1. 26.
    +4
    Orta okul için başka bir okula kaydımı aldılar hem kavgalardan uzak durmak için hem de eve daha yakın olmak için.

    Ortaokul yeni bir ortam yeni arkadaşlar. Öğrencilik hayatımda yine bedenen okula gidiyor derslerin bitmesi için saniyeleri sayıyordum hiç ders dinlemeyen ders çalışmayan biri içinde notlarım gayet iyiydi.

    Garip olan bir şey var ki artık kavga etmiyordum, eskiye dair içimdeki o merak o heyecanı yok etmek istedim o duyguları derinlere çok derinlere gizledim bu yazdığı kadar kolay olmayacak bir durum ama ben ileride beni tamamlayacak karakteristik özelliklerimi değiştirmeye başlamıştım ve sanıldığının aksine aynen yazdığım gibide kolay oldu. Kavga yok, heyecan yok, yaramazlık yok… Bu benim için nasıl böyle kolay oldu diye soracaksanız, aslında kendimi bunların rüya olduğuna o kadar çok inandırmıştım ki hiç yaşamıyor bir gün uyanacak ve bunlara o zaman yeniden kavuşacak gibi hissediyordum. Yeni ortamda kavgalarım bitti çok az konuşan çok düşünen biri oldum. Ders çalışmaktan ders dinlemekten nefret eden biriydim öğretmenlerimde bunun farkındaydı ama notlarım hep çok iyiydi öğretmenler tarafından da seviliyordum.
    Zamanla daha da değişmeye başladım, içimde en derinlerde nefretimin arkasına saklanan o değişiklikler kendilerini göstermeye başladı,
    ···
  2. 27.
    +4
    Bu dönem benim için gerçekten çok önemliydi yeniden hissedebilmek başka bir şeyler düşünmek rahatlatmıştı beni ama keza hissetmeye geç kalmış olmam keza nefretimin yeniden harekete geçmesi ile ortaokul serüvenim burada bitiyordu.

    Ortaokulda değişen bir başka şeyde agresifliğimi macera perestliğimi tamamen bitirmiştim. Neredeyse hiç kavga etmedim, ilk 2 yıl sınıfta ve okulda üzerime çok gelen oldu ama hep sessiz kaldım ezildim ses çıkarmadım. Derinlerde böyle bir karar vermiştim artık kavga etmeyeceğim artık heyecan aramayacağım sanki çocukluğumda var olan karakterimi hiç yaşamadım geçmiş hayatımda da rüyamda bıraktım yeni bürüneceğim karakter bu yaşadığım yeni hayatın yada olmasını çok dileğim rüyanın karakteri olacaktı..

    Çocukluğumda sahip olduğum özellikleri toplayıp derinlerde en derinlerde bir yere sakladım. ilginç olan başka bir konuda bu özellikleri bazen refleks olarak göstermemdi..

    orta okulda 2 yıl boyunca sınıfta 2 arkadaş bana kafayı katmıştı en ufak bir olayda benimle kavga etmek istiyorlardı bende kavgadan kaçtığım için geri kalan sürelerde üzerime oynuyorlar ve beni eziyorlardı buna hiç sesimi çıkarmadım orta sonda yine üzerime geldikleri zamanlardı, ingilizce sınavındaydık o çocuklardan biri hemen san sıradaydı ve bir soru için kopya vermemi istedi;

    9. Sorunun cevabını söyle

    Yapmadım o soruyu!

    Yandakine bak söyle!

    Cevabı vermediğim için sinirle bacağıma bir tane vurdu, o an tek hissettiğim derinlerime nefretimin arkasına sakladığım o kavgacı yaramaz çocuğun hisleriydi. Tek bir cevap verdim,

    Teneffüste seni elimden kimse alamayacak!

