-
1.
+13 -7Üniversite yıllarım. Kimlik bunalımı 90lı yılların sonunda bir kanser gibi yayılıyordu. Gencecik insanlardık. Dünyadaki yerimizi bulamıyorduk. Kitaplarda yazan devrimleri özlüyorduk. Danslar edeceğimiz, yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşacağımız.
Daha sosyalist değildik ama niyetliydik. Tam o zaman tanıdım Sezen'i. iki yoldaş olarak başladığımız ilişkimiz, zevklerin idealara baskın geldiği, birbirimizi ve cinselliği keşfettiğimiz gençlik yıllarımızın en masum günlerine tekabül ediyor.
Üzerinden bunca zaman geçtiğinde bile; sezen, hala hayatıma damgasını vurmuş tek kadın olarak yerini koruyor.
Anlatacağım bu olaylar tamamen gerçektir. Sadece aşk ve ciksin nasıl ideolojilerden üstün olduğunu değil 90lı yıllarda üniversite gençliğinin genel profilini de satır aralarında okuyacaksınız.
-
2.
0Akıcı rez
-
3.
0rizörvıd
-
4.
+4Üniversiteye gitmeden önce abimle babamın nasıl kavga ettiklerini hatırlarım. Babam eski tüfekti. Abim ise heyecanlı bir maocu. Maoculuk abimde ikircikli bir hava yaratmıştı. Kaypak bir zeminde oturuyordu. Yönünü bulamıyordu. Ara sıra kitaplarını, dergilerini okuyordum. Evin küçük oğlu olarak bu işlere girmemem öğütleniyordu.
Babam abimi evden kovduğunda sanırım lise 1 deydim. Abim üniversiteyi kazanmıştı. Ankaraya gidecekti. Ancak babam istanbulda okumasını istiyordu. Sonunda babam dayanamadı sana 5 kuruş para yok git ne yaparsan yap dedi ve abimi evden kovdu.
Oportunist bir insandım. Abimin yokuluğu benim harçlıkları yükseltecekti. Lakin evdeki mutsuzluk ve endişe artacaktı. Karışık yıllardı. 96 1 mayısında abim için evde yaşanan tedirginliği hatırlıyorum. Bir de ben aileme bunları yaşatmak istemezdim. -
5.
0rez rez rez
-
6.
+3 -1O yıllar devrimci hala şehir gerillası peşinde koştuğu zamanlardı. Kas gücü yeni yeni beyin gücüne dönüşüyordu. Kaynaklar çoğalmış, okunacak kitaplar binleri geçmişti. Ben de önce silahsız mücadeleyi savunan bir çevreyle tanıştım. Ancak malesef kendi içlerinde tutarsız ekonomist bir yapıları vardı. Devrimci örgüt değil sanki ntvde yayınlanan asıf savaş akatlı mahfi eğilmezli ege cansen li ekonomi programıydılar.
Artı değer aşağı artı değer yukarı. endüstri mühendisleri bizim kadar üretim bantlarına kafa yormuyordu. Neyseki marksizm temelimi çabuk sağlamlaştırmıştım. Arada abimin maocu hezeyanlarıyla uğraşıyordum. Onlar da yeni bölünmüştü. Abim hoşlandığı kız hangi tarafı seçerse ona gidecekti adım gibi emindim. Abi kardeş kadın düşkünüydük.
Lise bitip üniversiteye başlayınca babam bu sefer aynı hatayı yapmadı ve beni istanbulda tuttu. Ben de okula girer girmez yeni bir çevreyle tanışmak için ölüyordum. Üniversitede sorun şuydu, tanıştıklarım benim kadar bilmiyordu. Yaşımdan büyük gösteriyordum ne her nasılsa ajan sanılıyordum. -
7.
+2Kürtler henüz üniversitelerde örgütlü değillerdi. Yeni yeni ilk hareketlenmeleri başlamıştı. Ortalama bir öğrenci hareketi 200 kişiyken kürtler 40-50 kişiydiler. Lakin çok iyi yetişmiş bir elemanları mutlaka vardı. iyi bir teorik birikimle okul sorumlusu olması için eğitilenler vardı. Gerisi serseri takımı.
Ben dersleri sosyalist propaganda için kullanırdım. Zaten hemen herkes sosyalistti bizim bölümde. Lakin ne bir harekete mensuptum ne de bir dergiyi düzenli okuyordum.
