Ben onları orada bırakıp diğer odaya geçtim. Önce Kerim beyinkini, sonra da diğer iki yaşlı konuğun giblerini emmeye başladım. “Yok, uğraşma, biz zaten bunlarda iş kalmadığı için karılarımızı buraya getirdik!” dediler.

O zaman tam olarak anlamıştım, Şimal ve Nesrin’in bunların karısı olduklarını. Ama ben uzun uğraşlar sonucunda kaldırmayı başarmıştım ve hemen misafirin birinin kucağına oturdum, gibini amıma yerleştirdim, git gel yapmaya başladım.

Kerim beye işaret ettim, o da diğer misafirin arkama girmesini sağladı. Kerim bey de gibini getirip ağzıma verdi. Muhteşemdi, üç yaşlı canavarın arasında nazlı ceylan gibi, bir güzel gibiliyordum ve halimden de çok memnundum. O geceki ilk orgazmımı yaşamıştım.

10 dakika kadar beni o pozisyonda becerdiler ve hepsi boşaldı. Amım, zütüm ve ağzım döl dolmuştu, hemen gidip temizlendim ve tekrar kızların yanına gittim…

Şimal zevk çığlıkları atıyordu, Mehmet onu benim en çok sevdiğim ve boşaldığım pozisyonda beceriyordu. Mehmet sırtüstü yerde yatıyordu, Şimal üzerine tam dik olacak şekilde oturtmuş, belinden hızla ileri geri sallıyordu ki, buna üç bilemedin dört dakikadan fazla dayanan kadın olabileceğine inanmıyorum.

Şimal dört kez üst üste orgazm olmuştu ve “Artık yeter!” diyerek kenara uzandı. Nesrin ise Semih’le Burak’ın arasında sandviç pozisyonunda gibilirken, gözlerini kapatmış uçuyordu. Ben eğilip Nesrini’in dudaklarına bir öpücük konduruyordum ki, Mehmet geldi ve beni hazır dört ayak yakalamışken içime girmişti. Amıma öyle güzel girip çıkıyordu ki, o kocaman gibi köküne kadar girip, amımın en derin yerlerine ulaşıyordu.

Sonra benim en çok sevdiğim pozisyona geçtik. Mehmet beni de dört sefer orgazm etmişti, beşinciye gidiyordum. Mehmet artık dayanamayacağını söyleyip içimde yanardağını patlattığı anda, ben de şiddetle orgazm oldum ve onun üzerine yığıldım…

Hepimiz çok yorulmuştuk. Ben kadınları alarak banyoya zütürdüm. Sıcak jakuzi hepimize iyi gelmişti, kendimize gelmiştik. Jakuzinin içinde konuşmaya başladık. “Bu adamlar kocalarınızmış, öyle mi?” dedim.

Onlar da onayladılar. “Nasıl oluyor da sizi kendi elleriyle gibtirmeye getiriyorlar, anlamadım?” dedim. Onlar da, “Kocalarımız kendilerinin bizi gibemeyeceklerini biliyorlar, birileriyle duygusal bir ilişkiye filan girmeyelim diye buraya getiriyorlar, sizin çocuklar da sağ olsun, bizi memnun ediyorlar, yarağa doyuruyorlar!” dediler…

Kadınların söyledikleri bana çok mantıklı geldi. Aslında ben de kendime böyle bir koca kafeslemeliydim, üstelik avım da içerde hazırdı: benim züt hastası!

Ona özel ilgi göstermeye başladım. Kerim beyden habersiz onunla birkaç kez daha görüştüm. Oldukça zengin ve bekar bir adam, ama bu anal ciks merakı yüzünden hiçbir kadın ona fazla dayanmamış, sonuçta adam kesinlikle am gibmiyor, işi gücü züt gibmek. Yakında onu kafesleyip nikahı kıydıracağım. Bunu başarırsam, artık Kerim beyin evine ben de misafir olarak gideceğim, ama tabii normal misafirler gibi değil, Kerim beyle olan anlaşmam devam edecek, bundan eminim, hem böyle zevk yaşayıp hemde kolay para kazanmak. Kim istemezki...

