-
1.
+1 -1@40 insan beyninin %5ini falan kullanmıyor amk. beynin her tarafı kullanılıyor.ön lobunu kes at ağzındaki salyayı bile yutamayacak hale getirirsin. bunlar çakma bilim inanmayın bunlara.
@44 nietzsche'nin taşşağını yiyeyim ama nietzsche insanın ne kadar çabuk değişebildiğinin en büyük örneği. aynı kitapta bile yazdığı bir düşünce diğeriyle çelişebiliyor.ha hastalığı var ayrı konu. ancak herşeye şüpheci bakmak lazım, bilim dahilinde her olanak olabilir görünmeli. bilim budur.
@42 sosyal olma çaban sana mutluluk veya avantaj sağlayacağından, yani menfaatlerinden dolayı egon sana bunun gerekli birşey olduğunu söylüyor. herkesde aynı değil tabi.
@46 üst insan olgusunu yanlış algılamış olabilirsin. üst insan nietzsche'ye göre topluluğa boyun eğmeyen, düşünebilen, herşeyi sorgulayabilen kısaca köle olmayan adamdır.
@47 telkinler dediğim gibi, üstünü örtme amaçlıdır, değiştirme değil. ancak kendi verdiğin telkine ikna olman lazımki zihnini köşesinde her zaman "bunları zaten ben söyledim kendimi kandırıyorum" şüphesi olacaktır. telkinlerle zor bir olay, ancak tabiki etkisi pgibolojik olarak kanıtlıdır. değişimin en iyisi dediğim gibi uzman bir pgibolog yardımıyla yapılır. illaki kendim yapıcam diyorsan ve bunları telkinle yapmaya çalışıyorsan aynanın karşısına geçip, kendi dediklerine inanmaya çalış. kendi dediklerine inanman içinde bunlara kanıt oluştur. yani cin ali bile çizemeyen bir adam ayna karşısına geçip "ben picassonun dıbına korum" derse kendini inandıramaz. inandırmak için resimde kendini geliştirmesi gerekir. dolayısıyla ekgib veya değiştirmek istediğin kısımda bazı değişiklikler yapıp, bu değişiklikleri kanıt gösterip "al işte yapabiliyorum, çokta güzel oluyor" dersen o zaman ilerleme kaydedersin. -
2.
+1gelin gececi tayfa olarak bunu tartışalım biraz çok merak ettiğim bir konu pnpalar.
Bir insan kendini yeniden inşa edebilir mi? Kendisine yeni bir benlik yaratabilir mi? Yoksa sadece nefes almalı ve yaşamalı mı? Kendine yeni bir benlik yaratan bir kişi doğallıktan ne kadar uzaklaşır? Hem doğal olup hem yeni benliğimizi yaşayabilir miyiz? Hayatın lehimize akması için kendimize zihinsel müdehaleler etmeli miyiz? Bilinçaltımızı değiştirmeye çalışmalı mıyız? Hayalimizdeki beni yaşamak için adım atmalımıyız? Yoksa tamamen kendimizle mi barışmalıyız? Bu hayatın algoritması nasıl işliyor? Düşünmeden yaşamalı uçurtma mı yapmalıyız? Yoksa değişime inanarak kendimizi yeniden mi inşa etmeliyiz.
Bu gece uzun uzun bu meseleleri tarışalım istiyorum ilgi duyan pnpalarla, yaşım 25 bu arada gördüğünüz gibi bu konularda kafam hala karışık. -
3.
+1@22 telkin bastırmaya yarar panpa. iradeni geliştirmen gerekli ve duygulardan arınman. birde ne tür birşey yapmaya çalıştığına bağlı. ancak temelinde insan beyninin güçlü olduğunu, asıl kontrolün kendi bilincinde, yani sende olduğunu unutmamak ve bu doğrultuda ilerlemek kendini yeniden inşa etmeni sağlar.
