-
5.
0bence aşk ile bilim arası bir uçurumdur yani hormonsal sebepler gelip geçicidir yani karıya gitsen aşık olmayı unuturusun gibi bir şeye dayanması gerekir aşkın aşk bilimle değil astral boyutla alakalı yani ruhsal dünyamızla alakalı bir durumdur şahsi kanaatim bu yöndedir şukuladım panpacım
-
-
1.
0Yani bro biraz da öyle diebiliriz ancak başka bir çelişki de bunlar yaşanıyorken vücudunda gösterilen tepkiler sadece cinsel boyutta diemeyiz
-
1.
-
4.
0Tam benj anlattin
-
3.
0iyi yorum ama platoniğin en güzel yorumu şıiu cümle “ onun vücuduna istediğin kişiliği koyuyorsun” ama aslında öyle değil.
-
-
1.
+1bu da güzelmiş
-
1.
-
2.
0Uzunmuş ben bakmıyım
-
1.
+1öncelikle aşk kavrdıbını elimize alalım . Belirli hormonların tetiklenmesiyle
oluşan aşırı endorfin sentezi gibi özelliklere dayanan garip bir duygu . Ancak biz bu duyguyu tam anlamıyla yaşıyor muyuz . Peki tam olarak yaşadığımızı düşündüğümüzde ise bu duyguları beslediğimiz nesneye bunu açıklayabilir miyiz ?
Eminim buna cesareti olmayan ya da kendi kafasında bu olayların devamında bir takım kötü olaylar olacağından dolayı paranoyaya girip platonik kalmayı tercih eden birçok insan vardır . Evet ben bu duyguyu sürekli ve kalıcı olarak saklamayı doğru bulurum . Başta da bahsettiğim paranoyadan kaynaklı . ve hayatımın büyük bir bölümünü yalnızlık içersinde geçirir içimde hala kurguladığım kötü olayların yaşanmadığı için bu teorinin kendimce doğruluğuna kendimi inandırırım . Bu nedenle platonik olmak bence bu duygunun en saf ve nötr halidir . Yorumlar bölümünde tartışabiliriz . Değerlenmiyecek ancak yine de yazmak istedim .
başlık yok! burası bom boş!