-
126.
+1Kendimde konuşmaya devam edecek gücü bulamıyorum, utanıyorum belki de bu saf duyguları kullanacak, belki de sen farklısın dediği hallerimi ayaklar altına alacaktım. Hem neden farklıyım? Hiçbir zaman farklı olmayı istemedim, sıradan kendi halinde bir insan olmak için değil mi çabalarım? Sıradanlaşmak adına attığım her adım beni daha farklı olan biri yapıyordu…
Bu konuşmalar bazen msn üzerinde, daha çok mesaj ile devam etti ama iki arkadaşın konuşmasından daha öteye geçmesine izin vermedim. Bunun övünülecek bir tarafının olmadığını biliyorum ama hiçbir zaman umut verecek bir konuşma geçmiyor aramızda buna izin vermiyorum, bunun geleceğini hissettiğim anda kaçıyorum..
Bu sırada bilgisayarlarla olan merakım git gide daha da artıyor her geçen gün biraz daha bilgili biraz daha kabiliyetli biri oluyorum neredeyse çok iyi hack yapabilecek seviyeye geleceğim ama hack yapmıyorum daha çok sistem, server, net, browser, program vb açıkları ile ilgileniyorum ama bulduğum hiçbir açığı değerlendirmiyorum çizgimi korumaya devam ediyorum..
Detaycı kişiliğimi sanal ortama da yansıtıyorum, programlar benim için kodlardan, kodlar sayılardan, sayılarda noktalardan ibaret. -
127.
+2Bir gün bir şekilde Toprak’ın msn adresini buluyorum önceden farklı bir adresten edkledim.
-“selam”
-“seni tanıyor muyum?”
-“bilmem”
Engel ve siliği yiyorum..
Birkaç gün sonra çekinerek de olsa kendi adresimden ekledim.
-“selam”
-“seni tanıyor muyum?”
-“tanıyorsun galiba..”
-“evet tanıdım seni o çocuksun mahallede ki..” (bende bunu yedim ya)
-“neden ekledin beni”
-“bilmem konuşuruz belki”
-“ne konuşacağız”
-“bilmem” (gerçekten bilmiyordum ne diyecektim kıza?)
-“iyi o zaman iyi geceler” dedi ve msn adresinin den çıktı ama engel ve silme durumu olmadı (o zaman ki bilgisayar bilgimle bunu öğrenebiliyordum)
Bu benim açımdan başarılı bir şeydi en azından silmemişti ya da engellememişti..
Birkaç gün sonra okuldan gelirken evin önünde Ali ile rastlaşıyoruz yanıma geliyor,
-“Toprak’ın adresini nerden aldın?”
-“Hayırdır, ne Toprak’ı tanımam etmem” dedim
-“ama adresini eklemişsin”
-“ben eklemedim”
-“o mu ekledi?”
-“bilmem ona sormayı dene..”
-“o senin eklediğini söyledi ama”
-“ben eklemişsem ve rahatsız olmuşsa silseymiş sana neden söyledi?!”
Bir şey diyemedi çekip gitti, bu Ali’de bir haller vardı kıskançlık yapıyordu, bir gün gelip ilanı aşk yapmasından korkmaya başladım.. -
128.
+2Birkaç gün Toprak msn de görünmedi sonra bir akşam online görünce heyecanlandım, sonra kişisel iletisine internette problem var çok yavaş gibilerinden bir şeyler yazdı sildi bende fırsat bu fırsat diyip başladım muhabbete,
-“selam, internetin mi yavaş?”
-“evet bu aralar çok yavaşladı”
-“öncende olmuyor muydu?
-“hayır”
Klagib kız bilgisayarı kesin internet geçmişini silmemiştir, eski çöp ve çerezlerle doldurmuştur her yeri...
-“en son ne zaman format atıldı bilgisayara?”
-“bilmiyorum 2 yıl olmuştur herhalde”
-“tamam şimdi başlat çalıştır cmd yaz ve sana yazacağım kodları yazmaya başla..”
…
..
.
Verdiğim komutlar tamamlandıktan sonra son olarak,
-“shutdown –r”
Bu komuttan sonra kızın kalbine iniyormuş bozdun bilgisayarımı diye saydıracakmış lafları bana,
Bilgisayar açılıp her şeyi hızlı ve düzgün görünce girip teşekkür etti. Sorun düzelmişti bende gereken sohbeti ve arkadaşlığı artık yakalamıştım.. -
129.
