/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 151.
    +4
    akşam bu şekilde ilerlerken, canımın pek sıkılmayacağını anlamıştım. en kötü ihtimalle bu şekilde
    gır gır şamata yapar dağılırdık işte. gibiş ihtimali aklımda uzaklaşırken, benim ufaklık da nispeten
    sakinleşmişti.
    o ara ben 3 tane bira devirmişim çakırkeyf modundayım, relax relax takılıyorum iyice, aklım da
    zavallı rakıda..ama şimdi oradaki gruba en yeni misafir de ben olduğum için "açalım şunu" filan
    diye atlayamıyorum, bu gibikler açacaklar da içecez..
    gece saat 11 e dayandı, tv yi kimsenin giblediği yok, sesini filan da iyice kısmışız işte, son 10
    saniye kala görüp 10..9.. filan yapıcaz,
    tabi saat ilerledikçe yenilen içilen şeyler de bir biri üzerine yığılmakta, salonun ortasında mini bir
    çöplük oluştu desem yeridir, biralar daha 10 olmadan bitmişti zaten..aq dedik yetmez diye..
    o ara vişne-votka yapıyoruz ama kızların hemen hemen hepsi daha o saatte dağıldılar, ceren
    omzumda, ne desem gülüyor, arada "aaahhyy" gibisinden iç çekiyor.. paçoz belim ağrıdı deyip
    koltuğa çıktı, devrilmiş yatıyor, çift zaten kendinden geçmiş durumda, ufak ufak yiyişiyorlar, bizim
    ceren bağırıyor "hhiişşt olummm ailee var aileee" diye, yine hep beraber salak salak kopuyoruz.
    diğer iki dümbelek ve ben biraz daha ayık durumdayız, ben epey içtim ama kolay sarhoş
    olamıyorum, hele ki o gece, bütün duyularım alarm seviyesindeyken.
    saat gelmek üzere, o ara manitalı eleman nihayet,
    "yaa rakı aldık o kadar bak onu daaa açmadık bile" diye sitem etti, ben de zaten pas bekliyorum,
    hemen zıpladım "tamam karrdeşim hemen açarızz" deyip kaptım şişeyi, saf bin,
    "valla sen de diyelim diye bekliyomuşun haa" dedi, millet koptu..lan, zütleğe bak taşak geçiyor
    benle aklı sıra, bu sefer ben de,
    "karrdeşim? sor bir niye diye ama? niye diye bi sor?"
    niye? dedi,
    ···
  2. 152.
    +4
    dedim "ilk sana içiricez de onndannn! böyle böyle selahattin (sebahattin de olabilir) acayip içer,
    neyzen tevkif olsa yanında halt eder dedi kızlar, ben de merak ettim yanii. aman hepsini bitirme
    amaa, bizde birer ikişer duble çekelim".
    ehehe, zütlek..
    yok mok, "o kadar da iyi değilim aga" filan demeye başladı bu, yarağım, ben de biliyorum o kadar
    da iyi olmadığını..ama gibe gibe içicen işte, top sende.
    neyse koydum buna bir bardak, 4 te 3 ü rakı, bi ağzına sıçılsın dedim bakalım.
    o ara millet çıldırdı, "dik dik dik dik" diye el çırpıyorlar,
    ben de herkese doldurdum o ara, şişe çeyreğine geldi, aldım benim minderin altına sakladım,
    lazım..
    gibik yarısı içti, ama kusucak yani, hani şöyle bardağı burnunun ucuna bir zütürüp koklatsam
    püskürecek çok belli,
    ben de gülmekten kusacam,
    o ara saat geldi, bu hemen bardağı kaynattı bir yere, hep beraber omuz omuza attık, çift bana
    göre en sağ tarafta, saf bin ve öbür kız ortada, ben de cerenle, en soldayım, koltuğa doğru. öbür
    kız koltukta yüzükoyun uyuyakalmış salak, dürttük uyanmadı (o espiriler ağır geldi ona ben
    biliyorum ahaha)
    ···
  3. 153.
    +5
    he beraberce geriye saydık.. sıfırı da söyledikten sonra yalandan huuuu wuuuu filan yapıp gene
    el çırptık aq kafalar bir dünya zaten, o ara ceren uzandı öptü beni,
    "yeni yıla nasıl girersen öyle geçermiş derler canımmm" deyip pis pis sırıttı.
    ben de salak salak gülmekle yetindim.. içimdeyse o demlenmiş halime rağmen onlarca duygu
    adeta çarpışmakta.. kıran kırana birbirlerini yok etmeye uğraşmakta..
