1. 1.
    +1 -2
    pasifist, mücadele etmesini bilmeyen gandi kadar gibindirik bi adamın şişirilmesi tarihin en büyük kandırmacalarından biridir. hindistanın bağımsızlığını gandinin kazandığını sanmak da mallıktır. ayrıca gandi güney afrikada afrikalılara karşı ingilizleri destekleyecek kadar da omurgasızdır. kısacası gandi huur cocugudur.

    bizde de mesela bir mustafa kemal değil bir gandi olsaydı bugün bir ürdün çapında bir ülke olurduk.
    ···
  1. 2.
    0
    up up up up
    ···
  2. 3.
    0
    up up up
    ···
  3. 4.
    0
    haklı olabilir beyler.
    ···
  4. 5.
    +2
    adam koca hindistana lider olmuş
    sözlüğün kıytırık huursu mal demiş
    aradaki 1001 çeşit farkı bulana şuku amk
    ···
  5. 6.
    0
    @6 lan yarak kafa eğer, hitler olmasaydı o hindistan gandinin pasifist politikaları ile zor bagımsız olurdu, gandi de maksimum bir ingiliz memuru olurdu.

    ingiltere 2nci dünya savaşından harap bitap bir halde cıktığı için kolonilerinden cekilmek zorunda kalmıştır. gandinin pasifist politikalarıyla başarabildiği hiçbirşey yoktur. lider olması ise onun savaşcı mücadeleci kimliğinden cok dini düşünür kimliğiyle alakalıdır.
    ···
  6. 7.
    0
    up up up
    ···
  7. 8.
    0
    diğer boyutlar, yuvarlanmış küçük küreler şeklinde uzay-zamanın bütün noktalarında yer alıyor. şu sırada, siz bu cümleleri okurken, paralel evrenlerdeki eşizleriniz de bu cümleleri okuyor olabilirler. onlar da, bu teoriyi okuyunca, büyük olasılıkla sizin gibi inanmayacak ve başlarını sallayacaklardır.

    i̇lk bakışta çılgınlık ya da bir bilimkurgu fantezisi gibi görünse de, bu teori tamamen matematiksel temellere dayanıyor. stephen hawking, "sonsuz sayıda eşiz evrenler var" diyor. hawking, cambridge üniversitesi'nin matematik bilimleri merkezi'nde profesör olarak görev yapıyor. "amyotrofik lateral skleroz" adı verilen bir sinir hastalığı nedeniyle, ünlü fizikçinin vücut kasları her geçen gün biraz daha eriyor. 1986'da bir soluk borusu ameliyatı sonucu sesini de kaybetti. o günden bu yana bilgisayar aracılığıyla iletişim kuruyor. şu anda tamamen felçli, ancak zihni, inanılmaz bir hareketliliğe sahip. 59 yaşındaki astrofizikçi, evrenin var oluşunu açıklamak amacıyla yıllardır üstünde çalışılan "her şeyin teorisi"sinin (theory of everything) formülünü oluşturmayı başardı ve buna "m-teorisi" adını verdi. buradaki "m" (magic, mysterios, mother) büyülü, esrarengiz ya da her şeyin (bütün teorilerin) anası olarak değerlendirilebilir.

    teori, uzayı, içlerinde bizim eşizlerimizin bulunduğu başka evrenlerden oluşan çok boyutlu bir labirent olarak görüyor. hawking, bu "kobold evrenler"in yaşayanlarını "gölge insanlar" olarak nitelendiriyor. yani, bizim evren olarak tanımladığımız belki de, gerçekte iç içe geçmiş, birbirini şekillendiren ve hatta belki birbiriyle iletişim halinde olan, birbirine paralel çok sayıda evrenlerin bulunduğu sonsuz bir uzayın minik bir kesiti.

    bu, sadece birçok esrarengiz olguya aniden bambaşka bir açıdan baktığı için değil, aynı zamanda sıradan yaşamımızın bu kadar basit olmadığını göstermesiyle de büyüleyici bir evren tasviri. birçoğumuz, yaşadığımız olaylara hep daha fazla anlam yükleme eğilimindeyiz. "yaşamımda, ne olduğunu bilmediğim bir değişiklik olacağını hissediyorum" dediğimiz anları hepimiz yaşamışızdır. korkular, hayaller, özlemler, fikirler... ortada neden yokken, birden bire nasıl çıkıyorlar, nereden geliyorlar?