1998 yılı kasım ayıydı. 6 Kasım eylemleri ertelenmişti. Kantinde herkes bunu konuşuyordu. Sesi gür biri olarak bağıra çağıra herkesi korkaklıkla suçluyordum. Eylem cuma günü olduğu için iptal edilmişti. Sosyalistler ne zamandan beri elalem ne der diye duruşlarından vazgeçiyordu. Sezenle 5 kasım 1998 de tanıştım. Yanıma geldiğinde sen hangi çevredensin dedi. Ben sosyalistim dedim. Hepimiz öyleyiz ama sen hangi çevredensin dedi. Ben kendi çevremi kurmak istiyorum dedim. Güldü. Üstelik kahkahalarla. Çok güzel gülüyordu. Tarihin omuzlarına bıraktığı yükün farkında olmayan gençlik, ahh kanını durduramayan güzel kızlar, erkekler. 1998 6 kasımını erteleyen kimse dıbına koyayım tekrardan. -
-
1.
0sonunda doğum günümde güzel bir olay olmuş amk
-
1.
-
8.
+2Sezeni daha sonra kantinde hep aynı insanlarla görüyordum. Örgütlü biriydi. Hangi yapıya mensup olduğunu bilmiyordum. Kantinde sınıftan arkadaşlarla konuşurken yanıma geldi. Sen o çocuksun dimi kendi hareketini kurmak isteyen. Evet benim dedim. Beni arkadaşlarıyla tanışmak istiyordu. 19 yaşındaydım. Artık okulun demirbaşı olmuş, okulu bitirmeye niyeti olmayan haki renkli parkalı öncülerinin yanına gittik. Bir masada 7-8 kişi oturuyorlardı. Ama konuşma kabiliyeti olan sadece bir kişi vardı. Önce kim olduklarını öğrendim. Tarihin en işe yaramaz gruplarından biriydi.
Sezenin alaycı tavrı sürüyordu. Her ağzımı açtığımda beni aşağılayan gözlerle bakıyorlardı. Demek ki benim fikirlerim referans göstermeksizin manasızdı. Öyle olsun, ben de leninden girip georgi dimitrovdan çıkıyordum. Sovyet devrim tarihinin özetini geçiyordum. Haberleri dahi yoktu. Gülümseyen sıfatları durgunlaştı. Çok geçmeden sen şucusun o zaman sen bucusun o zaman başladı. Hayır arkadaşlar ben bir şeyci değilim. Ama dilerseniz siz benci olabilirsiniz dedim. Görüyorum ki sosyalizmi henüz özümseyememişsiniz. Tavırlarınız birini örgütlemek için oldukça berbat. Hele ki
, birini ikna etmek için önce onun bildiği şeyler hakkında fikir sahibi olmadığınızı düşünürsek, bence benimle vakit kaybetmeyin. Çay için teşekkürler dedim. Yoldaşça selamladım hepsini teker teker.
Devrimci egosu felaket rahatsız edici bir şeydir. Şimdi beni alt etmeleri gerekiyordu. Ama bu riski başkalarının yanında almak istemediler. façaları bozulmuştu. -
9.
+3Aslında iki tip devrimci vardır. Birinin futbol taraftarlığından pek farkı yoktur. Diğeri ise düşünmeyi ve sorgulamayı bilir. Ne yazık ki bu insanlara dönek derler.
işte o döneklerden biriyle okulda tanıştım. Şimdi hiç adı sanı bilinmeyen bir örgütün okuldaki tek adamıydı. Blanquist olduğunu iddia ediyordu. Dünya üzerinde blanquist olan 100 kişi olmadığını biliyordum. Nitekim blanquizm bir fraksiyon değil bir eylem biçimiydi. Pekala pek çok örgüt blanquist olduklarını bilmeden dahi blanquisttiler.
Okulda ağzından çıkanı dinlemeye tahammül edebildiğim tek arkadaş oydu. Çok boş vakti olduğundan uzun tartışmalar yapabiliyorduk. ikimiz de örgütsüz sayılırdık. Bazen aramıza bir devyolcu alır tımarlardık. Bazen agresif bir narodnikle sonuçsuz kalacak tartışmaları güle oynaya atlatırdık.
