1. 1501.
    0
    kızların bu hareketleri yaptığından haberi olmayan var mı aramızda la?*
    ···
  2. 1502.
    0
    devam panpa hadi hikayeye gir boşver başka konuları
    ···
  3. 1503.
    0
    reyiz bugun alkollu, kafa detaya calısıyo ama telefonu kurcalamadakı amacı bende yıllardır cözemedım amk
    ···
  4. 1504.
    +33 -1
    http://fizy.com/tr#s/18jj7n bu şarkıyla ya-rock lara gelelim biraz *

    ..mine durumu biraz daha fark etti tabi..zeki sevgilim benim..ama hala ciddiye almak niyetinde değil, zira o daha çok bana odaklı olduğu için hatunun da bana baktığını fark etmiyor..

    neyse bir ara ben mineye dönükken bu sefer o kafasını o masaya doğru çevirdi..ve bir kaç saniye öyle kaldı..sonra bana dönüp,

    "vay vay..o da bakıyor yalnızz" diye dalga geçmeye çabaladı... nedense bu çabayı, az önce benim içten içe sinir olurken ki çabama çok mu çok benzettim beyler..

    ben tekrar gözlerimi aşağı masaya çevirdim, kızla artık epey epey bakışıyoruz, 3 saniye 5 saniye 8 saniye... oha lan..sonra ben utanıp önüme döndüm..gerçi kız, "masasında kız varken başka kızlara bakan şu huur çocuğunun sıfatını iyice aklıma kazıyayım da, ilerde insanları uyarırım" diye de düşünmüş olabilir tabi bilemem... * amaan..ne düşünürse düşünsün, benim işime yarıyor muydu?

    yarıyordu..

    neyse ben önüme döndüm..minenin hala gülmeye çalışan ama epey düşmüş yüzüyle karşılaştım..

    "ya siz baya baya hoşlaştınız sanki? gidip bir tanış istersen?" deyip az önce benim yaptığım savunmayı tekrarladı, ben de,

    "olur valla, sen bateristi al, ben de onu alayım, bu gece onlarla getirelim gecenin sonunu..iyi fikir?"

    beyler..

    morardı..morardı aq..sen misin benimle it dalaşına giren? sağından atar solundan geçerim bebeğim...

    bu arada kız arkadaşım için içimden bu şekilde düşünüyor olmamdan da anlayacağınız gibi..gidişat pek iyi değil..

    neyse..bu karşılıklı kıskandırma biraz daha devam etti..bir yarım saat kadar sonra bu kalkmak istedi..

    kalktık mekandan, hala yüzümüze gülüyoruz ama müthiş de bir soğuk savaş halindeyiz..amerikayla rusyadan farkımız yok..

    tam kapıdan çıkarken, ekstra sarışınla bir kez daha göz göze gelmemiz ve onun, ben çıktıktan sonra da boynunu çevirip camdan dışarıya bakması vurduğum son ve bitirici darbe oldu, mine,

    "şuna bak ya.." dedi sinirli sinirli gülerek.."şimdi içeri girip saçını başını dağıtacağım haberi yok..hala bakıyor..boynun kopsun emi.." dedi..

    gülüyor ama, bildiğin sinirden..rap rap yürümeye başladı hızlı adımlarla..yetiştim koluna girdim;

    "hayatım, neden öyle diyorsun, o bizi arkadaş sanmıştır. malum öyle mesafeli mesafeli takılınca..kızma ablasıı" diye oyunumu sürdürdüm.

    istese o kendine has absürd tepkilerinden biriyle beni bozmaya çalışabilirdi, ama yapmadı... ben de böylece hem onun başlattığı oyunu kazanmış, hem de son son lafı sokmuş oldum..

    biz, içten içe birbirini çok seven..ama o sıra ağız dolusu saydırmakta olan, dışardan görünüşü "kol kola, mutlu bir çift" olarak yolumuza devam ettik,

    onu yurduna bıraktım, savaş belli ki bitmemişti..soğuk soğuk bir "iyi geceler" dedi,

    ben de, "hadi artık çalışmaya başla" dedim yaklaşan vizeleri kastederek..bu, "git işine ya" dercesine yan yan güldü..küçük gamzeleri ortaya çıktı bu gülüşle... sadece onlar değil..benim içimde, sevgiyle alakası tartışılır bazı hisler de ortaya çıkmıştı bu geceki bütün bu ukala tavırlarından sonra... "dur bakayım" dedim, "saçına ne gelmiş öyle?"