    Çok şaşırmıştı, ne yapacağını yada ne söyleyeceğini bilemiyordu tek söyleye bildiği kekeleyerek ne diyorsun sen oldu. Gözlerinin içine öyle bir nefretle bakıyordum ki bana daha fazla bakamadı elimden kurtulamayacağına o da inanmıştı.
    Teneffüse çıktık direk aşağı indim çocuğu bekledim, o çocuk yanında ortak arkadaşlarımızla yanıma geldi ben gelir gelmez dövme işlemeni başlamayı planlarken o daha yanımıza gelmeden özür dilemeye sınavımın nasıl geçtiğini sormaya başladı, gerçekten üzgün olduğunu bir daha böyle bir şey yapmayacağı konusunda yeminler etti.. Diğer çocukla da farklı bir konuda çıkan münakaşada boğazını sıkıp üzerine çullanmam ve arkadaşların o nu elimden zar zor alması ile sonra benimle dost olmaya yeri gelince arkamdan dolaşmaya başladı.. Okulda ki diğer çocuklar içinde sorunlu olduğum kişilerle de kasıtlı olmasa da yine gösterdiğim refleksler ile geri püskürtmeyi başarmış hatta olay daha ileri gitmiş hepsi çok yakın arkadaşım olmak istemiş ve olmuştu…
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +4
    Ece ve Toprak ile daha önceden hiç konuşmamıştım zaten binalarda çok yakın değil birbirlerine ama ortak arkadaşlarımız var, Ali diye bir çocuk onlarla takılan hemen alt komşuları olan bir çocuk benimle de arası iyi görüştüğüm bir çocuktu. Bir gün binanın önünde tek başıma oturuyorum Ece ve Toprak’ın ortada olmaması şüphelendiriyor beni adım gibi biliyorum her günden farklı olarak bu gün bir şey olacak, derken Ali soluğu yanımda alıyor, ne haber nasılsın diye muhabbete giriyor, gel biraz turlayalım diyor

    iliklerime kadar hissediyorum başıma gelecekleri ve Toprak için geç kaldığımı..

    -“biri var senden çok hoşlanıyor.”

    - “nasıl yani” diyorum (bilmiyor ayağına yatacağım ya)

    -“biri var işte, senden hoşlanıyor, hoşlanmaktan ziyade aşık oldu"

    - “açık konuşsana kim den bahsediyorsun?”

    Kalan son umutlarımı bitiren isim çınlıyor ulaklarımda, Toprak’ın üstüne onu her gördüğüm her seferinde attım kaçak katların bu çınlamayla titreyip umutlarımla çöküyor, enkaz altındayım çığlığımı duyabilecek tek kişi varken..

    -“Ece”

    Ve ben bu abondane halim ile tarihi soruyu soruyorum,

    -“hangi Ece?” (II.Ece salağa yatmanın doruklarını yaşıyorum, bunu neden sordum bende bilmiyorum..)

    -“kaç tane Ece tanıyorsun, mahallede ki Ece işte sende biliyorsun”

    -“evet biliyorum aslında anlamıştım ne zamandır” (sıvama)

    -“ iyi-iyi bak güzel kız işte kaçırma fırsatı hem bende tanıyorum çok iyi bir kız”

    -“bilmiyorum ki”

    -“kız mısın sen naz yapıyorsun? Cevabın söyle kız bekliyor söyleyeceğim”

    -“bilmiyorum biraz düşünmem lazım bunu”
    ···
  4. 29.
    +3 -1
    ve kastının arkasında derdini paylaşıp, kafasını karıştıracak her konuyu benimle paylaşması ve benim ona yol gösterdiğim bazı konuları öne sürecek.. Yani vur kaç yapıyor, ben farklı düşünürsem ben dostluğumuz kast ettim diyecek ya da zaten onu kast ettiğini düşüneceğim, ama farklı düşünürsem ve bunu ona belli edersem kafasında oluşan karışıklık aydınlanacak yani ona karşı hislerimin olduğu şüphesini netleştirecek.. Kendince bir oyuna kalkışıyor en azından zarf atıyor belki onu bu şekilde kaybedeceğim ama ipleri onun eline vermeye hiç niyetim yok oyun oynanacaksa bu benim oyunum ve benim kurallarıma göre olacak!

    -“söylediklerim yalan olabilir o yüzden senin için önemli değildir diye düşündüm” (ipleri elime aldım)

    -“hayır aslında.. neden böyle söylüyorsun ki benim o zaman sadece aklım karıştı”

    -“neden aklın karışsın merak ettiğin gerçeği söyle sana gerçek cevabını vereyim”

    -“bu konuyu kapatalım”

    -“kapatmayalım, gerçeği bekliyorum senden sadece gerçeği..”

    -“gerçek yok sadece aklım karıştı”

    -“aklını karıştıranı söyle işte bunu bekliyorum senden..”

