/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5 -1
    mıyım yoksa şansımı denemeliyim mi...
    çok fazla ayak sesi var...
    4 mermi yetmeyecek intihar etmeliyim zaten ölücem...
    hayır hayır kesinlikle olmaz bir söz verdim burdan çıkmam lazım...
    telsiz cızırdar burdan kaçabilirsin tek yapman gereken makineyi çalıştırmak
    sen kimsin çok fazla morfin kullandım ağrılarımın yerine hayal mi görüyorum...
    hayır aptal çalıştır makineyi
    neden... hayır... yapamam... bu yaşananlar zaten onun yüzünden olmadı mı yok etmeyi bile beceremiyoruz ya daha kötüsü olursa...
    ''inan bana bundan daha kötüsü olmayacak hadi çalıştır ve seni kurtarayım ama visible side'a (görünen tarafa) bağlı kalıcaksın artık oradaki herşeyi unut
    ailem... ailem ordamı
    burdalar seni bekliyorlar onlarda visible side'ı seçti
    tamam yapıyorum...

    makine çalışır büyük bir gürültü ile geri sayım başlar 10... 9...

    kapı kırılır kralın askerleri içeriye girerler ve o teslim olur gibi yapar.

    yere yat kralın kanunlarını çiğnemekten ulusal birliğe karşı gelmekten tutuklusun''

    3.. 2...

    krala selam söyleyin bende visible side'ı seçiyorum

    1... kaçmayı başarır

    olaylardan 3 ay önce...
    ···
  2. 2.
    +3
    3 ay önce...

    gene aptal bir ulusal birlik toplantısı...
    asker gibi eğitilip aptal raporları aptal sivillere sunmaktan bıktım...
    insanlar babamın iyi biri olduğunu düşünüyor bazen ben bile öyle düşünüyorum fakat sonra oğlu olduğum aklıma gelince en büyük kabusu tekrar tekrar yaşıyorum...

    bu binadan insanlardan herkesten nefret ediyorum...
    beni buraya tıkmaya çalışanlardan her sabah üzerimi arayan aptal güvenlikten nefret ediyorum...
    visible side öyle değil diyorlar...
    herkes kendi hayatının tanrısı nasıl bir şey oluyor acaba orada...
    neyse şu sunumları sunup bir an önce kaleye geri dönmek istiyorum...

    sunum odasına girer ve içeride hiç beklemediği bir telaşla karşı karşıya kalır herkes ayakta ordan oraya koşuşturmakta telefonların biri çalıp diğer kapanmakta olup olağanüstü hal havası vardır ve kralın oğlu birden bağırır

    noluyor burda herkes neden...

    sonra hiç ummadığı birini görür annesini annesi 15 yıl önce ölmüştür

    nasıl yani nasıl geçit kırıldımı artık ölüler buraya gelebiliyor mu...

    ulusal birlik başkan yardımcısı teleşlı bir şekilde

    hayır efendim onlar sadece yansıma visible side bu dünyaya geçmeye çalışıyor

    nasıl olur komuta merkezi burdan sağlanmıyormu istersek kapatabiliriz ve ayrıca neden buraya geçmeye çalışsınlar ki...

    ''bizi almaya çalışıyorlar efendim sevdiklerimiz ailelerimiz bizleri visible side'a geçirmek için çalışıyorlar

    merkez üs dünyanın en korunaklı yeri oraya sadece ben ve babam girebilir kim yaptı bunu girişte benim ve babamın parmak izi beraber kullanılarak açılabilir...

    telefon çalar arayan kraldır

    oğlum çok yanlış bir şey yaptım yardım et tıpkı amerikayı yok ettiğimiz gibi ulusal birlikte yok olmak üzere makineyi kapatmalıyız''

    baba nerdesin yanına gelmeliyim...
    ···
  3. 3.
    +2
    beyond forces kralın oğlunu rehin alır ve bulundukları uçağın mısıra gitmesini isterler

    napıyorsunuz bu yaptıgınız idam cezasıyla yargılanmanıza neden olacaktır...

    kralın oğlunu rehin alan kişi williamdır beyond forcesun kurucularından biri olduğu tahmin edilen ingiltere prensinin oğludur

    seni burdan zütürüp yaptığınız bütün pislikleri tek tek anlatıcaz ve sende bize katılıcaksın

    asla ben bir isyancı değilim ben ulusal birliği kuran kral fudun oğluyum...
    babam fud asla kötü bir şey yapmaz tek isteği sonsuz yaşamı bulmak...

    evet fud sonsuz yaşamı bulmak istiyorsa namlumun ucuna bakıcak
    aptal çocuk ulusal birlik sadece ihanet birliği bütün kuralları bozmak isteyen bir takım ahmak ordusu

    peki siz nesiniz...

    bu aptalların aradığı sonsuz yaşamı onlara verecek olanlar

    uçak mısıra indiğinde onları karşılayan kişiler sevinç çığlıklarına boğulurlar çünkü ilk defa kraliyet ailesinden birini rehin almışlardır ve bunun ciddi sonuçları doğacaktır beyond forces bugün öne geçmiştir fakat ulusal birliğinde hamleleri olacaktır hemde en sert şekilde

    gel bakalım küçük prensçik sana herşeyi anlatıcaz sende bize istediklerimizi söyleyeceksin

    sende prenssin aptal hemde isyancı biri yazık soysuz bir prens olmak nasıl bir şey acaba...

    işte sana bugün bu soysuzluğu öğreticez

    ve büyük sorgu için hazırlanmış yıkık bir binaya girerler beyond forcesa destek veren sadece dört ülke vardır mısır türkiye israil iran ve heryerde bu dört ülkenin bayrakları vardır
    hristiyanlık bitme noktasındadır bütün hristiyanlar visible side projesi için ulusal birliği kurup dünyanın çoğu kaynağını elinde barındıran amerikayı yok etmişlerdir en büyük desteği kuzey kore vermiştir amerikayı yok ettikleri için rüya içindedirler
    beyond forcese destek veren 4 ülke müslümanlık ve museviliği tek bir amaç için birleştirmişlerdir oda bu tanrıya karşı gelen makineyi ve kişileri yok etmek
    ···
  4. 4.
    +1
    akşama doğru 2 part daha geliyor beyler ekşınlı partlar hazır olun
    ···
  5. 5.
    +1
    ---Part-GELiŞME (EKŞIN)---

    neden güldün sayın başkan...