    genç iş adamı, her pazar sabahı eşiyle birlikte tenis oynuyordu. o gün de, bütün diğer pazar sabahları gibiydi. daha farklı geçeceğini gösteren en ufak bir belirti yoktu. ancak, bir süre sonra iş adamı oyunu savsaklamaya başladı. servis atışları hep fileye takılıyordu. konsantrasyonu tamamen dağılmıştı. huzursuzluğu giderek arttı. birden aklına annesi geldi ve bu düşünceyi bir türlü kafasından silemedi. eve döndüklerinde telefonları çaldı, arayan babasıydı. öğlene kadar her yerde onu aramıştı. annesi bir kalp krizi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmıştı. i̇ş addıbının konsantrasyonu, bu olayı sezinlediği için mi dağılmıştı? peki nasıl sezmişti bunu? böyle bir olaya, şimdiye kadar sadece parapgiboloji uzmanları açıklama getiriyorlardı. bilim adamları, ciddiyetsizlikle suçlanmamak için böyle konuların üstünde durmamayı tercih ettiler.

    uzay-zamanın bükülmesiyle oluşan "solucan delikler"in zaman yolculuğunu mümkün kılabileceği düşünülüyor. stephen hawking'in geliştirdiği evren teorisi, hesaplamalara dayalı yepyeni bir açıklama getiriyor. hawking, mantıksal olarak, beynimizde hiçbir şeyin bir bütünden bağımsız gerçekleşmediğini ileri sürüyor. yani, tenis kortundaki olayları şöyle açıklayabiliriz: görülebilir evrenimizin dışında, iç içe geçmiş ve eşizlerimizin bulunduğu, görülemeyen daha çok sayıda evren var.

    i̇ş adamı, annesinin geçirdiği kalp krizini telefonla öğrenmediğine göre, dolaylı yollardan öğrendi; yani eşizlerinden biri aracılığıyla.

    eğer hawking haklıysa, daha pek çok olgu paralel evren teorisiyle açıklanabilecek. hiçbir neden ya da bulgu olmadığı halde neden bazen korkuya kapılıyoruz? eşizlerimiz o anda bu korkuları yaşadıkları için mi? neden bazı insanlarla ilk kez tanıştığımız halde, sanki onu uzun süredir tanıyormuşuz duygusuna kapılıyoruz? başka bir dünyada onu uzun süredir tanıdığımız için mi? ya ilk bakışta aşk? aslında böyle bir şey belki de yok ve her şey başka bir evrende yaşanan bir aşkın o an için hissedilmesinden ibaret. gerçekten de, bir bilimkurgu senaryosuna benziyor. stephen hawking, bu fantastik fikre nasıl ulaşmıştı acaba?

    bilim adamı, böyle bir evren teorisine nasıl ulaştığını, "ceviz kabuğundaki evren" adını verdiği son kitabında açıklamış.

    bu adı verirken i̇ngiliz oyun yazarı william shakespeare'in "hamlet"inden esinlenmiş. eserde hamlet, "ey tanrım, ceviz kabuğunun içine hapsolsam da, kendimi bütün âlemlerin kralı gibi görebilirdim, keşke şu kötü rüyalarım olmasaydı... " diyordu. hamlet'in bu derin iç çekişi, sanki düşünür hawking'i tarif ediyor.

    hastalığı onu, ceviz kabuğu olarak nitelendirilebilecek hareketsiz vücudunun içine hapsetmiş. ancak, o aklıyla, sonsuzluğa, yani evrene hakim olmak istiyor. hawking, hamlet'in sözlerini şöyle yorumluyor; bütün fiziksel engellere karşın, sadece beynimizin gücüyle uzayı araştırabilir ve teknik açıdan ulaşılması mümkün olmasa da, teorik olarak, ilginç bölgelerin kapılarını aralayabiliriz.

