1. 126.
    0
    gibtir hikayeye bak, sakarya'da bide, kırkpınarda?
    apaçi dövdüm desene inanırdımda buna kimse inanmaz.
    ···
  2. 127.
    0
    @ 109 - 111 buna şuku vermeden duramam.
    ···
  3. 128.
    0
    çok hücreli organizmalardan farklı olarak, tek hücreli organizmalarda büyüme (hücre büyümesi) ve hücre bölünmesi yoluyla üreme sıkı bir sekilde birbirine bağlıdır. bakteriler belli bir boya kadar büyür ve sonra eşeysiz üreme şekli olan ikili bölünme ile ürerler.[93] en iyi şartlarda bakteriler büyük bir hızla büyür ve ürerler; bakteri topluluklarının sayısı her 9,8 dakikada ikiye katlanabilir.[94] hücre bölünmesinde birbirinin aynı iki yavru hücre meydana gelir. bazı bakteriler, eşeysiz üremelerine rağmen, daha karmaşık yapılar oluştur, bunlar yavru hücrelerin yayılmasını kolaylaştırır. buna örnek myxobacteria'larda tohum yapıları ve streptomyces'te hif oluşumudur. bazı bakterilerde ise tomurcuklanma olur, hücre yüzeyindeki meydana gelen bir uzantı kopunca bir yavru hücre meydana gelir.

    büyüyen bir escherichia coli kolonisi[95]
    laboratuvarda bakteriler çoğu zaman katı veya sıvı ortamda büyütülürler. katı büyüme ortamı olarak agar kapları kullanılır, bunlar aracılığıyla bir bakteri suşunun saf bir kültürü elde edilir. ancak, büyümenin hızının ölçülmesi veya büyük miktarda hücrenin eldesi gerektiğinde sıvı büyüme ortamları kullanılır. karıştırılan bir ortam içinde büyüyen bakteriler homojen bir hücre süspansiyonu olştururlar, böylece kültürün eşit olarak bölünmesi ve başka kaplara aktarımı kolay olur. ancak sıvı ortamda tek bakteri hücrelerinini izole edilmesi zordur. seçici ortam (belli besin maddeleri eklenmiş veya ekgib bırakılmış, veya antibiyotik eklenmiş ortam) belli organizmaların kimliğinin tespitine yardımcı olur.[96]
    bakteri büyütmek için kullanılan çoğu laboratuvar tekniğinde, çok miktarda hücrenin hızlı ve ucuz olarak üretilmesi için bol miktarda besinler kullanılır. ancak, doğal ortamlarda besinler sınırlı miktradadır, bu yüzden bakteriler ilelebet üremeye devam edemez. besin sınırlaması farklı büyüme stratejilerinin evrimleşmesine yol açar (bakınız r/k seçilim teorisi. bazı organizmalar besinler mevcut olunca son derece hızlı çoğalır, örneğin yaz aylarında bazı göllerde yosun ve siyanobakteriyel büyümelerinde olduğu gibi.[97] başka bazı organizmalar sert çevresel şatlara adaptasyonları vardır, örneğin streptomyces'in rakip organizmaları engellemek için çoklu antibiyotik salgılaması gibi.[98] doğada çoğu organizma besin teminini kolaylaştıran ve çevresel streslere karşı koruyucu topluluklar halinde (biyofilm gibi) yaşar.[99] bu ilişkiler belli canlı veya canlı gruplarının büyümesi için şart olabilir (sintrofi).
    bakteriyel büyüme üç evre izler. bir bakteri topluluğu yüksek besin bulunduran bir ortama ilk girdiğinde hücrelerin yeni ortamlarına adapte olmaları gerekir. büyümenin ilk evresi bekleme aşamasıdır (latent dönem veya lag fazı), bu yavaş büyüme döneminde hücreler yüksek besili ortama adapte olup hızlı büyümeye hazırlanırlar. hızlı büyüme için gerekli olan proteinler üretilmekte olduğu için bekleme döneminde biyosentez hızı yüksektir.[100] büyümenin ikinci evresi logaritmik faz (log fazı) veya üssel faz olarak adlandırılır. bu evrede üssel büyüme olur. bu evrede hücrelerin büyüme hızı (k), hücre sayısının iki katına çıkma süresi de jenerasyon zamanı (g) olarak adlandırılır. besinlerden biri tükenip sınırlayıcı olana kadar süren log fazı sırasında besinler en yüksek hızla metabolize olur. büyümenin son evresi durağan faz olarak adlandırılır, ve besinlerin tükenmiş olmasından kaynaklanır. hücreler metabolik etkinliklerini azaltır ve gerekli olmayan hücresel proteinlerini harcarlar. durağan faz, hızlı büyümeden bir strese tepki haline geçiş dönemidir, dna tamiri, antioksidan metabolizması, ve besin taşıması ile ilişkili genlerin ifadesinde bir artış olur.[101]
    Tümünü Göster
    ···
  4. 129.
    0
    tabfgbg
    ···
  5. 130.
    0
    @113 kırkıparda meslek yüksek okulu yok mu bin. kızlar orada okuyordu. illa bölüm adı mı vereyim
    ···
  6. 131.
    0
    @1 hasgibtir amın evladı anlatcağın yalan hikaye yi gibeyim nasıl bir abazan am için ankaradan ebesinin dıbına gider hikaye yazmayın artık şu sözlüğe aq yazıyosanızda angutyus gibi yazın da paylaşım olsun
    ···
  7. 132.
    0
    Paul Di'Anno dönemi (1978-1981) [değiştir]
    Grubun 1978 ve 1981 yılları arasında solistliğini yapan Paul Di'Anno