    ''bana artık çavuş morra deyiniz beyond forces'un yeni komutanı MORTE

    evet adım morte portekizce ölüm demek merak ediyorsunuz değil mi ölümden delirircesine korkan bir adamın oğluna neden böyle bir isim koyduğunu inanın bu merakım lisedeyken babamın not defterini okuduğumda son buldu şöyle yazıyordu:

    -ölümü yenmek için onu unutmayacaksın fud her yerde her şekilde aklına gelecek ve neden yaşaman gerektiğini anlayacaksın.

    bu yüzden adım ölümdü (morte) benden nefret etmesinin sebebi buydu bana göre
    evet babam bir paranoyaktı bana göre fakat ulusal birliğe göre insanlara ölümden sonra kendi dünyalarını yaratmaları için bin yıl daha veren hayırsever bilim adamıydı

    bu kadar hızlımı neden emrime gözünü kırpmadan bir ordu veriyorsun...

    biz savaşlarda ölüyoruz gözümüzü kırpmadan inan bana bu ordu bu projeyi yok etmek için senden bin yıl istemiyor sadece inanç istiyorlar cesaret istiyorlar''

    başkan kararlıydı dünyanın en güvenilmez kişisi visible side'ı yokedebilecek güçte olsa ona bile güvenirdi bu kişinin oğluda bendim bir konuşma yapma ihtiyacı sezdim bu zamana kadar ateist yetiştirilmiştim ölümden yaralanmalardan savaşlardan korkan bir toplulukta büyüdüm o yüzden kan dökülmesini istemiyordum

    tamam herşeyi yaparım fakat kan...
    kan asla dökülmeyecek bana bunun için söz verirsen...

    o anda bir grup kralın askeri gibi giyimli bir ordu bulunduğumuz stadı bastı

    hayatımda çoğu kez silah tuttum özel eğitim aldım ama asla kan dökmedim

    ölümden savaştan en çok korkan toplulukların açgözlülük için en büyük korkularını bile gerçekleştirebileceklerini gördüm

    kan dökmek

    sadece etrafa bakıyordum bir grup beyond forces askeriyle beraber morranın helikopterine doğru koşuyorduk tek duyduğum mermi sesleriydi gözlerim sadece insanları delip geçen mermilere takılıyordu bu kadar kolaymıydı ölmek visible side'a geçemeden yok olmak
    kralın askerleri muhtemelen üzerimdeki çipten yerimi bulmuşlardı peki neden bizim helikopterimizede sıkıyorlardı çünkü istedikleri tek bir şey vardı ölümü (morte'yi) yok etmek

    hazırım bana bir silah verin ve italyaya gidiyoruz...

    neden italya sığınağa gitmeliyiz yaralısın kolun kanıyor

    o kadar çok kan vahşet görmüştüm ki kendi acımı unutmuşum 2dakika önce ölümle dans etmişim izlediğim ölümün daima yapacağı zafer dansıymış bütün duygularımı kaybetmiş bir şekilde koluma bakıyordum hiçbir şey hissetmeden hiçbir şey duymadan ve birden bağırdım

    derhal italya'ya bu bir emirdir...

    başkanın bana gülümsediğini fark ettim haklıydı içimdeki isyancı ruh kısa sürede ortaya çıkmıştı peki napıcaktık italyada başkan çok umutlu bir şekilde sordu

    ''komutan morte napıcaz italya'da venediğimi gezicez''

    hayır ölümden korkanlara ölümü (morte'yi) tanıtıcaz...
    onları konuşturmanın tek yolu korkuları yüzünden yaptıkları projeyi korkuları sayesinde anlattırmak...

    git gide kendime hayran kalıyordum düşünsenize ölüm korkusu yüzünden kurulan bir topluluğun korkusuz varisi şimdiden böbürlenmeye başladım bile
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +1
    italya'ya vardığımızda sakindim visible side'ı yapan bilim adamlarından bir kaçını tanıdığım için bu projeyi kısa sürede tamamıyla öğrenicektik fakat unuttuğum bir şey var o da
    babamın kötü ruhu burayada ulaşmıştı

    genova sokaklarında yürüyorduk fakat sanki ölüm sessizliği vardı sanırım babam yanına gelmeyince ihanet ettiğimi düşünüp bilgi alabileceğim bütün heryeri yakıp yıkmıştı

    anacaddeden elimizde ma4d lerle yürüyorken birden bir sokak dikkatimi çekti sokağın adı morteydi yanı benim adım
    sokak çok fazla ürkütücü gözüküyordu fakat girmek istiyordum ikilemde kalmıştım morra anlamış olacak ki bir meşale atıp sokağı yarı yarıya aydınlattı

    sokağın sahibi olarak buyrun önden prensim

    hala bana tam güvenmiyordu morra benden cesaret istiyordu yapabileceklerimi görmek istiyordu ben ise arasıra napıyorum bu yaptığım babama ihanet bu adamlar sadece bir yığın hain yobaz gibi düşünceler ile beynimi kurcalıyordum morra ise çok soğukkanlıydı onu endişelendiren tek şeyi italyaya inerken duydum

    mermilerimiz yetmeyecek gibi

    onu tek endişelendiren mermi sayısıydı bir insan nasıl böyle birine dönüşebilir ki soğukkanlı kendinden emin ilerlemiş yaşına rağmen hala çakı gibi askerdi morra kullandığı ilaçlar onu ayakta tutuyor bacakları insan yapımı metalden olmasına rağmen koşmayı başarıyordu
    tam başkana dönüp bakma ihtiyacı sezdim ki birden üzerime babamın askerlerinden biri atladı

    silahını yere bırak prens morte krala karşı gelmekten tutuklusun

    ve o an hayatımda asla yapacağımı düşünmediğim bir hareket yaptım sağ elim bacağımdaki tabancaya yakındı silahı alıp askeri tereddütsüz şakağından vurdum ve en önemli olay neydi biliyormusunuz bunu yaparken inanılmaz güçlü hissettim orgazmın eşiğinde gibiydim ölü askerin vücuduna defalarca ateş etmek istedim tam o sırada morra:

    sen onlar gibi değilsin sen ölmektende öldürmektende zevk alıyorsun seni bize tanrı gönderdi evlat sen kurtuluşumuzsun

    elimdeki silahı morranın kafasına dayadım kendimi durduramıyordum içimde inanılmaz bir arzu vardı öldürmek kısa bir süre önce hayatı sunum yapmakla geçen biri ölüm makinesi olmuştu

    morra seni öldürmemem için bir sebep söyle...
    noluyor bana bilmiyorum ama çabuk öldürmemem için bir sebep söyle...

    sana öldürmeyi ben öğrettim

    haklıydı bütün bunlar onun sayesinde oluyordu ama içimdeki ateş hala sönmedi birilerini öldürmem lazımdı morrada bunu biliyordu bilim adamlarının bulunduğu bina hala sağlamdı içeri tek başıma girmek istedim morraya burada beklemelerini beş dakikaya geleceğimi söyledim

    öldürmem lazım...
    ben ölüm prensiyim...
    benim adım morte...
    ölüm...

    koşarken sürekli bu cümleleri tekrar ediyordum bana nolmuştu neden böyle bir arzuya yenik düştüm anlayamıyorum nefret miydi bu yoksa açgözlülük mü ama şuan bunları düşünmenin sırası değildi bir an önce açlığımı gidermeliydim özel kuvvetlerde aldığım eğitimi uygulamanın zamanı gelmişti

    ma4d le kapıyı patlattım direk içeri girip canlı birilerini arıyordum bilgi toplamak için değil öldürmek için ilk gördüğüm yaşam belirtisini visible side'ın bir başka versiyonu olan cennete yollayacaktım

    merdivenleri hızlı hızlı çıkıyor bütün koridorlara göz atıyordum inanılmaz açtım ölüme öldürmeye
    8.kata çıktığımda içeride yaralı birini gördüm kolunu kıpırdatıyordu muhtemelen can çekişiyordu gözüm kordora bakarken adamı bir kaç defa vurdum ardından hızlıca başka kurban arıyordum
    merdivenlerden 10.kata çıkarken sesler duydum çok fazla kişi vardı ve bunlarda muhtemelen bilim adamlarıydı kendi aralarında konuşuyorlardı

    yardım edin burada mahsur kaldık derhal bir helikopter istiyorum ulusal birlikten
    hayır hayır sadece 7 kişiyiz

    bu bilim adamları visible side'ı yapanlardandı gerekli her bilgi bunlardaydı öğrenmek istediğimiz herşey 1 adım uzaktaydı ben naptım biliyormusunuz silahımın şarjörünü çıkarıp

