süper hikaye var gelin

-Gıcık dedi. karnıma bi yumruk attı. anladım ki bana düşündüğüm kadar kızgın değilmiş amk. tuttum kolunu çevirdim falan. çektim kendime. dipdibe gözgözeyken bana bidaha atar yapma o zaman dedim. ellerinide tutarken dudağından öptüm 1 saniyeliğine. ters bi bakış attı.ben güldüm.bu kez hiçbişey demedide yapmadıda. sadece gülümsedi.
Bu beni çok mutlu etti. anladımki kızın derdi biraz naz yapmakmış. bilmiyorumki amk. doğru dürüst bi Türk kızıylamı çıktım huyunu suyunu nerden bilecem. tamam selin vardı ama o da naz yapmıyorduki.ya hiç vermiyordu yada tam veriyordu.ama kıza harbiden yavaş yavaş aşık oluyordum. onunda benden hoşlandığının farkındaydım. bunu bildiğim için selinden hiç bahsetmedim ona. bikaç kere görmüştü. arkadaşım dedim.
Bikaç gün sonra yine eskisi gibi olduk merveyle. şakayla karışık sevgilim gibi davranmaya başladım ona.oda çok memnun görünüyordu bu durumdan. erotizm dışında her şeyi yaşıyorduk onunla. ufak tefek öpüşmeler dışında hiçbir faaliyetimiz olmadı.
-böyle devam ederken bir ay kadar sonra. bana bi soru sordu.
-biz seninle neyiz? Diye
binliğine ‘arkadaşız’ dedim.
-yalnızca arkadaşmıyız dedi.
binliğe devam edip ‘evet. Başka ne olabilirizki ne olmamızı istiyorsun dedim.
Suratı asıldı hiiç dedi. arkadaşızya daha ne olsun dedi.
Hadi hadi benden hoşlanıyorsun sevgili olmak istiyorsun değimli? Dedim.
-hiçte bile dedi.
-hadi hadi kıvırma dedim.
Hiç beklemediğim bi anda evet senden hoşlanıyorum. hatta ne hoşlanması deli gibi seviyorum seni dedi. bunu bekliyordum aslında ama bu kadar erken ve bu kadar cesurca olacağını hiç tahmin etmemiştim. ağzım açık ona şaşkın şaşkın ona bakarken.
-şaka lan şaka.o kadar adam varken senin gibi bi tipsize mi aşık olacaktım. Yanlış anlamayın çaçalar tipsiz falan değilim. bütün turist amcıkları etrafımda dört dönerdi amk. binliğine diyor. hatta bazen kıskançlık krizlerine girip ters ters bakardı turist kızlarıyla konuşurken.
Neyse bende
-ohh nasıl rahatladım bilemezsin bi an yüreğime iniyordu gerçek sandım dedim. binliğe binlik amk.
Basbaya ciddiydi ama ben tepki vermeyince şakaya vurdu. biraz hayal kırıklığı yaşadım önce ama davranışları her şeyi ortaya koyuyordu.ama yinede içime bi kurt düştü. beni gerçekten sevip sevmediğini anlamak için bana yavşayan turist kızının biriyle takılmaya başladım.hep bunun yanında konuşuyordum bakalım bişey yapıcakmı diycekmi diye.
-akşam bunu zütürcem çok güzel kız ya dedim.

-senin ilk sevgilinmiyim dedi.o an bişey duymuş olabileceğini düşünemeyerek selini bilmesini istemediğimden evet dedim.
-evet ilk sevgilimsin ve son olursun inşallah dedim.
-hiç sanmıyorum dedi.
-ne demek istiyorsun dedim.
-hiç dedi.