    -“söyleyemem..”

    -“demek öyle..”
    ···
  5. 30.
    +4
    Beklediğimiz gün geliyor, hafta içi müsait olduğumuz bir günde buluşuyoruz, güneşli bir gün sahil kenarında Ece ile el ele yürüyoruz, gözüme güzel bir bank kestiriyorum hemen yerleşiyoruz banka, elimi Ece’nin beline doluyorum yaslanıyor göğsüme boşta kalan ellerimiz birleşiyor kucağımda Ece çok mutlu ama hep tedirgin,

    -“çok mutluyum, bir ömür boyu seninle burada bu şekilde oturmak isterdim.”

    -“bende çok mutluyum Ece senin yanında kendimi gerçekten huzurlu hissediyorum, seninde mutlu olduğunu bilmek bana huzur veriyor ama senin bazı tedirginliklerin var bunları konuşmak ister misin?”

    -“Ya aslında bende bilmiyorum bunun neden olduğunu ama korkuyorum”

    -“Neden korkuyorsun?” bunu bilmek çok zor olmasa gerek,

    -“Ya bir gün biterse”

    -“Daha başındayken sonunu düşünürsen, mutlu olamazsın Ece bunları hiç düşünme bir daha”

    -“Aslında konuşmayı hiç istemiyorum ama biliyorsun yakında kayıtlar için Ankara’ya gideceğim ve artık orada yaşamam gerekecek sence nasıl olacak? Birbirimizi görmeden nasıl dayanacağız? Sadece telefon ve internetten görüşmek, tatillerde gelmek sadece tatiller bize yetecek mi? Bana asla yetmeyecek gibi geliyor ben har anımı seninle yaşamak seninle geçirmek istiyorum seni görmediğim şu bir hafta bile kabus gibi geçti telefonda her sesini duyduğumda her mesajında o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam ama birkaç saat sonra çok özlüyorum seni görmek dokunmak elini tutmak istiyorum… Ankara’ya gitmek hayalim olan üniversite hayatını şimdi düşünüce nefret ediyorum korkuyorum bir gün biterse diye çok üzülüyorum her gece ağlıyorum, eğer sende istersen Ankara’ya hiç gitmeyeyim zaten gitmek istemiyorum artık 1 sene daha hazırlanırım istanbul’da bir yer kazanırım yeter ki sen kal de bana… ”

    Sözler bitince gözleri nemlendi ve yaşlar süzüldü. içimin nasıl yandığını kelimelere dökemem, keşke beni bu kadar çok sevmeseydi ya da keşke bende seni beni sevdiğin kadar çok sevmiş olsaydım keşke-keşke…
    ···
  6. 31.
    +4
    Uyandım gözlerimi açtığımda karşımda kapalı perdeler gördüm yabancı bir yatak ve yabancı bir ortam nedeniyle ufak bir şaşkınlık yaşadım sonra bütün detaylar beynime biranda doldu nerede olduğumu hatırladım başımın ağırıyor elimi cebime zütürüp telefonu çıkardım ve saate baktım 18.50 olmuştu. Uykum geliyordu yeniden uyumak istiyordum ama aklıma Ece’nin 1 saate kadar gelirim sözleri geldi şimdiye kadar gelmiş olmalıydı acaba geldi mi?
    Bu düşünce ile sırt üstü dönmemle sol yanımda Ece’yi görmem bir oldu yatağın aşağı ucunda oturmuş bana bakıyordu. (Bir elinde bıçak diğer elinde böbreklerimi görünce şoka girdim…)

    “-Ne yapıyorsun öyle?”

    -“Seni izliyordum”

    -“Ne zamandan beri?”

    -“2 saat oluyor, çok yorgun görünüyorsun.”

    -“Biraz yorgunum ama şimdi daha iyiyim sadece biraz başım ağırıyor.”

    -“Dur ağrı kesici getireyim.”