    24 mermi yetmeyebilir...

    dedim sonra hiçbir şey düşünmeden üzerlerine doğru atıldım bağırarak

    herkes sakin olsun morte (ölüm) geldi...

    hepsini soğukkanlılıkla öldürdüm bazılarının kafalarını silahımın dipçiğiyle parçalıyor
    bazılarının beyinlerini buharlaşana kadar tarıyordum
    içerideki herkesi öldürdüm en acılı şekilde ama içimdeki bu his git gide artıyordu hiç arkama bakmadan binadan çıkıp morrayla buluştum morra:

    naptın evlat neler oldu orada üzerindekiler ne

    bense kontrolu kaybetmiş şekilde cevapladım

    merak etme başkan cesetler yukarıda kaldı bunlarsa sadece kan...

    başkan şok olmuş bir vaziyette yaklaşık bir saat benimle konuşmadı
    genovada başka bir bina daha vardı ama oradakileride öldürecektim hemde en acı şekilde yaşasın beyond forces

    To be continued...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +1
    visible side... herşeyin başlangıcı o muydu...

    insanlar doğar büyür ölürdü eskiden babam bunu değiştirmişti bilim üstün gelmişti doğa kanunlarına
    peki bilim neydi insan olmasa bilim olurmuydu doğa ana ne yapardı çiçekleri sulamasak
    herşeyi ama herşeyi öğrenmek istiyordum bu visible side hakkında sonuçta annem oradaydı ama noluyordu orada nasıldı herşey bir kaç şey öğrenmiştim annem sayesinde ama daha fazlası lazımdı
    sonra aklımıza dahice bi plan geldi efendimle beraber
    planımız şuydu morraya israildeki beyond forces üssleriyle konuşarak ulaşmayı deneyecektik
    eğer morra yaşıyorsa nolduğunu öğrenip tekrar beyond forcesla saldırma planı yapıcaktık ama bu sefer visible side a değil
    ulusal birlik kraliyet sarayına evet kraliyet sarayı böyle bir yılda saltanat bitmemişti ama ölümü yenen bir bilim adamı dünyada herşeyi hakediyordu sarayıda saltanatıda öyle diyordu halkımız
    saraya saldırıp fudu rehin almalı istediğimizi öğrenip visible side ı aktifleştirmeliydim bunada beyond forces karşı çıkacaktı ama ordada devreye morranın girmesi lazım sonuçta bu insanlığın en büyük icadı bi anda çöpe atılamaz herşeyi öğrenmeliyiz
    ···
  8. 8.
    +1
    ---son bir part daha yarın devam edilecek---

    2hafta kadar geçmişti
    bu süre zarfı boyunca tek yaptığımız italya sokaklarında insan avlamaktı
    ölüm arzum saplantı haline gelmişti
    dünyada yaşam sonlana kadar devam edebilirdim
    morra bu durumdan fazlasıyla rahatsızdı
    2 haftadır sadece benim kan dökmemi izliyorlardı
    Aversa'ya geldiğimizde aklıma bir düşünce takıldı
    bu düşünce beni o kadar çok boğduki kafama sıkacaktım son anda morra engelledi

    yeter artık çıldırdın sen çabuk sığınağa geri gidiyoruz

    olmaz hayır biraz daha...
    daha doymadım...

    sayko biri olmuştum öldürmekten zevk alan birine dönüşmüştüm
    morra amacımdan saptığımı daha fazla tahammül edemeyeceğini söyledi
    ve beni sığınak dedikleri yere getirdiklerinde bir hücreye attılar
    morra aklımı başıma alana kadar asıl amacımı anlayana kadar beni burada tutacağını söyledi
    yanılıyor kendi ölümünü istiyor biliyorum

    morra burda beni fazla tutamayacaksın kendi sonunu hazırlıyorsun...

    morra cevap vermeden gitti
    sadece kapının altındaki bölmeden günde 2 kez yemek alıyordum
    3 gün sonra kapıdaki askerlerden bir şey rica ettim morrayı görmek istedim
    morra beni görmeye geldi endişeliydi

    nasılsın başkan sakın ölme kendine iyi bak bu zevki ben tadıcam...

    morte yanlış yapıyorsun evlat neden çıldırdığını biliyorum bunu sana annen yapıyor

    duraksadım bu imkansızdı annem yıllar önce visible side'a giden ilk denekti belkide yokoldu ama bi dakika onu olaylar başlarken ofiste görmüştüm bir hayalet gibiydi sadece ben görüyordum

    yalan söylüyorsun annem öldü...

    hayır sadece seni yönetiyor

    bu olabilirmiydi annem öldükten sonra yaşamımda bir çok şey değişmişti babamdan nefret etmeye o zamanlar başlamıştım
    herkes birşeyler söylüyordu ama ben annemin bu deney için kendini feda ettiğine bir türlü inanamıyordum
    yoksa visible side'ın tanrısımıydı annem bana birşeylermi anlatmaya çalışıyordu
    morraya iyi olduğumu beni yarın çıkarmasını istedim hoş karşıladı

    nasıl nasıl...

    hiçbir cevap mantıklı gelmiyordu ateist olmamaya çalışan inançlılar gibiydim zorluyordum bi nedeni olmalıydı ama nasıl
    sabaha kadar bu düşünceyle hiç uyumadım hücrenin içindeki çatalla duvara resimler çiziyordum

    sabah oldu kapı açıldı kapıdaki prens williamdı

    günaydın bay prensçik

    hiç düşünmeden üzerine atlayıp boğazına çatalı geçirdim defalarca çıkarıp sapladım kafasını koparana kadar durmadım kimse beni engelleyemiyordu neden böyle bir şeyi yapıyordum bilmiyordum tek bildiğim bunu yapmak istiyordum
    yada yanılıyormuyum bunu annem mi istiyordu

    dur seni aptal yeter artık

    morra'nın kafama sert bir cisimle vurduğunu hatırlıyorum sonrasında yine hücredeydim uyandığımda yine sabahtı sanırım bir gündür baygındım üzerimdeki kanın william'ın olduğunu hatırlayınca istemsizce kahkaha attım
    evet deliriyordum yada beni yöneten annem böyle olmasını istiyordu henüz neler olduğunu bilmiyordum

    morra kapıyı açıp içinde silahlar ve bir harita olan çantayı üzerime fırlattı ve dediki

    artık hazırsın

    bu harita içindeki herkesi öldür parçala ve makineyi sonsuza kadar yok et

    helikopterine atlayıp sığınağı terk etti sığınakta yalnız başıma kalmıştım

    nerden buldu bu haritayı neden böyle bir görev verdi hiç düşünmedim düşündüğüm tek şey vardı

    bu çantadaki muhimmat yetecek mi acaba ?