Sabah epeyce geç kalkmıştım. Kahvaltımı yaptım, evin havuzunda yüzüyordum. Bir ıslık sesiyle irkildim. Baktığımda Kerim bey beni kenardan izliyordu. Yüzerek yanına gittim. Bana iltifatlar ediyordu.

Gülümseyerek ona elimi uzattım, beni havuzdan çekmesi için. Ama elimi tuttuğunda içimden muzurluk yapmak geldi ve onu havuza çekip suya düşürdüm. Havuzun içinde kendini toplar toplamaz dudaklarına yapıştım ve öpüşmeye başladık. Zaten havuzun derin olmayan kısmında idik. O da bana karşılık veriyordu. Ellerimiz birbirimizin bütün vücudunu okşuyordu.

Hemen onun gibini okşamaya başladım. Kalkmıştı, kocaman olmuştu. gibini çamaşırlarından kurtardım, ben de bikinimin alt kısmını çıkarttım ve Kerim beyin kucağına zıpladım. O da hemen amıma yerleştirdi gibini…

Suyun içinde gibini içime almak çok hoş olmuştu, muhteşem bir zevkti. Bir süre böyle devam ettik, sonra beni indirdi ve arkamı çevirdi. Ben havuzun kenarlarından tutundum, o da arkamdan yaklaşarak, gibini züt deliğime dayadı ve içeri girmeye başladı.

Yavaş yavaş kökünü bulmuştu ve pompalamaya başladı. Muhteşem zevkli oluyordu ve kısa sürede bütün döllerini zütümün içine boşaltmıştı bile.

Beraberce çıktık havuzdan ve duşa gittik. Ilık duşun altında gibini ağzıma aldım ve tekrar kaldırdım. O da beni yukarı çekti, dudaklarımız tekrar birleşti. Çılgınca öpüşüyorduk. Elleri bütün vücudumu dolaşıyor, beni çıldırtıyordu.

Dudaklarımdan boynuma indi, oradan göğüslerimi emmeye başladı. Çok hoşuma gidiyordu. Ve oradan da daha aşağı inerek, amımı yalamaya, dilini içime sokmaya başladı. Ben uçuyordum artık. Bir yandan da iki parmağını züt deliğime yerleştirmiş, git gel yapıyordu. Muhteşem bir zevkti bu.

Tepemden akan ılık su, amımı delice seven bir dil ve züt deliğimde gidip gelen iki parmak beni mest ediyordu ve çok kısa sürede deliler gibi orgazm oldum…

Kerim beyi yukarı çektim, tekrar öpüşmeye başladık ve ona arkamı döndüm. Önünde domalmıştım.

Hemen züt deliğime hamle yaptı, ama gibini zütüme almadım ve o pozisyonda amıma girmesini sağladım. Hızla pompalıyordu. Ben ikinci orgazmıma doğru gitmeye başlamıştım. Gittikçe hızlanan bir tempo ile amıma girip çıkıyor, ben deli ediyordu. Ve ben ikinci orgazmımı kasılarak yaşarken, o da amımdan çıkartıp kocaman gibini züt deliğime dayadı ve girmeye başladı.

gibini zütümde hissetmek benim de çok hoşuma gidiyordu ve köküne kadar sokmaya başladı. Muhteşemdi. Köklediğinde, bir eliyle de bızırımı okşamaya başlamıştı. Ben tekrar uçuşa geçmiştim. Hızla pompalıyordu…

Bir ara zütümden çıktı ve “Bekle, odaya gidip geleceğim hemen!” dedi, gitti.

