1. 23.
    +1
    aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen
    ···
  2. 22.
    0
    diyor ki şair; neyse.
    ···
  3. 21.
    0
    @21 üçküncüler birbirine dayanıyor, dedeler sizi, eeheheh
    ···
  4. 20.
    +1
    oooooooooo zerkola reyiz naber, bu adama laf edenin, karışanın anasını bacısını giberim laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan. biz eski toprağız bu adamlar beraber ona göre.
    ···
  5. 19.
    +1
    aşk nedir ki sanki ...

    koyunla bıçağın sevişmesi mi ?

    hayır dokunulmamıştır senin tenine yada sevişmemişsindir önceden hiç kimseyle hiç bir yerde. hala temiz bir yüreğin varken

    birisi ışıklarını kapatır...

    hani çok umrunda değildir onun..

    filler tepinirken ezilen çimenler gibidir senin duyguların.

    fark edilmessin bile...

    aslında aşk... bir onur mücadelesi gibi dikili verir karşına.. hiç olmaması gereken bir yaşta.

    hep bırakıp gidenler sevilmiştir delicesine. öyle değilmiydi leyla ile mecnunda

    ferhatın deldiği dağda ...

    yada shakespeare in aşık olduğu sarı saçlı genç cocukta..

    hep imkansızı sever yürek...

    nedense takılıyorum sorulara...

    ferrari 12 bin liraya satılan bir araç olsaydı yine de sevilirmiydi diye...

    ucuza satmamak lazım...
    ···
  6. 18.
    +1
    özet geçin binler
    ···
  7. 17.
    +1
    "bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her$eyin var. binlerce kişi çalı$ıyor emrinde. yakı$ır mı sana ekmekle oynamak? yakı$ır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kı$ta sokağa atmak, aç bırakmak. ama nasıl yakı$maz... ben bo$una konu$uyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalı$ıyorum.

    hıh... sen... büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi... sen mi büyüksün? hayır biz büyüğüz, biz. sen bizim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümüzde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma, ne de gelinime hiç bir $ey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?!

    dokunma artık aileme. dokunma bizlere. dokunma oğluma, gelinime... eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemi$ olan ben, yaşar usta, hiç dü$ünmeden çeker vururum seni...

    anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile... "
    ···
  8. 16.
    +1 -1
    özet geç bin
    ···
  9. 15.
    +2
    özette geçme gibtir git yat bin
    ···
  10. 14.
    +1
    özet geç bin.
    ···
  11. 13.
    0
    bazen bakıyorum da sistemin oyuncağı olmuşuz..

    yani iç içe kutular gibi bu...

    senaryo bunlar dediğimiz şeyler bile senaryonun bir parçasıymış..

    hani sorar ya sevgilin kıskanc bir triple dün gece nerdeydin diye...

    bi kız buldum sabaha kadar seviştik dersin gülersin..

    ooooof of der. geçer

    halbuki doğruyu söylemişsindir..

    sabaha kadar sevişmişsindir...

    ama o kadar rahat söylemişsindir ki ...
    ···
  12. 12.
    +1
    ne geceler geçti dimi ya...

    gözyaşımı dindiremediğim kanımı durduramadığım kimi zaman koğuştaki ilk soguk yatağa alışamadığım..

    ateşimin çok yüksek olduğu bir gece de yazdıklarıma bakıyorum bazen...

    bir gazetenin beyaz olan köşelerine yazmışım sigara izmaritinin lekesiyle.

    zira kalem vermiyorlardı kağıt vermiyorlardı..

    bir kaç tek sigara hepsi bu..

    tecrit edilmiştik ya.

    ahhh şimdi uzaklardayım ... gözlerini dikip istanbulun mavi yeşil gözlerine sarıyerde börek yemek vardı... sabah olurken balık tutmaya calışanları izlemek vardı..

    uykusuz mustafaya gidip çay içmek varken burda bunları yazmak ne garip..
    ···
  13. 11.
    0
    dışarıda rüzgarın ayak sesleri ekranın önünden uçup giden sigara dumanı kadar manasız anlamsız bir zamanın içindeyim...

    20 li yaşlarımda hep merak ederdim beş sene sonra nerde olacam 10 sene sonra nasıl olacak diye..

    işte burdayım..

    sessiz bir ev sessiz bir oda balkondan yıldızlar gözüküyor...

    yıpranmış bir hayatın artık kullanılmayan tecrübelerine sahip öylece bir köşeden yıldızları izliyorum
    ···
  14. 10.
    +2
    @1 ciddi problemlerin var veya liseli alert
    ···
  15. 9.
    0
    bir mum yakmıştım geceye.. sadece göz bebeklerime aydınlatmaya yetecek kadar..

    yüzümü değil... hala hotel california çalıyordu.ve agzımdan ekgib olmayan o şarap tadı.

    camdan dışarı bakıyordum... her yanan ışık bir dertti benim için. hepsinin bir derdi vardı hepsinin bir sorunu.

    ama her ışık gecenin sonunda kapandı..


    teninden süzülen sıcaklığın dudaklarıma ilk değdiği anı hatırlıyorum. garip bir histi ne yapacağını bilememin verdiği caresizlikle adeta sürgün edilmiştim tenine.

    sendeydim işte..

    ben beyaz bir sayfa iken sen usta bi yazardın..

    ve sen her gece yazardın biraz daha kalbime..

    taki git artık bu parodi bitsin diyene kadar yazdın..

    ...
    ···
  16. 8.
    +1
    canım yazmak istiyor...

    fark edilmeden karışmak istiyor kalabalıklara.

    yani en son trenin gittiği bir istasyonda yapraklar savrulurken rayların üstünde cesurca ... bir sigara içip onları izlemek istiyorum.

    ne kadar uzun zaman geçti.. ve ne kadar da çabuk geçti...

    kaybedeni olan tüm yarışların kazananı olmak ...

    sonra kaybedenlerin kaybettiğine sevinmek...

    bize verdikleri bu.

    halbuki yarışmak istiyordum yenileni olsun istemedim.

    bir agustos sabahı... artık sabah dediklerim öglen vakti olmuştu..

    bir otel odasında uyanmıştım.

    resepsiyona indiğimde şişmiş gözlerle tarihi sormuştum.

    herşeyi unutmuştum. hangi günde olduğumu saatin kaç olduğunu hatta ayları bile karıştırır olmuştum..

    unutmak için alınmamışmıydı onca hap. unutmak için değilmiydi bunca caba..

    evet iç unutursun diyen arkadaşarın dediği gibi unutmayı bile unuttum..

    unuttuğumu bile unutana kadar devam ettim..

    ama bir tek seni unutmadım..

    kurumuş bir ırmak yatağı gibi şimdi içim..

    ne zaman metre kareye 20 den fazla yağış düşse yine ırmak oluyor içim..

    ...
    ···
  17. 7.
    +4
    yanlış yerdesin hacı gibtir git.
    ···
  18. 6.
    +1
    özledim seni..

    dudaklarım uyuşuncaya dek öpüştüğümüz anları özledim.

    sinema önünde senin dediğin filme gitmemeyi özledim.

    üşüdüm dediginde sarıldığım anları elektirikler gittiğinde korkmalarını özledim.

    güzel bir geçmişin hicran dolu yaralarıyla yaşıyorum.
    ···
  19. 5.
    +1
    pramitlerden bile eskiydi sanki... kaç yüzyıldır seviyordum ben seni.

    ve bir o kadar da gizemli.

    çölün ortasında kalır gibi kaldım..

    saklı bir mumya gibi sakladım..
    ···
  20. 4.
    +5
    sen tam anlamıyla bir geysin
    ···