    To be continued...

    hikayede flashbackler olacak bu parttan sonra visible side projesi açıklığa kavuşmaya başlayacak yarın devam edeceğim iyi geceler şukulayın birazda trendte gözükelim rica ediyorum
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +1
    uyku tutmadı devam ediyorum

    dışarı çıktığımda gerçektende yalnızdım burası bilmediğim bir yerdi
    herkes kaçıp gitmişti sanırım benden korkmuşlardı haklılar çok fazla kan gördüler
    morra'nın verdiği harita tanıdıktı moğol ve rusya arasında kalan bir yerdi burası
    visible side projesinin ana üssüydü
    ama artık oraya girmem imkansızdı çünkü aranan bir suçluydum hemde ihanetten
    yada yanılıyormuyum tam tersine girmem artık kolay mı çünkü değiştim değiştirildim
    o sırada çantanın içinde bir telsiz vardı telsizden gelen ses morra'ya ait idi:

    öncelikle seni yalnız falan bırakmadık bizde saldıracağız büyük bir savaş hazırlığındayız
    senden istediğimiz makineyi kapatman sadece sen yapabilirsin kanlı yada kansız

    morra senden bir şey için özür dilemek istiyorum...

    nedir ?

    william için üzgünüm...
    yalan söyledim kan dökülecek hemde çok fazla fud ölecek...

    telsiz sesi kesildi morra ne düşünüyor umrumda değildi gözetleme kulesine çıkıp nerede olduğumu anlamam kısa sürdü Tüshig'teydim beni üsse en yakın yere bırakmışlardı
    visible side 2-3 km uzaklıktaydı
    kafamdaki düşünceler yerini katletme biçimleriyle yer değiştirmişti
    şakağa kurşun çok sade peki beyin soğancığına bir kurşun nasıl olur
    deneyeceğiz denemek için çok şansımız olacak

    visible side kapılarını sadece ben açabilirdim sadece selam vererek kralın odasına kadar girebilirdim

    gardiyanlar beni görünce hazır ola geçtiler ilk işim onları öldürmek oldu güvenlik kameralarına bakarak cesetlere yüzlerce kurşun yağdırdım yaklaşık 5-10dk kapıda bekledim

    içeri girdiğimde beni bir ordu bekliyordu üzerimdeki lazerler yüzlerceydi

    teslim ol hiç şansın yok kralın bizzat emri var daha fazla zorlarsan öleceksin

    peki ya zorlamazsam yine ölecek miyim...

    gardiyanlar aynı uyarıyı yenilediler silahın tetiğini kırmamak için kendimi zor tutuyordum
    teslim olmak zorunda kaldım
    beni sivil dolu bir hapishaneye attılar içeride ben dahil 5 kişiydik

    merhaba dostlarım benim adım morte babam fud hani şu kral olan...
    merak etmeyin bana öyle bakmanıza gerek yok birazdan öleceksiniz...

    içlerinde iri yapılı olan bana güldü

    kraliyet ailesinin bir hanımevladı konuştu bakın ahahhahaha

    evet konuştum ahahahah...

    üzerine atlayıp parmaklarımla gözlerini oydum diğerleri üzerime atlayıp engellemeye çalıştılar daha sonra yerdeki yemek tepsinin keskin tarafıyla birinin boğazını kestim kanı yüzüme sıçrıyordu serinliyordum akan kan hoşuma gitmişti
    aynısını diğerlerinede yaptım
    yerdeki kör olmuştu ayağa kalkmak istiyordu fakat benden korkuyordu
    ben ise onla oyun oynuyordum tepsiyle vurup kaçıyordum
    en sonunda sıkıldım onuda aynı şekilde öldürdüm
    cesetlerin arasında oturup fud'u beklemeye başladım biliyordum fud buraya gelecek

    bu arada beyond forces ana üsse bu kadar yakın bir yere rahatça gelebilmesi çok mantıksız geldi
    o sırada hiç beklemediğim bir şey oldu ve annem hapishanenin kapısında belirdi

    To be continued...
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +1
    flasback

    nasıl bi dakika bu bir hayal olmalı ama ama sen öldün...

    15yıl önce

    fud makineyi yaparken ilk deneğin mutlaka gidip geri gelmesini istiyordu sonuçta başka nasıl sonuç alacaklardı nerden bilebileceklerdi yapay cennetin olup olmadığını
    fud bu projeyi mükemmelliğe oturtmak için elinden geleni yapıyordu
    bilimadamları herşeyin hazır olduğunu söyledi tek yapılması gereken radyasyon odasına girecek bir denek aramak
    fud ise zaman boşluklarından nefret eder beklemek aramak kaybolmak yok olmak
    bu argümanlar onu çıldırtırdı ki ulusal birlikte çalışan kişiler asla ve asla mola olmadan işlerini yaparlardı bazıları 7/24 nasıl ayakta kalıyorlardı bilmiyorum
    visible side tamamen sonsuz yaşamın insana bırakılması için yapıldı
    yani ölen insan visible side'ta editör olarak yaşdıbına devam ediyor belki aynı dünyayı yaratıyor belki evren belki sadece süresinin dolmasını bekliyor bu tamamen kişilere kalmış
    ama henüz sonsuz değildi bin yada onbin yıl arası değişiyordu bu neye bağlı bilmiyorduk tamamen şans yada o anki elektrik akımına bağlıda olabilir gerekli akım az gelirse daha az süreli olabilir belki

    fud süreden nefret eden biri çocukluk döneminden de nefret ediyordu çünkü onun için oyun yemek saati eğlence gibi şeyler sadece zaman kaybı ne için mi ?
    sonsuz yaşamı bulmak için

    visible side insanların beyinleriyle çalışıyor her insanın beyni bir ruhu temsil ediyor bilim adamları beyin içerisindeki bazı maddeleri başka insanlara yüklediğinde o kişinin özelliklerini zevklerini hatta hafızalarını taşıdıklarını gözlemledi buda visible side'a geçebilmeyi çok daha kolaylaştırıldı ölen kişinin bu beyin maddesi visible side'a geçişi sağlayan radyasyon odasında dengeli radyasyonla buharlaştırılıyor bu odanın havalandırması ise büyük bir elektirik akımından sanal gerçeklikle programlanmış bir odaya geçiyor daha sonra visible side'ta yaşamaya başlıyorsunuz

    tanrı yalnızlığı

    babama visible side'ta insanlar birbirlerini görecekmi diyo sordum

    o ise görünmek için bir bedenleri kalmadığını sadece gördüklerini söyledi
    nasıl bukadar emindi

    tam bunların cevabı karşımda duruyordu annem

    ayağa kalktım üstüm başım kan içineydi ilk sözü

    kaç morte

    To be continued
    ···
  11. 11.
    +1
    esirlik ölümden daha mı kötü...

