-
701.
0az önce yolda karşıma çıkan yazar
-
702.
0dünya ahret bacımdır.
- 703.
-
704.
0işin aslı, tam o zamanlar eşimden ayrılmıştım. Yalnızdım. Almanya'da fabrikada işçi olarak çalışıyordum. işten sonra, bir matbaada 70’li yılların erotik filmlerini satan bir arkadaşın telefonlarına falan bakıp siparişleri alıyordum. Sipariş veren iki gün sonra telefon edip “Ne biçim film satıyorsunuz, doğru dürüst ferre görmek istiyoruz” diye şikâyet ediyordu. Ben de patrona “Küfür yemekten bıktım, doğru dürüst bir şeyler yapalım” dedim. O da “Oyuncu bulmak zor, kimi oynatacağız” diye dert yanınca, “Ben oynarım, kadını da ayarlayacağım” dedim. 2000 yılında senaryosunu; daha doğrusu bizde senaryo pek olmaz da doğaçlama bir planlama yaptım. iş arayan bir kadın büroya geliyor ben de ona diyorum ki: “Sekreterden sadece buradaki dosyaları toplamasını istemeyiz, başka şeyler de isteriz.” O da “ciksi ben de severim” diyor. “O zaman bir deney yapalım falan” diyorum. Filmi piyasaya bir sürdük... Telefonlar susmuyor. “Bunun devdıbını yapın” diyorlar. 2001 yılında Köylü Kızı’nı çektikten sonra “Bu işi profesyonelce yapacağım” dedim.
-
705.
0Mısırlı çiftçi, Nil Nehri'ne düşen tavuğunu kurtarmak için suya atlar. Ancak girdaba yakalanır. Kıyıya dönemeyince, bağırarak yardım ister. Bu kez oğlu atlar suya. O da girdaba kapılır. Beraberce yardım isterler. Derken adamın kızı, karısı da aynı kaderi paylaşır. Sonunda tavuk kurtulur ama ardında 6 ölü bırakır.
-
706.
0Arşimet (M.Ö. 287, Sicilya - M.Ö. 212 Sicilya), Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır. Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. Ayrıca, pek çok matematik tarihçisine göre integral hesabın kaynağı da Arkhimedes'tir.Tümünü Göster
Roma generali Marcellus, Sirakuza'yı kuşattığında, Arkhimedes mühendisin yapmış olduğu silahlar nedeniyle şehri almakta çok zorlanmıştı. Bunların çoğu mekanik düzeneklerdi ve bazı bilimsel kurallardan ilham alınarak tasarlanmıştı. Örneğin, makaralar yardımıyla çok ağır taşlar burçlara kadar çıkarılıyor ve mancınıklarla çok uzaklara fırlatılıyordu. Hatta Arkhimedes'in aynalar kullanmak suretiyle Roma donanmasını yaktığı da rivayet edilmektedir. Ancak bütün bunlara karşın M.Ö. 212 yılında Romalılar Sirakuza'yı zapt ettiler ve şehrin diğer ileri gelenleriyle birlikte Arşimet'i de öldürdüler.
Söylentilere göre; "bu sırada Arkhimedes kum üzerine çizdiği çemberlerle hesaplar yapmaktadır. Elinde boynuna vurulmak üzere kaldırılan bir kılıçla yaklaşan romalı askere aldırmaz bile. Başını hesaplarından kaldırmadan "çemberlerime dokunma" der. Arşimedin kegib başı çemberlerin arasına düşer."
Arkhimedes hem bir fizikçi, hem bir matematikçi, hem de bir filozoftur. Gençliğinde bir süre iskenderiye'de bulunmuş, burada Eratosthenes ile arkadaş olmuş ve daha sonra da onunla mektuplaşmıştır. Arkhimedes'in mekanik alanında yapmış olduğu buluşlar arasında bileşik makaralar, sonsuz vidalar, hidrolik vidalar ve yakan aynalar sayılabilir. Bunlara ilişkin eserler vermemiş, ancak matematiğin geometri alanına, fiziğin statik ve hidrostatik alanlarına önemli katkılarda bulunan pek çok eser bırakmıştır.
