sozluk formati

dev-am sardı baya sabaha kadar yaz burdaym amk

ama melisa güzel kız. gerçekten güzel. bir kızın standart bir tipi varsa ama iyi bir konuşmacıysa o özelliği kızı güzel yapar. ama konuşma şekli dışında da güzeldi melisa. iyiden iyi mayışırken bana baktı. ağzında birayı çalkalıyordu. bir anda gülünce halıya püskürttü. ardından kahkaha atmaya başladı. bende ona bakıp gülümsedim. benim kahkahalarım çoktan tükenmişti. melisa uykusunun geldiğini söyledi. bana nerede yatmak istediğimi sordu. farketmez dedim ki gerçekten farketmezdi. dün gece sokaktaydım.

o yanımdaki tek kişilik koltuğu açıp uzandı. bu şekilde yatmayı sevdiğini söyledi. bende büyük koltuğa uzandım. kafamı yüzüstü yastığa gömdüm. uykudan daha güzel birşey olamazdı o an için. her ne kadar hayyam "uyan önünde sonsuzluk var "dese de o an gibtir çektim hayyam'a. en sevdiğim adamlardan biri olmasına rağmen dine dön putperest pekekent diyorum şimdi düşününce. uyumaktan güzel tek şey biraz daha fazla uyumaktır.

bekliyrorujz.

iyi gidiyosun iskoçyalı bozma bu frekansı

sırtında yara oldugu bi caps varmıs biri paylasabilirmi

bekliyoruz panpa

son entry'dende anlıyacağınız gibi bu bin kurusu yine uyumaya gidiyor sabaha kadar beklicez amk

kısa kısa yazıyo ya deli olcam amk *

devam devam

uppp

sen yaz ben gelıyom

devammm

sadece senin mesajlarının olduğu link atabilirmisin panpa?

öğlen 3'tü uyandığımda. veya o saatin başka bir zaman adı da olabilir. melisa hala uyuyordu. ters dönmüştü resmen koltukta. eteği açılmıştı ve bacakları ortadaydı. ilk defa farklı bir şey yaptım. eteğini öne atıp bacaklarını kapattım. hafiften insandım belki de.

mutfağa gidip yiyecek var mı diye baktım. klagib öğrenci dolabıydı. bira dışında boştu. arada bir kaç gofret vardı, onları alıp yedim.

salona döndüğümde melisa uyanmıştı. günaydın dedi. sanada günaydın dedim. oturma pozisyonuna geçip gözlerini ovaladı. yemek yiyelim mi dedi. baya utanmaya başladım. beş parasız şekilde iç güveysinden halliceydim. anlayışlıydı. her halinden belliydi bu özelliği. zamanı gelince sen ısmarlarsın dedi. tamam dedim ama hiç o zamanın gelmeyeceğinden korkuyordum.

15 dakika sonra elinde böreklerle geldi. böreğin yanına çay yaptı. yemeği yedikten sonra bir işinin olduğunu bana burada kalabileceğimi söyledi. teşekkür ettim. o evden çıkarken burada ne yapacağımı soruyordum kendime. uzatmanın anlamı yoktu. üstü kapalı olan her yer dışarıdan iyiydi. televizyonu açıp en sevdiğim şeyi açtım, magazini. en azından gerçek hayatları görüyorduk bir yere kadar da olsa.

çok fena sardı lan nefessiz okuyorum devam panpa

amk okuyorum da hiç entry girmemiştim gireyim bari aklıma gelmişken. devam et bin gece uzun

kardeşim neden ara ara yazdığının söylemedin çünkü spoiler olur dedin bir ipucu versen en azından ?

reserved

anladım onu ben.

ciddi misin gerçekten?

yok yok, gerçekten freestyle mıydı o?

oh yeah man. oh yeah man.

oh yeah. oh yeah.

yani... gerçekten çok iyi kardeşim;

"yol ortasında yürüdüm ben bana göre değil kaldırım
içimde yaşayan ölü çocukları kürtajla aldırın"

demişsin.

yeah man.

yeah.

benim puanım sana dokuz kankam.