Üsteleyince şaka yaptım dedi. bende daha fazla üstelemedim.bu tavrının sebebinin selini öğrenmiş olmasından kaynaklandığını hissettim. selinden bahsetmekle bahsetmemek arasında kaldım. tercihimi gibeyimki bahsetmedim. yazı tura atmak kadar basit olan bu seçimin sonuçları hiçte basit olmayan sorunlara gebeydi.o iki kelimenin verdiği moral bozukluğuyla bütün gece uyuyamadım. Gece boyunca düşündüm neden böyle söylediğini ve anca düşünebildim selini öğrenmiş olabilme ihtimalini.ve bu konuyu merve açmadan bi an evel ona açıklamam gerektiinde karar kıldım. ertesi gün merveyi evinden aldım. hiçbirşey yokmuş gibi davranmaya çalışsada soğukluğunu sezmemek mümkün değildi. işe gittik. çalışmaya başladık. soğuk davranmaya devam ediyordu. sinirli gibi bi hali vardı. patlamak için bişey söylememi bekliyordu sanki. buna fırsat vermemek için onun davrandığı gibi davranmaya başladım bende. sabahtan akşama kadar 10 dakika konuştuk konuşmadık. bakışlarıyla çok şey söylüyordu zaten. akşam 9 gibi murat abiye
-biz bugün biraz erken çıkabilirmiyiz dedim.
Biraz nazlanıktan sonra güç bela kabul ettirdim. tamam
saat 11 gibi çıkın dedi.
merveye
-bugün erken çıkıyoruz iskelede yürüyelimmi biraz dedim.
-neden? Dedi.
-seninle konuşmak istiyorum.hem biz sevgili değimliyiz bi neden aramamız gerekirmi? dedim.
-tamam. Dedi.
Saat 11 gibi çıktık. motoru çarşı içinde parkedip discolar caddesinden iskeleye doğru yürümeye başladık. iskeleye inen başka yol yokmuş gibi. robin hood disconun önünden geçerken konuşmaya başladım.tam selin dememle selin huursu karşıdan gelip aşkımmm diyip sarıldı.vay amk talih kuşumu gibeyim dedim.ne aşkımı lan bi gibtir git dedim. ittirdim.ordan merve atağa geçti.
‘’ilkimsin sonum olursun inşallah’’ ha.al sana son dedi. patlattı tokadı. dönüp arkasını gitti. diğer taraftan selin ağlamaya başladı. demek bu kızdı ayrılmak istemenin sebebi dedi. kafasıda iyi amk. selin bi gibtir git. Allah aşkına git başımdan dedim. özür dilerim ama napayım ben seni çok seviyorum dedi. sinirimden ve afallayıp kalmanın verdiği mallıktan ötürü hiç yapmam dediğim bişey yaptım. sert bi tokat patlattım suratına yere serildi. bende özür dilerim dedim.ama binliğine. özür dileyince acısı geçtimi. geçmedi.senin özründe benim için böyle dedim.

mervenin arkasından koştum. biraz ilerde yakaladım.
-merve dur bak açıklayacam dedim.
-neyi niye açıklayacaksınki.ben her şeyi biliyorum zaten dedi.’ilkimksin’ yalanını söylediğin an bitmiştin zaten benim için ama bekledim gerçeği söylermi telafi etmeye çalışırmı diye. yinede sana güvendiğim için ayrılmışsınızdır diye düşünüp bişey demedim.ama bu akşam gördümki hata etmişim.hem yalan söyledin hem ikimizi birden idare etmeye çalıştın dedi.
-merve durum sandığın gibi değil tamam sana yalan söyledim.ama neden söyledim? Selinden bahsetseydim kafanda soru işaretleri olacaktı. çünkü sana ilk yalanımı çok önce söylemiştim. selinin sadece arkadaşım olduğunu söylemekle. senin gözünde yalancı durumuna düşmek istemedim.ama şimdi sadece yalancı durumuna değil ağır o.ç yum gözünde.ben bu gece sana bu durumu açıklamak için izin aldım ve seni buraya getirdim. selinin karşımıza çıkmasıda benim şanssızlığım oldu.ben selinle çıkıyordum evet ama onu sevmiyordum ve seninle çıkmaya başlayıncada ondan ayrıldım.sen benim ilkimsin evet doğru çünkü ben ilk defa aşık oldum. hemde deli gibi.o kaltakla yaşadığımız ilişki bile değildi takılıyorduk sadece. haftada bi kere görüşürdük ve hiç özlemezdim.ama seni yanımdayken bile özlüyorum. yanındayken her şeyi unutuyorum. tekrar söylüyorum sen benim ‘ilkimsin’ dedim.
Sustu bi müddet hiç konuşmadı. denize doğru yürüdü. bana arkasını dönüp denizi izlemeye başladı. uzunca bi müddet ikimizde aynı şekilde bekledik hiç konuşmadan ben onu o denizi izliyordu. sonra yavaşça arkasını döndü. gözleri kızarmıştı ağlıyordu.