Bir iki dakika sonra gelip, ben daha ne olduğunu anlamadan, koca gibini tekrar zütüme saplamış ve pompalamaya başlamıştı. Birkaç sefer zütümde git gel yaptı ve sonrasında amımın ağzında başka bir şey hissetmeye başladım. Gözlerimi açtığımda, o akşam kullandığım belden bağlamalı vibratörü alıp gelmiş, kendisi zütümü giberken, vibratörü de amıma sokmaya başlamıştı. Yine aynı anda iki deliğim de dolmuş, ikimiz de zevkten uçmaya başlamıştık.

Gittikçe hızlanıyordu, boşalmak üzere olduğunu anlamıştım, hemen gibini zütümden çıkarttım ve çömelip gibini ağzıma aldım. Vibratör ise halen amımda idi. Hem Kerim beyin gibini emiyordum, hem de vibratörle kendimi gibiyordum. Ve fazla sürmedi, Kerim bey bütün döllerini ağzıma boşalttı. Ben de iştahla onları yutum. Sonra ikimiz de yıkanıp çıktık…

Yemekte bana, bir hafta izinli olduğumu, eğer istersem ailemin yanına gidebileceğimi söyledi. Ben de sevinerek hazırlıklarımı yaptım ve ertesi gün yola çıktım. Ailem benim çok iyi maaşla staj yaptığımı sandıkları için arabamla rahatça gitmiştim. Bir hafta boyunca, annem, babam ve kardeşlerimle özlem giderecek ve tatil yapacaktım.

ilk iki gün gayet normaldi, üçüncü gün benim ta Ortaokuldayken erkek arkadaşım olan Selim’i gördüm. Selim uzun boylu, atletik yapılı, masmavi gözler, simsiyah saçlar, muhteşem görünüyordu. Eskiden de yakışıklıydı, ama bu kadar değildi. Hele üzerinde daracık kot ve o kotun ön tarafındaki kocaman kabarıklık benim iştahımı kabartmıştı.

Beni görünce yüzüne bir tebessüm gelmişti. Konuşmaya başladık. Babasının şirketini işletiyormuş, işleri büyütmüşler, durumları oldukça iyi hale gelmişti. Beni yemeğe davet etti, ama akşam olmak üzereydi. “Bugün olmaz, ama yarın öğlen olabilir!” dedim. Ertesi gün buluşacağımız yer konusunda anlaştık ve ayrıldık. Ertesi günü sabırsızlıkla çekiyordum. O kocaman kabarıklığı emmeli, amıma, zütüme, her yerime almalı, doyasıya kendimi gibtirmeliydim ona…

Ertesi gün annemden izin alıp onunla buluşmaya gittim. Üzerimde dar bir kot ve bir body vardı, ailemin yanında olduğum için fazla ciksi giyinememiştim, ama yine de popom muhteşem belli oluyordu.

Onunla buluştuk ve şehrin en lüks otellerinin birinde yemek yedik. Sonra, “Bara geçip bir iki kadeh birşeyler içelim mi?” dedi. Ben dünden razıydım, bara geçtik. Biraz içtik, sonra dans etmeye başladık. Eskiden beri beni düşündüğünü falan anlatıyordu. Benim ise aklımda sadece onunla yatmak vardı.

Dans ederken kendimi ona iyice bastırıyordum. Artık onda da hareketlenmeler başlamıştı, önündeki sertliği büyüyordu. Kulağına, “Hadi yukarıda bir odaya çıkalım!” dedim. Hemen resepsiyondan bir oda ayarladı ve yukarı çıktık…

Kapıdan girer girmez dudaklarına yapıştım. Muhteşem öpüşüyordu. Öpüşürken birbirimiz soyduk, ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. Aşağı doğru inmeye başladım, artık o kocaman yarağını istediğim gibi görecek, okşayacak ve emecektim.

Şimdi karşımda idi, gerçekten şimdiye kadar gördüğüm en büyük gibti. Gülerek ona, “Nerde büyüttün bunu?” dedim. O da, “Keşke o kadar büyük olmasaydı, hiçbir kadınla doğru dürüst birlikte olamıyorum, bunu gören benden kaçıyor!” dedi. “Ben kaçmam, korkma!” dedim. O yarağı mutlaka içime almalıydım.

