1. 1.
    +3
    bir süredir "suriyeli sığınmacılar" yerine "suriyeli göçmenler" tanımını kullanıyorum. çünkü böyle bir sığınma şekli yok. bir ülkeden sığınma isteyen kişi veya gruplar, genellikle onlar için ayrılmş bölgelerde kalır ilk önce. bu sığınma, geçici veya sürekli olabilir. sonrasında ülkenin çeşitli yerlerine de dağılabilir sığınmacılar. ama sığınmacı dediğinde, genelde bir korku olur ülkede geçirdiği ilk zamanlarda. bu suriyeli arkadaşlarınki sığınmacılık falan değil, göçmenlik. ki göçmenliğin de takunu çıkardılar artık.

    1989'da bulgar zulmünden kaçıp türkiye'ye göçen eden "soydaşlar"ı hatırlıyorum. orta üçe gidiyordum. yaşadığım ilçeye çok sayıda, gerçekten çok sayıda bulgar göçmeni gelmişti. gerçi bunların çoook büyük bir bölümü türkiye gerçeğini gördükten sonra geri döndü, az bir kısmı ise yerleşti buraya. o ilk zamanki hallerini hatırlıyorum. çoğunun yüzünde korku ifadesi, özgüvensiz bakışlar, çekinceli tavırlar... üstelik buraya sığınmacı olarak değil, göçmen olarak gelmişlerdi. bizim sokakta da birkaç aile vardı böyle. bir gece 22.00 sularında polis minibüsü girdi bizim sokağa. siren sesi yok ama kırmızı mavi ışıkları aydınlatıyordu sokağı. evimiz tam sokağın köşesinde, giriş katındaydı. polis cama vurdu. annem baktı. bu bulgar göçmeni komşularımızdan birini soruyordu polis. annem beni çağırdı, "git evi göster" dedi. çıktım. zaten 20-30 metre ilerisiydi. ekip otosu arkamdan geldi, evin önünde durduk. onlar da giriş katta oturuyordu. kapıyı çaldım, evin hanımı açtı. kadının karşılaştığı manzara şu: kapıyı çalan mahalleli çocuk en önde, arkasında resmi üniformalı bir polis, apartman kapısının hemen önünde bekleyen bir polis minibüsü, apartmanın içini ve komple sokağı aydınlatan polis otosunun ışıkları... zaten küçük bir sokak, kış olduğu için de daha tenha duruyor. o küçük sokakta yanıp sönen ışıklar, neredeyse bütün komşuları pencereye çıkarmıştı. o manzarayla karşılaşan kadının yüzündeki korkuyu, aradan geçen 25 seneye rağmen hâlâ çok net bir şekilde hatırlıyorum. polis "falancaların evi burası mı" diye sorduğunda, kadının eşi ve iki çocuğu da gelmişti bile. hepsinin yüzünde aynı dehşet ifadesi. bir bana bakıyorlar, bir polise, bir apartmanın önündeki polis otosuna...

    polisten korkmalarını gerektirecek bir durumları da yoktu aslında. türk devletinden gerekli izinleri var. gelmiş bir eve yerleşmişler. adam, bir benzin istasyonunda çalışıyor. kadın ev hanımı. çocuklar da okula gidiyor. ama işte ne olsa bulgar'ın zulmünü yaşamışlar, suriyelilerden farklı olarak "kendi ülkelerinde" bile olsalar yeni bir ülkedeler ve geleli çok zaman olmamış.

    neyse, polise "evet, burası" diye cevap verdi evin erkeği. polis, minibüse seslendi: "tamam, burasıymış." minibüste bir hareketlenme oldu. komşularımızdaki korku ve panik doruğa ulaştı. "n'oluyor?" diye polise sordu adam. tüm ev halkı korkuyla birbirinin yüzüne bakıyor. minibüsten sivil birkaç kişi indi. polis, "bunlar sizin akrabalarınız mı" diye sordu. adam "evet" diyerek yanıtladı aynı korkuyla. polis "bulgaristan'dan yeni gelmişler. sizi arıyorlardı. adresinizi bilmedikleri için bize sordular. biz de sizi bulmaya çalışıyorduk" dedi.