    durdu, dönüp saçına doğru bakmaya çalışırken çenesinden yakaladım... bir elimi de beline doladım..tüm gücümle kendime yapıştırıp dudaklarımı, dudaklarına tutkuyla bastırdım...

    karşılık vermedi, karşı koydu hatta, biraz mücadele etti..ama kurtaramadı kendini ellerimin arasından..koyverdi kendini..o da inadına saldırdı dudaklarıma..daha öncekilerden farklı, hiç olmadığı kadar tutkuyla, hırsla, neredeyse sevgisiz ve hayvanca öpüşüyorduk (yurdun kapısının önünde oluyor bunlar aq)..öyle ki dudaklarımın acıdığını hissettim, dillerimiz içerde birbiriyle güreşedururken, bir kaç kez dişlerimiz birbirine çarpıştı..ne kadar kaldık o savaş-seviş halinde bilmiyorum ama en nihayetinde aniden kurtuldu dudaklarım, dudaklarında..resmen savruldum aq..

    karşımda durmuş nefes nefese ve kızgın bir ifade ile beni süzerken ellerini beline koydu..çenesini yukarı kaldırdı, o gecenin son cümlesini söyledi,

    "sana da iyi çalışmalar..hayvan.." bunun ardından yüzünde ürkmüş bir gülümsemeyle hızlıca yurdun giriş kapısından içeri daldı..bu kez kapıdan kayboluşunu izlemedim..

    ne de olsa artık hayvandım ben..insanlara özgü duygusallıklara gerek yoktu...

    doğru, hayvanlık etmiştim... ama onun da hoşuna gitmişti...

    ve bizim, o cicili bicili, tamamen mantık ve sevgi çerçevesinde başlayan birlikteliği, nasıl becerdiğimizi anlayamadan oldukça farklı çizgilere kayıvermişti..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 1505.
    +17
    adam bütün partı kızların telefon oyunlarına ayırıp ama o öyle yapmadı dedi amk deliriyorum şu an beklemek koyuyo saat ilerledikçe
    ···
  6. 1506.
    +18
    :) beyler yine harikasınız, sizlerin bu doğal tepkilerini okumak apayrı bir keyif gerçekten..

    sabahlarız demiştik, yazmayı planladığım kısmı daha erken bitireceğim sanırım, 3 orta uzunlukta partla bu geceyi bitiririz diyorum.

    zira yine kanımda olmaması gereken maddelerin konsantrasyonu artmaya başladı, sonlara doğru iyice kendimi kaybedip afdsgasgfdsgsfdgsfg ammmıınıı gibeeeüüüinn filan yazmak istemiyorum buralara *
    ···
  7. 1507.
    +5 -1
    hadi tsigalko artık beline kuvvet koçum milli olacan ya la
    ···
  8. 1508.
    +8 -1
    haci sen boyle degisince benim nedense git gide okuma istegim azaliyor... neden anlamadim ama oyle oldu aq:D
    ···
  9. 1509.
    +3
    panpa gibtiret sen devam et,birazdan ayılırsın zaten
    ···
  10. 1510.
    +3
    i like sleeping. specially in my molly's chamber
    ···
  11. 1511.
    +3
    @1290 esas ask simdi baslıyo yok öyle canım cicim her dk
    not:panpa o zaman ki ergenlıgıne verıyorum sen tum kozları bastan vermıssın elıne
    wıll smıth mod off
    ···
  12. 1512.
    +7
    Lan bin bizde üniversite okuyoruz ama bunları yapamıyoruz adaletini gibim okumicam desemde merak ediyorum senin şu gibik hikayeni bilmiyorum nedendir. amk anlamadığım ayşen hiç karşına çıkmıyomu moralini bozmuyomu amk ya da ergen duygularını atlatmış durumdamısın çözemedim. bariz mine ayşene bin takar anlatılanlar bunu gösteriyo caps istesek gibtir çekicen demiyorum o yüzden ama be dıbına koduğum kızı kendine aşık sen ayşene aşık birbirinize takıp aşk üçgeni yapmışsınız amk ebruyla cerenide piyon olarak kullanıyosun oh amk hayatta sana güzel lan
    ···
  13. 1513.
    +22
    http://fizy.com/tr#s/1t38tv

    sınavlar..sınavlar..