Yalamaya başladım, zira ağzıma sığmamıştı. Sonra yatağa uzandım, o da üzerime geldi, boynumdan başlayarak, göbeğime kadar her milimetremi yalıyor, emiyor, okşuyordu. Amıma gelmişti, iki parmağını amıma yerleştirdi, önce birkaç ileri geri yaptı ve sonra elini iyice bastırarak, çok hızlı bir şekilde sağa sola sallamaya başladı…

Hayatımın en kısa sürede ulaştığım orgazmını yaşamıştım ve öyle şiddetliydi ki, yatak sırıl sıklam olmuştu. Onu hemen yukarı çektim, dudaklarına yapıştım. Ve kocaman gibini tutarak amımın ağzına yerleştirdim, “Hadi, gib beni! Seni uçuracağım, hepsini alacağım! Hadi sok!” dedim. Girmeye başladı. O neydi öyle, bacaklarımın arasında sanki bir direk vardı ve milim milim giriyordu içime.

Epeyce girmişti. Dayanamıyordum. Aldığım zevkten bütün vücudum boncuk boncuk ter olmuştu. Biraz daha, biraz daha derken nerdeyse amımın dibini bulmuştu, ama halen kasıklarımız birleşmemişti.

Biraz daha yüklendi, hafif acı hissetmeye başladım, ama hiç önemli değildi. Biraz daha yüklendi ve kasıklarımız birleşti. Öylece beklemesini istedim. Biraz öylece bekledi. Ama gibi içimde nabız gibi atıyordu ve bu atış bile benim yeniden orgazm olmama yetmişti.

Bir süre sonra gibini içimde hareket ettirmeye başladı. Artık acı yoktu, muhteşem zevk dalgaları yaşıyordum. Onu alta aldım ve ben üste çıktım, onun kocaman yarağı üzerinde zıplıyordum artık. Onun da çok zevk aldığı her halinden belliydi. Neyse, ben beşinci orgazmımı yaşıyordum artık…

Ona sordum, “Selim, sen hiç bir kadını zütten yaptın mı?” diye. O da, “Bu yarakla amdan bile doğru düzgün kimseyi yapamadım, zütten kim verir bana? Ama inan ki çok isterim!” dedi. “Öyleyse hadi beni zütten yap!” dedim ve önünde dört ayak oldum, çantamdaki kaydırıcı losyonu almasını ve zütümü yağlamasını istedim.

Zira şimdiye kadar zütüme hiç bu kadar büyüğü girmemişti. zütümü güzelce yağladı. Parmaklarını sokmasını istedim. Teker teker soktu ve en sonunda dört parmak da giriyordu zütüme. zütüm artık iyice esnemişti.

Onu yatağa sırtüstü yatırdım ve yarağını züt deliğimin ağzına dayayıp, üzerine oturmaya başladım. Çok zorlanıyordum onu almakta (ilk kez zütten verdiğim gün geldi aklıma, o gün de böyle zorlanmıştım, hem de bundan çok daha küçük bir yarak için).

Biraz uğraştan sonra başı girmişti, ama canım yanıyordu. Bir süre bekledim öylece. Yavaş hareketlerle yarısından çoğunu almıştım. Canımın acısı gittikçe hafifliyordu. Ne olacaksa olsun dedim ve birden oturdum. Ama oturmamla birlikte yüksek bir çığlık atmıştım, zütüm yırtılmıştı sanki. Öylece kaldım bir süre.

Bir an baygınlık geçirir gibi oldum, ama köküne kadar da almıştım. (Benim gibi bir fahişe için bu normal olmalıydı, ya Kerim beyin evinde böyle bir şeyle karşılaşsaydım?). Biraz durduktan sonra hareketlenmeye başladım.

