sokaktaki hiçbir kap, hiçbir yemek, hiçbir su onlara ait değildir. yalnızca en yüce varlık olan, doğal olarak hakları olan ve haklara sahip tek canlı türü tarafından acıma ve büyük bir iğrenme duygusuyla, baştan savmak üzere,bu mantıksız yaratıklara "bahşedilmiş" şeyler onlar. onlar da en az bu doğa hataları kadar değersizler ve tekmelenip savurulabilirler.
ben o suyu döktüğümde yalnızca suyu dökmüş olurum. Hayvanları düşünerek yapmam bunu,su benim için sadece "su"dur. Ona gereksiz anlamlar yüklemem, şunun gibi: bu sokak hayvanların içmesi için konmuş bir su.

sadece bu olay değil, mesela ekmek parçasına bilerek basmak. ekmek benim için kutsal değildir, günah kavrdıbının kafamda yeri yoktur,ve bir yaratıcı güç tanımıyorumdur, sadece basabildiğimi görmek için basmayı seçmişimdir ve onu çiğneyip geçerim. bakın, evren hala işlemeye devam etmekte, olan her şey olmaya devam etmekte. gereksiz anlamlardan sıyrıldığımız zaman böyle rezillikler izlemek zorunda kalmayacağız.