    hawking'in geliştirdiği formül, makroskobik evreni ve temel parçacıkların mikroskobik dünyasını tanımlamakla kalmayacak, "büyük patlama" ve onunla birlikte zaman ve uzay boyutlarının başlangıcını da hesaplanabilir hale getirecek. böylece insan, evrenin en büyük gizemine, daha doğru bir yaklaşım gösterebilecek: evrenin, var olmak için bir tanrıya ihtiyacı var mı? yoksa varlığı, tamamen bilinen fiziksel yasalara mı dayanıyor?

    bugün 59 yaşında olan fizikçi, bazı basın organları tarafından albert einstein ile bir tutuluyor. ancak birçok meslektaşı, bu karşılaştırmanın einstein için bir haksızlık olduğunu belirtiyor. ne de olsa bilim adamı, evreni açıklamaya yönelik geliştirdiği "görelilik teorisi"yle, tam bir devrim yaratmıştı. ama hawking yeni bir teori kurmamış, einstein'ın kurdıbını temel alan bir teori geliştirmişti.

    bilim olimpiyatında hawking, 1974'te keşfettiği ve kendi adını verdiği ışınım ile ön plana çıktı: fizikçi, temel parçacık demetinin bir kara delik yakınında bulunduğunda, nasıl davranacağını hesapladı. belirli kütleye sahip bir yıldız, ömrünün sonunda, kendi çekim kuvvetinin etkisiyle çöküyor ve uzay ile zamanın anldıbını yitirdiği, yani kaybolduğu, sonsuz yoğunluğa sahip bir yapıya, yani kara deliğe dönüşüyor. kara deliğin çekim alanı o kadar güçlü ki, ışın da dahil hiçbir şey çekim alanından kurtulamıyor. fizikçiler bu duruma "tekillik" adını veriyorlar. hawking, çevresindeki her şeyi yutan bu tuzakların tamamen karanlık olmadıklarını, ışın yaydıklarını gösterdi. i̇çinde yaşadığımız evrenin de, "tekillik" durumundayken, büyük patlama ile birlikte şekillenmeye başlaması, hawking'in buluşunu daha da önemli kıldı. bu sayede bir gün, belki de yaratılış hikâyesinin sıfırıncı saniyesine ulaşılabilirdi. hawking, "hiçlik" ile "varlık" arasındaki geçiş anının aydınlatılmasının, "tanrı'nın planı"nı ortaya çıkarmak anldıbına geldiğini düşün
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    0
    @9 öl amk ya yada ölme hawking gibi ol amk
    ···
  9. 10.
    0
    lider nedir? kitlelere ilham veren, ideallerine öncülük eden ve haliyle önderlik edendir. görüşü, mücadele şekli, politik duruşu vs. her şeyini eleştirebilirsin. ama yaşadığı yere, haliyle tarihe ayar çekmiş, şiddete karşı durmuş, satyagraha felsefesini yardırmış birini balon/omurgasız deyü eleştiremezsin. giberim.

    adam barışçıl işte ekşi gözlüm. kasma.
    ···
  10. 11.
    -1
    @11 lan işte şükretmek lazım bu gandi balonu iyiki bize gelmedi amk. bizde olsa kesin ingiliz muhiplerinden olurdu, sevr barışını falan da kabul ederdi, insan kanı döküleceğine kötü bir barış daha iyidir derdi.

    hitler'i de öv, mussolini'yi de, stalin'i de o zaman amk, onlar da kitlelere ilham verdi. senin mantığını gibeyim huur cocugu.

    gandi balondur amk, pasifizmi hindistanın bağımsızlığını 10 sene geciktirmeyi başarmıştır ancak. gandi sayesinde hindistan ingilizlerin uslu kolonisi konumunu sürdürmüştür.

    tabii birde mücadeleci subhas chandra bose vardır ( ki o da hintlilerin gözünde bir nevi ilahi bir kişiliktir ). adam hayatı boyuncaingilizlerle mücadele etmiş ve bu yolda ölmüş. işte amk gerçek lider diye buna denir, pısırık gandiye değil.
    ···
  11. 12.
    0
    evet, kötü bir barış daha iyidir derdi. kesin derdi. pasifizmi, kanlı bir zafere yeğlerdi. o haliyle bile m. luther king'i, mandela'yı etkileyebilirdi. etkilemiştir de belki. millet kör.
    hatta baksana, özet niyetine; uğrunda ölmeyi göze alacağım birçok dava var ama uğrunda öldüreceğim hiçbir dava yoktur da diyebilirdi, demiştir de belki. bilinmez. pasifist ipnenin teki, napcan.
    korkak ta değildir belki. düşün, korkaklık ile şiddet arasında bir seçim yapmak gerekirse şiddeti öğütlerdim, diyebilmiş midir acaba? demiştir belki, ne bileyim muhittin.

    liderdir.

