1. 26.
    +5
    o zamana kadar ben okulu en korkak çocuğuydum sanırım.
    haraç filan alırlardı benden. sonra o hatundan umudu kesince bişey oldu
    ne oldu bilmiyom amk. ertesi sene ilk defa kavgaya girdim.
    bi köy adam gelmişti bizi dövmeye abartmıyom 80 kişi rahat var
    üç kişi girdik kavgaya.
    anamızı gibtiler, ölüyoduk. ama daha mutluydum sopa yedikten sonra
    ···
  2. 27.
    +5
    ertesi yıldı. lise 2'yim okulun bir numaralı bini benim artık.
    sürekli kavga dövüş, sürekli kafa göz kırık yarık. gibtimin anadolu lisesi "süt çocuklarının" okulu. bi kavga çıksa çok çıksa 4 tane adam geliyo peşinden.
    adamlar 40 kişi basıyolar okulu her seferinde. biz her seferinde ağır hasarlı.
    ama düşmandan da 3-4 tane indirmişiz o yetiyo bize.
    ···
  3. 28.
    +5
    o gitti...
    istanbul bomboş artık. sadece onunla gezdiğim yerleri görebiliyorum.
    onunla bindiğim vapur çalışıyor yalnızca şehir hatlarında.
    onunlayken yaptığım her şey üstüme geliyor.
    hesap soruyor.
    artık mazisi var bu kentin. yaşayan, her köşe başında onu hatırlatan.
    daha beter oluyorum, yaşayamıyorum.
    ha bir de bir şey daha var elimde. ilk entride gördüğünüz o çakmak.
    dedesinden kalmış.
    "ortaokuldan beri saklıyorum bunu" dedi.

    "birgün sana vermek için sakladım hep,
    birgün sana veremeyeceğimi bilerek"

    içtiğim her sigara ızdırap artık bana. o ateş her yandığında ciğerimden bir köşe de alev alıyor...
    ···
  4. 29.
    +5
    ondan sonra hayat çok değişti benim için. hem delikanlı olup hem
    ablası evden kaçmış adam olmak zor iş amk. peder kalp hastası oldu ondan sonra.
    anne hergün ağlıyo, ev hergün ölü evi gibi, kapısından girmek istemiyorum artık.
    ki öyle de yaptım. sonra haber geldi, enişte ablamı dövüyomuş diye,
    aradım taradım bulamadım bini. bulsam heralde öldürürdüm diye
    düşünüyorum. evden kaçtığı için değil.
    onu onca seven o kadını dövdüğü için. bulamadım...
    ···
  5. 30.
    +5
    o yıl da böyle geçip gitti. okulda bi öğretmeni dövdüm.
    okuldan atarlar sandım atmadılar. uzaklaştırma aldım biraz,
    geri döndüm. artık bi kahramandım okulda. oysa ben sadece bi kişinin kahramanı olmak istemiştim hep.
    onu gördüm yine, umrunda değil gibiydi ve sanırım değildi...
    ···
  6. 31.
    +5
    dışardan bakınca, "evli hatunu ayartan bin" benim. gariban herifin karısının aklını çelen benim. milletin hayatını gibip atan benim. ama dıbına korum kutsal aile düzeninin aşk var burda ve içimde her an yanmaya devam ediyor. hangi evlilik bundan daha kutsal olabilir ki... işin en kötü tarafı kim inanır ki, o gün üsküdar sahilinde, ertesi gün maçka parkında, bir sonraki gün beşiktaş elma kafede el ele tutuşup saatlerce oturduğumuza. ve onunla olduğum her an. başımın deli gibi döndüğüne, ayakalrımın dünya toprağına basmadığına.