Geometriye yapmış olduğu en önemli katkılardan birisi, bir kürenin yüzölçümünün 4πr2 ve hacminin ise 4/3 πr3 eşit olduğunu kanıtlamasıdır. Bir dairenin alanının, tabanı bu dairenin çevresine ve yüksekliği ise yarıçapına eşit bir üçgenin alanına eşit olduğunu kanıtlayarak pi'nin değerinin 3 +l/7 ve 3 +10/71 arasında bulunduğunu göstermiştir. başka bir değişle bu formulleri suyun hacim kullanma esnasında alabileceği öz kütle çapıdır...
Arkhimedes'in en parlak matematik başarılarından biri de, eğri yüzeylerin alanlarını bulmak için bazı yöntemler geliştirmesidir. Bir parabol kesmesini dörtgenleştirirken sonsuz küçükler hesabına yaklaşmıştır. Sonsuz küçükler hesabı, bir alana tasavvur edilebilecek en küçük parçadan daha da küçük bir parçayı matematiksel olarak ekleyebilmektir. Bu hesabın çok büyük bir tarihi değeri vardır. Sonradan modern matematiğin gelişmesinin temelini oluşturmuş, Newton ve Leibniz'in bulduğu diferansiyel ve entegral hesap için iyi bir temel oluşturmuştur.
Arkhimedes Parabolün Dörtgenleştirilmesi adlı kitabında, tüketme metodu ile bir parabol kesmesinin alanının, aynı tabana ve yüksekliğe sahip bir üçgenin alanının 4/3'üne eşit olduğunu ispatlamıştır.
ilk defa denge prensiplerini ortaya koyan bilim adamı da Arkhimedes'dir. Bu prensiplerden bazıları şunlardır:
1.Eşit kollara asılmış eşit ağırlıklar dengede kalır.
2.Eşit olmayan ağırlıklar eşit olmayan kollarda aşağıdaki koşul sağlandığında dengede kalırlar: f1 · a = f2 · b
Bu çalışmalarına dayanarak söylediği "Bana bir dayanak noktası verin Dünya'yı yerinden oynatayım." sözü yüzyıllardan beri dillerden düşmemiştir.
Arkhimedes, kendi adıyla tanınan sıvıların dengesi kanununu da bulmuştur. Söylendiğine göre, bir gün Kral II Hieron yaptırmış olduğu altın tacın içine kuyumcunun gümüş karıştırdığından kuşkulanmış ve bu sorunun çözümünü Arkhimedes'e havale etmiş. Bir hayli düşünmüş olmasına rağmen sorunu bir türlü çözemeyen Arkhimedes, yıkanmak için bir hamama gittiğinde, hamam havuzunun içindeyken ağırlığının azaldığını hissetmiş ve "evreka, evreka" diyerek hamamdan fırlamış. Arkhimedes'in bulduğu şey; su içine daldırılan bir cismin taşırdığı suyun ağırlığı kadar ağırlığını kaybetmesi ve taç için verilen altının taşırdığı su ile tacın taşırdığı su mukayese edilerek sorunun çözülebilmesi idi.
Arkhimedes'in bu kanunu doğada tesadüflere yer olmadığını, her zaman aynı koşullarda aynı sonuçlara ulaşılacağını göstermiştir. Arkhimedes, 23 yüzyıl önce, modern bilimsel yöntem anlayışına çok yakın bir anlayışla, bugün de geçerli olan statik ve hidrostatik kanunlarını silmiş ve bu katkılarıyla bilim tarihinin en büyük üç kahramanından biri olmaya hak kazanmıştır.
Sirakuza Savunması [değiştir]
M.Ö. 218 yılında Arkhimedes 70 yaşını aşmış, akrabalarından biri olduğu söylenen Sirakuza kralı Hieron ölmüştü. ikinci Bhon Savaşı sonunda da şehir yenilgiye uğramış, Kartaca'lılarla birleşmeyi kabul etmişti. Bunun üzerine Romalılar, ünlü konsüllerinden biri olan Claudius Marcellus'u bir orduyla Sirakuza'ya gönderdiler.
