1. 5426.
    +2
    rezerve
    ···
  2. 5427.
    0
    niye yazmadı acaba hastaydı ölmüş falan olmasın
    ···
  3. 5428.
    0
    rezevenk
    ···
  4. 5429.
    +1
    iyi geceler panpalar,00.30 gibi gelip başlayacağım, çok fazla yazamayacağım bu gece ama bahsettiğimiz kısmı bitiririm diye düşünüyorum ;)
    ···
  5. 5430.
    0
    vay amk
    ···
  6. 5431.
    +2
    selamlar tekrar (:

    geldim ve başlıyorum,
    ···
  7. 5432.
    0
    öldürdüydüm adamı amk topraam sen gelene kadar 7 bira bitti :( ne içecem ben
    ···
  8. 5433.
    0
    hadi panpaaa
    ···
  9. 5434.
    +6
    ..bu şehri seviyorum..
    kalabalık kordonu, sağlı sollu kafetaryalarla çevrili sokakları, arnavut kaldırımları, albatrosları..
    denizinden esen hafif meltemi, akşamüstü ufkunda batan güneşinin kızıllığı.. palmiyeleri..yürüyüş yolları.. kızları..tabi..

    çiğdemle, manzarası tüm bunlara nazır olan kafeye oturmuş, çayımızı yudumluyor, nargilemizi çekiyoruz.. hava ılık, güneş ısıtıyor ama yakmıyor, rüzgar esiyor ama üşütmüyor..

    tek kelimeyle harika bir nisan öğlenden sonrasını yaşıyoruz.. nisanı oldum olası sevmişimdir zaten..ara sıra yağmur yapar, size yeşillenen otların ve canlılığına kavuşmaya başlayan toprağın kokusunu getirir..
    o gün pek yağmur havası yoktu dediğim gibi, bulutlar dostane, gökyüzünün mavisi şahane..

    "sen de elmalıya hastasın demek (:" dedim gülümseyerek, nargileyi kıza doğru uzattım,

    derin bir nefes çekmeden önce o da gülümsedi, "aynen, bir de kapuçinolu var, o hoşuma gidiyor..ama her yerde olmuyor işte (:"

    "bizim pirinç han da filan var değil mi? çeşitler geniştir orada da"

    "evet olması lazım (: çok sık gider miydin?"

    "yani, arkadaşlarla bir araya gelince illa han yaparız, tabi altıparmak ı şöyle bir alt üst ettikten sonra :p"

    "geziciyim diyorsun yani :p kapalı çarşıyı da geziyor musunuz, gerçi erkeklerin pek ilgisini çekmez sanki (:"

    "pff, sorma.. orayı yeterince gezdiğime eminim, annem sağolsun.. çocukluğu karşıdan gelen 2 tonluk teyzelerin eziciliğinden kaçmakla geçti, sayelerinde f1 pilotu refleksi kastım, bir sağ-bir sol-bir sağ- bir sol (:"

    "hahaha, aynen çok kalabalık oluyor bazen, bir de tabi teyzeler ayrı olay x)"

    "arap şükrü de takılıyoruz bazen, hatta ilk rakı masamızı orada kurmuştuk, ben, kaan, tahsin, erdal, cemre, mert, gülnur.. başka kim vardı.. eeıı..nurdan la elif de olabilir.. neyse işte..ilk rakı masam (: .."

    "ne güzel ya, hala görüşüyor musunuz o tayfayla (: ?"

    içimi bir burukluk kapladı..
    liseden sonra pek çok eski arkadaşımla ne doğru dürüst bir araya gelebilmiş ne de haberleşebilmiştik,bir o tatil var işte geçen yaz yaptığımız.. facebook un gözünü seveyim şimdi.. kıymetini bilin amk teknolojinin..

    "pek sayılmaz" dedim dudak büküp..
    ···
  10. 5435.
    +4
    oyşş arap şükrü
    ···
  11. 5436.
    +6 -1
    http://fizy.org/#s/3wkukm

    "üniversiteye gelince, herkes birbirini unuttu demi? :/ ..ben de çok korkuyorum öyle olacak bizimkiler de diye.."