    ben o gün gördüm pampalar, aşk öyle bir şeymiş. en mutlu aşk bile insanı öldürebilir bir gün. bir daha öyle bir şey yaşabilir miyim? hiç sanmıyorum.
    ···
  7. 32.
    +5
    insan buna nasıl inanır ki amk.
    hayatım nereden başlamış nereye gelmiş ve ne yaptıysam hep onu düşünerek yapmışım.
    "onun beni sevmediğini" düşünerek.
    itlik kopukluk serserilik. eylemler, çatışmalar, gözaltılar, dayaklar...
    isyankarım çünkü şu gibtimin dünyasında
    beni koynuna alıp avutacak bir hatun olmadı hiç,
    kim beni sevse ağzına sıçıp terkettim.
    düşündüm amk. beni sevdiğini o zaman bilsem, evlenirdim amk onla,
    üniversitenin de amk, üniversiteye gitmek bile istemezdim belki.
    insan sonsuza dek sevebileceği,
    ruhunu ellerine bırakıp dinlenebileceği bir kadın bulduktan sonra ne ister ki hayatta. benim için artık geçti o tren biliyorum.
    o tren istasyona bi kere uğramış, ben yanlış tren sanmışım, oysa yıllarca onu beklemişim haberim olmamış.
    ananıgibiyim hayat dedim. çocuk felcine, tetanoza, kızamığa karşı bütün aşılarımızı yaptılardı bize küçükken.
    ananıgibiyim hayat dedim, bunun bi aşısı yok muydu, yapsaydınız da o zaman ruhumuz böyle hastalanmasaydı...
    ···
  8. 33.
    +5
    sonrası istanbul işte. içimde bir öfke var her şeye karşı geçmek bilmiyo amk.
    hakkım yendi lan biliyorum bunu,
    ama hırsımı kimden almam lazım bilmiyorum.
    daha üniversitenin ilk ayında. ikinci sınıflarla
    girdik birbirimize. peşine sahilde şarap içme meselesine polislere daldık,
    nezaret yollarını tuttuk. sabahı zor ettik.
    5 parasız the marmaraya içmeye gidip ortalığı birbirine kattık.
    sonra dıbına korum dünyanın dedim. devrimcilere karıştım,
    bütün çatışmalar benden sorulur oldu artık.
    üniversite bitene kadar. artık hayatımda başka hiç bişey yok.
    bi hatunla birlikteyim ama, aklım hep ilk aşkımda,
    çıkmıyo dıbını gibiyim çıkmıyo.
    polislerin kafasını kırsan da, bütün istanbulu molotofla yakıp yıksan da çıkmıyo.
    yıllar böyle geçti, bir gün olsun cesaretimi toplayıp arayamadım,
    her gibime cesaret eden deli oğlan, o kızın karşısında 3 yaşında çocuk oluyodu amk. olmuyodu bi türlü elim telefona gitmiyodu.
    ···
  9. 34.
    +5
    hatun evlendikten bi kaç ay sonraydı. bizim liseden iki tane bin bi mezunlar forumu açmış, sonra benim hatuna olan aşkımla ilgili bi takım mevzular dönmüş filan forumda. ortalık karışmış kendi çapında. sonra gittim en de üye oldum. orda msn adresi vardı hatunun, bi gün bi delilik ettim ekledim, kabul etti. aylarca msnin çevrimiçi listesinden öyle nazlı nazlı baktı bana. tek kelime bile konuşamadım
    ···
  10. 35.
    +5
    ben bu arada istanbulun bini olmuşum. hatun izmire taşınmış. o evli,
    ben o hatun senin bu hatun benim takılıyom. ama çıkmıyo içimdeki şeytan bi türlü.

