-
101.
0devam et amk
-
102.
0paranormallik bu ya beyler, hepimizin tüyler diken diken, birbirimize bakıyoruz. olum kimdi lan bu? dedim, kimseden ses yok. akif bu adamı tanıyo musun? yok, ömer sen tanıyo musun? yok, afakan, sen? dedim, tanımıyom hacı, menemen soğuyo yyeaa gibtiret gel dedi. durdum, baktım, sustum... paranormal bir şekilde afakan'ın bu hoyrat, nobran, fütursuz, ve vurdumduymaz tavrına tepki gösteremedim, gidip sessizce oturdum masaya, ve menemene devam ett.. insan olan bir kaşık da bize bırakır ölmüşlerini gibtiğimin yamyamı, ne ara yedin, ne ara sünnetledin tavayı be hey manda gibi?
oğlum.. kimdi lan o adam? -
103.
0çince gülerken uyanmışım.. bi baktım afakan uyanmış, bomboş gözlerle bana bakıyor. noldu lan ne bakıyosun? dedim. olum sen nece konuşuyordun la az önce? dedi. konuşmuyordum olum gülüyordum, tuhaf bi rüya gördüm de dedim. konuyu hemen geçiştirip kalktım, doğru banyoya gittim. soğuk suyla elimi yüzümü yıkadım, ve az biraz kendime geldim. aynada uzun uzun kendime bakıp, dün geceden beri olan biteni kafamda toparlamaya, ve her şeyi açıklığa kavuşturmaya çalışıyordum ki, aynada bir karartı gördüm. banyonun kapısı açıktı ve dış kapıya giden koridor, banyonun önünden geçiyordu. eğer aynada yanlış görmediysem iri yapılı biri hızla kapının önünden geçmişti. bu kim amk? diye düşünürken dış kapının kapanma sesini duydum. şimşek gibi fırladım, fakat yetişemedim. sonra yine aynı hızla salon penceresine gidip aşağı baktım, bekledim bekledim, ama apartmandan çıkan olmadı. kafayı yemek üzereydim. afakan da telaşlanmış, kedi gibi peşime düşmüştü, kanka noluyo? iyi misin deyip duruyordu. hiç ona cevap vermeden bizim elemanların odalarına baktım, ikisi de odasında uyuyordu. delirmemek elde değil...
afakan dedim, az önce biri evden dışarı çıktı, gördün mü? duydun mu? dedim, paranormallik bu ya, yok kardeşim kimse çıkmadı dedi. -
104.
0aynen şu an zütümden uydurup yazıyorum bin kardeşlerim. maksat geyik olsun. son zamanlarda artan paranormal hikaye furyasını, ve büyük talep görünce arz konusunda ukalalık yapan anası gibişmişleri hedef almış durumdayım. burdan o amcıklara ve onların zütünü yalayıp bana özenti diyenlere seslenmek istiyorum; lan bu sözlükte hikaye anlatma olayını biz başlattık zamanında dıbını gibtiklerim. gelmiş bi de bana taklit diyo dalyarak. ayrıca biz öyle zütü kalkık huur çocuklarına benzemeyiz. bir şey yazıyorsak, ve bu beğeniliyorsa bunu kullanmayız. yazıyorum işte, gibime oku, gibime okuma.
bu arada okuyanlar 'paranormallik bu ya' yazsın beyler. sloganımız bu. -
105.
0afakanla atakankardan kurtulamadık dıbına koyayım.
-
106.
0reservet koç
-
107.
0reserved
-
108.
0rezerve
-
109.
0reserrve
-
110.
0devam et lan amcık ağızlı diyecek kadar kızgınım sana. ama paranormallik bu ya, ailecek severek izliyoruz diyecek kdar da merak eder oldum...
devam et panpa -
111.
-1kapıdan içeri bir girdim, burnuma keskin bir is kokusu geldi. bu ne lan ev mi yanıyo yoksa? diye telaşla ilerledim, bi baktım salonun karşısındaki afakan'ın odasının kapısının altındaki halının üstünden duman çıkıyor. babanneyin dıbına koyayım, o nasıl zincirleme isim tamlaması zütünden aybaşı olmuş? diye kendime kızarken, içerden 'saldır!' diye sesler geldiğini duydum, allah allah dedim. sesim yankılandı sanki, allah allah diye ses geldi. noluyo dıbını gibiyim ya? diye söylendim. efendim? dedi bi ses. iyice pgibopata bağladım, efendini gibeyim sen kimsin lan? dedim. resmen evin koridorunda boşluğa doğru kendi kendime konuşuyordum amk. bu sefer de 'tamam!' dedi. etrafıma göz gezdirdim, kimse yok. afakan'ın odaya girmeye tırstım, salona kafayı uzatıp baktım, orda da kimse yok. paranormalliğe bakar mısın amk, gel de kafaları yeme.
tüylerim diken diken oldu yine, olduğum yere saplanıp kaldım. bir müddet daha kapının altından çıkan dumanı seyredip, içerden gelen sesleri dinledim. sonra baktım olacak gibi değil, lan giberim böyle aşkın ızdırabını deyip daldım afakan'ın odaya. -
112.