    5-10 dakka sonra çift,
    "biz yatmaya gidiyoruz" deyip kayboldular..hee evet yatmaya gidiyonuz...
    http://fizy.com/tr#s/1ahc3l
    saatler gece yarısına yaklaşırken, biz artık cerenle neredeyse kucak kucağayız, yalnız benim
    aklımda pislik yapmak yok, ha o bir şey yapacak olursa, eyvallah, iştirak ederiz, ama erekte
    olmuş gibime rağmen yine de fazla abartılı düşünmemeye çalışıyorum.
    o ara öbür çocuk artık gitse iyi olacağını söyledi, kızlar şaşırdılar filan, aa maa yapıyorlar..ama
    diyorum ya çocuk bebe aq, bir de içirdim rakıları makıları, iyice yamuldu, dedim "evini yurdunu
    bulabilcen mi bari, biz zütürelim istersen?" bu,
    "yok aga sağolun ya bulurum" filan diyor..lan ne saf adamlar var ya, adamla taşak geçiyorum
    kızlar kıkırdıyor ama mal onu bile anlamıyor..
    iyi tamam madem hadi iyi seneler filan dedik postaladık bunu, saat 1 e yaklaşıyor,
    öbür hatunu bir daha kontrol ettik "öldü mü lan yoksa?" diye, yok, ama bildiğin bayılmış
    aq..manda gibi yatıyor koltukta..
    ···
  4. 154.
    +3
    bu sefer ben, ceren ve diğer kız konuşmaya başladık, ben kafamın kıyaklığının da etkisiyle biraz
    bu aşk meşk mevzularını anlattım bunlara, ayşen olayını filan anlattım ama allahtan isim
    vermemişim aq yoksa ilerde kesin aleyhime kullanırdı amklar.. sanki lisede olmuşmuş gibi
    anlatmaya çalışıyorum.. sallıyorum arada, bunlar kah "ahh canım yaa" çekiyor kah gülüyorlar..
    öyle böyle derken, diğer kız da "ben artık yatıcam sen burada mısın?" diye sordu,
    "yani, kovmazsanız burdayım, ceren? ister misin beni?" diye yavşadım.
    öbür kız hemen, "yok yani ona göre yatak filan ayarlayalım dicektim" dedi.
    gerek yok burda yatarım ben dedim.. neyse bu elektrik sobalarından birini alıp gitti diğer odaya.
    salonda ceren, baygın bir kaşar ve büyükçe bir çöp yığınıyla baş başa kalıverdim..bu kalktı tv yi
    kapattı, zor yürüyor ama, sonra yanıma dönerken düşmüş gibi yapıp üstüme atar gibi yaptı
    kendini, güldük..ben "seni senii" gibisinden parmak sallıyorum filan..
    neyse boş koltuğa oturduk, ben minderin altına sakladığım rakıyı çıkardım, kalan peyniri de
    çektim yanımıza, koyduk birer duble daha içiyoruz,
    bu diyor, "beni iyice sarhoş etmeye niyetlisin galiba" gülüyor,
    ben de "kızım mekan senin mekanın yani, korkması gereken benim" dedim, iyice koptuk..
    o bardaktan sonra bunun kafa iyice gitti, ama ben cin gibiyim amk yerinde.. istiyorum ki ben de
    biraz kendimi kaybedeyim, algılarım kapansın, sorgulamamaya, hesaplamamaya, düşünmemeye
    başlayayım..ama hala daha diğer bardaklarda yarım yarım kalıp mundar olmuş rakılara
    üzülüyorum * böyle bir düşünce tarzı var mı ya * ?
    ···
  5. 155.
    +4
    neyse, iyi ki de kendimi kaybetmemişim, zira o zaman birazdan anlatacaklarımı ne ben adam gibi
    hatırlıyor, ne de buraya yazabiliyor olacaktım..
    nevaleyi filan koltuğun altına attık, o ara bu salak bardağın dibinde kalan çeyrek rakıyı benim
    pantolona döktü..aq senin..
    böyle koltukta kıpırdanırkene birben bire fazladan yaklaşmış bulunduk birbirimize, baktım bu bana
    bakıyor dik dik, normalde hafifçe çekik olan gözleri irileşmiş.. dedim iyimisin kız? elimi alnına filan
    tuttum şakasına, ama bu piskopat gibi bakmaya devam ediyor, iyice yaklaştı, bu sefer ben de
    oyunu bıraktım, gözlerimi diktik, yüzüne, dudaklarına, boynuna bakmaya başladım.. oradan da
    gözlerim göğüslerine kaydı.. sonra tekrardan yüzüne bakmaya çalıştım ama yakalanmıştım, ince
    ince gülümseyip üstüme yüklendi,
    ağır çekim şekilde koltuğa yıkıldık, bacağının birini diğer tarafıma atıp tamamen üzerime çıktı..
    kalçası tamamen kasıklarımın üzerindeydi.. beyler sanırım o ara patladım ben..
    tamamen üzerimde, dudaklarıma, boynuma hamle yapmaya başladı, ben de ellerimi sırtına attım,
    iyice kendime doğru bastırıyorum.
    bir süre bu şekilde hafif tempo öpüş-seviş halinde kaldık. sonra bu biraz aşağı doğru kayıp başını
    göğsüme yasladı. ikimizinde soluk alış veriş, kalp atışları duyuluyor.. kafamı çevirdim, öbür kıza
    baktım, hala aynı vaziyette baygın..
