rezerve beklemeden başlıyorum, günlük hayatta başarılı bir yazarım beyler ifşa etmicem kendimi. hadi bismillah

"Oo erkencisin Semih." bana bakmadan konuşurken önündeki borç defteriyle ilgilenen kel ve orta yaşlı Kadir abi. Liderlik ruhunu gibeyim senin."Normalde erken gelmem, yani her konuda." diyerek yazın başından beri çalıştıgım, doğunun haşin ve cahil çiftçilerinden başka müşterisi olmayan, buram buram kimyasal kokan zirai ilaç dükkanının arka kısmına dogru ilerledim.
-Saat kaç lan dalyarak?
-Fatih abi bak sinirliyim allasen gelme üstüme.
-iyi lan tamam bişey demedik.

ilaç kolilerinin hemen önünde, bedeninden bagımsız gibi duran zütünü devirip uyuyan suriyeli, uzandıgı yerden laf yetiştiren, yaşı büyük olsada aramızın iyi oldugu keko Fatih abi, Yazıhanede oturan yarı arap yarı türk Kadir abi. Ulan sırf evde sıkılmayayım diye geldigim yere bak. Çok sıkılıyorum aq yerinde. Ama bu aralar bi heyecanlıyım. internette ve televizyonda bir video var. Brezilyada Sao Paulo kentinde bir benzincide yediği hamburger sonucu zehirlenen birinin yerde bir kadının içini yediği video gittikçe yayıldı ve o görüntüye benzer yeni görüntüler web agına düştü. Dün gece ise Brezilyaya giriş çıkışların yasaklandıgı haberini gördüm. Ama bizim dükkanda bunu anlatırsam direk taşak geçecekleri için sadece bekliyordum. Dükkan günleri.. Ulan ne gibtiritaktan bi mekandır öyle. Nefret ediyorum aq yerinden. Bol sıkıcılı anların ardından mesaim bitti. Cumartesi oldugundan haftalıgımı aldım ve Bir sigara yakıp eve yürümeye başladım. Aslında bakarsanız biraz kendi dünyasında yaşayan biriyim ben. Dünyanın karışacagını komplo teorileri arasında görmüştüm. Bunun hakkında konuşan hippi görünüşlü bir adamı dinlemiştim. Hayatta kalın diyordu. Eve vardım. Babam ve annem köydelerdi Ben ve abim yalnızdık evde.
Abim yine manitasıyla eve gelmiş, sarılmış uyuyorlardı. Kıza bir baktımda. Helal be abi yapmışsın yine iyisinden .d Abim Yavuz. 25 yaşında. Kafa adamdır. Anlaşırız abimle. 3 yaş büyüktür benden. Tıp okudu. Severim abimi. Buzdolabına gittim. Bi carlsberg kaptım ve odama geçtim. Pcden haberlere bakmaya başlamıştım ki masanın üstünde titreyen telefonu elime aldım. Mahalleden yavuklum, çocukluk aşkım Sedef'ten mesaj. "Babamlar gitti gelsene xd" diye. Carlsbergin son yudumunuda shotlayıp aynaya baktım. Pgibopatlara özgü bakışlar, 1980 modası, ama bende cool duran saçlarıma bir bin gülümsemesi atıp çıktım evden. Bir sokak aşagıdaki Sedeflerin kapısının önündeydim. Zile davrandım.
Kapıyı açan şey, Mavi gözlerinde kaybolabilecegim, beyaz teninde kendimi leke hissedecegim kadar güzeldi. Siyah ve dar tişörtü, pembe puanlı pijaması Ve birde o gülümsemesi vardı.Ama hayır hayır. Ona aşık filan degildim. Bu sadece tahrik olmak .d içeri davet edildim. Bir "Hoşgeldin" bu kadar sıcak ve içten olabilirdi. Sedeflerin evi. 4 odalı geniş ve güzel bir ev. Annesi ve babası her haftasonu memleketlerine gidiyorlar ve o bana kalıyordu. Kısa bir sarılmadan sonra salona geçtik.
"Film mi izlesek?" dedi Sedef. onayladım
ve ismine bile bakmadıgım filmi izlemeye başladık. Sedef "abur cubur getircem bekle" diyerek kalktı yerinden. Mısır patlatıyordu sanırım. Telefondan haberlere bakıyordum. "Virüs Amerika ve Kıbrıs adasında aktif"
Diyordu haber başlıgı. Ulan bi dur! Kıbrıs diyor lan. Şudur şurası aha tuttuk ucunu falan diye söylenirken haberin alt başlıgı "Kıbrıs hayalet ülke" diyordu. Ayrıntılarda ise " Virüs bilinmeyen yollardan ülkemize gelmiş olabilir Tetikte olun evlerinizden çıkmayın." Hemen televizyonu açtım. Son dakika haberlerinde Canlı yayından Antalya gösteriliyordu. Lan ne biçim yürüyor şu yaratıklar. Agız burun kan içinde geliyorlar. Hasgibtir! Muhabir! gitti lan karı! Aha kameraman düştü! Yazık lan herife imdaat diyor. Parçaladı herifi. Gördüklerimle yerimde mıhlanmıştım. O anda Sedef salona geldi. Elinde cipsler kolalar olan tepsiyle. Tvyi kapatıp bişey yokmuş gibi davrandım. "Semih iyi misin? Bembeyaz oldun" dedi Sedef. "Ya iktisat tarihi bütünden kalmışım ona şaşırdım" Yaz tatilinin ortalarında söylemiştim bu yalanı. Filme döndük. Kafam gitmişti gençler.