    -“Bekle çantamda olacaktı.”
    ···
  7. 32.
    +1 -3
    la bi gibtir git amk çocuu işim gücüm var bide senin yazınla mı uğraşacam.
    bu yazıyı okuyanın anasını okumayanın da avradını gibeyim.
    ···
  8. 33.
    +4
    Devam panpa süpersin
    ···
  9. 34.
    +4
    adam sözünde durdu aynen cuma günü yazıyor helal olsun
    ···
  10. 35.
    -4
    Bu kadar yazıyı anana okuttur xde xde
    ···
  11. 36.
    +3
    Beynimin içine kazıdığım bu sorular ve içimde ki nefret ile günler geçmeye başladı, zaman geçiyordu ama ben sanki bir rüyadaymışım gibi sadece uyanmayı bekledim, o döneme ait hissiyat olarak tek hatırladığım gerçekten bunun bir rüya olduğuna inandırmıştım kendimi hep uyanmayı bekledim ama beklediğim zaman hiç gelmedi zaman geçti büyümeye başladım içimde ki nefretle.

    Artık hayata dönmenin en azından yeni yaşantının başlangıcı olmanın bir yerden başlamanın vakti geldi.

    Okula başlayacaktım 5. sınıftan devam edecektim, içinde kendinden 10 kat büyük bir nefret, koca bir adam üstünde mavi önlüğü elinde beslenme çantası ile.

    Hiç bilmediğim kocaman bir şehir büyüdüğüm yerlerden çok uzak üstelik yeşili, dereleri, çarşaf gibi beyaz karı olmayan kocaman bir beton bir şehirde. Artık hayatımı burada sürdürecektim yeni bir ev yeni bir hayat uyanmayı bekleyen günler…
    ···
  12. 37.
    +3
    Gerçekten onu görünce heyecanlanmaya, görmeyince özlemeye başladığım biri girdi hayatıma. Nefretimi bastıracak bir duygu ile karşılaştım açıkçası oldukça korktum ya bana nefretimi unutturur ya hayattan intikam alma gayemden vazgeçersem diye çünkü artık nefretim nefes almamı sağlayan beni hayata bağlayan bir etken gibiydi.. 5 yıl aradan sonra tanıştığım yeni duygunun bana yön vermesine izin verdim, normal hissedebilmek beni özgürleştirmeye başladı. ilk anda tamamen platonik biriydi ama zamanla açılmaya karar verip cesaret edememe ret edilme korkusu ile kendi çapımda bir mektupla ( o derece romantiğe bağladım ) açıldım sonra ilk konuşmamız yeniden kalbimin heyecandan çarpmasını hissetmek inanılmaz bir duyguydu. iki ergenliğe girmiş çocuğun yaşayacağı ilişki ne ise onu yaşamaya gayret ettim . Kızın adı Buse idi, açık söylemek gerekirse güzel bir kızdı göçmendi boyu benden uzun beyaz tenli siyah saçlı gayet güzel ve popüler bir kızdı.
    ···
  13. 38.
    +3
    Hafızamı kullanmam konusunda bir örnek vermek istiyorum; bir dersimiz var bu dersin sınavında her soruyu yapabilmek için o sorunun formüllerini bilmen gerekiyor yani bütün işimiz bitmek bilmeyen formüllerle ve hepsi de birbiri ile alakalı ve karıştırma olasılığı çok yüksek bütün arkadaşlar sınavdan önce formülleri sıra üzerine ufak not kağıtlarına duvarlara yazmaya başlıyor benim bu konuda yaptığım tek bir hazırlık oluyor o da “silgimin üzerine çizdiğim bir çizgi.” Bu çizgi o dersle alakalı okuduğum, gördüğüm, düşündüğüm her konuyu her formülü hatırlatıyor ve ben bu çizgiye bakarak bütün soruları yapıyorum..
    ···
  14. 39.
    +3
    Nasıl başaracağımı biliyorum,



    Bu bölüm okul döneminde mahalle, arkadaşlık ve sosyal hayatımı kapsayacak.
    Yeni evimiz ve mahallemiz gayet güzeldi her ne kadar eski evimizi orada ki arkadaşlarımı özlesem de yapabilecek bir şey yoktu bu duruma ayak uydurmak zorundaydım…