    "sahip olduğunuz silahları ne sizi ne de insanlığı kurtarmaya yeterli olmadığı için bırakmanızı isterim. kendi varlığınız saydığınız ülkelerden ne istiyorlarsa almaları için herr hitler ve sinyor mussolini'yi davet edin... eğer bu centilmenler evlerinize girmek isterse, siz evlerinizi terk edin. eğer sizin serbestçe gitmenize izin vermezlerse, erkek, kadın ve çocuk sizi katletmelerine izin verin ama onlara bağlılığınızı sunmayı reddedin."

    bu saatte neyin kafasıdır bu anlamadım.
    ···
  12. 13.
    0
    tövbe de lan deyus, mahatma gandhiye kurban ol bin
    ···
  13. 14.
    0
    lan bin ben birkere mandela'yı da sevmem amk. pasifist mücadele etmesini bilmeyen adamlarla işim olmaz. ( malcolm x üstad da m. luther king'i hem mücadele hem de düşünce bazında giber tabii ) ama gandinin falsosu sadece bu da değildir bu amın evladı afrikalıları aşağı ırk olarak tanımlamıştır ve hintlilerin güney afrikada afrikalılara karşı kullanılmasını teşvik etmiştir. bunlar komplo teorisi de değil amk ac wikipedia nın ingilizcesini bir oku orada bile yazıyor. gandi gandi diye bi balon yarattılar amk nasıl olsa hiç ingiliz kanı dökmedi ya. ingiliz kanı dökenin de adını bile bilmiyorsun zaten, chandra bose, ilk defa duydun muhtemelen.
    ···
  14. 15.
    0
    @14 ne kurban olucam pice. karaktersiz, tutucu bir maldır gandhi. ingilizlerin çok işine gelmiştir haliyle. ingiltereden nüfus olarak kat be kat fazla hindistanı uysal bir ingiliz kolonisi olarak tutmaya devam etmiştir. silahlı örgütlü mücadele yerine gibindirik aclık grevleri yapmıştır.

    Allah tüm düşmanlarımıza gandhi gibi liderler verse keşke amk.
    ···
  15. 16.
    0
    adam gandi yi kemal kılıçtaoğlu sanıyo beyler
    ···
  16. 17.
    0
    o pasifist ruh olmasaydı emperyalizm senin zütünü duble gibiyodu bugün ondna da haberin var mı
    ···
  17. 18.
    0
    @17 sen ne diyosun amk kılıçdaroglu bile benim gözümde gandhi'den daha kıymetlidir. iyi kötü bir mücadele içerisinde. ama bu gandhi bini hindistanı resmen manevi anlamda pasifize etmiştir ingilizleri koskoca koloninin yönetimi konusunda tedirgin bile etmemiştir. böyle de bir maldır işte gandhi. zaten bugün ancak barış gibiyle pazarlanıyor gandhi, lan kimin barışla bağımsızlık kazandığı görülmüş lan söyleyin amk
    ···
  18. 19.
    0
    gandhi nin büyüklüğü senin ağzında ıslanmaz panpa merak etme.

    sen de öyle pasif ol canımı ye.

    gandhi dünya tarihi açısından atatürkten büyük adamdır. nokta.
    ···
  19. 20.
    0
    @18 sen ne diyosun gerizekalı hindistanı gandhi mi bagımsız yaptı sanıyorsun embesil seni. emperyalizme cok meydan okumuşmuş, ulan yazıyoruz buraya adam güney afrikada zencilere karşı tavır alıyor azıcık araştırın amk adamın ingilizlere karşı koyduğu somut bi direniş yok ortada.

    celişkiye bak amk : pasifist ruh olmasa emperyalizm bizi giberdi. lan gerizekalı kendin diyosun işte pasifist ruh diye yani emperyalizme karşı tavır almayan alamayan pısırık olan, gandhi emperyalizme nerede comak sokmuş amk.
    ···