1. 51.
    0
    genç kız bir denizci ile evlenecektir. annesi evlenmeden önce cinsel konularda cahil kızına bir uyarıda bulunur: bak kızım bu denizcilerin tuhaf merakları vardır. bir gün kocan gelip sana bir de öbür türlü deneyelim derse mutlaka hayır de.

    kız evlenir, aradan sekiz ay geçer. kocası bir kez bile bir de öbür türlü deneyelim dememiştir. kız meraklanır, bir gece sevişirken kocasına kendisi sorar: bir de öbür türlü deneyelim mi kocacığım? kocası: yaa, öbür türlü deneyelim de bir sürü çocuğumuz olsun di mi?
    ···
  2. 52.
    0
    bir kovboy arazide yürürken yol kenarında çırılçıplak uzanmış yatan bir kızılderili görmüş:
    - senin işin gücün yok mu? napıyorsun burada böyle?
    kızılderili cevap vermiş:
    - kimin saati olmamak, saati bana sormak. ben ona saati söylemek...
    kovboy şaşırmış:
    - allah allah... peki bana soyle bakalım saat kaç?
    kızılderili bunun üzerine kafasını kaldırıp güneşe bakmış, sonra da "şeyinin" yerdeki gölgesine bakmış ve:
    - saat 2...
    kovboy kendi saatine bakmış ve saat gerçekten de 2... "inanılmaz bir şey bu" deyip yürümüş gitmiş. yarım saat daha yürüdükten sonra yine çırılçıplak yatan bir kızılderili görmüş:
    - yoksa sen de mi saati söylüyosun?
    kızılderili gülmüş:
    - evet. senin saatin olmamak, saati bana sormak... ben sana doğru saati söylemek.
    kovboy bunu da bir denemek istemiş:
    - peki söyle o zaman saat kaç?
    kızılderili önce kafasını kaldırıp güneşe bakmış, sonra da şeyinin yerdeki gölgesine bakmış ve:
    - saat 2 buçuk...
    kovboy yine saatine bakmış ki, evet saat 2 buçuk... "işe bak... " demiş, yürümeye devam etmiş. az sonra yine karşısında çırılçıplak yere uzanmış bir kızılderili, fakat bu seferki yatmakla da kalmamış, o halde masturbasyon yapıyor...
    - sakın sen de saati söylüyorum deme!
    kızılderili cevap vermiş:
    - hayır, ben saati kurmak...
    ···
  3. 53.
    0
    adamin küçük oglu sorar:
    -babacigim "potansiyel" ile "fiili" arasindaki fark nedir?
    babasi: -anlatayim...
    çocugun babasi karisina döner ve sorar:
    -1 milyon dolar verseler robert redford'la yatar misin?
    karisi:
    -tabii, sorulur mu! hayatta kaçirmam! bunun üzerine adam kizina 1 milyon dolar karsiliginda brad pitt ile yatip yatmayacagini sorar.
    kizi:
    -vay be! tabii ki! hep hayalini kurdugum sey!
    daha sonra adam büyük ogluna dönerek:
    -1 milyon dolar için tom cruise ile yatar misin, diye sorar.
    büyük oglan:
    - 'evet! neden yatmayayim? düsünsene 1 milyon dolarla neler yapilmaz! bir saniye beklemem!' der.
    bunun üzerine babasi küçük ogluna döner ve:
    anladin mi oglum "potansiyel olarak" 3 milyon dolarin üzerinde oturuyoruz, ama "fiili olarak" 2 huur ve 1 muallak ile birlikte yasiyoruz
    ···
  4. 54.
    0
    dursun temeli yolda yakalar ve
    - ayran de bakalum, der
    ayran, der temel. "karun bana hayran" der karşılık olarak. temele dert olur olay, günlerce içi içini yer ve bir gün yakalar dursunu yolda
    - kola de bakalum
    - kola
    - karın benu öptu
    - e uymadu da
    - ama aslu vardur
    (
    ···
  5. 55.
    0
    - doktor bey nesi var karımın?
    - beyefendi karınızın midesine bir şey dokunmuş.
    - teveccühünüz doktor bey.
    ···
  6. 56.
    0
    amerika'da nesli tükenmek üzere olan yeni bir maymun türü keşfedilir ve hemen koruma çalışmaları başlatılır... ancak maymunların yaşadığı orman ağaçları hem çok yüksektir hem de maymunlar çok çeviktir...
    araştırma yapılır ve yakalama işini türkiye' den temel'den başkasının yapamayacağı anlaşılır...
    hemen bir heyet oluşturulur ve temel'e giderler, durumu anlatırlar... temel işi yapacağını ancak bazı şartları olduğunu söyler ve sıralar:

    1-çok para isterum,
    2-köpeğim çomar da gelecek,
    3-bir ağ isterum,
    4-içinde domdom kurşunu olan dolu bir tüfek isterum."

    heyet temel'în son isteğine bir anlam veremese de kabul eder tüm şartlarını... maymunların bulunduğu yere gidilir... temel inanılmaz bir
    hız ve çeviklikle ağaca tırmanır, ağacın tepesinden bağırır "ağı geruun!!!"... dalı sallar maymun ağa düşer, ağdan seker yavaşça yere düşer... bu esnada çomar büyük bir hızla gelir ve yere düşen maymunu becerir, maymun bayılır...
    rahatlıkla yakalanan maymun hemen kafese konur...

    temel 2.ağaca tırmanır ve aynı şekilde 2.maymunda yakalanır...

    temel 3.ye tırmanır ve tepeden yine bağırır "ağı geruun!!!"ancak bu kez temel'in üstünde bulunduğu dal zayıftır ve kırılmak üzeredir.. temel bağırır:
    - "köpeği furin laan, köpeği furiiiin!!!"
    ···
  7. 57.
    0
    kışın ortasında, kar yağan bir gecede yollarını kaybeden temel ve dursun kendilerini zar zor bir kayanın dibine atmışlar. bir süre sonra temel “ulen, nasılsa bizi kurtarmaya kimse gelmeyecek bari yemediğim nane kalmasın” diyerek dursun'a dönüp "kesin biliyorsundur, donma cinsel organ'da başlar. eğer orayı sıcak tutarsak donmayız" demiş. dursun bunun nasıl olacağını sorunca temel "birbirimizi şey edeceğiz. istersen ilk sıra senin olsun, önce sen ısın" diye yanıtlamış. dursun fikri duyunca "olmaz" diye kestirip atmış. fakat bir süre sonra epey üşüyünce "iyi lan” demiş “madem donmayı engelliyor, yapalım gitsin”. bir kaç dakikalık "ısınma'" 'dan sonra dursun temel'e "yeteri kadar ısındığını sıranın onda olduğunu" söylemiş. temel "ısınmaya!" 'ya başladıktan on-on beş dakika geçtikten sonra dursun temel'e dönmüş ve gayet sitemkâr bir şekilde "temel, ısınıyorsan problem yok ama s.kiyorsan ayıp ediyorsun" demiş.
    ···
  8. 58.
    0
    çin'i keşfe çıkan bir serüvenci, uçsuz bucaksız bozkırlarda kaybolmuş. tam üç ay, otlar yiyerek, ağaçlar altında uyuyarak yaşamış.. bir gün bir eski çiftlik evi çıkmıs karşısına.. kapıyı çalmış.. yaşlı bir çinli açmış.. "üç aydır sefil haldeyim. bir kap sıcak yemek, bir sıcak yatak.. size hiç dert olmam, ne olur" diye yalvarmis adam.. "peki" demiş, ihtiyar çinli.. "bu lafını unutma.. güzel torunuma askıntı olursan, çin'in en korkunç üç işkencesini sana uygularım.." güzel torun da akşam yemeğine katılmış. dünyalar güzeli bir kız. o da doğduğundan beri dedesi ile yalnız. erkek yüzü görmemiş. adamın da karnı doydukça içinde kıpırdanmalar başlamış. gizli gizli bakışlar, vaatlerle geçmis yemek. yemekten sonra herkes odasına çekildilince, adamın tavan arasındakı odasının kapısı açılmış, bir çin ipeği tül gecelik içinde huri torun adamın önce odasına, sonra yatağına süzülmüş.. adam kıza sarılırken "böyle bir gece üç değil, bin işkenceye değer" demiş içinden. sabaha kadar muhteşem bir gece geçirmisler birlikte . gün ışırken
    kız odasına dönmüş, adam tüm yorgunluğu ile derin uykulara dalmış. öğleye doğru bir uyanmış ki, göğsünün üzerinde müthiş bir ağırlık.. birde ne görsün, üzerinde tam 50 kiloluk bir kaya parçası var. kayanın üzerinde de bir yazı:

    "birinci çin işkencesi.. göğüs üzerinde 50 kiloluk kaya.."

    "bunun nesi işkence" demiş adam içinden.. kayayı kucaklamış, pencerenin önüne gelmiş, aşağı fırlatmış. tam o anda da, kayanın dibindeki ikinci yazıyı okumuş:

    "ikinci çin işkencesi.. sağ testisin kayaya bağlı.."

    aşağı uçan kayayı yakalamasına imkan yok ya.. adam kendisini de fırlatmış kayanın ardından, hayatı pahasına teşkilatı kurtarmak için.. ikinci kattaki ihtiyarın odasının önünden düşerken, camda üçüncü
    yazıyı okumuş:

    "üçüncü çin işkencesi.. sol testisin karyolaya bağlı!..
    ···
  9. 59.
    0
    x-abi bu bizim disiler sevistikten sonra bizi yiyor soylentileri asilsiz cikti, bak catır catır sevistik az once ahan da burdayim yasiyorum.
    y-peki ne dedi sana sevistikten sonra?
    x-superdin, sahaneydin, daha once hic boyle seyetmemislerdi beni dedi.
    y-aha olm yemis iste seni, bilgidin yemis..
    ···
  10. 60.
    0
    istanbul belediye başkanlarından birisi zamanında fırınları geziyormuş. kendisine, ağzı oldukça bozuk bir fırıncı pasta ikram etmiş. başkan, şöyle bir tadına bakmış ve sormuş:
    "hımmm!... çok güzelmiş, ne kattın buna?"
    fırıncı gülümseyerek yanıtlamış:
    "sana koydum efendim!"
    başkan, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almış ve devam etmiş:
    "ben de bütün fırıncılara söyleyeyim de, hepsi sana koysunlar!.
    ···
  11. 61.
    0
    adamın biri evinde otururken kapısı çalmış, açıp bakmış, kimse yok, yere bakmış, bir salyangoz. basmış hayvana tekmeyi, arkasından da bakmış ve kapıyı kapatmış.
    aradan dört beş yıl geçtikten sonra kapı yeniden çalınmış, adam açıp bakmış. etrafa bakınmış kimse yok, yere bir bakmış salyangoz. ve salyangoz şöyle demiş;
    - ne vuruyorsun be?
    ···
  12. 62.
    0
    -sen nasıl öldün birader?
    -ben donarak öldüm. ya sen nasıl öldün?
    -valla ben birgün eve geldim. baktım benim karı yatakta çırılçıplak, dedim bu beni aldatıyor. bütün evi aradım. yatağın altına baktım yok, giysi dolabına baktım yok. kanepenin içine kadar baktım yok. o an sevinçten kalp krizi geçirdim öldüm.
    -eee dıbına kodumun çocuğu buz dolabınada baksaydın ya
    ···
  13. 63.
    0
    bir ofiste calisanlar aralarinda konusmaktadir..