Bir gün yanımıza sezen geldi. Tartışmak istiyordu ama ne tartışacağını bilmiyordu. Devrimci faaliyetin en güzel anları daldan dala atlanan tartışmalardır. Asla nihayete varmazlar. Sezen de kafasındakileri gelişi güzel söylüyordu. Onları daha önce söylediklerine bağlayıp ikilemlerini anlattığımda yüzü buruşuyordu. Onaylanmaya ve onaylamaya alıştığı çevresinden kafasını dışarı çıkardığında aslında hiçbir şey bilmediğini, ona hiçbir şey katılmadığını öğreniyordu. Çok geçmeden özeleştirisi verip grubundan ayrıldı. -
-
1.
0devyolcu dedi...
-
1.
-
10.
+3ilk müridim olmuştu. Ancak çok geçmeden intikam yemini etmişti eski grubu. Ben bir grev kırıcı hükmündeydim artık. Yoldaşlarını ayartmıştım. Üstelik örgütsüzdüm. Güzelce uyarıldım. Tehdit edildim. Umursamıyordum çünkü ciğerlerini biliyordum. Korkak bir avuç troçkist kırmasıydılar.
Sezeni eğitiyordum. Yazdığım denemeleri veriyordum. Beni eleştirmesini istiyordum. Karşılaştığı bir şey değildi. Eleştirmek sorgulamayı gerektiriyordu. Daha önce hep onaylamıştı. Şimdi katkı sunuyordu. Hoşuna gidiyordu.
Adım yavaş yavaş duyulmuştu. Kantinde derslerden sonra dinleyicilerim önce 5-6 kişi olmuştu. Yavaş yavaş daha çok insan geliyordu. Hepsi beni gizli bir örgüt üyesi, yeraltı adamı sanıyorlardı. Blanquist arkadaş da kendi ajitasyonunu çekiyordu ama okulda blanquiyi tanıyan iki kişiydik sadece.
Okulun ikinci döneminde ilk amatör dergi çalışmamıza başladık. 10 nüsha a4 kağıda 15 sayfa çıkarıyordum. Zaten babamdan ancak bu kadar para alabiliyordum. Dergiyi evde yazıyor, yazıcıdan çıkarıyordum. Sezen daha çıkmadan okuyordu. Diğerleri o kadar şanslı değillerdi. -
11.
+2Bir eylemimiz yoktu. Pankartımız, flamamız, bayrağımız, adımız dahi yoktu. Fikir kulubü gibiydik. Kimseyi bir şey için mecbur tutmuyorduk. Dergi tabiki kallavi abilere de gidiyordu. Ben bir polistim onlara göre. Polis okula sızmıştı. Hangi gerekçeye dayandıklarını bilmiyorum ama benim bunları yazdığıma inanmıyorlardı. Neyseki şahitlerim vardı.
Okul biterken herkesle vedalaştık. Bütün bir yaz görüşmeyecektik. Tabiki sezen hariç. Onun neredeyse her gün görüyordum. Kadıköyde sahildeki diyar kafedeydik. Taburelerde çay içer sohbet ederdik. O kadar sık görüşüyorduk ki artık bu işin sadece bir devrimci faaliyet olmadığını düşünüyordum. Ondan hoşlandığımı biliyordum.
Bir pazar sabahı kadıköyden vapura binmek için onu beklerken çingene ablalardan biri yanıma yaklaştı. Sezenin geldiğini görmemiştim. Sevdiğine bir çiçek al be abi diyip duruyordu. O benim sevdiğim değil demek istemiyordum. Son paramla o çiçeği aldım. Vapurda da bütün yol utana sıkıla bu durumu açıklamak için uğraştım. Problem değil dedi devrimciler de kızlara çiçek almalı bence diye de ekledi. -
12.
+4Aşk insanoğluna ait bir duygu. Eğip bükseniz, kılıflara soksanız dahi zihniniz başka türlü anlamlandıramaz bunu. Aşk feodalizmde de, manifaktür kapitalizmde de, sosyalizmde de var. Aşkı yaşamak elimizden geldiğince sarılmamız gereken bir insan faaliyetidir. Bunu reddetmek için aptal olmak gerekir.
