buldum
biraz önce buldum evet
Yaradılış, kusurdan çıkarmış gibi gözüküyor bence
Çaba ve hayal kırıklığından kaynaklanıyor sanki
Ve bence dil de buradan doğdu
Yani, yalıtılmışlığımızı aşma arzusundan ve bir başkasıyla bir çeşit bağlantı kurma durumundan
Sadece bir hayatta kalma sorunu olsaydı kolay olurdu
Bilirsiniz işte, "Su" dediğimizde bir ses çıkarırız
Ya da "Sivri dişli kaplan arkanda" dediğimizde yine bir ses çıkarırız
Ama galiba gerçekten de ilginç olan şu:
yaşadığımız tüm soyut ve kavranamaz şeylerde iletişim kurmak için aynı simgeler sistemini kullanıyoruz
Ne demek "hayal kırıklığı" ?
"
öfke" ya da "
aşk"?
"Aşk" dediğimde ses ağzımdan çıkar
sonra diğer kişinin kulağına çarpar, beyninin kıvrımlı kanallarında yolculuğunu yapar
yani, sevginin bulunduğu ya da bulunmadığı anılardan geçerek, dediğimi kaydederler, sonra 'evet' derler, anlamışlardır
Peki ama anladıklarını nasıl bilebilirim?
Çünkü sözcükler uyuşuktur beyler
Sadece simgedirler
Ölüdürler, anlıyo musunuz?
Ve deneyimlerimiz o kadar kavranamazdır ki
Algıladığımız pek çok şey anlatılamaz. Dile getirilemez.
Dahası, yani, biz bir başkasıyla iletişim kurduğumuzda, ve biz bağlantı kurduğumuzu hissettiğimizde, anlaşıldığımızı düşündüğümüzde, zannedersem manevi bir birlik hissetmiş oluruz
Ve bu duygu geçici olabilir
ama galiba da bunun için yaşıyoruz