Canım halen yanıyordu, ama gittikçe hafifleyen bir acıydı bu ve birkaç dakika sonra o acı da gitti. Şimdi o koca yarağı köküne kadar zütüme alabilmiş olmanın zevkiyle, doyasıya kendimi gibtiriyordum…

Bu arada Selim bana iltifatlar ediyor, “Dile benden ne dilersen!” falan diyordu. Bir süre üzerinde zıpladıktan sonra, erkeklerin anal cikste en çok sevdiği pozisyona geçtim, önünde dört ayak olmuştum.

O da arkamdan yaklaştı ve yarağını dayadı. Ama az önce onun üzerinden kalktığımda zütümden içeri giren hava içimi dondurdu diyebilirim, züt deliğimin ağzını hissetmiyordum. Girmeye başladı ve kısa sürede kökledi, hızla pompalamaya başladı. Bana iltifatlar yağdırıyordu. Ben ise aldığım zevkime bakıyordum.

Artık gelmek üzere idi, ona amıma girmesini söyledim, o da hemen zütümden çıkarıp amıma girdi ve pompalamaya başladı. içimi öylesine dolduruyordu ki, ben yine orgazm oldum. Amıma birkaç git gel yaptı ve boşalmaya başladı.

içimde sanki bir yanardağ patlamıştı, lavları bitmek bilmiyordu. Bir süre daha amımın içinde bekledi ve içimden çıktığında yatağa dökülen dölleri iki çorba kaşığını rahat doldururdu herhalde. Yanıma uzandı ve “Sen muhteşem bir kadınsın! Daha ilk seferinde bunun hepsini içine aldın ya, dile benden ne dilersen!” diyordu.

Saf garibim, ilk defa ciks yaptığımı sanıyordu. Bekaretimi ona verdiğimi düşünüyordu. Bunu değerlendirmeyi düşündüm ve bu işin bana ekonomik bir katkısı olmalıydı. Ona, benim bekaretimi bozduğunu, ama onunla evlenmeyeceğimi, ama bekaretime karşılık, onun iş yerlerinden birinde erkek kardeşime müdürlük vermesini istedim.

O da, “Zaten annenlerin mahallesine bir süpermarket açacaktım, oranın müdürü de kardeşin olsun!” dedi. Kabul ettim ve “Tamam o halde anlaştık, şimdi toparlanalım!” dedim. Toparlandık, ama ben bir yarım saat odanın içinde yürüyüşümü düzeltmeye çalıştım. Sonra çıktık otelden. Bu arada telefon numaralarımızı aldık.

Bana, “Sen gidince yine yarağım elimde kalacak! Bunu alabilecek kadını bir daha nerden bulurum? Bir daha görüşecek miyiz?” diyordu. Ona, “Eğer istersen, senin yarağını alacak başka kadın bulurum!” dedim. O da, “O zaman var ya, süpermarketin tapusunu bile kardeşinin üzerine yaparım!” dedi. “OK!” dedim ve ailemin evine döndüm...

Evde duşa girdim, amıma ve zütüme soğuk suyla masaj yaparak kendilerine gelmelerini sağladım, ama hiç rahat oturamıyordum. Ertesi gün yataktan zor kalktım.

Tatilimin son iki gününü de evde annem ve babamla geçirdim. Bu arada erkek kardeşim için ayarlamış olduğum işi de müjdeledim ve tatilim bitince Ankara’ya döndüm. Kerim beye bir hafta misafir almamasını, rahatsız olduğumu söyledim. O da normal olarak kabul etti.

iki ay sonra kardeşim yeni açılan süpermarkette müdür olarak işe başladı. Daha sonra ilginç bir gelişme daha olmuş, Selim’in ailesi, Selim’le evlendirmek için annemlerden kız kardeşimi istemişler, bizimkiler de kabul etmişler ve nişan takılmış. Tanrı kız kardeşime sabır versin.