    "insan doğası be çiğdemcim..gözden uzak olan gönülden de ırak oluyor işte..napıcan.."

    tuhaf, duygusal bir sessizlik sardı ortamı..bir kez daha anlıyordum ki, nostalji vb. geyikler, kızları tava getirmekte her zaman en önemli silahlardan biriydi, ekşi vb. bilimum entel sitelerinde paso 90 lar, 80 ler geyiği dönmesi boşuna değil aq..adamlar hunter beyler x)

    gerçi incide de dönüyor aynı geyikler ama biz burada %95 oranında sap olduğumuzdan ve yine %95 oranında da muallak olmadığımızdan * ötürü, buradaki nostalji geyiğini samimi buluyorum.

    yoksa diğer her türlü mecrada yapılanı tamamen karı kaldırma amaçlıdır..adamın elinde ayfon, kulağında ayped..üzerinde armani, altında timberland, altında cooper, ee sonra, "yeeaa keşke ciksenlerde yaşasaydımmm yeaaa ciksenler çook güzelllmişşş,tam bana göreeğğğ" bilmem ne diye konuşuyor amın oğlu..

    evet ciksenler güzeldi..ama nedense tipine bakınca senden, sanki kelimenin sadece "ciks" kısmı ilgileniyormuşsun gibi bir enerji alıyorum..akıllı ol, police marka gözlüğünü zütüne sokturma bana..

    neyse..

    çiğdemle muhabbetimiz devam etti, kendisinden ve ne kadar da çılgın olduğundan bahsetti bana, yok efendim şöyle içmiş, böyle gezmiş, böyle eğlenmiş filan..

    ben de hala ilgiyle dinlemeye çalışıyorum, ama alttan alta, uyarı sinyalleri gelmeye başladı bilinç altımdan..

    zaten bu aralar hangi kızla tanışsam bana ne kadar da "çılgın" ve "eğlenceli" olduğundan bahsediyor aq... iyi, ne güzel öyleyseniz de..ne biliyim tipler hiç öyle göstermiyor onu napıcaz?

    misal sen çiğdem,
    anlattığının yarısı bile değilsin eminim..o zaman bu çaba niye?
    karşındaki, yarı serseri yarı bohem görünen, ama aslında oldukça efendi bir adam olan (öyleyim tabi lan?) bu adamın gözüne girmek için filan mı?

    öyle konuşunca beni daha mı etkilersin gibine geliyor?
    öyle biri olunca, ya da öyle biriymiş gibi davranınca, benim daha mı çok hoşuma gidecek sanıyorsun?

    bir anda kan beynime sıçradı, aklıma ceyda gelmişti..neredeyse masadan fırlayıp gidecektim... ama zor da olsa kendime hakim olmayı başardım,
    bendeki bu ani zıplama anının yaşadığı o 1-2 saniyelik küçük zaman dilimini çiğdemin dikkatinden gizleyemedim,

    "bir şey mi oldu?" diye sordu tatlı tatlı,

    "ha..yoo..şey diycem aslında..kalkıp, dolansak? bu güzel havada niye sandalyeye mahkum olduk? (:"

    "doğru diyorsun (: kordon turu yapalım ;)"

    kalktık, hesap ödeyecekken klagib kız ısrarını yaptı, ben de klagib erkek tavrını elden bırakmadım,

    neticede hesabı ödedim, ama bir sonraki mekanda sıranın kendisinde olduğunu söyleyip beni de bunu onaylamak zorunda bıraktı..iyi madem..1.5 porsiyon kebabı geçireyim de gör puhahaha... *

    yürüyüş yolu yerine, denize daha yakın olan kıyı yolunu tercih ettik, saat 5 küsür olmuş durumda, güneş iyice alçalmış ama takdir edersiniz ki hala günlük güneşlik sayılır hava..
    konuşa konuşa ve oldukça ağır adımlarla ilerlemeye başladık,
    ben her iki cümlede bir espri yapma, o da yaptığım tüm esprileri kaçırmaksızın gülme ihtiyacı hissediyor..salağız biraz aynen..

    biz böyle güle konuşa yürüyoruz, derken, zaten bir süredir fazlasıyla sürtünmekte olduğu koluma giriverdi çiğdem, bozuntuya vermedim..kolumda kızla gezmeye alışkındım evet gerçi, ama ilk günden ve henüz gayet "arkadaş" modunda olduğum bir kızın bunu yaptığına pek şahit olmamıştım..

    belki de uzun süredir normal bir kız arkadaşla hiç dolaşmadığımdandır..belki onlar da böyle şeyler yapıyorlardır, şirinlik maksadıyla yani..