şöyle bir grafik çizeyim.
bir bina yerine başka bir bina dikmek istiyorsan, eski binayı ortadan kaldırmak gerek.bu binayı ortadan kaldırmadan önce binanın sorunlarının kökünü not alıp, yeni binada bu sorunları iyileştirmek gerek. sonra binayı yıkabilirsin.
yani, kendini yeniden inşa etmeden önce, sevmediğin özellikleri objektif olarak not alman, sonrada bu özelliklerin nedenlerini bulman gerekir. nedenlerini bulduktan sonra sevmediğin özelliği ortadan kaldırman veya değiştirmen yani kendini yeniden inşa etmen mümkün olabilir.
basit örnek;
çok sinirli bir insan olman rahatsız ediyordur.bu sinirin nedenini objektif bir şekilde bulman gerekir. örneğin insanların sana yüksekten bakması seni sinirlendiriyordur, sende sorgulama sonucu bunu fark edersin. sonrasında ise insanların yüksekten bakması sorununu çözmen gerekir böylece sinir yok olur. bununda farklı yolları vardır, ya sosyal çevreni geliştirirsin, ya özgüvenini arttırırsın, yada bilgi birikimini arttırarak insanların yüksekten bakmasını engellersin.
yani sorundan soruna göre çözümler değişiyor doğal olarak. -
4.
-1@33 tekrar ediyorum. yeni benliğimizin direnme olayı yok. geçiş sürecinde direnme var. yeni benliğine kavuştuğun zaman insanların alışmaması ayrı bir sorun oluşturur ama bu zihninin "aman insanlar yargılıyor dur eskiye döneyim" demesine sebep olmaz. geçiş sürecinde ise zorluk oluşturur tabiki. bunuda onlarla konuşarak, konuşman mümkün değilse iradenle çözmelisin.
yeni benlik konusunu daha iyi açıklayayım. şimdi sen 1.benliğinden 2.benliğine baktığında, sanki 2.benliğine geçtiğinde orada kalmak zor olacak, bunu devam ettiremeyecek gibi geliyor ancak öyle değil.sen 1.benliğinden baktığın için garip geliyor. nasılki şuan 1.benliğinde olmak garip veya zor gelmiyorsa, 2.benliğine geçtiğindede orada kalmak garip veya zor gelmeyecek ve hatta 2.benliğine geçtiğinde 1.benliğin (eski olan) sana garip ve zor gelecek.bir daha eskisine geçmek istersen yine zorlu geçiş sürecinden geçmen gerekecek, zorlanıcaksın. yani benliğin içinde bulunduğun sırada o senin doğal ve basit olan halindir, zor olan olay geçiş sürecidir.
nasılki bir bilgisayara format attığında bilgisayar silinen programlardan, yazılımlardan hiçbirini hatırlamıyorsa, benlik değiştirdiğindede eski benliğinle ilgili şeyler seni etkilemeyecek.ama format aşaması zor işte. -
5.
+1soru soru cevapliyim
evet.
evet.
hayır.
bu kadar.
hayır.
evet.
hayır.
evet.
hayır.
işte böyle.
yoo.
onun gibi bi' şey.
teşekkür ederim. -
6.
-1bilinç değil, bilinçaltı ikna edilir. bunun içinde sık sık tekrarlamak, koşullandırma, kanıt yaratma gibi pgibolojik yöntemler kullanman gerek. panpa bunları kendin yapamazsın kasma. millet bunları yapmak için 4 sene okuyor, üzerine 2 sene yüksek lisans yapıp birde 1 sene staj yapıyor.
-
7.