-1bu afakan bini çok içerdi, her zaman böyle dağıtırdı zütü başı, zor zaptederdik. yine böylesi bir günün sonunda aldım bunu bizim eve zütürdüm. ömer'le eryaman'da eve çıkmıştık. kayseri'de başlayan ve arabistan'da geçmesi gereken olay, nasıl oldu da eryaman'a geldi, biliyorsam ağzıma versinler. paranormallik bu ya amk...
neyse beyler.
itfaiye meydanı'ndan alınmış 2. el eşyalardan müteşekkil, klagib bir öğrenci eviydi bizimkisi. sadece tost yapılan bir ütümüz, makarna pişiren bir ketılımız, yumurtalık kısmında kurumuş yarım limonuyla, sürekli olarak kapağını açıp saatlerce bakıştığımız bomboş bir buzdolabımız, ve çalışırken evin her tarafını dolaşan gezegen bir çamaşır makinemiz vardı. -
113.
-1boş sigara paketlerinden yapılmış sehpaya benzer şeyleri, ve şarap şişelerinden bozma şamdanları da sayarsak, ev baştan aşağı paranormaldi amk. normal olan tek şey televizyondu diyeceğim, ama onun da anteni, bildiğin yemek çatalıydı. çanak olarak da bir tencere kapağı uydurmuştuk. anasını gibeyim, bu eve cin girse şeytan çıkardı, o derece.
-
114.
-1gördüğüm manzara, adeta kanımı dondurmuştu...
pes olmuş 2012, elin oğlu mars'a mekik göndermiş, hülya avşar altın portakal'a jüri başkanı olmuş, serdar ortaç 7 notayla harikalar yatarıyor, buralara yaz günü kar yağıyor, we don't need no education, we dont need no thought control, ama bu gibtiğimin su sığırı, hala age of empires oynuyor amk.
seçmiş türkleri, almış yanına persleri, geçmiş bizanslıların karşısına, post imperial'de paladin basıyor, top atıyor, paladin basıyor, top atıyor. bi baktım 20 köylüsü, fakat 120000000 altını var. dıbına koduğumun hileci zütvereni, dayamış robin hood'u, dayamış robin hood'u...
ya dedim, senin ben meziyetini gibeyim, hiçbir şey demiyorum sana dedim. -
115.
-1afakan zil zurna sarhoş, boynuma boğazıma dolanıyor it oğlu it. neyse zor bela zütürdüm bunu eve, fırlattım benim yatağa, salona çıkıp bi sigara içeyim dedim. bizim salonun lambası sıkıntılı, bazen yanar, bazen yanmaz. bir de düğmesi benim odaya çok ters, taa alt komşunun mutfağında. paranormallik bu ya, yapan müteahhit muallaksi oraya koymuş düğmeyi.
neyse, allah'tan evin içini ezbere biliyorum. zifiri karanlıkta salonun en sonundaki ikili koltuğa doğru usul usul ilerledim. evin parkeleri çok eski, bastığın yer gıcırdıyor. bizim elemanlar uyanmasın diye üç buçuk saate vardım koltuğun oraya. koltuğa zütümü koymamla sıçramam bir oldu. homurtu ve inilti karışımı bir şey duydum. -
116.
-1benim odanın kapısının önüne nasıl vardım bilmiyorum. nefes nefseyim, soluğu bir tarafımdan alıyorum, ama bir yandan da meraktan ölüyorum. az önce resmen birinin üzerine oturmuştum. salona tekrar kafamı uzatıp koltuğun oraya doğru baktım, fakat bir şey seçilmiyordu. sadece karanlığın içinde ayrı bir karaltı vardı. hızlanan nefesimi bir müddet zor bela tutup, sessiz sedasız bakmaya devam ettim. tam kendime gelmiştim ki, sessizliğin en koyu olduğu anda, gördüğüm koyu karartı yine bir homurtuyla kımıldadı.
-
117.
-1o an içimden geçenleri size anlatamam. ya da dur lan, anlatayım;
büyük bir korku ve heyecanla, bir yandan kendimi sakinleştirmeye çalışıp, bir yandan da hızlı düşünüp en doğru olan şeyi yapmaya çalışıyordum. bizim elemanların odalarını tek tek dolaştım, hepsi de mışıl mışıl uyuyordu. evde fazlalık olan bir tek afakan'dı, onu da az önce benim yatağıma yatırmıştım. peki o zaman bu koltuktaki huur analı kimin nesiydi?
kafayı yemek üzereydim, fakat karanlıkta zütüm yemediği için tekrar salona gidip bakamadım. tekrar odama girdim ve yatağıma yatıp batteniyeyi sonuna kadar üstüme çektim. -
118.
-1arada işaret verin panparellolar. okuyonuz mu lan?