    Mahallemde arkadaşlık ortamı iyiydi beni de aralarına kabul etmeleri uzun sürmedi, hayatın sıkıcılığı üzerimde taşıdığım etkiler ve de sonuçta hala çocuk olmam arkadaş ortdıbına soktu beni.. Yukarı da nasıl bir çocuk olduğumu yapacağım yaramazlıklar ve haylazlıklar da sınır tanımadığımı az çok anlatmıştım ama neden oldu nasıl oldu bilmiyorum ama bütün bu huylarımdan vazgeçtim ilahi bir lütuf oldu bana bütün bunları içimde sakladım hepsini bastırdım, şuan da bile bu huylarımın en derinlerde olduğunu biliyorum hissediyorum ama bunları artık kullanmayacaktım, örnek bir çocuk nasıl olur nasıl efendi olunur nasıl saygılı biri olunursa öyle biri oldum çıktım.
    ···
  15. 40.
    +3
    Bu lütuf ile de kötü alışkanlık olabilecek her şeyden uzak durmayı başardım.. Her çeşitten arkadaşım oldu bali çekeni de tanıdım hap kullananı da ot sarıp içeni de hepsi ile hukukum oldu beni tanıdılar ben de onları tanıdım ne bir gün onlar beni bu alışkanlıklara davet etti ne de ben merak ettim ama kim olursa olsunlar hep saygı duydum ve karşılığı yeniden saygı olarak döndü bana.. Kimi ceza evine girdi kimi iş güç sahibi oldu ama alışkanlıkları devam etti kiminin okula giden başarılı kardeşi oldum kiminin başarılı bir arkadaşı kimi imrenerek baktı kimi kendinde nasihat da bulundu bu böyle devam etti..

    Ortamım da her türlü insan oldu çok başarılı, çok terbiyeli, çok yaramaz, çok zeki de arkadaşlarım oldu artık adına ister şans deyin ister kader deyin ister de Allah’ın yolumu açması ve beni her zaman koruması ( ki ben buna canı gönülden inanıyorum) yoluma engel hiçbir şeyle karşılaşmadım..
    ···
  16. 41.
    +3
    Sigarası bitince almaya gidiyorum, içeceği bitince doldurmaya gidiyorum ama her zaman yanında oturuyorum, yaptığı her şeyi izliyorum param oldukça internetten araştırıyorum okul kitaplarımı karıştırıyorum bana verdiği bilgisayar dergilerini ve dokümanları okuyorum araştırıyorum. Bozulan her bilgisayarın başına gittiğinde peşinden geliyorum şu tornavidayı tut, şu vidayı sık ile başlıyoruz gün geliyor şu bilgisayarın şu parçası bozuldu al para git al ve tak, şu makineye format at, şu makineye şu programları kur yeni bilgisayar alınıyor parçaları toplamada gel izle şunu sen tak demeye başlıyor. Lise 2 dönemine geldiğim zaman kendime bir tane bilgisayar aldırıyorum uzun uğraşlarım sonucunda. Kendime araştırma yapacak içini açıp bakacağım parçalarını kurcalayacağım bozacağım kendi başıma tamir etmeye çalışacağım yapamayınca alıp Demir abinin yanına koşacağım bir bilgisayarım oluyor..
    ···
  17. 42.
    +3
    Yeniden sahildeyiz dönmemiz gerekiyor bir bankın üzerinde Toprak’ın kafası omzumda saçlarını kokluyorum, saçlarını okşuyorum ellerini öpüyorum kafasını kaldırıp bana bakıyor gözlerinde biraz utanç biraz belirsizlik ile gözlerine bakıyorum en derinlere bunları düşünme der gibiyim ve o günün belki de hayatımın doruk noktasını o an yaşıyorum dukalarımız birleşiyor nasıl olduğunu anlamadığımız bir anda o anı ve hissettiklerimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum bu duyguların mantıkla, sözlerle veya yazıyla anlatmak mümkün değil.. Allah’ım diyorum bu dünyanın en güzel anı aşık olduğun kişiyi öpmekmiş bunun ötesi de evlilik olur onun ötesi de ondan sahip olacağın bir çocuk..
    ···
  18. 43.
    +3
    Eve geldim ve direkt odama geçtim kafam allak bullaktı ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi bilmiyordum ama düşünmeye ihtiyacım vardı ve düşünmeye başladım, ne yapmıştım ben neden yaptım isteyerek mi yaptım bundan sonra ne olacaktı? Sorular, sorular, sorular hepsi aklıma bir anda doluşmaya başladı hepsinin de cevabını elzem olarak bulmam gerekiyordu. ilk olarak en önemli sorudan başlayacak ve emin olduğum cevapları verecektim,

    -ilk olarak Ece’ye karşı aşk adına bir şey hissetmiyorum bunu o da biliyordu ama yüzüne karşı söylemem gerekiyor.