    "o sabaha kadar yatar böyle" dedi benimki, sonra yeniden yüzüme doğru yaklaştı, o ara minik
    tsigalkoyu ima ederek, "maşallah" deyip kıkırdadı, ben de yarı utangaç güldüm aptal aptal, yine
    öpüşecekmiş kadar yaklaştık birbirimize, bu sefer ben hamle yaptım, saçlarını yakalayıp bir tarafa
    doğru attırdım, boynunu boş kalan kısmına dudaklarımı yapıştırdım.
    ···
  6. 156.
    +4
    bu şekilde gene bir kaç dakika bir ön sevişme denilebilecek öpme koklama faslı yaşandı,
    devamında bu üzerimden çekilip, "birazdan geliyorum diye" odadan çıkıp gitti..
    vay aq..donu kontrol ettim.. evet kamyon devrilmiş beyler.. boxer balçık gibi..
    peçete meçete bir şeyler bulup biraz durumu toparlamaya çalıştım.
    tam pantolonu geri çekiyordum ki bu geri geldi, pijama giymiş, rahatlık babında..lan ben de
    jartiyer martiyer yapıcam sandıydım *
    beni öyle görünce, "o kadar olur mu bilmiyorum?" deyip dudak büzdü..ben de bu sefer, yok
    atmıkları temizliyorum diyemem ya, "dedim, ya pantolon beni de rahatsız ediyor, onu çıkarsam
    sadece?"
    tamam deyip göz kırptı, yeniden koltuğa attık kendimizi, bu gene üzerime çullandı.. dıbına
    koduğumun ne çok seviyorlar yukarda olmayı be beyler.. ilerde en büyük sıkıntılarınızdan biri bu
    olabilir(belki de zaten öyledir * )
    biz gene ön sevişme modundayız ama pantolonların gitmesinin verdiği rahatlık var, kız bildiğin
    üzerimde sürtünmeye başladı..bir süre sonra öpüşmeyi filan tamamen bırakıp bildiğin tepinme
    moduna geçince, "yavaş kızım patlatıcam" diye uyarmak zorunda kaldım, biz gene koptuk..lan
    sevişiyor muyuz, komedi filmi mi çekiyoruz belli değil,
    ···
  7. 157.
    +7
    ceren.. yani hem bu kadar plancı bir huur hem de böyle yeni liseli kızlar gibi utangaç ve şapşal
    nasıl olabiliyordu aklım ermiyor.
    bu biraz daha tepindi üzerimde, detaylara fazla girmeyeceğim,(elbette her saniyesini hatırlıyorum
    dıbına koduklarım..ilk sevişmem)
    çünkü 31 çekmeye hazırlandığınızı tahmin edebiliyorum, hayır, hikayemin üzerine attırmanıza
    karşıyım *
    neyse,
    o yukardayken ben bir posta daha patladım..bu sefer anladı, tabi, gene gülmeye başladı.."ne var
    kızım.. elimde mi sanki?" daha beter gülüyor, daha beter bastırıyor, sonunda tuttum kollarından,
    "heh tamam artık, hıncını aldın mı?" diye sordum. gene gülmeye başlıyordu ki tuttuğum gibi
    kaldırdım üzerimden, bir şekilde altından sıyrıldım, epey mücade etti, amk kolay iş değil beyler,
    kız deyip geçmeyin yani..hem ağırlar hem de o kadar güçsüz sayılmazlar,
    boşuna demiyorlar, "ergene karı dövmesi kolay gelir" diye.
    boğuşa ede bunu altıma aldım, bacaklarını belime doladı.. şimdi sıra bendeydi..
    üzerinde gidip gelmeye başladım, gibimde sızlamaya başlamıştı artık zira 3 ü zorluyorum, abartılı
    konuşmaya gerek yok, eğer peter north filan değilseniz 2. den sonrası hepimiz için zordur.
    bir süre bu şekilde ben de buna sürttüm, ama artık öpüşme, sevişme, duygusal bir durum filan
    kalmamış, tamamen hayvana bağlamış durumdayız. bu inliyor hafif hafif, aq normalde olsa belki
    daha da şevke getirirdi ama evde altı, odada da 3 kişi olunca daha beter konsantrem bozuldu biri
    duyacak diye..
    nihayetinde iyice kan ter içinde kalıp 3. atışı da yaptıktan sonra bunun üzerine bıraktım kendimi..
    kesin dalga geçer,bir şeyler söyle diye düşündüm ama yapmadı. kafamı ellerinin arasına almış,
    saçımı, yüzümü okşuyordu..
