http://www.kibris.net/kktc/saglik/sars_virusu.htm
sars nedir?
ağır hastalık oluşturan, aniden başlayıp gelişen, öncelikle üst solunum yolları ve akciğerleri tutan bir enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanabilir.
bu hastalığa yol açan enfeksiyon etkeni nedir?
hastalardan elde edilen klinik örnekler, hastalığın etkeninin yapısı “coronavirus” diye adlandırılan bir aileye ait bir virüs olduğunu gösteriyor. coronavirus’lar, kışın sıkça salgınlara yol açan ve halk arasında soğuk algınlığı adı verilen hastalıkların üçte birinden sorumlu tutulur.
sars nasıl bulaşır?
hastalık solunum yollarını tuttuğu için bir hastanın öksürme, hapşırma gibi eylemlerle oluşturduğu, havada asılı kalan damlacıklardaki virüslerin solunması ile vücuda alınır. hastalığın özellikle yakın temas ile aile bireyleri ve sağlık personeline bulaştığı gözleniyor.
sars’ın kuluçka süresi ne kadardır?
hastalık etkeni alındıktan ilk belirtilerin ortaya çıkmasına dek geçen kuluçka süresi 2 ila 7 gün olarak ifade ediliyor.
sars’ın belirtileri nelerdir?
sars’ın en önemli belirtisi yüksek ateş. bugüne dek saptanan hastaların tamamında yüksek ateş görüldü. üşüme ve titreme, şiddetli kas ağrıları, kuru öksürük ve baş ağrısı hastaların yarısından fazlasında görüldü. bazı hastalarda ise, balgam çıkarma, boğaz ağrısı, burun akıntısı, sersemlik hali, bulantı, kusma ve ishal de görülebiliyor.
sars hangi yaştakileri etkilemektedir, öldürücü bir hastalık mıdır?
26 nisan itibari ile sars yüzünden 290’ı aşkın kişi öldü. hastalığa yakalanan kişilerin sayısı ise 5 bine yaklaştı. hastalığa yakalanların çoğunluğu 25 yaş üzerinde olmasına karşın, çocuklarda da görüldü. ölüm oranı yaşlılarda gençlere oranla biraz daha yüksek.
sars’ın tedavisi var mıdır?
hastalığın özgül tedavisi henüz yok. virüslerin etken olduğu tüm diğer enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi antibiyotikler tedavide etkili değil. ribavirin gibi bazı antiviral ilaçların ve ağır olgularda kortizon benzeri ilaçların yararlı olabildiği gösteriliyor.
sars’tan toplumun korunması için ne yapmak gerekir?
toplumu korumanın en etkin yolu hastaların erken saptanması, ve hastahaneye yatırılarak izole edilmesi. ayrıca sağlık personelinin koruyucu maske, gözlük, eldiven, önlük, galoş gibi önlemler ile hasta yanına girmesi gerekir.
sars’ın kesin tanısı nasıl konur?
hastalık belirtileri gösteren kişilerden alınacak boğaz sürüntüsü, balgam gibi örneklerile konur. virüsler klagib mikroskobi ve kültür gibi yöntemlerle kolayca gösterilemediğinden moleküler tanı yöntemlerinin kullanılması gerekir.
sars’ın tanısını koymak için moleküler bir tanı yöntemi geliştirilmiş midir? ülkemizde bu tür bir test uygulanabilmekte midir?
sars virüsünün kalıtımsal bilgisini taşıyan rna’nın dizgisi okunmaya başlandı. bu bilgi rna’nın dna kopyasının çıkartılması ve bunun tüp içerisinde çoğaltılmasına dayalı bir moleküler tanı yönteminin geliştirilmesini sağlıyor. bu tür yöntemler başka enfeksiyon etkenlerinin tanısı için ülkemizde birçok araştırma ve tanı merkezinde yaygın olarak kullanılıyor.
sars ilk kez nerede görülmüştür? şu anda hangi ülkelere yayılmıştır?
sars, kasım ayında çin’in güneyinde ortaya çıktıktan sonra başta komşu ülkeler olmak üzere, seyahatler yoluyla abd, avrupa ülkeleri dahil 25’den fazla ülkeye yayıldı. türkiye’de henüz kesin tanısı konmuş bir olgu yok.
sars endişe verici bir hastalık mıdır?
hastalık solunum yolu ile bulaştığı ve seyahat edenlerle yayıldığı için tüm dünyada hızla yayıldı. henüz hastalığa karşı özgül bir tedavinin olmaması tedirgin edici bir durum.
sars’tan korunmak için aşı geliştirilebilir mi?
etkenin saptanması ve özelliklerinin tanımlanmaya başlaması aşı geliştirme umutlarını doğurdu. hemen aşı çalışmaları başladı. üç yıl içerisinde etkili bir aşının geliştirilebileceği umuluyor.
sars bir bioterörizm olabilir mi?
bunu gösterecek bir kanıta henüz rastlanmadı.
sars virüsü vücut dışında 24 saat canlı kalabiliyor
sars ile ilgili araştırmalarda bulunan, dünya sağlık örgütü (dsö) bilim adamlarından klaus stohr, bu incelemelerin, virüsün etkisiz hale getirilmesi ve temizlenmesi için çalışmalarda bulunulması açısından çok önemli olduğunu belirtti.
bu araştırmaya göre, sars virüsü, virüsün daha önce bulaştığı bir masaya ya da kapı tokmağına dokunan kişiye geçebiliyor.
araştırma sonuçlarının bugün who’nün internet sitesinde yayımlanması bekleniyor.
sars’ın kaynağı uzay olabilir’
galler’deki cardiff astrobiyoloji merkezi müdürü prof. chandra wickramasinghe, “sars’ın uzaydan gelmiş olması ihtimali var. bu çok güçlü bir olasılık” dedi.yaşamın yeryüzüne uzaydan taşındığı tezinin savunucularından olan prof. wickramasinghe, “hastalık çin’de aniden ortaya çıktı. sars virüsü, hayvanlarda görülen benzer virüslere göre farklı bir genetik dizilime sahip. tam kökeni bilinmiyor. bu faktörler, onun farklı bir ortamda, yeryüzünden uzakta evrimleşmiş olabileceği fikrini akla getiriyor” görüşünü savundu.
prof. wickramasinghe, “the lancet” adlı tıp dergisinde yayımlanan yazısında da, kendisinin de dahil olduğu bir grup bilim addıbının, sars’ın kaynağının uzay olabileceği görüşünü dile getirdi.
sheffield üniversitesinden moleküler biyolog dr. milton mainwright da, virüsün kökeninin insanlar olduğu izlenimi edinmediğini belirtti ve “virüsün nereden geldiği konusu hala tartışmalı ve yanıt bekleyen çok soru var” dedi.
her iki bilim addıbına göre, hastalığın ilk çin’de görülmesi de anlamlı. çünkü hastalığın ilk görüldüğü bölge himalaya dağları’nın doğu kısmına yakın. bu dağlık bölge, atmosferin stratosfer tabakasının en zayıf olduğu bölge. bu nedenle virüs, atmosferi kolayca aşarak yeryüzüne ulaşabilir.
bilim adamlarına göre, yerden 41 kilometre yüksekten alınan hava örneklerinde çok çeşitli mikroorganizmalar tespit edilebiliyor.