    öyle ya, duygusal olarak bir şey düşünmediğim, sıradan kız arkadaşlarımla ne zaman çıkıp dolaşmıştım ki ben zaten? sürekli bir beklenti içinde olduğum ya da benden bir şeyler bekleyen kızlarla takılmaktan, diğerlerine ne sıra gelmişti, ne de zaten "diğerleri" diye adam akıllı bir küme oluşabilmişti..

    şöyle bir bakıyorum da,
    nilay, tuğçe ve sedadan başka normal kız arkadaş diyebileceğim kız yok lan etrafımda... diğer münasebetim olan kızların hepsiyle bir şekilde ayar olmuş durumdayız... misal şu en son merve olayı, sonra ayşegül..ceydanın arkadaşı meltem ve minenin arkadaşı elif i saymıyorum bile..
    alperlerle barlarda takılırken tanıştıklarım desen..onlardan da anca ekmek arasına kaşar olur...

    vay amk..
    güya kızlarla arası iyi geçinen ben, aslında ne kadar da yalnızmışım o açıdan?..

    kendi sınıfımın kızlarıyla, normal seviyede ilişkiler kurmalıydım..evet..bu tasarıyı aklımın bir tarafına not ettim, daha sonra uygulamaya geçirmek üzere...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 5437.
    0
    eee hadi
    ···
  13. 5438.
    +2 -1
    gittin sandım bende gidiyordum hatta gitsem iyi olacak topraam yarın akşam okurum artık iyi geceler biralarda bitti zaten durulmaz
    ···
  14. 5439.
    +10 -1
    şimdi diyeceksiniz ki,

    " e tsigalko, bu tarz bir gruba niye ihtiyacın var?"

    beyler.. beyler..

    belki de en çok hata yaptığımız yer, bu yer..

    elbette onlara ihtiyacımız var.. yani etrafımızdaki sıradan kızlara.. bizim bir şey beklemediğimiz, onların da bizden bir şeyler beklemeyecek kadar kafası yerinde, mantığı sağlam olan kızlara..

    onlara ihtiyacımız var çünkü onlar, bizlerin kızları sadece "cinsel bir obje" olarak görmediğimizin kanıtı! kızlarla aşk meşk münasebetinden başka şeyler de paylaşılabileceğinin, kızla erkeğin arkadaş olabileceğinin, spriteden acımasız gerçeklerin aslında o kadar da gerçeği yansıtmadığının..

    dahası, bizim insanlığımızın kanıtı ulan?!

    aksi takdirde, yani karşı cins ile olan ilişkileriniz sadece aşk-ciks ve gönül meseleleri mertebelerine sıkıştırıldığında, günden güne sapıklaşıyor, okul-iş ve sosyal yaşamda, size her gülümseyen, her tanıştığınız hatta her gördüğünüz kadınla ilgili fanteziler kurmaya başlıyorsunuz..

    kadınları başka şekilde algılayamıyorsunuz..

    aq, kendisine gülümseyip, firmasını tercih ettiği için teşekkür eden sales girl lerin kendisine yazdığını filan sanan arkadaşlarım oldu benim..

    abicim.. kız işi gereği, mecburen gülümsüyor, sen oradan bir alıyorsun olayı, hooopp:

    "konulu ferre"...

    iki dakika insan ol amk..

    ve evet, bu gruba ihtiyacımız var, çünkü asıl hedef kitle üzerine uygulayacağınız bazı taktikleri, yapacağınız esprileri ve bilimum sosyal tespitleri önce bunların üzerinde deneyip, alacağınız sonuca göre kullanıma sokabilirsiniz..

    keza malum maksatlarla takıldığım kızlara açtığım konuları, yaptığım şakaları, uyguladığım stratejileri, farkında olmadan, önce nilayda filan uyguladığımı fark etmiştim..
    kızda deniyordum, tutarsa, devam, tutmadı mı? o zaman onu kullanmıyoruz abicim..

    özet olarak,
    bize,
    bizimle sadece arkadaş olabilmeyi beceren bir grup kız her zaman lazım..

    ..çiğdemle kol kola yürümeye devam ettik.. epey gittik, hatta yürüyüş yolunun sonuna geldik, geçtik..