    ···
  8. 158.
    +4
    bir süre de o şekilde kaldık..
    neden sonra artık ben üzerinden çekildim, pantolonu giydim filan, bu da yanlamasına döndü, bir
    yandan beni izliyor.. saat 5 filan olabilir..
    sonra gittim bir yüzümü yıkadım, geldim bunun yanına uzandım, ama odaya dışardan girince
    farkettim ki bildiğin leş olmuş ortalık.. rakı, bira, atmık, ter her tak birbirine karışmış içerde... bir
    de o uyuyan arada osurduysa filan..aha işte tam ölümcül karışım.. kimyasal bomba aq..
    öyle kaldık bir süre daha, hava hafiften ışımaya başlıyordu, bu o ara biraz dalmış, benim gözler
    zum halde..
    yanından kalktım.
    o ara bu da aydı tekrar, bana bakındı, "gidiyon mu?"
    "gideyim ya, sonra konuşuruz.. kafam döndü iyice, gideyim yerimde yatayım.."
    binler bu arada ben öyle leş gibi gezmekten hiç hoşlanmam.. şimdi orda uyuyup kalsam, en erken
    akşama uyanacağım, e üstüm başım berbat, boxer kullanım dışı, pantolon rakılı.. öbürleri de yeni
    tanıdığım insanlar, onların arasında öyle pis pis durmak istemedim yani.
    ha bir de diyeceksiniz ki, "be dıbına koduğumun, bu detayları niye yazıyorsun?"
    kusura bakmayın ama bunlar hayatın gerçekleri, yani öyle eve meve, gibişe kakışa gittiğinizde
    böyle herşey fresh, her şey hijyenik ve planlı şekilde olmuyor, muhtemelen gece sonunda
    istediğiniz tek şey güzel bir duş ve yatıp iyice uyumak olacaktır. şimdiden tavsiyem olsun, yani
    öyle ekstra kaliteli ferrelardaki gibi güllük gülistanlık değil her şey,
    ···
  9. 159.
    +2
    ki düşünün biz gibiş bile yapmadık, bir de o olsa kim bilir neler olacak, nereden bileceksiniz kız
    fışkırarak mı boşalıyor, zütte domat mı var?
    neyse, bu kadar gerçeklik yeter sanırım.
    kalktım gidicem, ama kıza söylediğim de bir parça doğru zira alkolün acısı yeni çıkmaya başladı,
    kafam epey iyi.. bunun arkadaşına gözüm takıldı tekrar, dıbına koduğumun kızı, kaç saattir
    manda gibi uyuyor lan koltukta, gibeyim öyle yılbaşıyı..
    ceren benim baktığımı görünce yanlış anladı salak, önce şaşırdı, sonra da gözleri parladı,
    gülmeye başladı..
    "nasıl bunun da kalçalar harika demi?" deyip güldü..
    lan salak? ne demek istiyorsun sen..
    bu sefer beni de bir şaşkınlık aldı, ama bu üsteliyor,
    "bi dene istersen?" deyip iyice kahkahayı koydu, devrildi koltuğa..lan ben iyice şapşalladım bu
    sefer..ne biçim ilişkiler lan bunlar?
    sonra kızın züte baktım bende, hakkaten de bariz iyi.. yani cereninkinden filan bile iyi.. bununda
    üzerinde pempe, keten pantolon gibi bir şey var, tam paçoz tarzı.. hani şu vücudunun diğer
    tarafları normal, zütleri fazla kavisli apaçi hatunlar oluyor ya, böyle acayip pantolonlar giyiyorlar,
    dar paça, bacakları komple saran.. hatunun saçlar da aynı apaçı saçı gibi zaten böyle yanık-
    tülermiş-arası kızıllı mızıllı gibi... amk paçozu işte..
    ···
  10. 160.
    +3
    sonra ben öyle dikkatle incelerken, ceren bir kez daha,
    "lan oğlum otur üstüne bi uyanmaz bee nolcak?" dedi, bu sefer daha hain, ince ince gülerekten..
    kafamda olayı biraz daha tarttım, ama uçuşlardayım o ara.. yani sağlıklı düşünebiliyor olma
    ihtimalim zayıf..
