Gerek annemi kaybetmem gerek pgibolojik bunalımlarım beni kumara başlattı.O günü hiç unutmam karanlık o havada hatta gecenin sabah olduğu o saatte uyuyamamıştımm. Tefeciyi düşünüyordum kumarhane sahiplerini düşünüyordum. Sigara içesim gelmişti evden çıkmıştım. Dayımın arabası kapımdaydı ve sigara almaya merkeze iniyordum tam kapıdan çıkarken camlarımdaki tahta parmaklıkları farkettim ve havadaki benzin kokusunu. Arabanın oradan bir ses geldi

Tutatsa yazarım

5 6 ay olmuştu ve iyice zayıflamıştım her gece formül denilen içeceği içiyor onsuz uyuyamıyordum. Nişancılığım gelişmişti. Birşey fark etmiştim hamit abinin bölgesinde taşsız mezarların olduğu bir bölge vardı.Bir gün ansızın oraya koştum ve incelemeye başladım nasıl farketmemiştim bu mezarlar 20 taneydi mezarlık yapılalı 20 sene olmuştu.Her sene 1 güvenlik ölüyordu olabilirmiydi bu

Gece yatmadan önce hamit abi bana formül denilen birşey içirdi.Özel çayıymış. Tadı ve kokusu çok güzeldi. Yatıp uyudum. Sabah kalktığımda garip bir şekilde karnım açtı. Yorgundum.Gece rüyamda kırmızı bir göz görmüştüm. Kavhaltıya aç gibi saldırdım. Ormanda yaban tavşanı kovalarken hamit abinin bölgesine girdim. Mozalenin oraya geldiğimde tavşan paramparça oldu. Hamit abi yukardan bana bakıyodu silahını bana doğrultmuştu hayırdır scolfield dedi. Pardon abi diyip kaçtım öteki tarafta Halid abi duvar tarafının sonuna gelip beni izliyordu.ilk kez farkettimki bunlar bölge olarak beni araya almış. içim bir tuhaf oldu. Korktum.Gece yemekte içli pilav vardı bukadar yememe rağmen nasıl kilo almıyodun günde 14 saat uyumama rağmen neden bu kadar yorgundum anlayamamıştım.

Sözleşmemi tamamladım yıllık 25 bin gibi bir paraydı. imzamı attım ve bavulumla bekçi evine yerleştim.3 kişi kalıyorduk. Akşam olmuştu ve direk uyuduk. Sabah kalktığımda dışarıyla tek bağlantılı olan halid abi 5 6 çeşid etli tavuklu yemek yapmıştı.Çatlayana kadar yedim. Silah aldım ama atıcılığım tak gibidir. Bana mozaleye yaklaşmamamı söylediler ormanın kuzey tarafında duvarlardan uzakta bekçiydim. Bana doğaya saygı duymamı söylediler.ilk günüm olaysızdı. Akşam yemeğinde mantı vardı. Sarımsaklı yiyemem. Bunu yemeyince halid abi korkmuş gibiydi. Hamit abi niye yemediğini sordu sarımsaktan diyince hamit abi halid abiye tokat attı. Halid abi gidip erzak odasından tavuk alıp kızarttı.Üzülmüştüm buna rağmen halid abi tepki vermemişti.Ben yemek yerken 2 side güldü.Çok garip

Ben hamit abiyle yalnız kaldığımda bana rahat olmamı safsatalara inanmamamı söyledi. Gözlerine baktım şeytanla konuşsam ancak buna benzeyebilirdi diye düşündüm. Hamit abi bana bakarak diyelimki kumar borcun var ve adamlar seni öldürmek istiyor dedi şaşkındım geçmiş bu kapıdan içeriye giremez dedi. Büyük demir kapıyı işaret ederek. Korkmuştum ama hayır diyemiyordum. Bana sözleşmemim 1 senelik olduğunu söyledi 1 sene bu mezarlıktan hiç çıkmayacağımı klubede kalacağımı söyledi.O arada halid abi geldi. Uzun boylu yakışıklı sarışın gözleri buz gibi masmavi. Bakışları hamit abi kadar olmasada gibici

Ben devam ederim moruk sözlükte emek diye birşey yokki

Bir anda duvarın üstünden bir gölge atladı güclüydü kuvvetliydi. Kısa boyluydu ama polisin tipini görse süngerleri parçalayabileceği kadar sert bakışlıydı. Adına hamit diyelim. Hamit abi bana kim olduğumu sordu.Ben kekeleyerek scolfieldc olduğumu söyledim bana benimle iş görüşeceğini söyledi ve selime dönüp sen burada ne arıyorsun amın evladı dedi. Selimde duvarın öteki tarafına ne karıştığını sordu tabi korkarak hamit abi korkulmayacak gibi değildi. Hamit abi Selime tıslayarak 2 gün içinde köyden gidiyorsunuz diyip isine bakmasını söyledi. Selim korkarak abi 20 senedir buradasın ben 4 yaşındayken buradaydın 24 yaşındayım gören aynı yaştayız sanacak dedi yaşlanmadığını söyledi. Konuşarak mezarlığın kapısına gelmiştik. Selim bana artık bütün köyü boşaltacaklarını söyledi ve üzgün bir şekilde gitti.