    - benim hatun tatile fransa ya gidecek, gezsin hava alsin dedim.
    - benimki de phuket istiyordu, kiramadim gonderiyorum..
    - benim esim de fiji ye gidicem diye tutturdu, biletini aldik.

    birisi cayciya donup dalga gecer gibi:

    - ee ali emmi sen nereye gonderiyosun yengeyi?

    - ben bi yere gondermiyorum yegenim, yengenizi kendim s.kecem..
    ···
  14. 64.
    0
    polis: be amca, necin dakman golani?
    (golan: emniyet kemeri.)

    amca: dakmam be iste!

    polis: e bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.

    amca: kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
    polis: peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam esege mi?

    amca: ???

    polis: yani cezayi sana yazarsak bes milyon ödeycen, esege üç milyon
    ödeycen.

    amca: bana kes o zaman.

    polis: neden sana keseyon amca?

    amca: onun sicili temiz kalsin, polis yapcez onu !!!
    ···
  15. 65.
    0
    hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. hemen önünde bekleyen adam peder dir. kapıda bir melek beklemektedir. melek peder e sorar:
    - hiç günahın var mı peder ?
    - aziz melek ben rahiptim. tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. insanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
    - melek : çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı der ve sonra hidayet'e döner. senin hiç günahın var mı
    hidayet?
    - hidayet : ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
    - melek hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz. çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...
    - peder bu olaya sinirlenir. ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?
    - melek gülerek.. "sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu..
    ···
  16. 66.
    0
    zamanın birinde temel avrupa'ya gider.
    bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
    üç-beş defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar:
    "pardon, niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
    temel cevap verir:
    "ben, dursun ve hamdi, bizler üçüzüz. hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz.
    hepimiz de bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
    yine günlerden bir gün temel aynı bara gelir fakat bu kez iki bira ister.
    temel biralari içtikten sonra tam kalkacakken barmen sorar:
    "başınız sağolsun efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince, temel cevap verir:
    "hayir ben içkiyi biraktim!
    ···
  17. 67.
    0
    natasaların moda oldugu günlerde temel e sormuslar:
    - karınızı aldatmak nasıl bi duygu?
    temelin yanıtı basittir:
    - ula, asil onlar kariyuz diye bizi aldatmislardur da..
    ···
  18. 68.
    0
    bir profesör ve asistanı birlikte kıra gider kamp kurarlar. güzel bir yemek yiyip, bir şişe şarabı da içtikten sonra uykuya dalarlar. birkaç saat sonra profesör uyanır ve asistanını dürterek uyandırır. asistan uyku sersemi bi halde:

    - ne oldu, ne istiyorsun?

    +yukarı bak, ne gördüğünü söyle bana.

    - bunun için mi uyandırdın? milyonlarca yıldız işte.

    +peki bu sana neyi gösteriyor?

    +artık uykusu iyice kaçan asistan filozofça cevap verir:

    - teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. felsefi olarak evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi; astronomik olarak galaksilerin, yıldızların, gezegenlerin varlığını, dünyaya benzeyen başka gezegenlerde de hayat olabileceğini; meteorolojik olarak yarın havanın güzel olacağını görüyorum. peki sana neyi gösteriyor?

    +görmüyor musun salak, çadırı çalmışlar!!!
    ···
  19. 69.
    0
    -"tava!" demis.
    -nedenini sormuslar?
    -bilgece cevaplamis;
    "içinde sürekli yiyecek bir seyler var, yani karnin hep tok.. altin sürekli
    sicak..
    sapin da devamlı dik ve sürekli bir kadinin elinde!"
    ···
  20. 70.
    0
    temel rusya ya gidecek olan dursun'u aids konusunda uyarmaktadır;

    "dursun rusya'daki kadınlardan uzak dur yoksa aids bulasır. eger sana bulasırsa karına da bulasır. karına bulasırsa bana da bulasır. bana bulasırsa annene de bulasır eger annene bulasırsa butun köye bulasır
    ···