-sana inanıyorum. daha doğrusu inanmak istiyorum. kalbim zihnime galip geldi. seni çok seviyorum. bana bi daha yalan söyleme. sende benim ‘’ilkimsin’’ ama seninki gibi değil gerçekten ilkimsin. dedi.
yavaşça yanına yürüyüp ellerini tuttum gözlerinin içine bakarak;
- özür dilerim.ama ne yaptıysam seni üzmemek için yaptım. dedim.
-gerekirse ben üzüleyim ama bana bidaha yalan söyleme. dedi.
-tamam sana söz bidaha yalan söylersem yüzüme bile bakma. dedim.
-Sarıldık seni bu kadar sevmesem.. dedi.
-çokmu seviyorsun beni dedim.
-bunu sormadın farzediyorum dedi.
-bu gece yaşananları tamamen unutalım yaşanmamış farzedelim dedim. tamam dedi.
Merveyle gece yarısına kadar sahilde dolaştık.pek bişey konuşmadık sadece yürüdük. sonra onu evine bıraktım. bende gidip eve yattım. sabah yine her zamanki gibi gidip merveyi evinden aldım. işyerine vardığımızda kötü bi sürpriz bizi bekliyordu.

neyse dedik sineye çektik. böyle yırttığım için mutlu olmam gerektiğini düşünüp polyannacılık yaptım biraz. ikimizde yaz boyu çalıştık ama bunun belli bi miktarı arada kaynadı kalanınıda dersaneye yatırınca 5 kuruşsuz kalıcaktık yine amk. kendime bulamasam bile merveye kesin bi iş bulmalıydım.
işsiz kalınca merveyle bol bol vakit geçirmeye fırsatımız oldu. haliyle para saçmayada.son bir hafta merve kendi yaylalarına bende bizim yaylaya gittim. malum bizimkileri uzun zamandır görmüyordum.
-eve vardım kapıdan girdim babamın ilk sözü ‘noldu lan pekekent işten mi attılar’ oldu. değilse ne geleceksin zaten dıbına sokayn dedi.
-Nerden duydun dedim.
-istihbaratım sağlam.sen onu boşverde ne züteleklik yaptında çkardılar işten onu söyle dedi.
-müşteriden şikayet varmış dedim.
-gibtir lan.ben öyle duymadım doğruyu söyle dedi.
-baba madem meseleyi biliyon ne şeyapıyon dedim.
-neyse gibtir et hal e eleman lazımmış zaten deyip dalgasınıda geçti amk.
Babam emekli olduğundan bizimkiler aralık sonuna kadar yaylada kalırlardı. gelip 3 ay çarşıda benle kalırlardı.bir haftayıda yaylada geçirdikten sonran alanyaya inip dersane için 1 defter bi kalem aldım. merveyle beraber dersaneye kayıt yaptırıp başladık dersaneye. herşey iyi güzel gidiyordu ama parada suyunu çok hızlı çekiyordu.
Dersanede derslere başladık falan. merveyle farklı sınıflardaydık.o eşit ağırlık ben sözelciyim. insanın sevmedği ot burnunun dibinde biter derlerya. aynen selini tarif ediyorlar.i nadına gelmiş oda aynı dersaneye kaydolmuş. Allahtan ayn sınıfta değildik. değilse kesin döverdim amk dumun kevaşesini.oda eşit ağırlıkçıydı.ama merveyle aynı sınıfta değillerdi. dersanede 4 tm 2 ts 6 mf sınıfı vardı. sınıflar deneme sınavlarındaki başarıya göre belirleniyordu. merve gayet başarılı olduğu için 2. Tm sınıfındaydı. selin kevaşesi son sınıftaydı. görmezden gelmeye çalışıyorduk.
Kasım ayının sonlarına doğru murat abinin yardımlarıyla merveye burger king te bana da janus da iş bulduk. ikimizde dersane sebebiyle gece çalışıyorduk. janusu bilenler bilir. normalde restauranttır. belli bi saatten sonra discoya döner. kış aylarında olduğumuzdan yoğunluk yoktu. kışın akşam 6 da gelir gece 2 de bırakırdım. yazın 23 de başlar 6 da bırakırdım. mervede burger de 12-8 çalışıyrdu. nihayet ikimizde çalışmaya ve para biriktirmeye başlamıştık.
