türkiye sınırlarındaki radikal islamcı otoriteler zeka seviyeleri normal bir insan gibi iletişim kurabilecek sınırlarda olmadığı için anlatmaya çalıştıkları şeyi tam olarak açıklayamıyorlar.

kuran-ı kerim, osmanlı'da 1873 senesine kadar halka dağıtılmadı. zaten halktan birisi, eline bir kuran-ı kerim alsa okuyabilecek mürekkep yalamışlığa sahip değildi. "osmanlı hukuku" dediğimiz hukuk bütününde, şer-i ve örf-i mahkemeler vardı. burada hakimuşşer'i ve bir dönem sonra da alelıtlak hâkim denen kadılar, şer-i hukuku kuran ölçütüne göre değil, kulaktan dolma islam gelenek ve göreneklerine göre işlemişlerdir.

osmanlı'da alkol üretimi, tütün üretimi vs. de vardır ve padişahlar esrar, alkol, tütün tüketmişlerdir. halk da tüketmiştir. bazı dönemlerde bu maddeler kısmi yada tamamen yasaklanmış olsa da (ki bu dönemler 5-10 seneyi geçmemiştir) yasaklı olduğu dönemlerde de el altından bugünkü gibi kullanılmıştır.

osmanlı, bir şeriat devleti değil, bir türk imparatorluğuydu. batılılardan farklı olarak ilerici bazı padişahlar sayesinde (örneğin: fatih sultan mehmed) imparatorluğun ilerleyiş dönemleri inanılmaz hızlanmış ve güçlenmiştir. osmanlı, şimdiki neo-emevi arap sevicileri gibi gerici değildi. bizi osmanlıya değil, cahiliye dönemine zütürüyorlar.