    "iyi lan" dedim içimden..
    bunun koltuğa çıktım, üzerine yaklaştım, şınav çeker pozisyonda, cerene dönüm baktım tekrar,
    gözleri yine iri iri açılmış,
    "hadi hadiii" deyip gülüyor gene, inanılmaz heyecanlı bir hali var..
    biraz daha yaklaşık bunun da çanağa sürtündüm.. küçük tsigalko, hem acılarda (sızlıyor) hem
    isyanlarda (taş gibi oldu gene)..
    ee beyler.. yasak ve yanlış şeyler, her zaman çok daha heyecanlı ve cazip gelmiştir insan
    oğluna..o nedendir ki ademle havvanın da o elmayı ısırışı..o nedenledir ki insan oğlunun
    yaradılışından bu yana günaha karşı olan bu denli tutkusu ve merağı...
    normalde ceren zütünü açsa o saatten sonra benimki etkilenmezdi her halde ama orada, her
    şeyden habersiz zütü dönük uyuyan o kıza yaptığım ufak bir temas barutu ateşlemeye yetmişti..
    yasak, beyler "yasak", işte anahtar kelimemiz..
    ···
  11. 161.
    +3
    ben hem o kıyak kafa hem de yeniden uyanan minik devim sayesinde daha az düşünerek hareket
    etmeye başlamıştım.. önce yavaş yavaş, korka korka olan temaslarım, sonra gittikçe
    hoyratlaştı..en nihayetinde bildiğin kızın zütün üzerinde sılalom yapıyordum..
    bir noktadan sonra, ya uyanırsa korkusu filan da kalmamıştı, arkadan cerenin tıkanır gibi
    kıkırdamaları geliyor, ben o vaziyette gidip gelirken yine patladım..4 oldu..
    ama şimdi yiğidi öldür hakkını ver, acaba o atmosferin büyüsünden miydi bilemiyorum ama kızın
    kalçasının kıvamı da, konveksi de, yani düşünebileceğiniz tüm fiziksel özellikleri de harikaydı..
    boşalırken biraz fazla sarsılmış olmalıyım *..ceren bu sefer "hohohooo ohoho" diye ohalarcasına
    güldü..
    diğer zavallı harbiden bu dünyada değil yani.. arafta filan..
    kalktım kızın üzerinden.
    "tamam ben kaçıyorum lan artık, iyice rezil ettin beni" dedim cerene,
    geldi beni geçirdi..
    daha kapıdan çıkar çıkmaz, yaptığımdan utanmaya başlamıştım.. hayır yani sürtüşme vb.
    harketinden değil de, lan uyuyan kıza pantolon üzerinden sürterek boşalma da nedir arkadaş??
    harbi hayvanlıkmış yani yaptığım şimdi düşününce daha iyi anlıyorum.
    sokağa çıktım.. kavuruyor soğuk, benim eller cepte, don ıslak, pantolon ıslak sayılır.. soğuk işleye
    işleye gidiyorum yurda, 20-25 dakika yürüdüm ama bir yandan da ulan diyorum taşakları
    üşütecez..
    ···
  12. 162.
    +3
    titreye titreye yurda vardım, yurt görevlilerinden biri beni gördü, kapıyı açtı, "oo tsigalko, hadi iyi
    seneler bakalım" dedi.
    gece gelmeyeceğimi söylemiş, izin alıp çıkmıştım, zaten özel yurtta pek de giblemiyorlardı
    doğrusu.
    kadının yanından hemen selam verip uçarcasına geçtim..amk leş leş sohbet mi edicez bir de, her
    tanım atmık..
    doğruca odaya koştum..
    http://fizy.com/tr#s/1ai68v
    son şarkımız ve son iki partımız.
    odaya girdim bir de ne göreyim? gibikler 7-8 kişi doluşmuşlar, benim yatakta 3 kişi var, yuh aq..
    küfür çekip, don atlet, bornoz filan ne varsa yanıma alıp kendimi banyoya attım, bir de poşet
    aldım..üzerimdekileri tıkıcam malum artık yıkanana kadar giyilmez onlar..
    duşa girdim..
    sıcak su..
    yeniden tek başımayım..tek başına kalmayalı fazladan bir kaç saat oldu..normalde her gece
    olduğu gibi o gece de yatağımda kendi kendimi gibiyor olmalıydım, kendi ruhumun dıbına
    koymam gerekirdi..fazladan bir kaç saat..
    ···
  13. 163.