    aylar sonra bir gün msnden "merhaba" dedi. aklım çıktı amk. yüzüme kan yürüdü. hayatımın en uzun süren merhabasını yazdım ona... şimdi düşününce keşke yazmasam daha mı kolay olurmuş her şey diye düşünüyorum. ama yazdım ve bitti dediğim hikaye yeniden başladı
    ···
  11. 36.
    +5
    deli gibi aşık olmak derler ya. hah işte tam oydu yaşadığım. ama aklıma takılan başka bir şey daha var. o kadar yabani yaşamışım ki hayatı artık biraz evcilleşmek istiyorum.
    ama düşünüyorum ister istemez.
    "ulan evli bi karı boşanacak, onunla yaşayacağım üstelik bu hatun bizim memleketten.
    annem anasını tanır, babam babasını tanır, bütün arkadaşlarım onu tanır. nasıl olacak lan bu iş diye düşünüyorum.
    gibtimin dünyasının kederi bana dert olmuş sanki amk.
    işte bu hesapları yapmaya başlayınca sanki büyü elimden kaçıyo gibi oluyor.
    bi yandan kurtulmak istiyorum ondan, bi yandan da sonsuza dek birlikte yaşamak.
    ···
  12. 37.
    +5
    işte o aralardı. kankardeşim olan bin "ben senin yerine gidip konuşuyum kızla" dedi. konuş amk dedim, zaten olacak bi iş değil, varsın böyle olmasın. "beynimi gibiyim" diyorum hala...
    ···
  13. 38.
    +5
    sonra, aynı seneydi gene, bu kankardeşim olan bin bi daha teklif etti hatuna benim adıma. cevap gene "yok1". sonra bizim bu binle aramız bozuldu. aradan bi kaç hafta geçti geçmedi. haber geldi kankardeşim hatuna çıkma teklif etmiş "kendi adına". şimdi hala düşündükçe "ecdadını gibiyim" kanka diyorum
    ···
  14. 39.
    +5
    geldik yedinci sınıfa, en yakın arkadaşım bi bin var o zamanlar, o biliyo sadece bu kızı sevdiğimi. ama konuşmam, konuşamam yani o kadar imkansız ki benim için o kadar uzak ki. sınıfın en güzel kızı o, hem de zengin, ben daha ufak tefeğim hala, üstü başı yamuk yumuk bi tip amk. her sabah derse geç kalan, sınıfta şaklabanlık yapmaktan başka numarası olmayan tembel bi binim
    ···
  15. 40.
    +5
    benim üniversite uzadı haliyle. o bitirmiş haberini aldım, bi herifle nişanlanmış dediler. sonunda bunun olacağını biliyodum. sonra evlendi dediler. liseden arkadaşlarım düğününe gitmişler, gülmüş eğlenmişler. geln olmuş amk, o on yaşındaki hatun gelin olmuş, ne ara o kadar büyüdük, o yıllar nasıl geçip gitti. evlenecek yaşa ne ara geldi... gelmiş işte herkes büyümüş, bi biz kalmışız bin gibi
    ···
  16. 41.
    +5
    ya da giberun dinlemek istemeseniz de anlatıyım ben: içanadoluyla karadenizin kesiştiği bir ilçede doğdum ben ilkokula 5 yaşında yazıldım. 92'de kendimi anadolu lisesinde buldum. bilen bilir o zaman ortaokuldan başlayıp 7 yıl sürüyodu anadolu liseleri. yüzden 92'de mezun oldum. ve okulun kapısından girdim. ilk heyecan ilk hoşbeş, daha on yaşında çocuğum amk. onu gördüm...
    ···
  17. 42.
    +4
    o yıl dershaneye gittim. dershanede bi hatundan hoşlandım. yıllar sonra ilk defa başkasına karşı bir şey hissettim. dershanenin en güzel kızıydı. ve onunla hikayem de öyle başladı. hayatımda ilk kez bir sevgilim olmuştu amk. mutlu gibiydim sanki. ta ki bi gün sevgilimle yolda yürürken yine ona rastlayana kadar...
    ···
  18. 43.
    +4
    bi şiir daha geldi lan aklıma. sıkılmazsanız o nu da paylaşıyım. farzedin ki bu hikayenin capsleri de bunlar