    beklediğimden iyi geçmiş olmaları, iyi geçmiş oldukları anldıbına gelmezdi..

    aşk meşk işlerinin peşinde koşarken, epey boşlamıştım doğrusu..

    okan reyizle sınav haftasının ortasında bir gün msn de karşılaşma fırsatı buldum..önce bu durumlardan bahsedeyim mi diye düşündüm..ama sonradan da dedim ki, "lan 10 bin kilometreden bile herife dert taşımayayım şimdi, iyice güzin ablaya döndürdük adamı"..

    aslında anlatsam hoşuna bile giderdi, ama gerek yoktu beyler... okan yoktu artık..ve benim onsuz yaşamaya da alışmam lazımdı, fena da gitmiyordum doğrusu..

    ebrunun uyuşuk sevgilisinden ayrıldığını öğrendim... benim için pek de haber niteliğinde bir olay değildi gerçi, zira daha işin başından belliydi öyle olacağı..

    nilayla arama biraz mesafe koydum..bir kaç kez üstü kapalı atıfta bulunmasına rağmen durumu geçiştirdim..şimdi onunla uraşacak halim yoktu..o..bana bir yanlışta bulunmuştu... ve ben klagib savunmalardan dinlemek istediğimi sanmıyordum. en azından şimdilik..ilerde eğlenceye ihtiyacım olursa diye bu mevzuyu elimin altında bulundurmam daha iyiydi..öyle ya, canım sıkılırsa ya da kafama eserse, teybe kaset koyar gibi, bu konuyu onun önüne koyup, karşımda utana sıkıla, kızara bozara ezilmesini ve kendisini savunmaya çalışmasını izleyebilir ve zevkle kendimden geçebilirdim *

    sınav haftalarının ertesinde, serhat, direkt benle muhattap olmaksızın, ortaya konuşurcasına, ama bariz benim de duymamı isteyerek basketbol la alakalı bir konudan bahsetti bir gün,

    bu gittikten sonra onu dinleyen necatiye durumu sordum,

    "ne diyor la bu yarak? kimle maç ayarlamış gene aq.."

    necati anlatmaya başladı,

    "abi biliyorsun son maçta kapalıdaydık, bir de epey coştuk malum, olay duyulmuş,bu maç olayları filan bizim dekanın kulağına gitmiş, bizim bedenciyle konuşmuşlar öyle, besyo nun takımıyla bizim mühendislik fakültesini karşılaştırmak istiyorlar. hem onlar açısından hazırlık olur, hem de okul da etkinlik-spor olsun maksat"

    ooo

    beyler,

    üniversitenin besyo takımıyla maç ayarlamak? inanılır gibi değil... türkiyenin amerikayla dünya kupası finali yapmasının bize indirgenmiş haki gibi bir şeydi bu.

    zira üniversitenin basketbol takımı, oldukça ciddi ve yatırım yapılan bir takım olup, bildiğin gerçek disipline bir basketbolculardan oluşuyordu..

    yani tamam o kadar abartmayalım da, biz matematikti, kimyaydı, fizikti zütümüzü yırtarken, bütün gün spor dersi alan, antrenman yapan, kondisyonu yerinde, fundamentali sağlam, yani bildiğin basketçi adamlarla kapışacağız lan..oha.

    bunu duyunca epey heyecanlandım, serhatla aynı takımda oynamama olayını bile unuttum resmen... hatta "lan ya beni takıma almak istemezlerse" diye ekstra bir korku bile hissettim..

    besyo ile maç beyler..

    kapalıda..

    kim bilir kaç seyirciye karşı..salon dolar muhtemelen... hocalar gelir... dekan izleyecektir mutlaka..lan..

    bir iki gün daha böyle heyecan ve belirsizlik içinde geçtikten sonra bizim yavşak beden eğitimi hocamız * hepimize haber yollayıp bizi sınıftan dekan ın adıyla toplattırdı, üni de öyle "şunu şu çağırdı" deyip dersten almak kolay değil, aq profun dersinden almaya çalış bakalım sıradan bir hocanının adıyla, nasıl gibtir çekiyorlar adama..

    ama tabi söz konusu dekan olunca bir gibim diyemediler, yine de zütelek fizikçi biraz ağız burun bükmedi değil..

    neyse biz toplandık, baktım, 1-2 tane tanımadığım tip de var, 10-12 kişiyi bulmuşuz yani..