Ama ben hemen Selim’i arayarak, “Bak Selim, kız kardeşimi alıştıra alıştıra gib, canını yakma kızın, yoksa bozarım işi!” dedim. O da, “Tamam!” dedi. Evlendiklerinden kısa bir süre sonra kız kardeşimle konuştuğumda, onun iyi olduğunu ve benim başardığım şeyi, onun da büyük bir beceriyle başardığını öğrendim. Kız kardeşim adına mutlu olmuştum, ama kocasının benimle gibiştiğini bilmiyordu tabii!..

Fazla zaman kaybetmeden benim züt hastasını kafesleme planımı işletmeye koymam gerekiyordu, çünkü benim zütçü erkeğim evi çok ziyaret eder olmuştu.

Hiç yoksa haftada bir mutlaka geliyordu, ben de onu olabildiğince özenle ağırlıyordum. Bir Salı günü idi, Kerim bey beni aradı, Anıl beyin (benim züt hastası) beni evine davet ettiğini söyledi. Ben de, “OK!” deyince, Kerim bey onunla görüştü ve ona ertesi gün için randevu verdi. Zira akşam Kerim beyin misafirleri gelecekti.

Kerim beyin girmiş olduğu bir ihalenin sahipleri geliyordu, çok büyük bir işti. Mutlaka onları memnun etmeliydim. Üç erkek gelecekti, ben yalnız olacaktım. Bu böyle olmayacak dedim ve Şimal’i aradım. Şimal’in kocası şehir dışında idi, devamlı görüşüyorduk onunla. Telefonda durumu anlattım ve yanıma çağırdım. Onun için de değişiklik olacaktı, kocası yokken bir ilk olacaktı.

Şimal misafirlerden önce gelmişti. Hemen odama çıktık. ikimiz de çok sexy giyinmiş ve makyaj yapmıştık. Bu arada misafirlerin gelmesine daha bir saatten fazla vakit vardı. Semih ve Mehmet’i çağırdık, onlarla sevişmeye başladık. Şimal Mehmet’i, ben de Semih’i aldım karşıma, önlerinde diz çöktük ve muhteşem giblerini yalamaya başladık. ikisininki de kocaman olmuştu.

Ben hemen dört ayak oldum ve Semih te eteğimi yukarı sıyırıp, tangamı yana çekip, züt deliğimi yalamaya başladı. Bu arada Mehmet te Şimal’i kucağına almış, dıbını gibmekte idi. Biraz sonra Semih yarağını zütüme sokmaya başladı, muhteşem güzeldi.

Bir yandan Şimal’le Mehmet’i seyrediyor, bir yandan da Semih’in muhteşem gibini zütüme yiyordum. Klitorisimle oynarken ben orgazm oldum bile. Mehmet te sırt üstü yere yatmış, Şimal üzerinde ata biner gibi binmiş, zıplıyordu…

Ben Semih’i onların yanına gönderdim ve Semih yarağını Şimal’in ağzına uzattı. Şimal iştahla emiyordu. Bir süre böyle devam ettikten sonra, Semih Şimal’in ağzından çıktı ve arkasına geçti, Şimal’i Mehmet’in üzerine doğru yatırıp, züt deliğini yalamaya başladı.

Şimal’in zevki doruklara çıkmıştı, öyle şiddetle orgazm oluyordu ki, dıbının suları Mehmet’in yüzüne kadar geliyor, Mehmet te alttan pompalamaya devam ediyordu.

Semih te yerini alıp, yarağını dayadı Şimal’in zütüne ve sokmaya başladı. Şimal deliler gibi çığlık atarak tekrar orgazm olmaya başladı. Bu arada ben de kendimi parmaklamaya başlamıştım bile. Mehmet Şimal’in altından kalktı, benim yanıma geldi ve direk amıma yerleştirip pompalamaya başladı. Dudaklarımız kenetlenmişti, bir taraftan amımı gibiyor, bir taraftan dilimi emiyordu. O arada memelerime indi, gittikçe hızlanmıştı ve ben de tekrar orgazm oluyordum.