    +5
    duşun altında şampuana, jel e abanırken, bir yandan da ayılmaya çalışıyorum ama nafile.. çıkınca
    yatacak bir yer bulup acile şartelleri indirmem lazım..bu günü sindirmem kolay olmayacak..
    beyler size şunu söylemeliyim,
    insanlar aldatılınca, kırılınca, yenilince, ya da ne bileyim buna benzer bir şeyler olduğunda,
    her zaman ama her zaman, kendini bazen fiziksel, bazen de duygusal anlamda (bazen her iki
    anlamda birden) geliştirme, güçlendirme hevesine kapılıveriyor.. ama gerçek şu ki, bu olay öyle
    filmlerdeki gibi, arkanızda eye of the tiger çalarken rocky gibi çimento kovaları taşımak gibi
    olmuyor,
    arkada hareketli bir müzik eşliğinde, kalbinizi kıranlardan öç almak için, bir andan ayna karşısında
    mükemmel insana dönüşemiyorsunuz, ortalığı gibip atarak, onu kıskandıramıyor ve sonunda da
    onu pişman edemiyorsunuz..
    onlar sadece filmlerde oluyor, buna emin olun.. öyle "ben değişiyorum abi"..ya da " ben değiştim!
    yaşasın yeni kral" demekle olmuyor bu iş,
    bir insanın gerçekten değişebilmesi, hele ki olduğundan, yaradılışından çok daha farklı bir
    klasmana geçmesi, yıllarını alabilir ve tüm bunlara rağmen bu dönüşümü tam olarak
    gerçekleştiremeyerek, iki arada bir derede, ruhu ve bedeni demoralize huurlar gibi ta orta yerde
    bir yerlerde kalabilir.
    benim durumunun da böyle olmasından korkuyordum..
    biriniz yazmıştı o büyülü cümleyi, o yazmasa, şimdi ilk ben yazıyor olacaktım,
    evet.."bin olunmaz, doğulur"du malesef.. hayatın acı gerçeklerinin bir başka örneği daha..
    ···
  14. 164.
    +5 -1
    neyse..ben bu karmaşık kafa halinde epey bir süre kaldım suyun altında..
    dışarı çıktığımda sanki yeniden gerçek dünyaya adım atmış gibi hissettim..
    boş bir oda buldum.. ve herhangi bir şeyi daha fazla düşünmeyerek gördüğüm ilk yatağın üzerine
    kendimi bıraktım..
    bir sonraki hafta,
    finaller..
    malum günün üzerinden 1 hafta geçmişti.
    cerenle üç beş kısa konuşmamız oldu, ama sanki aramız bozulmuş gibiydi.. gerçi benim açımdan
    bir sıkıntı yoktu ama kız bir acayip davranmaya başlamıştı.
    herhalde sonradan kafa aylınca bazı şeyler için pişman oldu diye düşündüm. umrumda da değildi
    açıkcası..ne kadar sarhoş olursa olsun, az önce seviştiği adama arkadaşını dürtükleten bir
    insandan ne kadar hayır gelirdi ki insana?
    günler geçerken, biz nilayla takılmaya devam ediyorduk,
    okan a da gecenin büyük kısmını anlatmıştım (tabi o yüz kızartıcı bölüm hariç).. epey şaşırmakla
    beraber, biraz da kızmıştı
    ···
  15. 165.
    +3
    "kanka, tamam bazı şeylere kızmış olabilirsin ama yaşadıklarının seni olmadığın biri haline
    getirmesine de izin verme.. yanlış anlama, ben gittik macera yaptık diye bir şey diyor değilim,
    ama bunu ne kadar isteyerek yaptın? diye düşünüyorum da, o yüzden endişeleniyorum yani.."
    haklıydı..
    biraz sınavlar çalışayayım dedim ama aklıma sokamadım..bu sefer muhtemelen gibi tutacaktım..o
    güzelim vizelerin üzerine sıçıp sıvayacaktım her halde..
    sınav haftasından önceki hafta perşembe günü, serhat bini yurtta odaya gelip,
    "aga, böyle sınavlar öncesi bir canlı müzik yapalım diyoruz, moral olur, gelir misin?" diye sordu.
    tamam dedim, kim var kim yok?
    "valla bizim sınıftan var 15-20 kişi, 2. öğretimlerden filan gelen olacak 10-15 kişi, başka
    sınıflardan gelenler olur.. yani epey kalabalık, mekanı kapatabiliriz"
    vay aq..ben sağda solda yuvarlanırken bu bin de bildiğin ortam yapmıştı anlaşılan, böyle büyük
    kitlede insanı bir araya getirebilecek kadar kalabalık bir gece organize edebiliyorsa, epey eli uzadı
    demekti..iyi.. serhatı da bırakmamak lazım, ilerde faydalanabiliriz..
    (böyle düşündüğüm an kendi kendime irkildim, içerden yabancı biri konuşmuş gibiydi..
    kullanmak? faydalanmak?... ben?)
    ertesi gün, cuma,
    büyük eğlencenin olacağı gün,
    yanımda sevdiğim insanlar, bir tarafımda okan, bir tarafımda nilay.. hafif loş bir ortam, güzel
    müzikler, yeni güzel kızlar, yeni insanlar, yeni muhabbetler..
    ···
  16. 166.