0Daha sonrasında gerek Ece gerekse Toprak’la sık sık konuşmaya devam ettik iyi arkadaş olmuştuk Toprak’ın telefon numarasını aldım ara-sıra mesajlaşıyorduk, mahallede de ara sıra beraber oturmaya sohbet etmeye başladık…
Toprak bana karşı hep iyi davranıyordu ben de kişiliğine ve davranışlarına saygı duyuyordum bu karşılıklı devam ediyordu. Ece çok iyi bir insandı hatta tanıdığım en iyi kalpli insanlardan biriydi içindeki aşk benim beklentilerim aksine giderek büyüyordu ve ben bunu görüyordum, zaten onun da bütün amacı bunu göstermekti...
Zaman geçiyordu rutin olarak devam ediyorduk hep aynı muhabbetlere değişen tek şey Ece’in bana olan aşkı her geçen gün büyüyor benim Toprak’a olan aşkım gibi.. -
130.
+1Toprak ile bir gün kapının önünde sohbet ediyoruz söz Ece’den açılıyor ve gözlerine bakıyorum
-“ Ne oldu Ece’yle aranızda?
-“ bir şey olmadı, sen bir şey mi biliyorsun?”
- “hayır”
- Ece mi anlattı?
-“ neyi?”
Suratını astı çekip gitti…
Birkaç gün sonra tekrar konuşuyoruz,
-“nasılsın”
-“iyim sen nasılsın?”
-“bende iyiyim”
-“bir problem mi var?”
-“hayır, ne problemi olacak ki?” deyip sinirlendi,
-“babanla mı tartıştın?”
- “kim söyledi bunu sana, kimden duydun ?”
-“kimseden duymadım Toprak neden sinirleniyorsun?”
-“babamla mı konuştun tartıştığımızı nereden biliyorsun?”
-“babanla nasıl konuşayım adam oturup bana kızımla mı tartıştım diyecek?”
-“o zaman nereden biliyorsun?”
-“ Geçen gün okulda ki problem vardı ya o konuyla ilgilidir diye düşündüm.”
-“ sen okulda ki problemi nereden biliyorsun?”
-“geçen gün konuşurken sıkıntılıydın ya?”
-“iyi de ben sana bunu anlatmadım k?
-“ anlatmadın da... ”
Bir şey söylememe izin vermende çekip gitti,
Sahiden de anlatmamıştı iyi de bunu ben nereden biliyordum? -
131.
0reserved
-
132.
0panpa gün içinde de yaz amk sardı.
-
133.
0aksam daha guzel oluyor aksam yaz panpa
-
134.
0reserved
-
135.
+2adam hikayenin sonunda şizofren çıkıyor beyler.
-
136.
0ne zmn baslıyorsun panpa?
-
137.
+2Buna ister yalan deyin, ister delilik, ister hayal gücü, ister 6. His ister tahmin ister atmak ister de gerisini siz tamamlayın, aramda bağ kura bildiğim insanların o anda ne hissettiklerini davranışlarından da az çok ne düşündüklerini anlayabiliyordum. Bu onun eseriydi o derinlerde yaşadığım şeyden eserdi bir şeyler harekete geçmişti… Ben bunu da herkes için geçerli sanıyordum ama değildi yeni-yeni kavrıyordum, Nedim Beyin gözlerinde ki nefreti, kimya hocasının benim için taşıdığı umursamazlığı Toprak’ın benimle konuşurken Ece konusunda gözlerini kaçırması, diğer konuşmamızda sürekli gelen her arabayı takip etmesi ara sıra evin penceresine bakması, okul ile ilgili probleminde elimde ki dergiye bakıp dalması bunun bir bilgisayar dergisi olduğunu anlamadan belki de bir kitap olarak görüp ona bakıp o gün yaşadığı problemi düşünmesi...
Bu özel bir yetenek değil, nasıl olduğunu yada nasıl anladığımı da bilmiyorum ama biraz dikkat etmek, biraz gözlem yapmak, en önemlisi gözlerin derinliklerinde bunu görmek ve yüz ifadelerinde yaşanan değişiklik bunu bana söylüyordu insan pgibolojisi konusunda da çok hassastım, hangi mimiğin neyi ifade ettiğini anlayabiliyordum, bunu merak eden ve araştıran herkesin görebileceği gibi... -
138.