    1978'in yaz ve sonbahar ayları boyunca sonradan grubun ilk iki albümünde yeralacak parçalar üzerinde çalışan Harris, Murray ve Sampson bir yandan da kalıcı bir solist arayışına girdi. 1978'in sonlarında grup Steve Harris'in bir arkadaşının önerisiyle Paul Di'Anno ile bir deneme provası yaptı ve Di'Anno grubun yeni solisti oldu.[13] Iron Maiden Paul Di'Anno ile ilk konserini Londra'daki Ruskin Arms adlı pub'da verdi.[14] Grup sonraki iki sene boyunca Londra'nın doğusunda artarda verdiği konserlerle hayran kitlesini giderek arttırdı.[15] Ancak hâlen revaçta olan punk rock yüzünden plak şirketlerinin temsilcilerinin yeni grupları takip ettiği Londra'nın merkezindeki büyük salonlarda çalma imkânı bulamayan Iron Maiden müziğini daha geniş kitlelere ulaştırmak için bir demo kaydetmeye karar verdi. 200 sterline Cambridge'deki Spaceward stüdyosunu 24 saatliğine kiralayan grup 31 Aralık 1978 günü "Iron Maiden", "Invasion", "Prowler" ve "Strange World" adlı şarkılarından oluşan demoyu kaydetti.[16] Kaydedilen demoyu bir arkadaşı aracılığıyla edinen müzik menajeri Rod Smalwood, Steve Harris'e gruba menajerlik etmek için teklifte bulundu ve Harris de bu teklifi kabul etti. Smallwood büyük plak şirketlerinin dikkatini çekmek için Londra'nın merkezindeki Marquee kulübünde 19 Ekim 1979 günü bir konser ayarladı.[14][17] Konser sonrasında EMI plak şirketi grupla peşin 50.000 sterlin ve ilk üç albümün masrafları karşılığında beş albümlük bir anlaşma yaptı. 1979'un Kasım ayında grup Rock Hard Records adlı kendi bağımsız firmasından Cambridge'de kaydetmiş olduğu demodaki üç şarkıyı The Soundhouse Tapes adıyla EP olarak yayımladı. Postayla satışa sunulan 5.000 kopya birkaç hafta içinde tükendi. Grup EP'nin ikinci basımı için Virgin ve HMV gibi şirketlerden gelen teklifleri reddetti.[18]

    1979 yılı boyunca bu gelişmeler yaşanırken grup bir yandan da ikinci bir gitarist arayışındaydı. Sırasıyla Paul Cairns, Paul Todd ve Tony Parsons kısa süreliğine grupta yer aldıysa da hiçbiri kalıcı olamadı.[19] 1979 sonlarında daha sonra grupta yer alacak olan Adrian Smith'e gruba katılması teklif edildi ama grubu Urchin ile yoluna devam etmek isteyen Smith teklifi reddetti. Grubun Melody Maker dergisine verdiği bir ilanı yanıtlayan Dennis Stratton bir deneme provasının ardından ikinci gitarist olarak gruba katıldı.[20] ilk albümün kayıtları öncesinde kadrodaki son değişim grubun yoğun konser trafiğini bünyesi kaldırmadığı için davulcu Doug Sampson'ın gönderilmesiyle yaşandı. Yerine Dennis Stratton'ın arkadaşı ve Samson grubunun eski davulcusu Clive Burr geldi.[14]