    +4
    harbiden de neredeyse kapattık kafeyi, 5-6 masa birleşmişti, saymadım ama 40 kişiye yakın
    vardık diye düşünüyorum.
    her yönüyle güzel bir gece olmaktaydı.. diyorum ya, sevdiklerim yanımda, diğer bütün şeylerse
    benden çok ama çok uzakta..
    yeni insanlarla tanışır, bir yandan da gırgır şamaya yaparken, masaların etrafında dolaşıp duran,
    uzun, ince sarışın bir kız dikkatimi çekti..
    sevimli bir tavşan gibi, oradan oraya zıplıyor, elindeki makineyle geceden güzel kareler almaya
    devam ediyordu, nilay baktığımı gördü,
    "hayrola, beyimiz nerelere daldı öyle?" diye güldü.
    "şu kız kim?" dedim. "fotoğraf çeken sarışın?"
    gösterdiğim tarafa baktı, "ha o mu? mine yi mi diyorsun?"
    "he evet işte adı her neyse" diyip güldüm, bu manalı manalı bakınca da, "bir şey yok ya..güzel
    kızmış" deyip utangaç utangaç sırıttım.
    üstüme geldi;
    "tanıştırayım istersen? iyi kızdır mine" deyip gevrek gevrek sırıttı.
    sustum, önüme döndüm.. uzun süre sonra içten bir şekilde, kendi kendime gülümsediğimi
    farkettim..bir kez daha kaldırdım gözlerimi,
    sevimli sarışının makinesinin merceğiyle göz göze geldim, bu ani karşılaşma yüzünden gözüne
    fener tutulmuş geyik gibi kalakalmıştım..
    "yaklaşın bakalım, çekiyorumm" dedi neşeyle,
    ama ben hala şaşkın ve felç vaziyetteyim, nilay tuttu kendine çekti beni, bir şekilde poz gibi bir
    şey vermiş oldum bende.
    kız yanımızdan uzaklaşıp başka foto yakalamaya uraşırken, nilay ın anlamlı bakışlarını bir kez
    daha yüzümde hissettim,
    "nasıl ama? güzel kız ya" deyip gülümsedi..ben de gülümsedim..
    güzel kız.. hoş yani..
    takip eden panpalarıma iyi geceler,
    bu hafta yeni tasarladığımız ürünün denemeleri olacak üretimcilerle beraber, o nedenle
    çarşambaya kadar çok fazla yazamayacağım. işle sözlüğü ayırma vakti *
    yine de günde 2-3 part atmaya çalışacağım.
    hepinize iyi geceler, öpüldünüz ;)
    iyi geceler panpalar,
    bu gece yine erken başlıyorum,
    malesef malum işler nedeniyle erken de bitireceğim
    ···
  17. 167.
    +3
    cuma gecesi eğlencemizden bahsetmek ve biraz daha o geceyi açmak istiyorum,
    mevzuya uygun şarkımız da gelsin,
    http://fizy.com/tr#s/12a2cg
    dediğim gibi, sevdiğim tüm insanlarla bir arada, kırıp kalbimin yaralarını sarma peşindeyim,
    gece harika geçmekte, şarkılara hep bir ağızdan eşlik ediyoruz, solumda nilay, sağımda okan,
    nilay' ın karşısında daha önce bahsettiğim, sınıfın en güzel hatunu ceylin var, onla da muhabbet,
    gülüşmeler filan ama malum tarzda şeyler düşünmüyorum zira kız beni aşar*.
    sonra oradan oraya gezinen, bir yandan da fotoğraf çeken, belki de gecenin en pozitif ve enerjik
    hatununu, mine yi görmüştüm.
    nilayla yurttan arkadaşlarmış, benim ona onu sormam, sonrasında tesadüfen gelip fotorafımızı
    çekmesinden sonra filan,
    ben konuyu kapatsam da nilay işin içinde bir ayak sezip eşelemeyi sürdürdü ve ben sormadan
    pek çok şey anlattı.. yani resmen zorla aklımda olmayan kızı aklıma soktu..
    mine ile aynı bölümü okuyoruz ancak kız 2. sınıf 2. öğretimmiş.. biraz canım sıkıldı öyle
    söyleyince zira yaşça büyük hatun bizi bozar (diye düşünüyordum). meğer ki kız da 86 imiş, ben
    lisede hazırlık okumuştum, o okumamış herhalde.. neyse,
    sevgilisi yok, kütahyalı, tek çocuk, voleybol oynuyor.. daha pek çok şeyi ben sormadan nilay gece
    boyu laf arasına serpiştire serpiştire anlatmıştı..
    ···
  18. 168.