    düşündüğüm gibiydi morra esirdi fudun elindebeni bulmak kullanmıştı heryere haber salmış aslında morra ulusal birlik esiridir diye fakat biz israile gittiğimizde askerler bunu bilerek söylememişler benim yakalattığımı düşünüp güvenmiyorlardı sonuçta beni öldürmemişlerdide ama çünkü bir taraflarıda yaptıklarımdan korktu...
    korku... en büyük buluşların kaynağı
    karanlıktan korkmaktır derler bazıları ampulun icadı için bazılarıda kılıçla savaşmaktan korkanların icadını silahlar zırhlar tanklar olarak gösterir kısmen haklılar insanoğlu kendine zarar vermeden herşeyi yapmak ister her zaman
    saraya vardığımda aklım efendimde kaldı o plan dışında kalıp mısıra gitti bir başka beyond forces birliğiyle konuşmak için amacı 4 ülkedeki bütün askeri yapılarla konuşup bilgi almaktı olaylar için
    saraya vardığımda kapıda 2 kişi gördüm fud ve annem...
    annemi göremiyordu fud sadece ben görüyordum fakat makine kapalıydı nasıl olur imkansızdı
    fud bunu görseydi kalpten giderdi herhalde
    bana hemen herşeyi anlat ve sorunu çöz sonrada öl dedi fud babam...
    bense morrayı görmeden hiçbirşey söylemem dedim
    beni bulunduğu hücreye zütürdüler
    morra beni görünce şaşırdı hesapta olmayan bir hamleydi çünkü bu
    baba bu adamı bırak herşeyi anlatıcam ama yalnızca ikimiz
    fud her dediğimi kabul ediyordu yapıcaklarımda habersizdi çünkü bana değil
    bilime olan inancıma güveniyordu ona göre bi oğuldan ziyade iyi yetiştirilmiş bilim adamıydım
    pakistanda yaptıklarımı görse kaçardı herhalde
    morra uçakla israile yollandı vardığından emin olunca beraber panik odasına doğru
    yürümeye başladık babamla...
    ölümden korkan oğlu ölüm...
    ne güzel bir ikili olduk değilmi
    panik odası bütün saraydaki iletişimi ve elektriği yönetebiliyordu ve yalnızca ikimizin parmak iziyle açılıyordu o yüzden orda konuşmak istedim
    askerler kapıda bekleyin... dedi fud güvenmiyorduda hala aslında bana biyanı
    ···
  12. 12.
    +1
    silahlar olmasa ölüler nasıl konuşacak asker

    uzun zaman önce eğitimde komutanımın söylediği bir sözdü

    annem karşımdaydı onun konuşmasını sağlayan bir silah mıydı

    yoksa bir sorumsuzlukmu anlayamıyordum ama tek gördüğüm uzun zaman önce ölmüş olan birinin demirleri tek dokunuşuyla paramparça edip bana kaç diye bağırmasıydı

    ilk gardiyanın üzerine atlayıp silahını aldım kafasına sıkıp yoluma devam ettim hem kaçış yolu arıyor hemde önüme birinin çıkması için dua ediyordum
    1.amacım öldürmek 2.amacım kaçmaktı
    büyük bir koridora geldiğimde gene yüzlerce lazer benim üzerime doğrultulmuştu
    gene başa dönmüştük
    bu sefer sıkıcaktım ya kendime yada askerlere
    her halükarda ölecektim zaten bari son kez öldürmek istedim
    son anda annemi gördüm üzerime doğru yürüyordu onu sadece ben görüyordum
    lazer vucüduna temas etmiyordu hala benim üzerimdeydi lazerler

    vur kendini ölmeyeceksin ölümün efendisi olacaksın morte

    kral olmak için kralın ölmesi avcı olmak için ise bir avın ölmesi gerekir
    peki ya ölümün efendisi olmanın yolu ölmekten mi geçiyordu
    o zamana kadar yapabilir miyim olasılığını geçtim aklımın ucundan dahi geçmezdi intihar
    çünkü ölüm en çok korktuğum şeydi ama o gün değişmiştim
    ismimin hakkını veriyordum
    o cümleden sonra şakağıma sıkmam 2-3 saniye sürdü

    nerdeyim ben...
    neden hala yaşıyorum...
    hey sesimi duyan varmı...

    ''visible side'a hoşgeldin oğlum''

    to be continued
    ···
  13. 13.
    +1
    makineler icatlar hep bir şeyin aracısıdır...

    annem nasıl oldu nolmuştu derken odada aslında 3 kişiydik fud morte eva fakat annem sadece bana görünüyordu
    makine sadece bir aracı güç kaynağı kapandıktan bir süre sonra bu taraf tekrar aktif olmayı başardı dedi annem kulağıma
    doğru söylüyordu makine kapalıydı fud ise gözlerimin içine bakıp bir cevap bekliyordu bekle dedim ona sadece visible side ın son raporlarını isteyip zaman kazandım biraz rapolara göz gezdiriyor gibi yapıp zihnimle annemle konuşuyordum
    söz ver efendini yanına almadan visible side ı asla açma dedi bana bende söz verdim
    sonra büyük planıma geçtim esirlik...
    pynak47 tabancağımı fuda dayadım
    napıyorsun salak beni öldüremezsin... pakistanda ve italyadaki maceralarımı bilmiyordu hala
    öldürmekmi saçmalama baba esirimsin makineyi birlikte yokedicez gel benle dedim
    amacım fudu israile zütürüp orda esir alıp krallığın başına geçmekti bir nevi darbe yapıcaktım
    makineye tam erişim lazımdı sonuç olarak
    şakağında silah dayalı bir kral sonuçta herşeyi kabul edicekti
    hemen bir uçak iste ve korumaları uzaklaştır yoksa ölürsün...
    sen mi ahahahah morte sen karıncayı bile incitemezsin...
    öylemi ozaman kapıyı aç ve izle panik odasını açtığında kapıdaki 2 korumayıda başından vurdum
    babam şok olmuştu
    tamam yapıcam yeterki bana bişey yapma...
    ···
  14. 14.
    +1
    hala kendi bedenimdeydim ama başka bir dünyadaydım burada bir çok şehirler ülkeler vardı dünyayı yukarıdan görüyordum havadaydık sanırım annem anılarından oluşan bir evren yaratmıştı annemin gözünden bir dünya bu zamana kadar ne gördüyse buradaydı

    hadi ne duruyorsun gerçekleri öğrenme zamanı

    ama nasıl olur ben makineden uzaktaydım buraya geçmem imkansız...

    beni visible side'ın test aşamasına yolladı annemin gözünden görüyordum
    babam ilk denek olarak annemi kullanmamıştı annem kendi koşmuştu doğruydu
    ama neden kendini feda ettiğini konuşmaları duyunca anladım

    kralım makine üst seviyelere göre sadece nesneleri parçalayabilme boyutlar arası kapı açabilme özelliğine sahip eğer cesetleri yok edip sadece beyinleri yollarsak bunları yapamazlar

