-1
Uzun bir hikayeyle karşınızdayım. Üniversiteli Arda'nın trajikomik maceraları için lütfen rez alın.
PART - 1
Arda henüz 18 yaşında, ergenlik sivilcelerini suratından silip atamamış, oldukça pısırık olan ve PC'de oyun oynamayı çok seven bir elemandı. Bugüne kadar hiçbir kızla çıkmamıştı. Onlara deli gibi ilgi duyuyordu ama pısırıklığı yüzünden bir kez olsun bir kızla konuşamamıştı. Üç farklı okulda okumuştu ve gittiği bu üç farklı okulun tamamında da "sevimli çocuk" muamelesi görmüştü. Kaslı, saçları dikik Berkecan'lar kızları zütürürken Arda, yeni Call of Duty oyununun çıkması için günleri sayıyordu.
Günlerden bir gün Arda üniversiteyi kazandı. Aslında fazla çalışkan değildi ama balığına halletmişti işte. Kazandığı okul, Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesi idi. Radyo TV & Sinema bölümünü kazanmıştı. Ülkenin sinematik gücünü artırmak için yepyeni yaratık filmleri çekmeyi planlıyordu. Ne olacaktı ki, 100 lirayla bile çekilirdi öyle bir film! Kendisi zaten Adobe After Effects üzerinde uzmandı... Tamam tamam, en azından patlama efekti verebiliyordu.
Pısırık Arda, Steam üzerinden satın aldığı oyunu indirirken ertesi gün okulun ilk günü olduğunu fark etti. Oturdu, düşündü, osurdu, geğirdi ve 28 derecelik bir açıyla dönerek, ayağının dibinde duran BiM poşedinden yeni bir cips çıkardı. Bu sefer ketçaplıydı, ve bu onu sevindirdi. Pis bir sırıtışla Facebook arama motoruna şunları yazdı: "Ankara Üniversitesi iletişim Fakültesi 2016 Girişliler"
Önüne bir sayfa çıktı. 2016 girişliler hemen ayı gibi atlayıp sayfayı beğenmişlerdi. Arda da beğendi. Ve sayfayı beğenen kişilere göz gezdirdi. Daha doğrusu kızlara baktı. Hoşuna giden 1-2 kız bulmuştu. Hemen profillerinin linklerini kopyaladı ve masaüstündeki not defterine yapıştırdı. Bunlar ileride lazım olacaktı. Bu işlemi yaptıktan sonra pis bir sırıtış daha attı ve elindeki ketçaplı cipsi klavyesinin aralarına dökerek yedi.
Hikayenin devam etmesini istiyorsanız rez alın gençler.