Mehmet ani bir şekilde amımdan yarağını çıkardı ve ağzıma getirdi. Koca gibini hemen emmeye başladım. Birkaç emişte şiddetle boşlamıştı ağzıma. Ağzımı dolduruyordu, ben de iştahla yutuyordum döllerini. Semih te geleceği zaman Şimal’in ağzına boşaldı. Sonra Mehmet’le Semih’i gönderip toparlandık. Yarım saatte, Şimal de ben de iki üç sefer orgazm olmuştuk…

Şimal’le duş aldıktan sonra makyajımızı tazeleyip, misafirleri beklemeye başladık. Tam vaktinde geldiler. Kerim bey onları salona aldı, Şimal ve benimle tanıştırdı.

Önce yemek yendi. içkileri Şimal’le ben ikram ediyorduk, ama ikimizin de etekleri süper kısa olduğundan, hafif eğilince tangalarımız meydana çıkıyordu. Ben gelenlerden Arif beye içkisini ikram ederken, arkam Murat beye dönüktü.

Murat bey popoma bir tokat atıp, Kerim beye, “Çok hoş servis elemanların var!” dedi. Kerim bey de, “Sen onların asıl servisini aldığında hoşluklarını anlayacaksın!” dedi. Kısa bir gülüşme oldu.

Onlar içkilerini içerken ben müziği açtım ve Şimal’le ortalarında striptiz yapmaya başladık. Hepsi gözlerini fal taşı gibi açmış, bizi izliyorlardı. Birkaç dakika dans ederek ikimiz de çırıl çıplak kalmıştık.

Arif bey Şimal’i yanına çekti, Murat bey de beni, öpüşmeye başladık. Sonra Şimal ve ben eş zamanlı olarak Arif ve Murat beyin giblerini emmeye başladık.

Ben asıl diğer adamı, Hüseyin beyi merak ediyordum, onda hiç hareket yoktu. Ama merakım fazla sürmedi, Burak salona girdi, üzerinde sadece bir slip vardı ve Hüseyin beyin yanına gitti, Hüseyin bey hemen Burağın gibini okşamaya başladı. Meğerse Hüseyin bey Biciksüelmiş…

Neyse, biz Şimal’le eş zamanlı olarak erkeklerimizi soyduk ve kucaklarına çıktık, yaraklarını amlarımıza aldık ve üzerlerinde deliler gibi zıplıyorduk.

Bu arada Hüseyin bey de Burağın güzel gibini emiyor, bir yandan da soyunuyordu. işte on anda şoke olmuştum, Hüseyin beyin gibi salonda bulunan herkesinkinden daha büyüktü. Ama o Biciksüel idi, böyle birşey nasıl olabilir diye düşünmeden edemedim.

Bu arada ben ve Şimal yerde dört ayak olduk, arkalarımızı Arif ve Murat beye döndük, onlar da arkamıza geçip, tekrar amlarımıza yerleştirdiler ve pompalamaya başladılar. Murat bey gittikçe hızlanıyordu, ben onu durdurup, amımdan çıkmasını sağladım ve züt deliğime yerleştirdim. Şimal de benim aynımı yapıyordu. Onlar bizi zütlerimizden giberken, Burak ta Hüseyin beyi kucağına almış, zütüne pompalmaya başlamıştı.

Burak koltukta oturuyor, Hüseyin bey de onun kucağında, Burağın gibi Hüseyin beyin zütüne girip çıkarken, Hüseyin beyin kocaman gibi taşağı aşağı yukarı sallanıyordu.

Ben arkamı biraz daha sıktım, Murat bey kısa sürede zütüme boşladı ve koltuğa geçti. Şimal de Arif beyi boşaltmayı başarmıştı. Benim aklımda şimdi Hüseyin beyin gibini içime almak vardı ve gidip onun gibini emmeye başladım.

Hoşuna gittiğini belli ediyordu. Onu Burağın kucağından çektim, yere yatıp, onun gibini amıma yerleştirdim. Benim için çok problem olmayacaktı onu içime almak, zira daha önce memlektte iken daha büyüğünü almıştım. Amıma girmeye başladı.