-1beyler bilinçaltına şu örneği vereyim.ben 1. sınıftamı 2.sınıftamı ne bir okul gezisinde arkadaşım tarafından oyuncak örümcekle korkutuldum ve korktuğumdan dolayı kustum. ciddiyim kustum. hayal meyal hatırlıyorum ama beyaz bir oyuncak örümcekti.o günden sonra doğal olarak arachnaphobia, örümcek korkusu başladı. bilinçaltıma işlenmişti çünkü. lotr izlediğimde shelob çıktığında gözümü kapayıp geçmesini bekliyordum, örümcek efektleri bile cidden tiksindiriyordu. odamda gece örümce görüp, örümcek kaybolduğunda her an gelebilir korkusundan salonda uyuduğumu bilirim. bilinçaltı güçli işte. ancak sonra oyunlar, filmler etkisiyle örümcek görmeye alıştım, yine korkum vardı ama zayıflamıştı.en sonunda korkunun üzerine git tavsiyesi konusunda düşündüm ve "en fazla korkudan bayılırım nolucak" düşüncesiyle gittim.ve büyük ölçüde yendim, şöyleki sesine bile dayanamayan ben artık odamdaki küçük örümcekleri gördüğümde yanına gidip inceleme cesaretine sahibim. artık örümcekler benim için doğadaki herhangi bir hayvandan başka birşey değil.
bu arada korkumu yenerken bilinçli olarak yaptığım en büyük olay internette örümcek resimleri gördüğüm zaman onlara bakmaya çalışmak oldu. eskiden monkeygames sitesinin anasayfasında örümcekli oyun gördüğüm için giremiyordum o siteye. şimdi örümceklerin belgesellerini falan inceliyorum.ve korkum cidden bitti. yeni benliğime kavuştum. -
8.
-1@44 öyle bir değişir ki... ben değişimin sadece kötüye doğru olmayacağına inanıyorum. çünkü kötü, hain, olarak nitelenen en başından bilinçli olarak karşı koyar. bireyin bilinci her zaman iyiye doğru evrilmek ister... bu konudaki en iyi örnek suç bilimidir. bütün seri katiller bilinçaltında yakalanmak için uğraşır... diğer yandan insanlık tarihi incelendiğinde ivme hep yukarıya doğrudur. ivmeyi geriye veya aşağı doğru indirenlerin çağı birkaç yüzyılı geçmez...
@47 hipnozun bir numaralı kuralı süjeye bilincinin kabul etmediği bir şeyi yaptırmanın imkansız olduğudur. -
9.
-1kişilik özellik ve erdem farklı şeyler bence ama cimrilik huur çocukluğu gibi insanın kanına işlemiş olaylarda vardır
neyse asıl konuya gelirsek mesela ben hayatımdaki her nokta alay etme espiri üzerinedir herşeyle herkesle dalga geçmek hepberaber eğlenelim isterim benim bu özelliğimi yok etmeme gerek yok ama yanına erdemler ekleyebilirim sen kendi özelliklerini silmeye çalışma yoksa geri döner ananın dıbına korlar. başka birisi gibi olmaya çalışma ki zaten olamazsın sinirlendiğinde sevindiğinde eski haline dönersin sırf onu yaşayamazsın sen kötü yanlarını ayıkla eğer varsa gerisinide okudukça üstüne eklersin reis dikkat et birden yüklemeye çalışma yıkılır.
edit : nesnel bişiyler yazmadım kafamda ne varsa onu döktüm yorumlarınızı alabilirim o.çları -
10.
-1@15 hayatı bilimsel olarak açıklamak aslında herşeyi elde ettiğin anldıbına gelir. hayatta ayar yoktur, doğruluk bilim tarafından kanıtlanır. felsefi olarak ise kanıtlanır diyende var kanıtlanmaz diyende var.
kendini inşa pgiboloji alanına girer. herhangi bir insan bunu yapamaz, ancak bu alanda uzmanlaşmış bir pgibolog bunu yapar ve benliğini değiştirebilir. hatta heriflerin görevi o amk. benliğin değişmesine en güzel örnekler şizofreni, bipolar bozukluk, aşırı saldırganlık vesaire gösteren insanların iyileşmesidir. yani bunlarla doğuyorlar ama benlik, bilinçaltı, bilinç değişip bunlardan kurtuluyorlar. insan kendi kendine yapamaz tabi. ancak imkansızdır demek pgiboloji biliminden bi-haber olmaktır.
buna katılıyorum. duygulardan arınıp saf düşünceye ulaşırsan objektif, eleştirel bakıp gerçekleri görürsün.