+2Dediğim gibi o kişi üzerinde bu gözlemi yaptığım, ve en önemlisi aramızda bir bağın olduğu ve bunu gerçekten istediğim bir insan için bunu anlamak zor olmuyordu.. Bu önüne gelecek herkesin üzerinde gerçekleşebileceği bir şey değildi, yada duygusal bir bağ dışında (sevgi ve nefret) ve istemediğim (burada ki istemek yada istememeyi açıklayamıyorum, yani kendimde bilmiyorum kendime bile açıklayamadım) gerçekleşemezdi sonuçta tartıştığı annesi de olabilirdi belki de dayısıdır belki de kız kardeşi ama aklıma ilk gelen isim babası oldu.
Kendimde keşfettiğim ve korksam mı sevinsen mi bilemediğim yeni bir şeyde bu oldu.
Bunu Toprak’a açıklamanın hiç bir yolu yok! Ne diyeceğim Toprak bunu hissediyorum bir anda zaten bildiğim bir şeymiş gibi geliyor aklıma ve söylüyorum.. Hiç mantıklı gelmiyor bana. Ben zaten mantık insanıyım her şeyde mantık ararım ama kendi mantığımı bile ikna edemediğim bir konuda karşımdakini ikna etmem mümkün değil.. -
-
1.
+1 -2amk öğ öğ nereye kadar tmm sensin sen
-
1.
-
139.
0Bu konu hakkında bir daha konuşmama kararı alıdım anladığım konuları söylememem gerekiyor.
Ece bana aşık bunu bilmek hissetmek için müneccim olmaya gerek yok, Toprak acaba benim için ne düşünüyor, o ana kadar hissettiğim hiç bir şey, yani arkadaş olarak görüyor, derdini sırrını açıklayabileceği biriyim, fikirlerimi seviyor, önem veriyor ve uyguluyor duygusal manada hiçbir şey yok bunu biliyorum..
Ece bir gün,
-“okulda beni seven biri var bugün çıkma teklifi etti”
-“ee sen ne cevap verdin?” heyecanlandım ümitler tavan yaptı,
-“bilmem cevap vermedim aklım karıştı.”
- “neden aklın karışsın ki”
-“aslında sadece o değil okulda başkaları da var benden hoşlanan.”
-“maşallah, bence sende bir şeyler hissediyorsan, kabul et” diyecek kadar da saf biriyim.. -
140.
0Bilgisayarlarla uğraşım devam ediyor ve msn modasın da my space alanında bir açık dikkatimi çekiyor, myspace alanı olan bir msn adresini ele geçirmenin çok kolay olduğunu keşfediyorum. Bir gün Toprak’ın msn adresi okulda ki bir arkadaşı tarafından çalınıyor (okuldan olduğunu sonradan öğreniyoruz sonradan) telefonum çalıyor bakıyorum arayan Toprak hemen msn adresime girmemi söylüyor başka bir adresten ekliyor beni ve durumu anlatıyor çok sinirleniyorum, kendimi artık uzman gördüğüm bir konuda hemen yardım ediyorum adreste myspace olduğundan 10 dk içinde adresi geri alıyorum ve sahibine iade ediyorum çok teşekkür edip çıkıyor msn den. Akşam uyumanda önce de yeniden teşekkürlerini belirten bir mesaj alıyorum ve o huzurla uyuyorum.
-
141.
0Birkaç gün Toprak ile görüşemiyoruz en sonunda denk geliyoruz, ama konuşmalarında bir soğukluk var yüzünde bir donukluk konuşurken bakmıyor bana bir problem olduğunu anlamak için müneccimlik yapmıyorum zaten ortada sana bir şey soracağım diyor, ne soracağını bilmiyorum ama canımı fazlası ile sıkacağı belli olan bir soru..
-“bana son zamanlarda hiç yalan söyledin mi?”