Bu beni birazda olsa korkutmuştu.Bu mezarlığın nasıl yapıldığını sordum. Selim dediki bu kadın ölmeden böyle bir mezarlık yaptırmak istediğini söylemiş ve izin alıp buraya artık ölü gömülmemesi şartıyla belediyeye ve köylüye hatırı sayılır bir para vermiş geri kalan hazinesi ve kitaplarıyla o mermer büstte gömülmüş ve bir şartıda 2 tanesi kendi uşakları ve 1 taneside dışarıdan olmak üzere 3 güvenlik istemiş. Güvenliklerden 1i öldügü için iş boşmuş.

Safsata olduğunu söylediğimde bana dediki sence bu bir köy mezarlığımı dedi. Buna vericek cevabım yoktu mezarlık köyün 4 katıydı. Bakımlıydı ortasında kocaman mermer bir mozale vardı. Ormanın yanları çevriliydi ve ormandaki ağaćlar çok bakımlıyken köydekiler döküktü ormandaki çamlar çok uzundu böyle yeni bir mezarlığa ne zaman dikilmiş olabilirdiki Selim korkarak pagan gücünü doğadan alır o bir büyücüydü dedi.

Sabah neredeyse 5 saat yoldaydık muğlanın sınırlarına gitmiştik. Gittiğim köy dağ kenarında orman doluydu. Mezarlığın oraya beni bırakıp eniştemler gittiler. Köyde biraz dolandım bir kahveye girdim. Selam verdim oturdum. Orada yaşıtım bir çocukla tanıştım Selimdi adı. Gözüm tutmuştu aslında hangi rüzgar attı seni buraya diye sordu. Bekçi olucağımı söyledim. Direk olmamamı söyledi korkmuş gibiydi bana köyün ve civar köylerin hikayesini anlattı dediki Zamanında burada bir kadın yaşardı çok zengindi büyücüydü köyün insanları ona Şeytanların anası derlerdi dedi. inançsızdım ve daha toydum. Güldüm.Gülmememi söyledi ve o kadının bir pagan büyücüsü olduğunu 30 yaşındayken köyden ayrıldığını 100 sene sonra geldiğini ve ayrıldığında yeni doğmuş çocukların o geldiğinde dişlerini dökmüş ihtiyarlar olduğunu ama yinede onun 40 yaşında gösterdiğini söyledi.

Teyzem beni bir sabah güleryüzlü bir şekilde kaldırdı ve kavhaltı hazır dedi.Şaşırmıstım eniştemle herzamanki sohbetlerimi yapmaya çalıştım suskundu eniştem on numara adamdır şaşırmıştım. Teyzem bana iş bulduğunu yatacak yerinde içinde olduğunu söyledi mezarlıkta bekçilik yapacaktım. istemediģimi söyledim başka iş bulacağımı söyledim. Eniştem bir anda gitmem gerektiğini dedikodu çıktığını söyledi anlam veremedim Eniştemin bu haline anlam veremedim tamam dedim. Gece yatarken eniştemin ağladığını duydum.

Hemen oturduğum yerde sindim 2 uzun gölge vardı ve arapça veya kürtçe konuşuyorlardı. Ellerinde bir şise farkettim ve yavaş yavaş zütüm zütüm uzaklaştım. Sabah olduğunda merkezde sigara içiyordum evim kundaklanmıştı evde olmamam şans eseriydi. Savcıya ifade verdim ve suç duyurusunda bulundum. Yangın yeri incelenmişti 24 yaşında adamdım dayımdan dayak yemiştim arabası yüzünden arkadaşımda yoktu.Ne yapacağımı düşünüyordum. Salak salak geziyordum şehirde dolanamazdım. Menteşe yöresine yakın köylere gittim teyzemlerin yanına teyzemde beni hiç sevmezdi bikere annemi kıskanırdı teyzemin gençlik aşkıyla annem evlendirilmişti görücü usulü zaten o adam bizi bırakıp kaçmıstı

Tutarsa herkese benden yannan hadi bakalım.

gibeyim ne kadar mezarlık bekçisi varsa aq tak böceği gibi ne ara turediniz

Bu saatte tutmaz

Rez panpa okuyoz