malum, son 2-3 haftadır sözlükte ılık erkek zütüne duyulan rağbet sayemde arttı... pasif muallakler sağlığıma duacı olurken, benim gibi aktif muallakler ise yine sayemde etli yannanlarını sokacak ılık züt deliği buldular... işte goofy kod adlı kankigil yaşam formu da pasif muallakler güruhunda yer almaktaydı... özelime attığı meşazda şöyle diyordu;
-etli yannanını ılık züt deliğimin derinliklerinde hissetmek istiyorum...
kim hayır diyebilirdi buna? hiç kimse... nitekim ben de diyemedim ve buluşma yeri ve tarihini pasif kölem goofy'ye bildirdim... onu da, tıpkı
oğlanımın ılık zütünü nasıl gibtim başlığında olduğu gibi elhramra otel'de düzdüm...
ulus, kızılbey vergi dairesinin önünde buluştuk... telefonda belirttiğim gibi giyinmişti pasif oğlanım goofy... dar pantolon, beyaz converse, yağlı memelerini ortaya çıkaran beyaz bir badi ve tanınmamak için türban bağlamıştı kafasına... niyetimin ulustaki dayılarca ciddi olduğunun anlaşılmasını istediğim için, alnından öpüp elini tuttum, başını omzuma yaslattım ve birlikte elhamra otele doğru yola koyulduk... yolda, az sonra yiyeceği etli yannanımın korkusu içini sarmış olacak ki, sürekli gulfüallahuehad diye bir şeyler geveliyordu... fakat bu, onu etli yannanımın gazabından kurtaramazdı...
derken otelden içeri girdik, pasif erkeğim goofy türbanını çıkarıp bel çantasına koydu, kimliğini verdi ve ücreti ödedi... evet, bu kez ücreti pasif oğlan goofy'ye iteledim... otel masrafımı karşılattığım yetmezmiş gibi, bir de üste ılık züt deliğini terbiyeledim etli yannanımla...
elini cebimdeki delikten içeriye soktu ve etli yannanımı okşamaya başladı odamıza çıkarken... tam o esnada telefonu çaldı, arayan babasıydı... ürkek sesiyle
beni yemeğe beklemeyin babacım, ben tok gelirim dedi... haklıydı, çünkü etli yannanımı yiyecekti... etli yannanımı yedikten sonra 3 gün bir şey yemese ajlık hissetmezdi...
odamıza girdik, ılık ve bombeli zütüne değdirmeye başladım etli yannanımı... hemen öne dömetti ve aşağıdan taşaklarımı sıvazlamaya başladı... ben de az önce resepsiyondayken çantasına koyduğu türbanı çıkardım ve ağzını bağladım pasif oğlan goofy'nin... çünkübirazdan yiyeceği etli yannanın acısı, duvarlarda yankılanacaktı...
şanver tekstilden alınmış olduğu her halinden anlaşılan rengi atmış kot pantolonunu çıkardım ve ayın ondördü gibi bana bakan ılık beyaz tüysüz zütünü kokladım doyasıya... titriyordu goofy... züt deliği istemsiz kasılıyordu... ağzına bağladığım türban nedeniyle sesi de çıkmıyordu garibin... derken doğruldum, etli yannanımla nişan aldım ve tek hamlede goofy'nin derinliklerine girdim...
ooohhh, allah'ım nasıl bir züt deliğiydi bu... daha önce gibtiklerime hiç benzemiyordu... taşaklarıma kadar girmiştim... usul usul çıkardım etli yannanımı içinden ve goofy'nin burnuna doğrulttum...
kokla lan zütü gibli dedim...
işte bu senin tak kokun! ve sen gerçekten yaramaz bir çocuksun... doğduğun hastanenin başhekimini gibeyim goofy diye çıkıştım... suratı düştü muallaknin... hakaret kaldıramadı naif bünyesini gibtiğim...
sonra tak kokan etli yannanımı zorla ağzına verdim goofy'nin... kulaklarından tutup taşaklarıma kadar bastırdım, öğürdü, öğürdü, öğürdü... sabah kahvaltıda salatalık ve domates yediğini, etli yannanım yüzünden kusturduğumda anladım... aç bir köpek gibiyordum adeta... belki de hayatında eti ilk kez yannanımda görmüştü pirzolasını gibtiğim...
daha sonra yatağa aldım goofy'yi ve dömettim... zütü tempra sx k gibi çıktı meydane, etli yannanım pek bir merdane... ehehe eheheheh... neyse lan... iyice dömettikten sonra kafasını yastığa bastırdım ve bir ayağımı da öne uzatıp goofy'nin ağzına soktum... pasif oğlanım goofy'yi hem zütten hoyratça gibiyor, hem de ayaklarımı yalatıyordum... o da etli yannanımın acısını hafifletmek amacıyla aşağıdan bamya pipisiyle 31 çekmeye çalışıyordu fakat sertleşemiyordu bile... beyaz converse'lerini ayağından çıkardım, kıvırdım ve ayağımla beraber ağzına soktum... hem kendi ayakkabısını hem de benim ayağımı aynı anda yalıyordu... zütü darbelerimden dolayı iyice kızarmıştı... amele ve nasırlı ellerimle tokatlıyordum goofy'nin züt loplarını... taşşağını tutup aşağı doğru iyice çektim ve dedim ki;
ben romeo... gerçek aşkın savaşçısı... yalnızlık bitti sil göz yaşlarını... ağlıyordu goofy... otel yolunda içinden gulfüalahuehad demesi onu etli yannanımın gazabından kurtaramamıştı... onun bu çaresiz çıplıkları beni iyice azdrıyordu... zaman zaman züt deliğine tükürüp kayganlaşmasını sağlıyordum...
vücudum bu zevk silsilesine daha fazla dayanamadı ve tüm tohumlarımı goofy'nin ılık züt deliği içine boşalttım... sonra onu taharet pozisyonuna getirip çömelttim ve ıkınmasını emrettim... elimi zütünün altına tuttum, o ıkındıkça tohumlarım elime döküldü, ve o elimi
veleddalin amin deyip goofy'nin yüzüne sürdüm... helallik istemeyi de ihmal etmedim tabii... ama hakkını helal etmedi zütveren =)