-“hayır neden böyle bir şey sordun? Sana bunu sorduran nedir?” (aklıma tek bir şey geliyor son yaşadığımız olay msn adresinin çalınması benim de bu işlerde merakımın ve yeteneğimin olduğunu bildiğinden ve adresi 10 dk içinde geri almamdan şüphe duyuyor; yani kısaca adresimi sen mi alıp sonra senden yardım isteyeceğimi bilerek geri aldım rolüne bürüneceksin demeye getiriyor ve beyninin içinde bir soru işareti daha var ama bırak söylemeyi, düşünmeye bile cesaret edemiyeceği bir soru işareti yalandan kastı bu iki soru işareti..)
-“ bilmem bir an öyle olduğunu hissettim ama sanırım kuruntu yapmışım ve saçmalamışım kusura bakma”
-“ hayır bu kadar basit olmamalı bir şey bunu sana çağrıştırdı.”
-“boş ver dedim ya kuruntu sadece”
-“sana hiç yalan söyleyip, söylemediği soruyorsun sonrada boş ver diyorsun. Bu boş verilebilecek bir şey mi?”
-“ ben sana bu soruyu sorarken aklından ne geçti peki?”
-“neden böyle bir soruya maruz kaldığım. Neden sana yalan söyleyeyim, hiç söylemedim!”
-“tamam kusura bakma boş ver gitsin”
-“gerçeği söyleyecek misin?”
-“hayır” diyor.. -
142.
0Sen bilirsin diyorum ve oradan uzaklaşıyorum yaklaşık 1 hafta boyunca mahallede olmamaya zamanımı daha çok Demir abi ve bilgisayarımın başında geçirmeye okula gitmeye devam ediyorum msn adresime girmiyorum telefonuma Toprak’tan ve Ece’den gelen mesajları okumadan siliyorum.. Bu inadım 1 hafta devam ediyor sonra Toprak’ın ısrarla beni araması ile bu sessizlik bozuluyor iki sefer uzun uzun arıyor ama cevaplamıyorum 3. kez aradığında dayanamayıp açıyorum, bu akşam 8 gibi dışarı çıkabilir misin? biraz konuşalım diyor..
Tamam diyip kapatıyorum.. Toprak’ın içinde bir şeyleri harekete geçirdiğimi biliyorum artık.. akşam 8’e kadar beklediğim o 2 saat hayatımın en uzun saatlerinden biri oluyor, duş alıyorum saçlarımı tarıyorum aynanın karşısına geçip kendime bakıyorum ama düşünüyorum ben böyle biri değilim nefretim beni ayakta tutan gerçeğim, hedeflerim uğruna hayatımı adayacağım hedeflerim varken ben aynanın karşısında süsleniyorum.. ve beklenen zaman geliyor, neredeyse koşarak iniyorum aşağıya ve Toprak’ı görüyorum hemen ileri de. -
143.
0Aradan 1 hafta geçmiş onu görmediğim 1 hafta sesini duymadığım 1 hafta geçmiş.. Özlediğimi çok özlediğimi hissediyorum neredeyse koşup boynuna sarılacağım.. Toprak karşımda aklı karışık, içinde bir şeyler var ama onlar da karışık, söyleyeceği çok şey var ama söylemekten çekiniyor aslında ne söyleyeceğini o da bilmiyor..
-“nasılsın”
-“iyiyim sen nasılsın?”
- “ben de iyiyim, görünmedin 1 haftadır nerelerdeydin ne yaptın?”
-“bazı işlerim vardı onlara zaman ayırdım”
-“birkaç mesaj da attım ama cevap vermedin”
-“görmemişim kusura bakma..”
-“görmemiş olamazsın, neden anlatmıyorsun?”
-“neyi?” (anlatması gereken sensin)
-“neden böyle yaptığını, belki acil bir şey var, belki sana ihtiyacım var, soracağım ya da yardımını isteyeceğim bir şey var neden yanımda değilsin” -
144.
+3 -1ve kastının arkasında derdini paylaşıp, kafasını karıştıracak her konuyu benimle paylaşması ve benim ona yol gösterdiğim bazı konuları öne sürecek.. Yani vur kaç yapıyor, ben farklı düşünürsem ben dostluğumuz kast ettim diyecek ya da zaten onu kast ettiğini düşüneceğim, ama farklı düşünürsem ve bunu ona belli edersem kafasında oluşan karışıklık aydınlanacak yani ona karşı hislerimin olduğu şüphesini netleştirecek.. Kendince bir oyuna kalkışıyor en azından zarf atıyor belki onu bu şekilde kaybedeceğim ama ipleri onun eline vermeye hiç niyetim yok oyun oynanacaksa bu benim oyunum ve benim kurallarıma göre olacak!