    bedenci başladı konuşmaya..aklı sıra gaz veriyor,
    yok işte, "şöyle fırsat çocuklar, böyle fırsat çocuklar" "mühendislik fakültesinin reklamı olur çocuklar" cart çocuklar, curt çocuklar..lan amk ülkesinde de herkes kendini fatih terim, aydın örs filan zannediyor..

    neyse bu epey motive etti bizi kendi çapında... dedi maç 2 hafta sonra, haftada üçer günden 6 tane idman yapıcaz sizinle..birbirinizi tanıyın edin..

    pff..

    işin içine kulüpsel disiplin girmişti sanki?..pek hoşlanmam böyle şeylerden... keza iyi başarılar yakalayan lise takımımızın bile antrenmanları basket topuyla şişlemece oynamakla geçtiğinden ötürü, alışkın olduğumu söyleyemem bu sisteme.

    aman neyse ya..6 tane antrenman işte..ölmem ya..

    ha tabi bir de şu serhat biniyle aramızda olan sıkıntı var..hocanın da haberi var..ama bireysel konuşmak yerine

    "arkadaşlar aranızda da birlik olmanız lazım..dargınlık vb. yoktur aranızda amaa(!) varsa da onu bir süreliğine erteleyin derim"..

    eh... söz konusu spor olduğunda... tamam lan... ben ertelerim... ama unutmam... bu kaçıncı aq... artis pekekent..

    antrenmanlar, mine ile yüksek dozajlı etkileşim barındıran buluşmalar, yurtta gırgırlar geyikler derken...

    iki hafta geçivermişti beyler..

    maçtan 1 hafta önce, a4 kağıdına basılı bilgisayar çıktıları mühendislik fakültesinin her yanını donatmış, mühendis adaylarını, arkadaşlarının vereceği bu zorlu sınavda onlara destek olmaya çağırıyordu... dedim bunu da kesin serhat organize etmiştir aq... varsa yoksa karı kız düşürme çabası..e tabi benim tuzum kuru, konuşuyorum demi? *

    neyse ne diyordum..nihayetinde, maç günü geldi çattı beyler... bakalım peri masalı burada da devam edecek miydi? yoksa kapitalist sistemin zalim çarkları arasınd...

    neyse gibtiredin o cümleyi..

    maçımız var beyler..desteğinizi bekliyorum ;)
    Tümünü Göster
    ···
  14. 1514.
    +16
    @1299 kardeşim aslında nispeten haklısın, ama büyük üstat kazım koyuncu bir şarkısında der ki "güzeller çok var ama, meyil birine olur"

    eğer gördüğümüz her güzele aşık olmaya programlı olsaydık, biz, erkekler olarak bugün sokakta ağzımızın sularını akıta akıta walking dead modunda karı kovalıyor olurduk..

    çok güzel kız var,

    güzel kız çok var,

    ama gönül birini seviyor..ve o an, dünyanın en güzeli, senin için o oluyor.. daha doğrusu, zaten dünya "o"ndan ibaret oluyor.. ;)
    ···
  15. 1515.
    +11
    tsigalko arkasından ağladığın adamı da silmeye başlamışsın ya bikere daha hayatta kimsenin vazgeçilmez olmadığını,tek değerli insanın kişinin kendisi olduğunu gösterdin bana. eyvallah kardeşim
    ···
  16. 1516.
    0
    lan biliyorum yavaş yazacağını 3.45 e kadar okumadım bekledim toplu okurum diye hemen bitti amk ayrıca @1303 haklı sonuna kadar
    ···
  17. 1517.
    0
    rezerved
    ···
  18. 1518.
    0
    reserved
    ···
  19. 1519.
    +2
    @1303 totally right you motherfucker
    ···
  20. 1520.
    +23 -1
    maç günü, salona geldik..tam tahmin ettiğim gibi, tamamen dolmuş.. yetmemiş bir de plastik sandalye ayarlamışlar hocalar için filan aq...

    beyler bugün ya onurumuzla savaşıp kaybedeceğiz, ya da rezil olacağız... kazanmak gibi bir ihtimal ise rüya gibi zaten..