    çok riskli bu dünyada dolaşan editör hayaletler görmek istemiyorum

    kralım eğer elektriksel bir alan yaratmazsak geçişler makineye ihtiyaç duymadan olabilir

    nasıl yani

    geçen kişi makine olmaksızın buradan beden çalabilecek

    bu imkansız bu nasıl mümkün olabilir

    bir nevi solucan deliği ama istediğiniz yere açabiliyorsunuz sadece editörler görüyor

    nasıl yok edebiliriz bunu

    kralım sadece beyinler yollanmalı böylece editörlerin buraya geçmesini engellemiş oluruz

    tam o sırada annem makineye girmek için davranır bilim adamı son anda yakalar onu babam fud tam annemi vuracakken yanlışlıkla ikiside makineye girerler içeride annemi çıkarmaya çalışan bilim adamıyla amansız bir mücadeleye girerler ve askerler tam içeri girecekken annem makineyi çalıştırır ikiside anında kül olurlar

    anne bilim adamı nerde...

    onu öldürdüm
    burası artık benim evrenim

    annem bilim adamıyla ışınlandıkları anda bilim addıbını yok etmeyi başarmış
    nasıl yaptığını sorduğumdada sadece yok olmasını istedim yok oldu dedi
    annem windows 98 sürümü gibi olan bir visible side'ta idi
    yapabildikleri sınırlıydı sadece anıları üzerine inşa edebiliyordu
    ben ise ona bağlıydım sadece izliyordum sonra bana gerçek dünyaya geçişi gösterdi

    geçtiğimizde askerler cansız bedenimi taşıyorlardı

    ''istersen canlandırabilirim seni her seferinde visible side'a alabilirimdedi

    doğru anı bekledik babam cesedime göz atıyordu

    adın sonun oldu evlat yazık ama ben öyle olmayacağım

    şimdi...

    birden bütün vücudumdaki delikler kapandı ve babamın ayağının dibinde uyandım
    ayağa kalkıp

    ben asla ölmeyeceğim baba sense yok olmaya mecbursun...

    vurun öldürün''

    bir kez daha visible side'ta idim askerler çabucak cesedimi bir hücreye atıp kitlediler
    olanları izliyordum babamın yanına gittim konuşmaları dinledim

    ''olmuş kahrolası eva visible side'ta tanrı olmayı başarmış oraya geçersem işim bitecek

    napıcam ölmek istemiyorum hayır''

    o sırada hücrenin kapısı annem tarafından açıldı ve tekrar uyandım her uyanışımda sonsuz öldürme arzusuyla doluydum visible side'ta hiçbir duygu yoktu herşey anneme bağlıydı

    kral fudun ölümü mortenin elinden olacak...

    o sırada babam kahkaha atarak:

    makineyi kapatın bütün kaynağı kesin!

    makine kapatıldığı anda yere düştüm sanki içimden uçak geçmiş gibiydi
    bütün bedenim acıyordu çünkü annemin etkileşimi içimden çıkmıştı
    artık sadece hiçlik hissediyordum arzum tam tersine dahada arttı
    ayağa kalkıp herkesi öldürmek bütün yaşam formlarını yok etmek istiyordum
    ama
    yapamıyordum bitap düşmüş bedenim izin vermiyordu

    sürgüne yollayın bu haini onu pakistana yollayın

    pakistan ulusal birliğinin çöplüğüdür bütün fakirler suçlular hapishane gibi bu ülkede toplanır o yüzden hergün çatışmalar kitlesel katliamlar vardır texas gibi bir ülke düşünün hergün sebepsiz yere ölümler beni 8-10 metre yükseklikten helikopterden attılar
    bayılmıştım uyandığımda onun evindeyim
    yüce the choosen one (seçilmiş kişi) kendine öyle diyordu
    adını unutmuştu kendi hakkında hiçbir şey bilmiyordu
    tek bildiği o da benim gibiydi
    beni takip etmiş bütün yol bütün macera boyunca
    pakistana bırakıldığım sırada atılacağım yere kadar öğrenmiş
    çok şey biliyordu bana yardım edecekti
    ama morra'yıda bulmam lazımdı
    makine kapanmıştı ama beyond forces bu olaylardan habersiz
    kendilerini tuzaklarla bekleyen bir ordunun içine dalıcaktı
    ve başarısız olacaklardı

    ne yapıcaz efendim...

    en iyi yaptığımız şeyi

    morrayı aramam lazım...

    hayır onlar savaşırken gizlice içeri giricez makineyi çalıştırıcaz

    neden çalıştırmak istiyordu anlamıyordum morraya efendimin telsizinden sadece 1 ay sonra dedim
    visible side'ın kapatıldığında gerekli gücü toplayıp %100 güvenli şekilde tekrar açılması tam 1 ayı buluyordu
    annem ölmüşmüydü merak ediyordum babam napıcaktı
    ama onlardan önce makineyi biz açmak zorundaydık çünkü visible side'ta nasıl tanrı olacağımı öğrenmiştim 1 ay boyunca napıcaktım pakistan kan gölüydü herkes birbirini öldürüyordu
    bir dakika
    o zaman burası tam benlik bir yer
    şimdiden öldürmeye başlamam lazım

    to be continued
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +1
    pakistanda sıradan bir gün episode 1

    bir süredir sadece efendimin hikayelerini ve bilgilerini dinliyordum sonra dışarı çıkmak istedim biraz avlanmaya ihtiyacım vardı
    dışarı çıkmadan önce silahlarımı ve patlayıcı dolu çantamı hazırladım
    güneşli bir hava heryer darmadağın olmuş binalarda yaşayan insanlarla dolu
    pazar gibi küçük bir şey var biraz göz atmak istedim
    burda para geçmiyordu satıcılar ya silah yada mermi karşılığı ekmek su satıyorlardı
    zaten silah ile mermiyi alıncada ekmek ile su alanları gece öldürüp geri alıyorlardı mallarını
    ulusal birlik her ay bir kargo atıyordu içinde onlarca silah ve binlerce mermi oluyordu
    bir şekilde bizim savaşmamızı ölmemizi istiyorlardı
    çünkü yeni mahkumlar için yer açılması lazım
    pazarda gezinirken bir rahip görünümlü kişi kolumdan tuttu beni pazarın dışına çekti benim çok iyi göründüğümü
    nasıl hayatta kaldığımı sordu bense sadece kafasına sıktım herkes bi anda kaçışmaya başladı silahı olanlar silahına davranmaya çalıştı ama ben sadece tek düğme ile hepsini öldürdüm
    çanta
    bomba dolu çanta
    pazardan çıkarken bir şişe su karşılığı satıcıya vermiştim
    çanta özel dikişliydi hiç bir şekilde kapandıktan sonra açılmıyordu
    rahibin beni kenara çekmesi işime yaradı
    akşama doğru eve geri döndüm
    her gece ava çıkıyorduk
    herkesin eşyalarını yemeklerini yağmalıyorduk
    böyle hayatta kalıyorduk
    her gece kan
    her gece ölümler
    gündüzleri ise sivil gibi dolaşıyorduk
    insanlar burada kendilerine ait tarlaları silah karşılığı satıyorlardı
    kimse tarlayı işlemiyordu
    savaştan ölümden vakit kalmıyordu
    o
    efendim dediğim kişi
    onu ilk gördüğümde onda birşey olduğunu anlamıştım
    o visible side'tan geri gelebilen tek kişi
    bir şekilde buraya geçip kendine beden bulabilmeyi başarmış
    tekrar insan hayatına kavuşmuş
    sonra nasıl olduğunu anlamak için fud'u bulmaya karar vermiş
    sonra fud'un tehlikeli olabileceğini anlayıp
    annemle beraber beni takip etmiş
    annemle konuşabilen sadece ben değilmişim
    visible side'tan önceki hafızasının çoğu yok olmuş
    çünkü sadece beyini ile visible side'a geçmiş
    bedeni ile geçenlerin bir şeyler yapabildiği kesindi
    beyini ile yapabileni ilk defa görüyordum
    nasıl olduğunu soruyordum o ise cevapların babamda olduğunu söylüyordu
    ona efendim dememin sebebi kendisine ölümü yenen diyordu
    ben ise ölümdüm o benim efendimdi
    her geçen gün beyond forcesun saldıracağı tarihe yaklaşıyorduk
    her şeyi hesaplamıştık visible side hazır olmadan bir gün önce oraya varmaya çalışacaktık
    peki buradan nasıl çıkacaktık
    efendim güldü
    duvarları patlatacak kadar patlayıcımız var dedi
    nerden bulmuştu bunları merak ediyordum
    sorunca
    sadece bir arkadaşın hediyesi dedi