    biri diğerinden biraz daha büyük iki küçük istavritin öyküsü

    bak burası okyanustur
    kıyısında kumlar, deniz kabukları bulunur
    hasret çektiğinden bahsedilir deniz kabuklarının
    bak burası işte tam burası
    dokununca acıyan yeridir hayatın
    buradan dümdüz gidersen
    kime sorsan boğulursun
    kimi sevsen yorulursun
    o küçük bavullar
    o ekmek arası yolluklar
    ne kadar aşk varsa
    katlanmış kırışmamış
    küçücük bavullara sığar bilemezsin
    kimi sevsen
    sevemezsin
    o sudan çıkmış balıklar
    o çırpınıp savrulmalar
    acıyla çipuraya tutunuşlar
    birisini kovasına koyar balıkçı
    diğerini küçük diye denize atar
    oysa güzeldik böyle
    sarhoşluğun baş ağrısı bile
    bayatlamış simitler bile
    demlenmemiş çaylar bile
    gitmezsen eğer
    güzeliz böyle
    kaç dakika yaşamış duydun mu
    sudan çıkmış istavrit
    duydun mu ölürken son sözleri
    “yaşamak ne güzeldi” demek olmuş
    rakı sofrasında bir türkü duymuş da
    ağlamaktan gözleri kör olmuş
    ama “dünyanız ne güzel” olmuş son sözleri
    keşke o küçük sevgilim de burda olsaydı diye düşünmüş
    ne güzel dünyanız demiş
    ne güzel diye bağırmış
    ne güzel diye ağlamış
    unutmuş
    ne güzel dünyanız demiş
    ne güzel diye bağırmış
    ne güzel diye ağlamış
    unutmuş
    ne güzel dünyanız demiş
    ne güzel diye bağırmış
    ne güzel diye ağlamış
    unutmuş
    ne güzel dünyanız demiş
    ne güzel diye bağırmış
    ne güzel bir sevdiğim vardı demiş
    ağlamış
    keşke yaşayabilseydim dünyanızda demiş
    duydun mu bir balık
    bir balık ki
    öyle kederliymiş
    haliçte küçükmüş ötekisi
    ötekisi küçükmüş haliç’teki
    hani aynı çipuradan düşen ötekisi
    haliç’in kova kadar küçük bir yerinde yaşamış
    çipuradan düştü düşeli
    ölmekten korkmasa halbuki
    bir de hafızası bu kadar kuvvetli olmasa
    dünyaya kalkan çengelköy dolmuşlarından birine tutulması işten bile değilmiş
    “şefkatli balıkçının ellerine
    şefkatli balıkçının ellerine
    kahretsin ki şefkatli balıkçının ellerine
    lanet olsun ki şefkatli balıkçının ellerine
    kirli çatlak sevda kokan ellerine
    ve onun aşk nedir bilmeyen ellerine
    lanet olsun ki bu kova kadar yerde yaşıyorum
    derya içreyim amma
    deryayı bilmiyorum
    oysa dünya ne güzeldi” demiş
    ne güzeldi diye bağırmış
    ağlamış ne güzeldi diye
    unutmuş
    “bu şehirde yaşanmaz
    denizi olmayan bir kente gitmeli”
    diye düşünmüş
    "dünya ne güzeldi" diye ağlamış
    kova içinde bıraktığı
    sonradan rakı sofrasında
    "dünya ne güzel" diye ağlayan
    sevdiğinin son bakışları gelmiş aklına
    unutmaya çalışmış
    unutamamış
    dünyaya giden son çengelköy vapuruymuş az sonra kalkacak olan
    ucuna tutunmuş
    “dünya ne güzel” diye düşünmüş
    unutmuş
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    +4
    nooldu tam bilmiyorum ama herkes bi garip bakmaya başladı zaten amk.
    bi gibim olduğu her yerimizden belli.
    kanda alkol arttıkça aşk durduğu yerde durmuyo.
    dıbını gibiim küçük yer lan ora. bi duyulsa hayatımız gibilir.
    hadi beni geç de, karının hayatı bu kez külliyen biter. a
    ma duramadık lan. arabadaydık.
    arka koltukta. başkası sürüyodu arabayı ve işte nazan öncelin bu gibtimin şarkısı çıktı.
    o güne kadar hiç duymamıştım bu şarkıyı.
    dıbına koyum lütfen gitme diye bağırıyodu karı.
    rakı içtiğimiz yer uzaktaydı biraz.
    yol boyunca başka şarkı çaldırmadık.
    ve elini tuttum, o da benim elimi tuttu.
    arabadakiler ne düşündü bilmiyorum. sanırım söylemediler kimseye. ya da benim haberim olmadı.
    öyle işte, eşşek kadar iki tane adam. elele tutuşmuş, bir yandan ağlıyo, bi yandan şarkının peşi sıra bağırıyo.
    "lütfen gitme" diye. gitmle lan işte gitme amk. benimsin lan sen, nasıl olur da uzak düşeriz senle...
    .
    .
    .
    .
    mümkün mü amk gitmemek, gidilecek elbet
    ···
  20. 45.
    +4
    ve işte öss bitti. sonuçlar açıklandı. o ankaraya gitti. bitti dedim lan, bu hikaye burada bitti. hayatımın 7 senesi amk. gözlerimin önünden uçup gitti. ben tabi bi gib kazanamadım. ama o gittikten sonraki sene anladım ki o memlekette durulmaz. ben de gitmeliyim.

    yıllar sonra çok yine onun için defalarca dinledim bu şarkıyı, bi sigara içiminde yine dinleyesim geldi
    http://fizy.com/#s/1ahsyv
    ···