    +2
    bu uyuşturucu, eroin kokain işlerin bir tabir vardır, "bombalama" diye.. böyle arkadaş kıyağı
    ayağına ilk denemenizden sonra sizin evinizde filan güya yanlışlıkla epey bir mal unuturlar, siz de
    aa adam unutmuş deyip kullanır iyice bağımlı hale gelirsiniz.. işte o an bombalanmışsınız
    demektir.
    aha işte o gece ben de mine konusunda resmen bombalandım nilay tarafından.. herhalde kız
    beni böyle loser, çok yalnız, tamamen çökmüş bitmiş bir adam gibi algıladı (ki o zamanlar
    öyleydim de zaten, ama bu doğuştan loser sandı herhalde * ) herhalde, aklınca bana yardımcı
    olmaya çalışıyor, aramızı yapıcak filan..ben de böylece ona borçlu olucam *
    neyse,
    gecenin sonlarına doğru ceylin (şu taş hatun) benim kahvemden fal baktı ve aşka hayatım
    konusunda şu kehanetlerde bulundu,
    "ya böyle isminin içinde y olan, biriyle biraz karışık bir durum olmuş, sen sanki hala onun
    peşinden koşuyor gibisin ama durum olacak gibi değil..bir de biri daha var, aslında iyi
    tanımıyorsun ama tanıdığını sanıyorsun, isminde e var var, ya baş ya da son harfi e onu tam
    bilemiyorum ama bu, kız, bak, saçı var görüyor musun?? (hee görüyom görüyom amk) işte
    onunla bir şeyler olabilir"
    lan bu böyle söyleyince bir an hem etkilendim hem de tırstım, bu benim ayşenle muhabbetleri
    biliyor mu diye, sordum filan, dedim,
    "vay be baya tutturdun, nasıl beceriyorsunuz ya?" gibisinden,
    bu da
    ···
  19. 169.
    +2
    "yok ya aslında çok bilmem, öyle harfleri benzettim işte, birazcıkta sallamış olabilirim" deyip
    güldü, o taş hatunu da öyle karşımda gülerken görünce anladım ki aslında bütün kızlar aynı be
    panpalar,
    onlarda gülüyor,
    onlarda ağlıyor,
    onlarda yiyor,
    onlarda sıçıyor,
    bir gün geliyor birileri onları da gibiyor işte..
    ve onlar da bir gün yaşlanacak, hastalanacak, nihayetinde toprak olacak..
    hepimiz allahın bir kuluyuz aq..kim kimden üstün? ne abartıyoruz ki?
    gece sonunda toplanırken bir muhabbet daha oldu, nilay ın da destekleriyle tabi,
    bu mine denen kız, şehri çok bilmiyor, bir kafe duymuş onu soruyormuş millete nerde gibisinden,
    bu kafe de okanın beni ilk zütürdüğü, ayşenle de defalarca gittiğimiz, hatta telefonlu kavgamızı
    önündeki parkta yaptığımız kafe aq,
    nilayla da gitmiştik, bu hemen dedi "tsigalko biliyor bak orayı galiba"
    ···
    1. 1.
      0
      Hahaha güldüm amk
      ···
  20. 170.
    +6
    lan birden bire, kucağımda bombayla kalakalmıştım, kız parlak mavi gözlerini üzerime dikip, "aa?
    biliyor musun?" diye sordu.
    gak guk ettim bende, evet filan dedim, tarif etmeye çalıştım ama biraz ani olduğu için hafiften
    sıvamış olabilirim yani (hazırlıksız yakalandık lan..) yalnız kız harbiden de hoşmuş, biraz da
    ondan heyecan yaptım galiba, ama sonradan öğreniyorum ki meğer bu beni sempatik göstermiş
    (halbuki loser olmam lazımdı)..
    o muhabbetlerden biraz sonra da sonlara kadar kalan 20-25 kişiyle beraber kafeden çıktık,
    grupça ilerliyoruz,
    benim aklımda haliyle mine hakkında duyduklarım ve kızın yüzü suratı dönüp duruyor, öyle yol
    boyunca ilerlerken bunu aradım kalabalıkta, bir baktım, bu gruptan biraz daha ilerde, resmen
    leylek gibi uça uça, zıplaya zıplaya yürüyor,
    sokak lambalarının ışığı altında, omuzlarına dökülen parlak, düz sarı saçları heyecanlı heyecanlı
    kıpırdamakta, etrafındaki hava akımıyla adeta dans etmekte.. şimdi ikimiz de ayaktayken endamı
    daha da belirgin gözlerimin önünde..
    biraz adımlarımı hızlandırdım.. grubun 3-5 adım ilerisinden öncü birlik misali ilerlemekte olan bu
    tuhaf, uçarı kıza yaklaştım, yüzündeki sanki gülümsemek istermiş gibi, o tüm gece boyunca
    masaların arasına saçılan pozitif, enerjik ifadesini gördüm..
    artık yan yanaydık, geldiğimi görünce dönüp daha da parlak bir şekilde gülümsedi, gözlerinin
    mavisi geceyi delmekteydi,
    ···