Yaşlı Arkhimedes, hiçbir zaman katılmadığı siyaset alanından uzakta kendini çalışmalarına vermiş, sessiz ve . Ama onun hikmet ve zekâsına hayranlık duyan hemşehrileri şehri savunması için kendisinden yardım dilediler. Arkhimedes, bu çağrıyı adeta istemeyerek kabul etti.
Romalılar, onun bir mucit ve mühendis olarak yaratıcı kabiliyetini öğrenmekte gecikmediler. Bir gün, kıyıdaki şehir surlarına kadar sokulan bir Roma savaş gemisi birdenbire dev gibi korkunç bir kerpetenle karşılaştı. Duvarların arkasından çıkan bu alet gemiyi pruvasından yakaladığı gibi çeneleri arasında kıstırarak parçaladı. Kaldıraç kolları ve dönel kasnaklar yardımıyla işleyen bu aletin çalışma prensipleri Arkhimedes tarafından ortaya konulmuştu. Böylece bir kaldıraç mekanizması ilk defa olarak gerçekleştiriliyordu.
Bu arada surların arkasına yerleştirilen dev mancınıklar, düşmanın üzerine ağır oklar ve taş yağdırıyordu. Güvertesi ve bordası delik deşik olan gemilerin direkleri parçalanıyor, gemidekilerin üzerine düşüyor, düşman ağır kayıplar veriyordu.
Archimedes'in Güneş ışınlarını büyük bir ayna aracılığıyla düşman üzerine yansıtıp gemileri ateşe verdiği de söylenir. Ama inanılması oldukça güç olan bu hikâye, belki de bir efsaneden başka bir şey değildir.
Bununla birlikte Arkhimedes'in icat ettiği makineler, Romalıların gözlerini o derece yıldırmıştı ki surların üzerinde bir ip ya da değnek gördükleri zaman gene onun bir makinesi sanarak bağırıp kaçışıyorlardı. Claudius Marcellus, ister istemez hayranlık duyduğu bu düşmanıyla kendi mühendislerinin başa çıkamayacağını anladı. "Bu matematik devi ile neden savaşalım ? Bizimle alay eder gibi kıyıda oturup donanmamızı yok ediyor !" diyerek Sirakuza'yı tam bir ablukaya aldı. -
707.
0sevişiyor muyuz yani?
-
708.
0kadıköyde mosquito ya inci giberoglif yazmışsın gördüm
-
709.
0@2 o pekekent geldi lan bin... adam gibi zamanında gelseydin liseli
-
710.
0Looking like a Turkish Ron Jeremy, he became a favourite of Turkish audience with his "funny" talk (a non-standard, lower-class Turkish including many cursewords) and his "natural" mood (in Sahil / Aşk Adası (The Beach / Isle of Love) he has erectile hardship). His most famous monologues are heard in Sahil / Aşk Adası and Hizmetçi Kız (The Maid), the latter of which earned him two awards at a convention in Berlin in the year 2002.
-
711.
0@607 ayıpsın baba dedelerden ne eksiğimiz var.
@608 hasgibtir lan ne işin var orda entel misin :D
@609 avradınla seviştim haberler iyi, söyle bir dahakine dıbını traşlasın -
712.
0işte bunu seviyorum ! çok taşaklı bi eleman
-
713.
0@604 beyler adam şahin k.
-
714.
0" Batıya doğru göç eden Türkler ile kuzeye doğru çıkan Arapların karşılaşmaları çok kanlı geçmiştir.
"Resmi tarih"e bakarsanız 751 yılındaki Talas Savaşı'nda Türkler , Çinlilere karşı Araplara yardım etmişlerdir, Araplar bu sayede savaşı kazanmışlar, sonra da Türkler zaten eski inançları olan Şamanizm e çok yakın ilkeler içeren Müslümanlığı Gönüllü olarak kabul etmişlerdir.
Oysa Türklerle Araplar , Talas savaşı'ndan çok daha önce karşılaşmışlardır.
Bu karşılaşma ne yazık ki çok kanlı sayfalarla yazılmıştır.Bu durum Ne Türklerin ne de Arapların suçudur;O dönemin tarihsel gerçekleri böyledir.