    "nereye zütürüyorsun bakalım beni?" diye sordum şakayla,

    "hiiç öyle yürüyorum ya, dönebiliriz istersen (: ?"

    "fark etmez bana, yan yanayken nereye yürüdüğümüz önemli değil (:"

    hay aq..yine istemeden fazla ileri vites oldu..

    kız gülümsedi, ayarı aldı mı bilmiyorum, umarım yavşaklığıma vermiş ve fazla ciddiye almamıştır..

    "otura da biliriz biraz burda?" dedi

    "olur, var mı bildiğin yer?"

    "şu bank gayet iyi görünüyor (:"

    hım.. bank..banklar..hay allah ya... allah şu bankları, çiftler romantizm yapsın diye yaratmış abi.. vallahi diyorum bak..

    "tamam (:" dedim sırıtıp, banka doğru kol kola ilerlerken, ortamın yumuşaklığını kırmak için,

    "belli ki çiğdem hesaptan yırtmaya karar vermiiişş (:" deyip güldüm,

    "yaaa olur mu öyle şeyy, daha konsere de gidicez ya?! (: çok kötüsün yaa valla öyle bir şey düşünmedimm.."

    ehehe, biliyorum lan sululuk yapıyorum işte duygusal anlar yaşamayak diye bebe..

    "bilemiyorum artık :p"

    "üff.. çok kötüsün..(:..tamam gel hadi bildiğim bir kafe var, oraya zütüreyim seni.. hıh.."

    "eaa yok be ben şakasına söyledim, oturabiliriz burda da gayet (:" (blöf)

    "yok yok..gel bir kahve falı baktıralım hem ;) , fala inanır mısın bu arada :p?"

    "inanmam ama eğlencelidir ya.. (:"

    "tarot filan da var orda, belki daha önce gitmişsindir zaten?"

    "hımm.. öyle fallı kafe, hatırlamıyorum gittiği mi ama, değişiklik olur işte (:"
    Tümünü Göster
    ···
  15. 5440.
    +8
    sahilden ayrılıp, iç tarafa doğru yürümeye başladık, oldukça kalabalık, her yanında pastahaneler, kafetaryaların bulunduğu 1-2 sokağı geçtik,

    buraları pek bilmiyordum doğrusu.. benim alanımın dışında kalmıştı bu bölge, şimdi çiğdem sayesinde haritanın yeni kısımlarını explore ediyordum.

    biraz daha yürüdükten sonra kafeye geldik.. bildiğim kafelerden, biraz daha bohem dekore edilmiş, hoş konseptli, iki katlı bir yer,
    üst kata çıktık,

    bildik cam-plastik ve ruhsuz masalar yerine, %80 ini örme hasırın oluşturduğu masalar ve sandalyeler-koltuklar yerine, sedir benzeri oturakların olduğu, duvarlarına çeşit çeşit el dokuması halıların ve manzara resimlerinin yerleştirildiği bu antik yer epey hoşuma gitmişti.. biraz anneannemin köy evini hatırlar gibi oldum.. aynı ahşap dekorasyon.. sedirler, el dokuması halılar..

    keyifle sedire kuruldum, kız da yanıma geldi tünedi, kahvelerimizi söyledik,

    "nasıl yer, hoşuna gitti mi? (:"

    "evet.. gayet hoşmuş valla.. köyü hatırlatıyor, doğal bir havası var"

    "hıhı, biraz gizemli bir havası da var ayrıca, bizim falcılar yan tarafta bak, ;)"

    "hımm.. nasıl oluyor şimdi, kahveyi içip oraya mı gidicez biz?"

    "aynen, fincanını alıp gidiyorsun (:"

    "hee.. şey gibi bu ya, röntgen çektirip sonra doktora sonuç gösteriyorsun ya hani :p"

    "hahaha (: güzel benzetme oldu, bunu tuttum ;p"

    "eyw :p ... merak ediyorum bakalım, epeydir fal baktırmamıştım..ama az çok biliyorum ne söyleyeceğini, işte, orda bir yol var, senin için kabarmış falan filan x)"

    "((: bu gidişle ben baktıramıycam yalnız, içemedim gülmekten x)..yalnız bir şey diyim mi, dediklerinin çıktığı da oluyor ha, geçen arkadaşla gelmiştik, kadın neler bildi ya."