Sezeni bir şeye ikna etmem gerekmiyordu. Dürüstlüğümü ispatlamak zorunda da değildim. Biz sekter bir örgüt değildik. Ben lider değildim. O da cariye değildi. ilişkimiz başladığında diğer günlerden farklı değildi. Kendimize bazı kuralalr koymuştuk, bazı devrimcilerin ilişkilerinden örnekler veriyorduk. Mesela klavdiya sverdlova-yakov mihailoviç sverdlov aşkı baya tesirliydi üzerimizde.
Okula döndüğümüzde ne dergi çıkarıyordum ne de başka şeylerle uğraşıyordum. Vaktim sezenle geçiyordu. Adaları geziyorduk. Tarihi yarımadayı karış karış dolaşıyorduk. Gitgide küçük burjuva devrimcileri olmuştuk. Rahatsız ediciydi. Kendimizi eleştirmemiz gerekiyordu. Ama aşk gözleri kör eder. En berrak ışık bile gözlerinizden içeri süzülemez. -
13.
0Takip ediyorum panpacığım yanlız daha çok virgül kullanabilirsen sevinirim kötü gözüküyor cümleler.
-
-
1.
0kalanını topluca yazacağım. kusura bakmayın, eğer zor okunuyorsa. dikkat edeceğim.
-
1.
-
14.
0hocam bi zahmet okuldaki örgütleri de söylersen iyi olur ve sanırım stalinistsin ~~
-
-
1.
-1stalinizm nedir ben bilmiyorum. eğer açıklarsan olup olmadığımı öğrenebilirim.
-
2.
0hadi canım bunu bilmiyor olamazsın diyeceğim ama yinede stalinizm bir ideolojiden çok bir uygulamadır troçkinin dünya devrimi tezi karşısında tek ülke sosyalizmini benimsemesi ve sovyetleri anavatan gibi göstermiştir. bu arada ben eksilemedim
-
3.
0tek ülkede sosyalizm tezi stalinin miymiş? ben halbuki birinci enternasyonelden beri bunun yaygın bir görüş olduğunu düşünüyordum. stalinizm, savaş sosyalizmi denilen temelsiz bir argümanlar bütünüyse ona yorum yapamam.
stalin'in bütün marksizme teorik katkısı 40 sayfadır. 41 değildir. eğer uygulamalarından bahsedeceksek, bunların stalinizm olarak adlandırılması ürkütücü. Çünkü marksist uygulamanın, yani pratiğin teorisinin yapıldığı en nadide derleme devlet ve ihtilaldir. o makaleleri de lenin kaleme almış. Ben hiç anlayamadım lenin i sektirip stalin e ulaşma çabasını. Bir çırpıda stalinden daha fazla leninizme katkı sunmuş rus komünist sayılabilir. stalin bunların işinde en az teori bilenlerdendir. Sovyetler birliği komünist partisini polit büro yönetir. Vaktiniz varsa kongre belgelerini inceleyebilirsiniz. Ben rusça orjinallerini de inceledim. Stalin in bir teori ortaya koymuşluğu yoktur. Stalin bir bürokrattır. -
4.
0ben tek ülkede sosyalizm tezinin stalin'e ait olduğunu söylemedim stalinin savunucusu olduğunu anlatmak istedim stalinistlerde stalin politikasını destekledikleri için kendilerine bunu yakıştırmayı uygun görürler.
geriye kalanlarda da hemen hemen aynı şeyi savunuyoruz zaten ama kimsenin lenin'i sektirdiği falan yok
diğerleri 2 -
1.
-
15.
0sosyal demokrat mısın yoksa oçe
-
-
1.
0sen faşist olduğuna göre çok farketmez sana. takılma sen.
-
-
1.
0iktidara geçersem elbet faşist olurum. normalde komünistim ama heyecan olsun diye komünizm gelse faşizm isterim faşizm gelse liberalizm falan filan. maksat heyecan.
-
1.
-
1.
-
16.
0amca yazcan mı
-
-
1.
0devdıbını topluca ekleyeceğim.
-
1.
-
17.
0Bu sene eklermisin panpa
-
18.
-1Panpa yanlıs anlama tartısmaya acık bi konudur.
Bence bi ideoloji peşinde koşan gerizekalıdır. Sağ görüşte sol görüste. -
19.
0evli ve çocuklu bir adama göre fazla pişmanlık yasamissin üzüldüm ama anılar güzeldir dinliyorum
-
20.
0Sosyalist hikaye sahibi sayfa 1