Talas savaşını Çinliler kazansaydı tarih bu seferde büyük bir olasılıkla " Çinliler, Türklerin yardımı sayesinde savaşı kazandılar " diye yazacaktı.
Çünkü savaş sırasında hem Çin tarafıda hem Arap tarafında Çeşitli Türk boyları vardı.
Aslında Türkle ile Araplar arasındaki temas 600'lü yılların sonunda , Dört Halife Dönemi'nin sonunda başlamıştır .
Türklerle Araplar Maveraünnehir'de yani bugünkü Kazakistan , Özbekistan , Türkmenistan ve iran 'a kadar yayılan bölgede karşılaşmışlardır.
Çatışmalar Horosan'da , Semerkant , Buhara gibi kentlerde odaklanmıştı.
Kuteybe Bin Müslim , Yezid Bin Mühelleb , Said Bin Haraşi, Eşres Bin Abdullah , Nasr Bin Seyyar gibi Horasan valileri , binlerce Türk ü öldürmüş Arap komutanlardı.
700 lü yıllarda Horasan çok şiddetli savaşlarave aldatılarak teslim alınan Türklerin acımasızca kılıçtan geçirilmeleri gibi kanlı olaylara tanık olur.
Fakat bu savaşlara ve kanlı olaylara karşın "resmi tarih" Türklerin kendi özgür iradeleriyle, gönüllü olarak Müslümanlığa geçtikleri konusunda ısrarlıdır.
Oysa bütün dinlerin gelişmesinde olduğu gibi Türklerin de büyük ölçüde yenilgiler sonunda Müslümanlığı kabul ettikleri tarihsel bir gerçektir. " -
715.
0(bkz: semerkan değil semerkant)
-
716.
0Denizli, Türkiye'de Ege Bölgesi'nin güneyinde bulunan bir şehir.Tümünü Göster
Tekstil ürünleri ve yöreye has Denizli horozu ile meşhurdur.
Anadolu Yarımadası'nın güneybatı, Ege Bölgesi'nin güneydoğusunda yer almaktadır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. Denizli ili'nin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır. Denizli ili 28° 38' - 30° 05' doğu meridyenleri (doğu uç noktası; Çivril ilçesi Gümüşsu - Gökgöl Koyu Dinar sınırında Efekli Tepe, batı uç Aydın, Manisa; güneyde Muğla; kuzeyde Uşak illeri ile komşudur.) Yüzölçümü 11.692 km², denizden yükseltisi ise 428m'dir.
Konu başlıkları
1 Nüfus
2 Idari Yapi
3 Tarih
3.1 ilk Fetihler
4 Türkmen beylikleri
4.1 Germiyanoğulları Beyliği
4.2 Tavas Beyliği
4.3 Ladik Beyliği (inanoğulları) 1261-1368
4.4 Ladik'in Osmanlılar'a geçişi
5 Denizli Belediyesi Parkları
6 Denizli'de Çekilen Film ve Diziler
7 Kaynakça
8 Dış bağlantılar
Nüfus
ilin 2009 yılı nüfus sayımı sonucuna toplam nüfusu 926.362'dir.
Denizli merkez ilçenin nüfusu ise 488.768'dir. Merkez hariç 18 ilçe, 68 Belediye, 359 köyü vardır. Fakat Denizli havzasında yer alan birçok belde Tbmm kararıyla Denizli Belediyesi'ne bağlanmış dolayısıyla Denizli'nin nüfusu 2007 sonuçlarına göre 464.754'e yükselmiştir.Bu beldeler 2009 yerel seçimlerine katılamayacaklardır. içişleri Bakanlığı'nca sürdürülen MERNiS Projesi çalışmaları neticesinde ilde de tüm vatandaşların % 97'sine vatandaşlık numarası verilerek nüfus işlemlerinde gerekli serilik sağlanmış ve işlemler sorunsuz olarak sürdürülmektir.