    "eyvah, cinci filan olmasın kız bunlar kalk gidelim en iyisi x)"

    "x) tsigalko.. alemsin ya.."

    ":p"

    "senin burcun neydi bu arada?"

    "yengeç (:"

    "oo, yengeç erkeği.. yükselenin?"

    "valla ben yükselen, alçalan anlamam be çiğdem (:..bir burcumuzu biliyoruz işte, o da muhabbet açılırsa cahil kalmayalım diye :p"

    "hıı.. peki burcunun özelliklerini, biliyor musun? (:"

    "eee.. evet..kıskaçlarımız var..iki tane? x)"

    "(: öf öf.. genzime kaçırmadan bitirebilsem şunu iyi.. bilmiyo musun cidden özelliklerini?"

    iyice gırgıra vurdum,

    "ya yengeç işte ya..suda yaşar x)"

    "anlaşıldı..tam bir profsun bu konularda (:"

    "tamam yea ezmene gerek yok, belli ki senin ilgi alanın, eh, benim de bilgili olduğum alanlar var elbet ;)..ee peki neymiş benim burcumun özellikleri, sen söyle?"

    "hangi alanlarmış o bilgili oldukların, merak ettim :p"

    "bir ara ben de muhabbeti bilerek oraya getirir ezerim seni, o ara görmüş olursun ;)"

    "cık cık..:p..burcunun özelliklerini söyleyeyim?"

    "he, aynen say bakalım, neymişiz öğrenelim?"

    "şimdi, yengeç erkeği, bir kere çook duygusal olur."

    "uuu.."

    ":p sonra, genelde aile babası olurlar, sadıktırlar, ayrıca fazla alıngandırlar.. baya tripçidirler bir de alınma ama, ana kuzusudur yengeç erkeği genelde :p"

    aile babası?

    sadık?

    puhahaha..

    lan gülmemek için zor tutuyorum kendimi, hani bir gülersem, camlar filan zangırdayacak, kıza ayıp olacak.. neyse..

    "hımm, baya iyi bir insan evladıyız biz o zaman? tripleri saymazsak tabi? :p"

    "tabi, aslında iyisiniz, zaten o başta söylediğim özelliklerden kazanıyorsunuz direkt ama, sizi de idare etmesi zor, alıngan ve dengesiz bir yapınız var, o yüzden bir yengeç erkeği ya çok mutlu eder, ya da kahreder karşısındakini (:"

    "oo..abi sen baya baya okudun benim özellikleri.. valla herşeyim ortada şu an, beğendiysen al zütür yani x), anında şifremiz çözüldü be x)"

    "(: ahaha.. aslında olabilir ya, oğlak kadını olarak bu duruma sıcak bakmıyor değilim :p"

    gülüştük karşılıklı.. gözler birbirini buldu.. zaten epey yakın oturuyoruz.. kahveleri tutan ellerimiz bile aynı hizada,

    o sessiz anların uzaması, yeni kişiliğim için pek hayra alamet değil malum.. konuşmak zorunda hissettim kendimi,

    "peki oğlak kadını nasıl oluyor?" diye sordum.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 5441.
    +7 -11
    nasıl mı bin oldun? aslında bu hikaye hem çok kısadır hem çok uzun. herşey anneni kaldırımda çakırkeyif sigarasını yakmaya uğraşırken görmem ile başladı
    ···
  17. 5442.
    +10 -1
    "hım..bak şimdi benden bahsedicek olunca tıkandım bir an (:"

    "say say, demin beni deşifre ettin, şimdi sıra kendinde :p"

    "peki bakalım..ee..oğlak kadını, genelde biraz özgür ruhlu, başına buyruktur.. yengeç erkeği gibi evcimen değil yani :p... sonra, iş yaşamında başarılı olmayı hedefler, sosyal hayatında da en iyisini ister, gözü yükseklerdedir (:"

    "ooo.. başka?"

    "ilişkilerine ve karşısındaki insana önem verir.. öyle yani..bir de şey var işte, genelde yapıcıyızdır.. kolay kolay kızmaz ve küsmeyiz ;)"

    "iyimiş valla (:..alalım seni? :p"

    "(: bana uyar"

    "şey sorucam.. şimdi böyle 12 tane filan burç var.. sonra işte onun kadın-erkek versiyonları var..sen bunların hepsini biliyor musun özelliklerini?"