Tamamen içime girdiğinde Burağa işaret ettim, o da gelip tekrar Hüseyin beyin zütüne sokmaya başladı. Burak arkan ona yüklendikçe, o da bana yükleniyor, ben de tarifi mümkün olmayan zevkler alıyordum…

Bu arada Şimal de Arif ve Murat beyin giblerini emiyordu. ikisini de kaldırmıştı bile. Sonra Murat beyi yere yatırdı, onun üzerine oturup gibini dıbına yerleştirdi, birkaç sefer git gel yaptı, sonra Arif beyi gibinden tutarak arakasına çekti ve onun yarağını da züt deliğinin ağzına dayadı.

Onlar Şimal’i tost yapmış giberken, ben zincirleme orgazm oluyordum. Ve fazla geçmeden Hüseyin bey amıma boşalmaya başladı. Nasıl şiddetli boşalıyordu anlatamam, dölleri içimi yakıyordu.

Burak onu bıraktı, o da benim üzerimden kalktı, koltuğa geçti. Burak daha boşalmamıştı, hemen onunkini ağzıma aldım ve şiddetle emerek boşalmasını sağladım. Bu arada Şimal de Arif ve Murat beyleri boşaltmıştı. Biz Şimal ve Burak’la dışarı çıktık, Kerim bey içeri girdi ve ihalenin konuşmalarını yaptılar.

ihaleyi (hep beraber) almıştık, ancak benim aklım halen Hüseyin beyin neden bir erkekle ilişkiye girdiğindeydi. Burak’a sordum, o da, “Adamın yarağını gördün, çok büyük, onu bu güne kadar içine alan tek kadın sensin, hiçbir kadın onu kabul etmediği için, o da bu yola başvurmuş, sonra da alışmış!” dedi. Merakım gitmişti.

Ama bu sefer Şimal’i merak sarmıştı, bana, “Hakikaten nasıl aldın onu içine?” diyordu. Ben de daha önce memlekette yaşadığımı anlattım. Şimal, “Ben de deneyim!” dedi. Ama ben, “Yok, sonra hep büyük istiyor insanın canı!” dedim, vaz geçirdim. Şimal’le duşumuzu alıp yattık…

Sabah kalktık, kahvaltımızı, sabah sporumuzu yaptık. Öğlen (benim zütçü) Anıl beyin şoförü gelecekti, o gelmeden hazırlandım. Şimal de hazırdı. Şoför geldi, ben ona önce Şimal hanımı evine bırakacağımızı, sonra Anıl beyin yanına gideceğimi söyledim.

Bindik arabaya, ama şoföre hasta olmuştum, hem çok yakışıklı, hem de çok atletik yapılıydı. Şimal’in de benim gibi düşündüğü her halinden belliydi. Neyse, yola çıktık, önce Şimal’i evine bıraktık ve biz devam ettik.

Gölbaşı tarafında, göl manzaralı büyük bir villaya geldik. Kocaman bir bahçe, bahçenin ortasında bir villa, sağda arka tarafta küçük bir müştemilatı vardı. Hizmetçi orada kalıyormuş.

Neyse, şoför beni kapıya kadar zütürdü. Anıl bey içerde bekliyordu, beni kapıda karşıladı, içki ikram etti. Konuşmaya başladık. Benden çok hoşlandığını, hiçbir kadının onun anal ciks merakını benim kadar iyi anlamadığını ve kabul etmediğini filan anlatıyordu, ben de onu onaylıyordum.

Ve yavaş yavaş ona, eğer isterse beni zütten tek giben insan olacağı yolunda telkinler veriyor, onu kafeslemek için işliyordum. Konuşma bittiğinde sevişmeye başladık. Her zamanki gibi yarağını ağzımla kaldırdım, kucağına oturup onu zütüme aldım ve üzerinde zıplamaya başladım. Kısa sürede boşladığını biliyordum…