    yani polis, komşularımızın akrabalarına yardımcı olmak için gelmiş. sağ salim buluşmalarını sağlamak yani amaç. şimdi korkuya bakın insanlardaki. polis bunu söylemesine rağmen, o korkudan zerre azalma olmadı. adam, aynı korkuyla; "anladım. bizim akrabalarımız olurlar, evet. karakola mı geleyim ben?" sonra akrabalarından birine sordu; "n'oldu? sıkıntı ne?" polis bir daha, "korkma korkma. sıkıntı yok. akrabaların seni arıyormuş. onları sana getirdik. size yardımcı olmak için geldik. korkma" dedi.

    o korku, yerini yavaş yavaş -ama çok yavaş- bir gülümsemeye bıraktı. hani birinin kafasına silah dayayıp ölümle tehdit edilir ve sonra şaka olduğu söylenir, şaka olduğunu öğrenen kişi de derin derin nefes alarak olayı idrak etmye başlar, korkunun etkisinden yavaş yavaş kurtulurken bir yandan da kegib kegib güler ya, tam öyle işte. sonra tamamen rahatlayınca bir sarıldılar birbirlerine... bir yandan özlem, bir yandan akrabalarının o zulümden kurtulmuş olmalarının sevinci, bir yandan az önceki korkunun rahatlaması...

    bu suriyeli göçmenleri her görüşümde, o bulgar göçmeni komşularımız geliyor aklıma. bulgar göçmenleri, yabancı bir devlete sığınmacı olarak değil, özünde kendi devletlerine göçmen olarak gelmiş. kaçak göçek değiller. izin gerektiren bir durumları yok. sınır dışı edilme tehlikeleri bulunmuyor. buna rağmen müthiş bir korku içindeydiler. suriyelilere bakıyorum. yabancı bir devlete sığınmacı olarak gelmişler. pasaport zorunlulukları var. her an sınırdışı edilebilirler. buna rağmen kaynağı bilinmeyen bir cesaret, müthiş bir özgüvenle, misafiri oldukları ülkenin insanlarını tehdit edebiliyor, çeteleşebiliyor, korkusuzca yaşayabiliyorlar. insan haliyle merak ediyor tabi, bu aşırı yüksek özgüvenin sebebi ne? hatta açık sorayım; dexer bunlara nasıl bir garanti verdi ki bu kadar rahatlar?

    konuyu da ırkçılığa falan bağlamaya kalkmasın kimse. hele ki akitler... normalde her mültecide olan doğal reflekstir bu, sığındığı ülkede çekingen bir halde yaşamak ve korku. ama suriyelilerin bu aşırı rahat tavırları, olağanüstü özgüvenleri, ciddi ciddi düşündürüyor.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    -1
    mal mal anlamsiz seyler yazmis salak.
    tespitlerime gore de ulkucu heralde
    ···
  3. 3.
    0
    onların amk
    ···
  4. 4.
    0
    @1 haklısın kardeşim bu dıbına koduğumun soysuzlarını bir dövmek lazım allahtan bir dileğim var bize de bir tane vatanını seve satmayan esad versin
    ···
  5. 5.
    0
    bikaç seneye onlarda devlet işlerine atanırlar o zaman olurda isyan çıkarsa gibtirip gitisn bu suriyeliler diye bende katılırım aq
    ···
  6. 6.
    0
    @1 Okudum sonuna kadar haklısın yavaş yavaş yayılıyorllar devlette destek verınce buraya tamamen yerleşecekler bazıları iyi insanlar ama coğu yerde dilenirken görüryorum yada çocukları para istiyor yanına kadar gelip
    ···
  7. 7.
    0
    aynen amk adamlar kimlik almaya çalışıyor burada...
    ···
  8. 8.
    0
    okudum da panpa, onlar bizim yurttaşlarımız artık, geri dönmeyecekler sen de biliyorsun

    Geri zekalı islamcı yahut komünist kızlarla evlenip ırkımızın içine edecek, bulundukarı bölgelerde mafyalaşacaklar..

    10 yıla da bi terör örgütü,mis vallahi..
    ···
  9. 9.
    0
    bi okuyun okuyun dıbına koduklarım
    ···
  10. 10.
    0
    harbi yani işte o özgünenin ben anasını dağlara taşlara vura vura gibeyim ..
    ···