/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 55.
    0
    La aq devam et panpa bagla sonu cok sardı
    ···
  2. 54.
    +11 -7
    Ne zamandor gorusmuyoruz yaaaa dedi
    Ertesi gun bulustuk beni ni guzel sarhos etti ve degigib fsntezilerlerle giberek oldurdu ve video cekti

    ==son==
    ···
  3. 53.
    +1
    Rez panpa okurum bi ara
    ···
  4. 52.
    0
    Ferees özlettin reiz
    ···
  5. 51.
    -2
    Geldi yine tipini gibtim
    ···
  6. 50.
    0
    REZERVED
    ···
  7. 49.
    +1 -1
    Jnv njdzjn vdnz
    ···
  8. 48.
    +101 -1
    Kahvaltı ederken Defne de geldi , Sedef'e yemeğini verdiğini söyledi... Durumunun daha iyi olduğunu söyledi...
    "Gündüzleri hep iyi , geceleri bambaşka birisi o... " dedi annesi...
    Defnenin elinde 4 yaprak kağıt vardı... Ben sormadan o söyledi...
    "Bunları merdivenlerde buldum... " dedi.
    Kağıtları alıp baktım... Bunlar Havas kitabımdan koparılan 26 , 126 , 226 , 326. sayfalardı... Üstünde kandan bir yazı vardı.
    Defne ve annesi korkarak bakıyorlardı... Bu dört kelime de Ibrani dilinde yazılmıştı...
    Cinler kendi alemlerinde insanlardan "Çamur" diye söz eder...
    26.Sayfanın üstünde "Minneş ey tem dehul" yazıyordu. (Evine dön çamur)
    126.Sayfada üstünde "El hak vella disti" (Buranın Allah'ı benim)
    226.Sayfanın üstünde Ibrani alfabesiyle Defne.
    326.Sayfanın üstünde ise annesinin adı olan Ayşe yazıyordu...
    Onlara bunların anldıbını söylemedim... "Bilmiyorum" deyip geçiştirdim.
    Daha sonra telefonla hocalarımdan birisi olan Abidin Hocamı aradım... Kendisine 26 , 126 , 226 ve 326 sayılarının anldıbını sordum... Geri dönüş yapmasını bekledim...
    Bütün bunlar olurken evde büyük bir sessizlik vardı... Akşamki yapacağım cin ile konuşma seansı öncesi son kez Sedef'in durumuna bakmak için yanına çıktım...
    Parmaklarının arasında kan izleri vardı... Kolunu açtım , taze bir yara vardı.
    Belli ki kağıdın üstündeki kanlar ona aitti... Odasının perdelerini ve aynalarını kapatıp aşağıya inmek üzere merdivenlere gittim... O an telefonumun Sedef'in odasına kaldığı aklıma geldi.
    Odaya geldiğimde kapattığım tablolar yine eski halini almış , aynalar açılmış , camlar sonuna dek çekilmişti...
    Odadan çıkarken Sedef "Mennühüme" (Korkmuyorum) diyordu... Bir şey demeden aşağıya indim... O sırada telefonum çaldı , arayan Abidin Hocamdı.
    ···
    1. 1.
      +12
      Yav kardeşim bak güzel dille söylüyorum yazma şu cümleleri amk
      ···
  9. 47.
    0
    Rezerve
    ···
  10. 46.
    0
    Rez feres adamdır
    ···
  11. 45.
    0
    Rez amk fena sardı
    ···
  12. 44.
    0
    Rez okunur
    ···
  13. 43.
    0
    Rezzolas
    ···
  14. 42.
    -1
    Rezerved korku ♡
    ···
  15. 41.
    +102 -2
    Odama girdiğimde işler biraz farklıydı... Odada bulunan 2 tablodan 2'si de duvarda ters çevrilmişti , tabloların arkası gözüküyordu.
    Masaya bıraktığım Havas kitabımın da 26 , 126 , 226 ve 326. sayfaları koparılmıştı... Bu olaydan ne evdekilere , ne de başka birisine bahsettim. Onları korkutup endişe vermek istemiyordum.
    Bunu yapan her kimse belli ki birisinin suretinde değil , kendi varlığıyla yapmıştı.
    Bu ev iman yönünden zayıf bir evdi... Kimsenin günahıne girilmez fakat hissedilenler o yöndeydi.
    Kitabımı kaldırdım , tabloları düzelttim ve kıbleye dönüp namaza durdum... Her okuduğum duada evin karşısındaki ağaçlardan homurdanmalar , çığlıklar geliyor gibiydi...
    Açık olan penceremden bu sesleri çok net duyuyordum... Cinler yatsı ve sabah ezanları arası evin içindediler... Bu vakitlerden sonra ise evin içine girmeleri zordur , dışardan vesvese verirler... Pencereyi açık unutmak o an benim hatamdı...
    Ben namazıma devam ediyordum , ben devam ettikçe penceremden içeriye taşlar fırlatılıyordu... Bunları yapan onlardı.
    Alnımda küçük bir yarık , kafamda bir şişlik vardı... Namazıma devam ettik , alnımdan akan kanı seccadede görebiliyordum...
    Bitirdikten sonra pencereyi kapattım , bu orman pek tekin değildi... O sırada Defne kapıyı tıklattı... "Alnınıza ne oldu ?" diye telaşlı bir sesle bağırdı.
    "Telaş yapmayın , yatağın köşesine çarptım dengemi kaybedip" diyip geçiştirdim...
    Elimi yüzümü yıkamak üzere evin içindeki tuvalete gittim... Yine yapmamam gereken bir acemilik yapıp aynaya baktım...
    Şerlilerin akıttığı kan onları kudurtur , azdırır... Aynaya uzun uzun bakakaldıktan sonra Sedef'in yüzünün belirdiğini hatırlıyorum... Sonrasında fenalaşmıştım zaten... Buraları pek fazla hatırlamıyorum ama bu evde bu kadar çok ayna olması beni rahatsız ediyordu.
    5-10 Dakika kendime gelmeye çalıştıktan sonra kahvaltıya indim... Sedef için odasına bir tepsi hazırlanmıştı...
    Annesi konuya girdi ;
    "Bu akşam için neler yapılacak ?" diye sordu... "Allah'a sığınıp elimizden geleni yapıcaz , kızımız sağlığına kavuşsun artık" dedim...
    Umut verici konuşmak istiyordum ama Sedef'in durumu çok ilerideydi...
    ···
    1. 1.
      +5
      Kanaya kanaya namaz kılmış ama kan abdesti aynı zamanda namazı bozmazmı
      ···
    2. 2.
      0
      Haklı geldi biladerim
      ···
  16. 40.
    +1
    Rezerveferesreis
    ···
  17. 39.
    +1
    Oooo feres alırım bi dal
    ···
  18. 38.
    0
    Bekliyoruz
    ···
  19. 37.
    +105 -5
    Yurt dışından yazdığım için zaman zaman internetle alakalı sorunlar yaşıyorum , beklettiğim için hoşgörün.
    Devam edeceğim saatleri daha önceki dosyalarımda da olduğu gibi belirtiyorum... 1-2 Part daha attıktan sonra sizlerle akşam devam edeceğiz.
    ···
    1. 1.
      +3 -2
      Şu darbe olaylarından sonra pek ortalarda yoktun zaten Feres kardeş acaba diyorum yurtdışındayım dediğine gore ?
      ···
      1. 1.
        0
        Silik yememiş miydi zaten?
        ···
    2. 2.
      +1
      oha fetocu bilinçaltımıza işletmeye çalışıyor bişeyleri
      ···
  20. 36.
    0
    Rezzzzz
    ···