    Iron Maiden ilk albümün kayıtlarına 1980 yılının Ocak ayında Londra'nın batısındaki Kingsway Stüdyoları'nda başladı. Şubat ayında "Running Free" isimli parça tekli olarak yayımlandı. Şarkının yayımlanmasının ardından aynı ay grup BBC'nin meşhur müzik programı Top of the Pops'a çıkmak için teklif aldı.[14] Playback yapmayı reddeden grup The Who'nun 1972'deki performansından beri programda canlı çalan ilk grup oldu.[21] Yine Şubat ayında yayımlanan ve dokuz farklı grubun parçalarından oluşan Metal for Muthas isimli bir toplama albümde Iron Maiden "Wrathchild" ve "Sanctuary" adlı şarkılarıyla yer aldı.[22]
    Zamanla grupla anlaşmazlığa düşen Di'Anno, 1981 yılında gruptan gönderildi.

    ilk albümün kayıt ve miksajının tamamlanmasının ardından grup Mart ayında Judas Priest'in dünya turnesinin Britanya ayağındaki 15 konserde ön grup olarak yer aldı.[23] Nihayet grubun ilk albümü Iron Maiden 11 Nisan 1980 günü piyasaya çıktı ve ingiltere listelerine 4. sıradan girdi. Albüm ilk haftasında 60.000 kopya satarak "gümüş albüm" statüsü kazandı.[14] Albümün ardından grup 45 konserlik ilk büyük Britanya turnesine çıktı. 15 Mayıs'ta başlayan turne 23 Ağustos'ta o dönemde Britanya'daki en büyük açıkhava etkinliği olan Reading Festivali'nde verilen konserle son buldu.[24] Reading Festivali'nin hemen ardından grup bu kez kıta Avrupasına kendini tanıtmak üzere KISS'in Avrupa turnesinde ön grup olarak yer aldı. Ağustos sonundan Ekim ayının ortalarına kadar süren turnede grup dokuz ülkede otuza yakın konser verdi.[25] Turne sırasında diğer grup üyeleri ve menajer Rod Smallwood ile arası giderek açılan Dennis Stratton turnenin ardından gruptan gönderildi.[26] Stratton'ın yerine Adrian Smith geldi.[27] Yeni albümün hazırlıklarından önce Kasım ayının sonlarında Iron Maiden yeni gitarist Adrian Smith ile son bir ingiltere turnesine çıktı.[28] Londra'nın Rainbow salonunda verilen turnenin son konserinde kaydedilen görüntüler 1981'in Mayıs ayında Live at the Rainbow adıyla video kaset olarak yayımlandı.[26]

    ikinci albüm Killers'ın hazırlıkları 1980'in Aralık ayında başladı.[29] Grup prodüktör olarak 1992 yılında emekli olana kadar birlikte çalışacakları Martin Birch ile anlaşmıştı.[26] Albüm 9 Şubat 1981'de piyasaya çıktı ve ingiltere listelerine 12. sıradan girdi.[30] Albümün piyasaya çıkmasının ardından grup 17 Şubat günü ingiltere'nin Ipswich şehrinde verdiği konserle sekiz ay sürecek olan ilk dünya turnesine başladı. Avrupa'nın yanı sıra ilk kez gittikleri Japonya, Avustralya ve Kuzey Amerika'yı kapsayan turne sırasında 15 ülkede 126 konser verdiler.[31] Yugoslavya'daki konserleriyle bu ülkede konser veren ilk batılı rock grubu oldular.[32] Turne sırasında solist Paul Di'Anno'nun giderek artan içki ve kokain kullanımı sesini ve konser performansını etkilemeye başlamıştı.[33] Di'Anno'nun sesindeki sorunlar yüzünden Almanya'da beş konser iptal edildi.[34] Grubun gittiği müzikal doğrultudan da memnun olmayan Di'Anno 1981'in Eylül ayında gruptan gönderildi.[35]
    Uluslararası başarı (1981-1985) [değiştir]

    Grup Paul Di'Anno'nın gönderilmesinin ardından solist olarak Terry Slesser'ı kadroya dahil etmeyi düşündü. Ancak yapılan deneme provasında Harris'in anlatımıyla Slesser'ın sesi sert parçalara gitmedi. 1981'in Ekim ayında Samson grubundan Bruce Dickinson yeni solist olarak kadroya dahil edildi. Grup Bruce Dickinson ile ilk konserini italya'nın Bologna şehrinde 26 Ekim 1981 günü verdi. italya'da 4 konser daha veren grup, son olarak 15 Kasım'da Londra'da verdiği bir konserle Killers turnesini tamamladı. Bu konserlerde Dickinson yalnızca sesiyle değil selefi Paul Di'Anno'nun aksine sahnedeki hareketli ve enerjik tavırlarıyla da kendisini ispatladı.[36]
    Tümünü Göster
    ···
  8. 133.
    0
    ee sonra
    ···
  9. 134.
    0
    adam küstü beyler.