    to be continued
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +1
    pakistanda sıradan bir gün episode 2 (Tanrı Olma Çabası)

    insan ölümsüz olursa tanrıya ihtiyacı kalmaz ihtiyacı kalmayıncada tanrı olmaya çalışır insanoğlu ihtiyacı olmadığı her şeyin tanrısı olmak istedi güneş tanrısı su tanrısı ateş tanrısı

    peki ya sen morte ?

    ölümün...

    Günler çok hızlı geçiyordu planını yaptığımız gece duvarlara patlayacıları yerleştirdik şafak sökmek üzereydi duvarın ölümü için herşey hazırdı efendimin yap demesini bekledim
    beklemediğim bir anda ciddi bir konu konuştuk

    Duvarı patlattıktan sonra bizi büyük bir zorluk bekliyor visible side bekliyor fud bekliyor ordusu bekliyor hazır mısın ?

    Evet neden sordun ki bunu zaten biliyorsun...

    ''Sende visible side'ı gördün eğer gerçekten buraya geçip buradada editör olabiliyorlarsa ölümü yendik demektir

    Ama ben...

    Sonsuz bir yaşam hemde kendi yarattığın bir evrende ne kadar mükemmeldir değilmi mort?

    istediğini yapabilirsin herşeyi herşeyi bir şey hariç nedir o ?

    Ölmek...

    işte bu yüzden biz güçlüyüz biz ölümsüzlüğüde ölümüde tadabiliyoruz herşey bizde saklı

    Haklıydı ölümsüzlüğü yaratanlarda ölümlüydü peki ölümlüyü yaratanlar ölümsüz olamaz mıydı tanrı inancımı bir kez daha sorguladığım ender anlardan biriydi efendinin yüzündeki kararlı tavrı beni korkutuyordu ilk defa birini bu kadar rahat sanki herşeyden haberi varmış tavrı içinde görüyordum

    Gidelim...

    Düğmeye bastım duvar saniyeler içinde yok oldu kafamda derin düşünler yerini heyecana bırakıyordu yavaş yavaş çünkü siren seslerini duyuyorduk bir sürü ölmek isteyen ölümlü birazdan bana doğru geliyor olacaktı

    Masum insanlar neden ölür mort
    Çok fazla iyimser oldukları için mi zarar vermeye kıyamadıkları için mi

    Bilmiyorum... Ben her zaman çok fazla iyimserdim...

    Hayır imkanları olmadığı için
    Tarihteki çoğu kahramanlar savaşlarda kötüleri öldürmüşlerdir
    Amaçlar farklıdır ama yöntemler aynıdır''

    Üsse giderken önümüze her geleni öldürüyorduk efendime göre amaç içindi bu
    Bana göre sadece tatmin oluyordum çünkü değişmiştim adımın hakkını veriyordum sadece
    Hayat benim basitleşmiş sıradanlaşmıştı
    Hayat felsefem sadece insanlar doğar öldürür ve ölürler üzerinedi
    ···
  17. 17.
    +1
    insan imkanı tanrı imkansızı yaratır derlermiş öyle dedi efendim dediğim bilge kişi

    tüshige gitmeye hazır 2000li yıllardan kalma bi uçak bizi bekliyordu efendim ayarlamış nerden bulmuştu bu külüstürü
    tüshige vardık tekrardan uzun zaman sonra yaptığım her olay her macera sanki başa dönüyoruz gibiydi
    beyond forcesla haberleşmeliydim morra benden haber bekliyordu saldıracakları gün bugün saldırıya 1saat vardı bana verilen saatte
    fud olsa beklemezdi bile dediğim gibi beklemek ona göre değil
    varmamız gereken nokta neredeyse 15dklık mesafeydi ve morrayla haberleşemiyordum bi şekilde
    olay yerine vardığımızda birde ne görelim dersiniz benim yeni kişiliğimin hoşuna gidicek eski kişiliğimin görüp bayılabileceği bir tablo
    binlerce ölü...
    beyond forces başarız olmuş fud planı önceden öğrenip beyond forcesu yokedip geçmişti
    fakat morra yoktu sadece askerleri vardı orada
    peki bu nasıl olabilirdi planı nasıl öğrenmişlerdi
    ajan dedi efendim
    eskiden cia mossad varmış ajanlar her devlette oluşumda vardır dedi efendim
    planımız suya düşmüş içeri girmeyi bırak taş bile atamamıştık geri dönmeliydik ama nereye
    morra yoktu plan başarısızdı fud babam napıyordu annem... yanımdaki adam... çok fazla cevaplanmayan soru vardı ve hepsi giderek artıyordu
    ···
  18. 18.
    +1
    kralın ölümü her zaman... kral soyundan olanlardan gelir...