Idari Yapi
2009 TUIK Adrese Dayali Nüfus Kayit Sistemi verilerine göre, Denizli il merkezi disinda Denizli´nin 18 ilcesi vardir. Ilceler ve bunlara bagli belde ve köylerin sayilari söyledir: (Acipayam: belde: 13, köy: 38), (Buldan: belde: 1, köy: 28), (Cal: belde: 8, köy: 23), (Cameli: köy: 28), (Cardak: belde: 2, köy: 5), (Civril: belde: 9, köy: 55), (Denizli Merkez: belde: 8, köy: 17), (Güney: belde: 1, köy: 16), (Kale: belde: 2, köy: 24), (Sarayköy: belde: 4, köy: 21), (Tavas: belde: 10, köy: 36), (Babadag: köy: 9), (Bekilli: belde: 1, köy: 11), (Honaz: belde: 4, köy: 12), (Serinhisar: belde:1, köy: 3), (Akköy: belde:1, köy:5), (Baklan: belde: 2, köy: 7), (Beyagac: köy: 8), (Bozkurt: belde: 1, köy: 13).
Böylece Denizli ilinde toplam 18 ilce, 68 belde ve 359 köy bulunmaktadir.
Tarih
Denizli şehri ilk defa, bugün şehir 6 km kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında, Milattan önce 261 - 245 yılları arasında, Suriye Kralı ikinci Antiokhos tarafından kurulmuştur. II. Antiokhos kente karısı Laodikeia'nin adını vermiştir. Laodike'nin kenti anldıbına gelen "Laodikeia" adını alan kent, M. S. 7. yüzyılda büyük bir depremle yıkılınca, kent bugünkü Kaleiçi mevkiine taşınmıştır. Türkler Denizli havalisini zapt ettikten sonra, kenti "Ladik" adıyla anmışlardır. (bkz: http://www.pamukkale.edu.tr/laodikeia Laodikeia Kazıları)
Denizli adına, tarihi kaynaklarda başka başka isimler olarak rastlamaktayız. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi seciye sicilleri Ladik ismini vermektedir. ibni Batuta'nın seyahatnamesinde Tunguzlu denilmektedir. Mesalikullebsar'da da Tunguzlu olarak kaydedilmiştir.
Timurlenk'in zafernamesini yazan, Şerafettin Zemdi Tenguzlug ve Tonguzlug gibi iki isimden bahsetmektedir. Tensiz kelimesi eski Türkçe'de Deniz demektir. Tunguzlu ise bugünkü imlasıyla Denizli demektir. Netice olarak Denizli adı, Tenguzlu ve Tunguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan ağıza, Denizli kelimesi haline gelmesinden bugünkü şeklini almıştır. -
717.
0sevimli şişko!
-
718.
0@617 ne zaman kilo aldı lan bu..ben hep zayıf haliyle hatırlıyom...
canım nerdesin... -
719.
0@618 bebegim, hatunları mı karıştırdım ben.. bildigin tosundu bu kız.. iş güc istanbuldayim hafta sonu tatil basliyor..
-
720.
0bebiş nabıorsun ya ses soluk yok hiç :D
-
banane olm
-
bazi insanlar sadece dunyanin
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
turkiyede dogmak
-
buraya uğrayınca
-
niye yaşıyoruz harbi
-
bozdun mu ulan kızı
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
abi karı milleti sevilmez zaten
-
dua lipa travlara benziyor
-
çoook sıkıcı
-
sozluge gelen tum trafik ferredan geliyo aq
-
sabahtan beri kakılmışa kakıyom
-
sozlugun yavaslik
-
vajinanın sidikli tadı ve kekremsi kokusu
-
allah dünya hayatına müdahele etmiyor
-
benim bi akrabam var kıçında don yok
-
sözlüğe 1 gigolayt ram vermişler amg
-
karının makata aparat taktırnak istiyorum
-
çaylak olan adam niye sinyal atar
-
başladıysa geç yazmalar
-
muallak taşı gerçekten havada duruyor mu
-
ateistlere de bise demiyorum
-
simetrik olmayan yüz ve göz
-
travesti ile el ele gezen incici
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
beyler geelin re cep tayyibe neden oy verdiklerini
-
sıradan bir incici cuck aile fotosu
-
izmirde yine grev mi var
-
a101 den hadi kart alırken kimlik gerekiyor mu
- / 2