    behlül kaçar.
    ···
  10. 135.
    0
    devam et bin.
    ···
  11. 136.
    0
    liseli huur cocukları uyuduktan sonra devam edecem
    ···
  12. 137.
    0
    http://www.incicaps.com/images/313141-1284070677.jpg
    ···
  13. 138.
    0
    reserved
    ···
  14. 139.
    0
    reserved ... amk başlık liseliler okumasın diye açılır mı sırf o yüzden geliyo amk binleri
    ···
  15. 140.
    0
    devam et amk bekliyoruz şurda
    ···
  16. 141.
    0
    reserve
    ···
  17. 142.
    0
    devam aga
    ···
  18. 143.
    0
    reserved lan gece devam et okuyacam ilgimi cekti hikaye pic
    ···
  19. 144.
    0
    devam edecem beyler ama su binlere msj atın silsinler binler. yada onlar yatınca yazarım
    ···
  20. 145.
    0
    haydarpaşa garı, 1908'de istanbul - bağdat demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır. gar, tcdd'nin ana istasyonudur. istanbul'un anadolu yakasında, kadıköy'de bulunur. osmanlı imparatorluğu'nun son dönemlerinde bağdat demiryolu yanında istanbul-şam-medine (hicaz demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştır.

    devrin osmanlı padişahı ii. abdülhamit döneminde, 30 mayıs 1906 tarihinde yapımına başlanmıştır. 19 ağustos 1908 tarihinde tamamlanıp hizmete girmiştir. bir rivayete göre binanın bulunduğu sahaya iii. selim'in paşalarından haydar paşa'nın adı verilmiştir. binanı inşaatı, anadolu bağdat adı altında bir alman şirketi gerçekleştirmiştir. ayrıca bir alman'ın teşebbüsüyle garın önünde mendirek inşa edilerek anadolu'dan gelecek veya anadolu'ya gidecek vagonların ticari eşyasını yükleme ve boşaltma işlevi için tesisler yapılmıştr.

    iki alman mimar otto ritter ve helmuth cuno tarafından hazırlanan proje yürürlüğe girmiş, garın yapımında alman ustalarla italyan taş ustaları birlikte çalışmıştır. i. dünya savaşı sırasında gar deposunda bulunan cephanelere 1917'de yapılan bir sabotajla çıkan yangın sonucu binanın büyük bir bölümü hasar görmüştür. yeniden onarılan bina bugünkü şeklini almıştır. 1979'da haydarpaşa'nın açıklarında independenta adlı tankerin bir gemiyle çarpışması sonu meydana gelen patlamadan ve sıcaktan dolayı binanın o linneman adlı ustanın yaptığı kurşun vitrayları hasara uğramıştır. 1976'da aslına uygun olarak yeniden geniş çapta onarılmış ve 1983'ün sonunda dört dış cepheyle iki kulenin restorasyonu tamamlanmıştır. haydarpaşa garı, 1908'de istanbul - bağdat demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır. gar, tcdd'nin ana istasyonudur. istanbul'un anadolu yakasında, kadıköy'de bulunur. osmanlı imparatorluğu'nun son dönemlerinde bağdat demiryolu yanında istanbul-şam-medine (hicaz demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştır.

    devrin osmanlı padişahı ii. abdülhamit döneminde, 30 mayıs 1906 tarihinde yapımına başlanmıştır. 19 ağustos 1908 tarihinde tamamlanıp hizmete girmiştir. bir rivayete göre binanın bulunduğu sahaya iii. selim'in paşalarından haydar paşa'nın adı verilmiştir. binanı inşaatı, anadolu bağdat adı altında bir alman şirketi gerçekleştirmiştir. ayrıca bir alman'ın teşebbüsüyle garın önünde mendirek inşa edilerek anadolu'dan gelecek veya anadolu'ya gidecek vagonların ticari eşyasını yükleme ve boşaltma işlevi için tesisler yapılmıştr.

    iki alman mimar otto ritter ve helmuth cuno tarafından hazırlanan proje yürürlüğe girmiş, garın yapımında alman ustalarla italyan taş ustaları birlikte çalışmıştır. i. dünya savaşı sırasında gar deposunda bulunan cephanelere 1917'de yapılan bir sabotajla çıkan yangın sonucu binanın büyük bir bölümü hasar görmüştür. yeniden onarılan bina bugünkü şeklini almıştır. 1979'da haydarpaşa'nın açıklarında independenta adlı tankerin bir gemiyle çarpışması sonu meydana gelen patlamadan ve sıcaktan dolayı binanın o linneman adlı ustanın yaptığı kurşun vitrayları hasara uğramıştır. 1976'da aslına uygun olarak yeniden geniş çapta onarılmış ve 1983'ün sonunda dört dış cepheyle iki kulenin restorasyonu tamamlanmıştır.
    Tümünü Göster
    ···