    sonuçta babamdı fud onun ne zaman nerde olduğunu az çok tahmin ediyordum saraya giriş çıkış saatlerinide biliyordum dakikti zaman kaybı fud için salaklıktı
    saraya giden her yolda korumalar silahlı subaylar vardı her zaman ama kör noktalarda vardı
    o noktalardan birine pusup kolayca yakalayabilirdik
    israille iletişime geçtik evet morra yaşıyor fakat neredeydi
    beyond forces bizi yanına çağırdı
    tel avive gittiğimizde bizi hazır kana susamış bir ordu karşıladı morranın kayıp olması onları delirtmiş gibiydi
    içlerinden morranın yüzbaşısı gibi biri gelip ordunun başına kısa süreli geçmelisin morra sana güveniyordu dedi
    fakat büyük çoğunluk fudun oğlu olduğum ve yaptığım katliamları duydukları için bana güvenmiyordu hala ordu kendi arasında tartışmaya başladı bense tüm sakinliğimle
    ben fud değilim ben morteyim sizin istediğiniz fudun ölümü bende istiyorum diye bağırdım
    hepsi bir anda gülmeye dalga geçmeye başladılar
    haklılar... kim bi anda babasının ölümünü isticek kadar değişebilir ki anca adı ölüm olmalı değilmi
    benim gibi morte...
    israil deki beyond forces desteğimiz başarısız sonuçlanmıştı morra olmayınca kimse bana güvenmiyordu bizi dışladılar
    bizse morraya ulaşmak için bir yol düşünüyorduk babam...
    fudla konuşmam lazımdı bi anlaşma...
    beni al morrayı ver anlaşma buydu evet ilk başta saçma gelebilir ama başka yolu yoktu visible side ilk defa aktif değil ve fud zaman kaybetmeden beni yok etmeyi sorunları çözüp makineyi sorunsuz çalıştırmayı düşünüyor tabikide bu teklife sıcak bakıcaktı ama benim niyetim farklıydı
    ilk ulusal birlik gözcü noktasına gidip teslim olacağımı fakat sarayda babamla konuşmak istediğimi söyledim çekimser tavırla kabul edip beni zütürmek için uçak ayarladılar
    sonuçta hala prenstim taht varisydim bana birşey yapmaları zordu fud olmadan
    uçakta giderken fud haberimi almış olacak ki telsizde öldürün dendi bense taht gücümü
    kullanmaya çalıştım emrettim fudun yanına gidene kadar birşey yapmayın
    askerler kararsız kaldı fud öldürün ben öldürmeyin diyordum
    verin şu salak telsizi bana dedim
    baba visible side ı çözdüm sorun ne biliyorum morraya zarar verme anlatayım
    evet çok güzel bir taktik değilmi babamın zayıf noktasını bulmuştum
    fakat yanına gidince herşey ortaya çıkıcaktı ama öncelik yanına gitmekti morrayı bulmaktı bide
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +1
    ---PART-GELiŞME (ekşın öncesi son part)---

    merak ediyorsunuz değil mi adımı visible side projesinin amacını içeriğini nedenlerini sonuçlarını bende sizin gibi merak ediyordum ta ki bu sandalyeye oturana kadar çevremde bir grup tanrı inancıyla çıldırmış bir topluluk var karşımda eski bilim adamı ve siyasetçi kişilik

    bacaklarını tanrı inancı uğruna feda etmiş biri duruyor bense düşünüyorum bu proje neden yapıldı o sırada başkandan bir tokat geliyor babamın bile vurmadığı yüzüme... başkan birden hiddetli ve sinirli bir hale bürünüyor:

    bu aptal proje ölümden sonrası için değil ölümden öncesi için yapıldı

    önce bir anlamsız geliyor söyledikleri sonra anlamaya başlıyorum herşeyi yavaş yavaş oturuyor taşlar yerine başkan yardımcısının söyledikleri aklıma geliyor projenin içerisindeki beyinlerin radyasyon ışınlarıyla dengelenmiş bir seviyede patlatılıp bir sanal gerçeklik içine hapsedildiği ölen kişinin matrix gibi bir yer hapsedildiği bulunduğu dünyanın editörü olduğunu biliyorum peki ya bu editörler aynı bizim onların dünyasını yarattığımız gibi onlarda bizi ayarlamak baştan programlamak istese sonuçta biz onlara sadece özgür bir evren verdik tıpkı tanrı gibi gerisini onlara bıraktık tüm bunları düşünürken başkanın bir sözü dikkatimi çekiyor

    paradoks
    ölümü paradoksa sokabilmeyi istiyor fud
    ve böylece her öldüğünde tekrar yaratıcı olabilecek hem visible sideta hem gerçek dünyada

    nasıl yani visible side'tadamı ölüm var...

    ulusal birlik ateist bir birlikti bütün çocuklar ateizm ile yetiştiriliyor en büyük korkuları ölüm oluyordu bu yüzdendi bu proje fakat insanoğlunun en büyük sorunu olan açgözlülük dinsel inancı her zaman yenmiştir fudta daha fazlasını istiyordu visible side'ta parçalanan beyin gerçek hayatta 10 yıl orada binlerce yıl yaşıyordu fakat bu binlerin sonundada ölüm vardı yokoluş
    peki nasıl kurtulucaktık bu kuraldan williamında dediği gibi kuralları yıkmak ile mümkündü bu
    peki kuralları yıkacak güç yaratıcının elindemi yoksa yaratılanların mı elinde (visible side)
    bunlar düşünülürken sabah oluyordu yavaş yavaş beni hücreye atmışlardı düşünmem için yeterli zamanım olmuştu sabah kahvaltı için ellerimi çözdüler daha günaydın demeden kırgız başkan benle konuşmak istedi sanki ne diyeceğimi biliyordu bende ona

    yaşasın beyond forces...

    diyebildim başkan gülüyordu çünkü makineyi kapatmaya yönelik büyük bir adım atmıştı(k)

    ---Devamı gelecek---
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +1
    visible side...

    inanılmaz...
    bomboş bir evrendeyim ve istediğim herşey oluyordu önce ufak bir bar yaratıp içinde içki içip sakinleşmek istedim sonuçta burda geçen 1 saat dünyada 1saniye gibi bişeydi düşünmek için
    zamanım vardı
    bir barmen ve bir orkestra...
    oluverdiler
    müzik alkol herşeyden inanılmaz zevk alıyordum fakat rehavete kapılıp buraya aldanmamam lazımdı yapılıcak işlerim vardı çünkü daha
    annem ve bilim adamından sonra bedeniyle boyuttan geçen 3.cü kişiydim ve ben sıkışmamıştımda
    kusursuz bir visible side a geçen tek kişiydim
    fudda bunu istiyordu fakat burda neler olduğunu bilmediği ve hiçbirşeyden tam emin olmadığı
    için istemiyordu haklıydı kusursuz bir geçiş olmama rağmen diğer editörler beni öldürebilirdi sonuç olarak onlara bulaşmadan bu işi çözmeliydim
    annemle iletişim kurdum bara geldi yanında bilim adamı
    fakat konuşmuyordu sadece bakıyordu bilim adamı yani efendim dediğim kişi
    çünkü bedeni burda benliği dünyada sıkışmıştı ne garip
    duyuyor seni merak etme fakat konuşurken ben duyabiliyorum sadece dedi annem...
    napıcaz anne nolucak şimdi peki...
    dert me oğlum biraz burda vakit geçir sonuçta zaman farkı var...
    tamam da napıcaz peki fud makine nolucak...
    makineyi kapatabilirsin hala...
    peki nasıl...
    tüm editörleri öldürerek...
    haklıydı fakat bu benimde anneminde bitişi olucaktı sonuçta makine editörlerle çalışıyor ve dünyadan sinyalleri izlenebiliyor
    bir editörün bile olmadığı anlaşılırsa beyond forces zafer ilan eder ulusal birlik dağılır fudun projesinde editör kalmaz iste herkes desteğini çeker dünya eski haline dönebilirdi
    fakat editör öldürmekten ziyade aklıma şöyle bir şey geldi anne...
    hepsiyle konuşup birlik olsak ve çıkış yolu denesek...
    300 yıl denedim oğlum hepsi çıldırmış vaziyette fantazilerini gerçekleştirmekle meşgüller hala...
    bazıları sürf yaparken bazıları yarattığı evrende çıldırmış vaziyette...
    haklıydı o yüzden hepsini öldürmeye başladım 3milyar insan...
    3milyar visible side tanrısı...
    ···