@8 her insanın doğalı farklıdır. mesela ben yerine göre çok resmi, soğuk ve az konuşan biriyim. yakın arkadaşlarım yanında arada sırada küfür eden, samimi, saçmalayan biriyim. ikiside benim doğal halim ikiside var bende. yani doğal hal tektir ve mutlaktır diye birşey yok.
seviyenin doğal halle ilişkiside kişiden kişiye değişir. seviye çok yoruma açık birşey. insanlar resmi davranana seviye diyor. seviye bana göre sözlerden çok davranışlarla alakalı. yani zaman zaman küfreden ama dedikodu yapmayan, insanların arkasından iş çevirmeyen biri bana göre seviyelidir. diğer yandan bir insan çok düzgün konuşur ama her türlü çakallığı yapar, bu seviyesizliktir.
onunla gibişmek istiyorumu türkiyede söyleyemezsin, ancak amerikanın belli yerlerinde bunu açık açık dile getirebilirsin ve onlara göre bu seviyesizlik değildir.
beyler uzun yazıyorum farkındayım ama felsefe ve pgiboloji kritik bir alan, az kelime kullanarak açıklamak zor. -
11.
+1Bir insan 7 sinde neyse 77 sinde de odur sözü doğru mu? Benlik değişimi imkansız mıdır? Yoksa gereksiz mi?
-
12.
+1Ben şunu istiyorum hayalimdeki beni yaratayım ve bu beni yaşamak yorucu olmasın herşey doğal akışıyla homojen hale gelsin ve hayalimdeki ben olarak hayat lehime aksın istiyorum sizce bu zor mu ?
-
13.
-1Bir hikayemi anlatayım, bir gece kendime telkinler verdim, telkinleri kendi sesimi kayıt ederek açık olarak veya şarkı altına gömerek veriyordum, telkinler arasında ben ortamın lideriyim, kimse umrumda değil, gibime göre davranırım, kızların hepsi bana hastadır tarzı telkinler vardı kendime güven kazanmak maksatlı sonra o telkinleri aldıktan sonra dışarıya arkadaşlarla buluşmaya çıktım ama herşey çok yapaydı zihnimde ve gerçekten rezalet bir gece geçirmiştim ben herşeyin otomatik doğal akmasını beklerken kendime verdiğim telkinler benimle özdeşleşmemiş ve doğal bir izlenim verememiştim bunu nasıl başaracağız mesela yani yeni inşa ettiğimiz benlik gerçekten bizimle özdeşleşmesi gerekiyor peki bu hemen olur mu ne kadar zaman alır?
-
14.
-1@6 her insanın sosyal ortamı farklı. arkadaşım azdır ama herşeyi anlatabilirim, ailemede öyle. tabi belli bir seviye olması lazım, yani gidip "bak ben şu kıza bir çaktım" diye bir konu anlatılmaz.ama dinsizim mesela, bunu çok rahatlıkla söyledim. arkadaşlarımada öyle. insanların düşüncesi farklı tabi, ancak "doğal olamaz" cümlesi çok genel bir cümle. yani bunu dediğin zaman amerikada yaşan bir bilim addıbını, richard dawkinsi falan bile içine alıyorsun. dolayısıyla türk toplumunda doğal olmak zordur demek daha mantıklı."imkansız, olamaz" kelimesi çok kritik kelimelerdir.
dediğim gibi herkes mutlu olmayı hedefliyor, tatmin olmak için yaşıyorlar çünkü bilinçaltı yani ego onlara bunu yapmasını söylüyor. ancak saf düşünceye ulaşan, tamamen eleştirel bakma yeteneğini kazananlar bu egoya karşı irade geliştirebilir. -
15.