    -Ece’ye bir söz verdim, artık kendi mutluluğum önem arz etmiyor onun mutlu olması için elimden geleni yapacağım ve ona verdiğim sözü tutacağım onu hiç bırakmayacağım.

    -Bu durumun Toprak ile hiçbir alakası yok ve olmayacak Toprak benim için hiç bir anlamı olmayan biri artık…

    -Ece bana karşı çok büyük bir aşk besliyor bu aşkın boyutunu öğrenmem gerek, kişisel olarak da merak ediyorum bir insan ne kadar çok sevebilir ki?

    ...
    ..
    .
    Daha o kadar çok soru var ki cevaplamam gereken artık beynimin karıncalandığını hissediyorum uyumam gerek bir an önce uzaklaşmalıyım... O sıra da telefonum titriyor, Ece mesaj atmış,

    “iyi geceler..”

    “iyi geceler.”

    “hafta sonuna çok var mı? Saat 12’yi geçmiş daha 2 gün var ama konuşmamız gereken o kadar çok şey var ki ”

    “farkındayım ama sadece 2 gün az daha sabır ”
    “neden hafta sonu diye sorayım mı? Seni yarın sabah görmek istesem olmaz mı? okulda bitti yani okulda yok hafta içi... ”

    “kuzenimin işyerini emanet etti, hafta sonu o gelene kadar orada olmalıyım maalesef”

    “tamam seni zor durumda bırakmak istemem ama hala inanamıyorum rüya gibi geliyor uyanacağım diye korkuyorum o yüzden aceleci davranıyorum, iyi geceler..”

    “bunları hafta sonu uzun-uzun konuşuruz iyi geceler ”
    ···
  19. 44.
    +3
    Bu durumdan şunu anladım ki Ece sinirlenince başka biri oluyor. Elimden tuttu neredeyse sürükleyerek durağa gittik. ilk defa Ece’yi sinirli gördüm ne diyeceğini ne yapacağını kestiremediğimden hiç ses çıkarmadım ama kendimi çok garip hissediyorum durursam her an bir tokat atıp yürü diyecekmiş gibi geliyor bunu düşününce gülmeye başladım. Ece bana doğru sert bir bakış attı gülümsemeyi kesip durağa doğru gitmeye devam ettik. Otobüse binene kadar hiç bir şey konuşmadık ama otobüste dayanamadım ve sordum “nereye gideceğiz?”

    -“Eşyalarını alıp seni Ayşegül’ün evine zütüreceğim.”

    -“Ayşegül kim, benin tanımadığım bir kızın evinde ne işim var?”

    -“Üniversiteden arkadaşım, 2 kişi kalıyorlar ev arkadaşı memleketine gitti orada kalacaksın yani kalacağız.”

    -“Nasıl yani sen nasıl kalacaksın?”

    -“Annemde tanıyor Ayşegül’ü zaten tatilden sonra vizeler başlayacak 2 haftaya ders çalışacağız diyeceğim.”

    -“Canım güzel düşünüyorsun da benim için annene yalan söylemene izin vermem, bütün günümüzü beraber geçiririz ama ben pansiyonumda mutlu mesut kalırım, zaten bir gece kalacağım.”

    -“Hayır gideceğiz, hem yalan söylemeyeceğim gerçekten de derslere de bakacağız sende yardım edersin, sana soracağım sorular olacak. Bir gün kalmayacağız 2 gün kalacağız Salı günüde tatil neden yarın akşam dönüyorsun Pazartesi akşamı döneceksin, Çarşamba da okula gidersin.”

    -“Ben planımı böyle yapmadım Ece yarın akşam dönmem gerekiyor hem senin de sınavların başlayacak, bu arayı değerlendire bilirsin.”

    Ece yine sert bir bakış attı, sağ elimi sıkmaya başladı, Allah’ım dedim Ece pgibopata bağladı tokat gelecek şimdi, bilmediğim bir yere zütürecek beni ciğerim, böbreğim sansa feda olsun Ece ama seni böyle bilmezdim. Hiç bir şey söylemedi o bakış her şeyi anlattı bana.
    ···
  20. 45.
    +2 -1
    şuan kendimi kesiyorum huur çocuğu mutlu musun ?
    ···