-“söylediklerim yalan olabilir o yüzden senin için önemli değildir diye düşündüm” (ipleri elime aldım)
-“hayır aslında.. neden böyle söylüyorsun ki benim o zaman sadece aklım karıştı”
-“neden aklın karışsın merak ettiğin gerçeği söyle sana gerçek cevabını vereyim”
-“bu konuyu kapatalım”
-“kapatmayalım, gerçeği bekliyorum senden sadece gerçeği..”
-“gerçek yok sadece aklım karıştı”
-“aklını karıştıranı söyle işte bunu bekliyorum senden..”
-“söyleyemem..”
-“demek öyle..” -
145.
0Arada kalmış biriyim Toprak’la beraber olmamıza imkan yok gibi, az çok bir şeylerin farkında artık ama arada Ece oldukça bu imkansız Ece aradan çıksa bile en yakın arkadaşının önceden sevdiği bir çocuk ile beraber olmayacak biri biliyorum. En iyisi vazgeçmekti her gün umut edip yaşamaktansa kaçıp kurtulmak onu unutmak hiç tanımamak en iyisi olacaktı..
-“Toprak sana yalan söylediğimi ima ettin, kafam karıştı dedin kaçtın gittin.. Bu beni çok üzdü ve üzmeye de devam edecek ve sen bana bunu söylemiyorsun..” (msn olayı ve kendine bile söylemekten çekindiği konu; artık bunu düşünüyordu ve kendine soruyordu acaba beni mi seviyor?)
-“bu benim için kolay bir şey değil, söyleyemem..”
-“senin için kolaylaştıracağım o zaman”
-“nasıl?”
-“artık hayatında olmayarak, nasıl olsa söylemeyeceksin eğer ben hayatında olmazsam bunu düşünmeni gerektirecek ya da hatırlatacak bir şey kalmaz, madem sen kaçtın sıra bende ben de kaçacağım, kendine iyi bak”
-“bu kadar basit mi kaçıp gideceksin”
-“adına ne dersen de gidiyorum ya da kaçıyorum artık olmayacağım.” (içim kan ağlıyor utanmasam oturup ağlayacağım)
-“anlatmayacak mısın nedenini?” diyor,
-“ne anlatayım sana Toprak bu zamana kadar bir şey anlamamışsın bundan sonra sana ne anlatayım ki?”
-“ya sana sadece anlamamış gözüküyorsam?”
Beynim duruyor işte bunu hiç beklemiyordum, arkasını döndü,
-“Cuma akşamı görüşeceğiz gidecek misin kalacak mısın kararını o zaman ver... ”
Al birde buradan yak sadrazamım, hani biliyordun ya aklından geçenleri işte bunu yakalayamadın.
-
bakircanın gebermesi için salavaat zincirii
-
aganizin keyfi
-
albay barclay daha oldurmedin mi la kendini
-
zorbacan brom bir daha çaylak olursa
-
melek dayı 1976 yılından beri nasıl yaşıyon la
-
dayı sözlükte zaten bir tane am vardı
-
sözlükte gotik kız kaldı mı
-
zorbacan2010
-
zalinazurt olaydı da iki kayra başlığı açaydı
-
diyanetin 90000 camide yaptığı duadan sonra
-
sözlüğün haline bak la
-
küfürbaz haydo da padişah bunun
-
buyur panpa buyur
-
anime gaylik değildir
-
ah şu tuvaletin dili olsa da konuşsa
-
panla ben melek göz axento dinlemem
-
axento nik6mı lgbtye taşıyınca
-
hayat artığı deyyusu kebir ne haber brom
-
bunlar tam bir medya maymunudur
-
ramodan özür dileyin
-
selamun aleycum dostlar tahliyemiz oldu
-
asıl böyle zarganalar parayı zütürüyor
-
anime izleyen erkek nedir la
-
komutanım orduya tavşan almışız
-
bakircan için milli olma taktiği
-
esmer doğurgan minyon bir kürt kızı için
-
can tayfa uyanış
-
mezarımdan kalktım geldim sessizce
-
beyler herkes kıçına teneke çaktırsın
-
defalarca çaylak attıran erkek özgüveni
- / 2