
  6. 6.
    0
    çarıklı mı? sensin çarıklı
    ···
  7. 7.
    0
    ben de en büyük boy barbi gönderiyom hacı. artık nasıl kullanırlar bilmem.
    ···
  8. 8.
    -1
    Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar ağırkanlı adamlardır
    Değişen bir dünyaya karşı
    Kerbin duvarlar gibi katı
    Çakır dikenleri gibi susuz
    Kayıtsızca direnerek yaşarlar.
    Aptal, kaba ve kurnazdırlar.
    inanarak ve kolayca yalan söylerler.
    Paraları olsa da
    Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
    Herşeyi hafife alır ve herkese söverler.
    Yağmuru, rüzgarı ve güneşi
    Birgün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
    Düşünmezler...
    Ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
    Topraklarını büyütmeye çalışırlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?

    Çünkü onlar karılarını döverler
    Seslerinin tonu yumuşak değildir
    Dışarda ezildikçe içerde zulüm kesilirler.
    Gazete okumaz ve haksızlığa
    Ancak kendileri uğrarlarsa karşı çıkarlar.
    Adım başı pınar olsa da köylerinde
    Temiz giyinmez ve her zaman
    Bir karış sakalla gezerler.
    Çocuklarını iyi yetiştiremezler
    Evlerinde, kitap, müzik ve resim yoktur.
    Birgün olsun dişlerini fırçalamaz
    Ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?

    Çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler.
    Birbirlerinin evlerine ancak
    Ölümlerde ve düğünlerde giderler.
    Şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
    gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
    Ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
    Binlerce yılın kalın kabuğu altında
    Yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
    Aldanmak korkusu içinde
    Sürekli birbirlerini aldatırlar.
    Bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
    Karılarından en az on adım önde yürürler
    Ve bir erkeklik işareti olarak
    Onları herkesin ortasında azarlarlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?

    Çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
    Kendilerinden olanlarla alay edip
    Tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
    Devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir
    Devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
    Yiğittirler askerde subay dövecek kadar
    Ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
    Ezim ezim ezilirler.
    Enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler
    Cami duvarı, kahve ya da bir ağaç gövdesine yaslanıp
    Onbir ay gökyüzünden bereket beklerler.
    Dindardırlar ahret korkusu içinde
    Ama bir kadının topuklarından
    Memelerini görecek kadar bıçkındırlar
    Harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
    Şehre giderler !..

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?

    Çünkü onlar otobüslerde ayaklarını çıkarırlar
    Ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
    Herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
    Kızlarının talihsizliğini ve hayırsız oğullarını anlatırlar.
    Yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
    Bunun, tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
    Ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
    Gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
    Zengin bir akrabalarından söz ederler.
    Kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
    Ama sokağa çıkar çıkmaz sünküre sünküre
    Yollara tükürürler...
    Ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
    Şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz ?

    Çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.
    Yarı gecelerde yıldızlara bakarak
    Başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
    Gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
    Ve yaz güneşleri ekinlerini yetirirse severler.
    Hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
    -Bu verimi yüksek bir tohum bile olsa-
    Sonuçlarını görmeden inanmazlar.
    Dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.
    Mülk düşkünüdürler amansız derecede
    Bir ülkenin geleceği
    Küçücük topraklarının ipoteği altındadır.
    Ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden
    Zamanın derin ırmakları önünde...

    KÖYLÜLERi, SÖYLEYiN NASIL NASIL KURTARALIM ?..
    Tümünü Göster
    ···