    "hımm hayır.. neden öyle baktın :p"

    "yok, hani biliyorsan, bence sen de hiç kasma, direkt okulu bırak burda başla çalışmaya dicektim :p"

    "(: yook ya, öyle belli başlı bir kaç tanesini biliyorum işte.. burdakiler kadar destekli atamam x)"

    "anladım.. yengeç belli başlı mı?"

    "oo tabi, yengeç erkeği çok ünlüdür ;)"

    "deme ya..vay arkadaş, neymişiz, haberimiz yok (:"

    "yani :p , e gidince yurda okursun internetten artık (:"

    "yeaa.. bakarım belki :p"

    ah seni der gibi kafa salladı..

    kahvelerimiz bitmişti, eleman gelip içeri geçebileceğimizi söyledi, ama kalabalıkmış şu an sadece bir kişilik yer varmış,

    "eh, tamam tek tek gidelim o zaman?"

    "olur ya..sen git önce madem?"

    "fark etmez, sen de gidebilirsin istiyorsan (:"

    "yok yok, sen ev sahibi sayılırsın, açılışı yap (:"

    "peki o zaman (:"

    çiğdemi yan tarafa yolladım..

    sedirin üzerinde tek başıma kalmıştım.. etrafı incelemeye başladım, özellikle de biraz ilerimdeki sedirden kalkmak üzere olan gruptaki kot etekli kız gayet incelemeye değer duruyordu.. ince, gri çoraplı, düzgün, uzun bacaklarını beynime naklettim.. süpermişler cidden aq..onları böyle öpe öpe yuları doğru çıktığımı hayal ettim..diz kapağının arkasından ilerleyen dudaklarım, yavaşça dolgunlaşan kalçalara, oradan da biraz öne, çapraza, bacaklarının arasına doğru ilerliyor, dilim bacakların dolgun yan taraflarında geziniyor, dişlerim küçük ısırıklar alıy...

    lan..

    ne oluyor olm?..

    silkindim... kendimi tokatladım.. şöyle bir..

    vay aq..ya..tsigalko? azdın mı lan?..sapık?!..

    kendime şaşırmış halde önüme, hasır masaya çevirdim kafamı..

    hiç böyle bir şey olmamıştı lan daha önce.. tabi ki güzel hatunların güzel kısımlarına bakmak bir ata sporudur türk geleneklerinde, ama, az önce resmen zihinsel ciks yapmıştım ayak üstü.. kız ve grubu toplanıp kafeden çıktılar..ben de dona kafa atmakta olan gibimi sakinleştirmeye çalıştım..

    hey allahım ya..bir yaşıma daha girdim..

    o neydi ki öyle..

    sonra yaklaşık 1.5 aydır sevgilim olmadığını, onu da geçtim, herhangi bir kızla cinsel yakınlaşmanın da olmadığını farkettim..

    bu muydu yani mesele?

    az önceye kadar sevindiğim ve kendimi kızlardan sakınarak, devam ettirmeye çalıştığım "saplık" halinin, zamanla insanı dönüştürdüğü şey bu muydu?

    ayak üstü gördüğü bacakları hayal gücüyle yalamaya iten dürtüler, daha da ileri gider miydi?

    bir sonraki aşamada, bundan bir- iki ay sonrasında filan yani, kızı kucağa oturtup zıplayacak ya da masaya yatırıp misyoner mi yapacaktım zihnimde aq?..

    ben bu düşüncelerle boğuşa durayım, çiğdem çıkageldi,

    "sıra sizde efendim ;)"

    "ne çabuk bitti?"

    "çabuk mu?..nerden baksan 15 dakikadır ordayım, ben de sıkılmışsındır diye düşündüm (:"

    "oo..o kadar oldu mu?..zaman su gibi geçiyor desene (:"

    harbi, o kadar ne ara oldu lan..

    gerçi, kendimle konuşurken ya da hesaplaşırken geçen zamanın hesabı yoktu doğrusu.. kaç geceyi sabah etmiştim göz açıp kapayıncaya kadar, böyle kendi kendime hesap sorduğum zamanlarda...

    neyse.. demek ki sıkıcı biri değilim.. kendimden sıkılmadığıma ve kendimleyken zamanı böyle hızlı geçirebildiğime göre (:

    "iyi ben geçeyim madem" dedim gülümseyerek,

    "detayları duymak istiyorum sonra" dedi,

    "aynen" dedim.."sen de anlatırsın ;)"

    boncuktan perdeyi yarıp geçtim, en az kafenin alt katı kadar kalabalık ama yine aynı şekilde havadar görünen, fal bakanlar ile baktıranların karşılıklı oturduğu, küçük taburelerin ve alçak masaların oluşturduğu, yine kafenin diğer kısımlarıyla benzer, bohem dekore edilmiş fal odasına giriverdim elimde fincanla,

    girer girmez, o an için boş olan 2-3 yerden, kabarık sarı saçlarının onu dev bir garfielde benzettiği, gözlüklü, güleç suratlı, orta yaşlı kadın dikkatimi çekti, ona baktığımı görünce, kırmıjı ojeli, uzun tırnaklarının önderliğindeki parmakları "gel" işareti yaptılar..

    ben de, göz temasımı kurup, güdümlenmiş şekilde yanına yaklaştım, küçük tabureyi çektim, ve masasına invite oldum..

    fincanımı masaya koydum.. ellerimi birbirine kenetledim... kadının gözlerinin içine bakıp gülümsedim..

    kadın aynı sevecen tavrıyla, fincanı kendine doğru çekti, gözlerini yüzümden ayırmaksızın, gülümseyerek konuştu,

    "hoş geldin tatlım.. gülay ablan ben.. adın, tam doğum tarihin, doğduğun yeri söyler misin?"

    söylediklerimi önündeki eski not defterine not etti bir kurşun kalemle.. yeniden yüzüme baktı.. belli ki, önce bazı soruları daha cevaplamamı isteyecekti benden

    bakalım tatlı cadı görünümlü falcımız geleceğime dair neler söyleyecekti.. muhtemelen duymak istediklerimi..

    ama eğer onu istediğim şekilde yönlendirebilirsem..o zaman duymak istediklerimin tam tersini de söyletebilirdim.. böylesi daha gerçekçi mi olurdu dersiniz?

    sonuçta hepsi atmasyondan ibaret değil miydi?..fal..pff..

    yine de, o an, o masada, şöyle bir gerçek vardı ki,
    insanların akıllarını manipüle ederek ve onlara, arzu ettikleri şeylerin gerçekleşeceğini telkin ederek geçimini sağlayan bu insanlar..

    aslında benden farklı değildiler.. sadece, onlar maddi, ben ise manevi tatmin peşindeydim.. onlar, yalanlarını söyledikleri insanları bir daha muhtemelen görmezken, ben, gözümünü önünden ayırmamak durumunda idim..

    aynı trickler..

    aynı fakeler..

    aynı teknikler..

    sadece uygulama alanlarımız ve kazandığımız ganimet farklı..

    ve şimdi, bu masada,

    ilk kez, en az benim kadar zeki ve hilekar olduğunu hissettiğim birine karşı, zihinler arası bir köşe kapmaca oynama şerefine nail olabilecektim..

    eğer kazanırsam, falcının falına bakmış olurdum,

    kaybedersem, onun için sıradan bir müşteri olarak kalırdım..

    hadi bakalım tsigalko.. yeteneklerinin, sadece saf kızları kandırmak için olmadığını göstermenin tam zamanı.. avla şu yaşlı kurtu..ona, kimin daha zeki ve kimin diğerini kontrol edebilecek kadar kuvvetli olduğunu göster.. ;)
    Tümünü Göster
    ···
  18. 5443.
    +4 -1
    wuh..

    böyle uzun part yazmalayalı epey olmuştu (:

    geceyi bitiririm diye düşünmüştüm, ama mümkün görünmüyor, artık yatmam lazım..

    takip eden panpalara teşekkürler, yarın gece biraz daha erken vakitlerde gelmeyi planlıyorum, görüşmek üzere ;)
    ···
  19. 5444.
    +1
    sessiz takipteyim panpam (: hikaye muhteşem 2 kişiye daha okutuyorum şu an böyle giderse herkes incici olacak neyse bu gece beni en çok mutlu eden şey yazıyor olman oldu çok konuştum herhalde gibtir olup gidiyorum (:
    ···
  20. 5445.
    +1
    bu gece kendini aştın tsi göz kırpmadan okuduk. Yarını sabırsızlıkla bekliyoruz.
    ···