    yalnız şöyle bir bakıldığında ilk 5 imiz, bana göre son derece sağlam, gard da serhat ve ben yine, 3 numarada berkant, 4 numarada endüstrinin tek temsilcisi kerem ve pivotumuz, 1.92 lik inşaatçı emir ali... yedekler olcay, necati, bekir, tunahan ve 2 eleman daha..bu arada antrenmanlar bana takılan daimi lakap da mrsiç oldu, reyiz o ara fenerde ortalığı gibip atmakta, ben de ağır fenerli olaraktan, bir de mevkidaş olunca, arkadaşlar bahşettileri işte *

    son derece motiveyiz soyunma odasında filan,"yapıcaz, edicez, beyler bencillik yapmadan, abi topu emir e indirin o halleder gerisini, tsigalko senden en az 5 üçlük bekliyoruz koçumsun" falan filan.. muhabbet gırla.. bedenci geldi bize ayarı verdi sonra tabi..

    salona bir çıktık biz.. ananı..ulan tüylerim diken diken oldu be..200-250 kişilik bir kalabalık var hiç yoksa, içim içime sığmıyor, canım oynamayı çok istiyor... artık maç başlasa diye bekliyorum.. bekliyoruz..

    o güne kadar haklarında epey şey duyduğumuz ama pek görmediğimiz karşı takım da parkeye çıktı... açık mavi-beyaz formalar.. enine çizgi..ha bu arada, mühendislik fakültesinin de forması var artık beyler * )...

    besyonun eski formalarını bize lütfetmişler muallakler...

    neyse..

    düz lacivert.. biraz karışabilirdi belki ama yok, beyaza yakın onlar.. bizimki çok koyu..

    diyorum ya herifler sahaya bir çıktı.. space jam ı izlediniz mi bilmiyorum..ilk izlediğim animasyonlardan biridir, kitabı da vardı resimli *

    aha işte aynen o space jam gibi olduk aq..beyler.. adamların takımda 1.90 ın altında adam yok..e aq niye şaşırıyorum ki? olması gereken o zaten? lan bizim pivot kadar gard... adam beni savunacak, boyu 1.90 küsür, kilo artık yüz küsür mü ne... bir de sizeliler..bir de sizeliler.. sıçtık yani..o bütüüün morall motivee alayı buharlaştı daha adamları görür görmez..

    heriflerin takım boy ortalaması 1.95 filan en az..bizim en uzun adamımız o kadar değil...

    neyse maç başladı..ama biz olayın farkındayız..bir kere kesinlikle dış şut atamayız bu adamlara, bloğu koydular mı parkeye sinek gibi yapıştırırlar...

    pota altında emirle ikili oyun oynayamayız.. adamların 4 ve 5 numarası +2 metre... ,,

    tek çıkar yol var beyler..tek bir çıkar yol.. içeri bol bol penetre edicez.. faul alıcaz.. adamlar zaten dokundu mu uçarız muhtemelen, o açıdan pek problem olmaz, hakem var ama tırt.. bizim uçtuğumuzu görünce basacak faulü, basacak faulü..biz de gibicez serbest atışlarla...

    ne kadar iyimserim lan demi *

    ha bir de... tribünde mineyi aramayın boşuna... geçti o devirler...

    maç 8 er dakikadan 4 periyot, 4 faul alan çıkar.. diğer basketbol kuralları, yarısaha ihlallerine varıncaya kadar alayı geçerli..
    maç başladı, adamlar da 9-2 lik seriyle başladı, bizim artiz bedenci hemen molayı aldı,

    lan varsa sırf o mola alma hareketini yapabilmek için bile bizim sayı yememizi istemediysen adımı değiştiririm amk...

    neyse biz konuşuyoruz, sıkıtı belli.. fazla uzun kalıyorlar bize karşı.. çok uzunlar beyler.. adam elinde topu şöyle bir havaya kaldırdı mı, bizim değmemiz için zıplamamız filan gerekiyor.. komedi filmi aq..

    bu sefer dedik ki biz de uzunlarına faul yapalım madem? en azından çöp kutusuna kola şişesi atar gibi pota dibinden kolay sayı bulamazlar..

    hücum olaraksa tamamen penetre üzerine kuruluyuz ki bu benim bir gibim yapamadığımı gösteriyor, top sürmekten acizim aq *

    serhat bini inanılmaz delici, faul atışları iyi.. emir ve berkant zaten kulüplerinde gard, hepsinin hızı, deliciğiliği ve bilek yumuşaklığı, karşılarındaki adamlara göre çok daha iyi durumda..ama işte boy... disiplin.. taktiksel bilgi... şeftali gibi amcığımızı gibecekler beyler... çatırr çatırr gibecekler..
    Tümünü Göster
    ···