Selin ilk başlarda merveyide benide hareketleriyle olsun tavırlarıyla olsun laf atmalarıyla olsun çok rahatsız ediyordu. bana kalsa gibip atıcaktımda merve boşver muattap olmayalım diyordu. sonra sonra anladı giblenmediğini eskisi gibi rahatsız etmemeye başladı. herşey yoluna girmiş rayına oturmuş güzel gidiyordu.
ama dersanede canımı sıkan bi bin vardı.ne zaman görsem bana gib gib bakardı. merveyi keserdi.bi keresinde yine kantinde otururken bakıyor yine.

. iyice sinirlenip
-ne bakıyon lan gavat? Dedim.
Bakmıyorum dedi.
Ben yanlışmı görüyorum lan.gib gib bakıyorsun. giberim seni bi sıkıntın varsa gel konuş dedim.
Cevap vermedi.her ne kadar zütü büyük zengin bini olsada iri yarı kaslı bi adam olduğum için benden tırsardı.
Bi keresinde yine merveye bakarken yakaladım.tan tuttum ensesinden dövücem. merve
-aşkım yapma dersaneden atarlar dedi.
Bende düşündüm ben dersanedeyken böyle bakıyorsa ben dersanede olmasam napar diye. dövmekten vazgeçtim. ellemedim ama öyle bi korktuki dili zütüne kaçtı sandım. bidaha merveye bakarken yakalarsam affetmem giberim dedim. uyardıktan sonra uzunca bi süre rahatsız etmedi.
Daha sonra bu binin selinin kuzeni olduğunu öğrendim.(şimdi diyeceksinizki sen selinle çıkmadınmı beynini gibtiğim nasıl tanımazsın.ben selin in babasını bile topu topu 3 4 kez gördüm. kuzenini nerden bilicem amk. zaten alanyada okumuyormuş.)işte o zaman anladım bu bine en baştan neden gıcık gittiğimi.bi sülale hep birbirinemi çeker amk. selinden çektiğimiz yetmezmiş gibi şimdi de bu pekekent.
Geçici bi sürede olsa ikisindende kurtulmuş merveyle normal hayatımıza dönebilmiştik.bi yandan dersane bi yandan iş bi yandan aşk yuvarlanıp gidiyorduk.
Mervenin ailesi biraz genişti birey manasında değil bildiğin geniş adamlar. kız nerdeyse her gece bende kalırdı bişey demezlerdi. merve bende kalmasına rağmen hala tık yoktu. yani nasıl desem daha önce tanıştığım kızlarda neredeyse ilk amacım gibmek olurken mervede bunu hedef olarak hiç koymadım. yani merveyi gibmeyi hiç planlamadım. doğaçlama bi kaç girişimim olmadımı? oldu.ama herseferinde ya şapala yedim. yada kendimi dizginledim. belki onu gibseydim bu kadar çok sevemeyebilirdim.
Ailelerimiz ilişkimizi biliyordu. ancak henüz ne ben onun ailesiyle nede o benim ailemle tanışmıştı. bigün işten izin alıp ailesini ziyarete karar verdim.
-annengile söyle yarın size gelicem müsaade varsa dedim. tamam dedi.
ertesi gün babası aradı tamam gel dedi. ailem daha yaylada olduğu için yalnız gittim.
Hoş geldin hoş bulduk. adım mete nasılsınız falan derken tanıştık. oturduk muhabbet derken merveyle annesi mutfağa önceden yapılmış olan yemekleri hazırlamaya gittiler yada yada sadece haydar amcayla bizi yalnız bırakmak istediler.(babasının adı haydar)
Haydar amcada her kız babası gibi başladı nasihate uyarıya.ama normal bi uyarı değil.ben kızımı üzersen gibersen seni şöyle giberim böyle giberim ters domaltır düz giberim. çükünü keserim tarzında bi uyarı bekliyordum.ama hiçde beklediğim gibi olmadı. neyse başladı konuşmaya
-bak delikanlı sen iyi bi çocuğa benziyorsun efendi düzgün yakışıklı çocuksun. kızım seni sevmişse vardır bi sebebi.bak aslanım zamanında bizde çok şey yaşadık kızın babasından dayakta yedik. boşuna