-1yeniden inşa edebilir. inşa kelimesi kapalı bir kelime.hem pgibolojik olarak kendi iradesiyle yeni benlik yaratabilir -zordur ama yapar. pgiboterapi bu işe yarar bazen- hemde bilimsel olarak beyine yapılan bir müdahale ile tamamen yeni bir insan yapılabilir.ama tabi konu felsefe olduğundan atlıyoruz burayı. kendine yeni bir benlik yaratan kişi, buna göre yaşadığı zaman doğal hali zaten bu olur. aynı anda 2 benliğide eşit derecede yaşayabilir ama bu zaten şizofreni gibi birşey oluyor.bu yüzden yeni benlik için eskisinden kurtulmak gerek, kurtulduğunuz zamanda yeni benliğiniz doğal olan oluyor.
zihinsel müdahalelerden ne anladığına bağlı.ben mesela hayatı doğru yaşamak için duygulardan uzaklaşıp zihne yönelme taraftarıyım. tabi "doğru" yaşamak için "mutlu" yaşamak için değil.
bilinçaltını değiştiremezsin kendi başına, bu imkansızdır.
hayalindeki beni yaşamak zaten "kendini gerçekleştirmek" olarak geçer ve bir insanın hedefi bu olmalıdır bence. barışık yaşanmalı ama kendini gerçekleştirmek için her zaman çalışmak gerek."algoritması nasıl işliyor" dan bir tak anlamadım.ama hayatın özel, belli bir düzeni yok.sen ne yaparsan odur.
yaşam amacına bağlı. duygulara göre yaşarsan mutlu olursun, ben düşünce taraftarıyım. mutlu olmak kimyasal birşey, kalıcı olan saf akıl, düşüncedir. amaca sahip olmak için düşünceye göre yaşamak gerekir. ancak bu çok zor olduğundan yapanda çok azdır.
yaşım 18 pgibolojiye başlıyıcam önümüzdeki dönem. kendimi bildim bileli bilime ve felsefeye alakam var. -
16.
0@51 beyni kullanmayı lobu kesip biçme olarak algılayanların ben amk. nazi doktorlarda aynı taku yaptığı deneylerde yemedi mi?
-
17.
0@49 sorun bu zaten. bilinç kanmaz. Kandırdığını sandırsın (önyargı vs hatta ileri gidersek moda kavramı) ama bilinçaltı gardiyan olarak devreye girer. yıllar önce yapılan bir deneyi okumuştum. deneklere bulmaca soruyorlar. sonra rüyaya yatırıyorlar. rüya görmeyenleri eledikten sonra kalanlara rüyalarında ne gördüklerini soruyorlar. nehir, deniz, çeşme gördüklerini söylüyorlar. bu arada bulmacanın cevabı su. demin dediğim gibi ket vurulsa bile bilinçaltı devreye giriyor.
değişimi en net yaşayanlar bunu isteyerek ve bilerek yapanlar. Deminki satori örneği bunun içindir. Satori ani aydınlanma olarak kabul edilir. fakat öncesinde buna inanmak ve hazırlanmak vardır. -
18.
0@42ego üzerinden bakmak gerek diye düşünüyorum... ister ego diyin isterseniz nefs, birey için kötü olarak anılsa da insanı insan yapan değerdir. eğer onlar olmazsa, insanı insan yapan özelliklerin kaybolacağı söylenir. sonuçta çelişkiler üzerinden hayatta kalıp gelişiyoruz.
-
19.
0Yatın uyuyun amk
-
20.
0panpa tamdıbını okumadım ama bu konuda nietzscheciyim ben aga, insan değişmez kesinlikle inandığım birşey varsa o da budur, ama insanlar kendini geliştirmeli üst insana yaklaşmalıdır.
-
koca nesil kurye kasiyer amg
-
furkycan ne isle mesgulsun burom
-
sözlüğe gelmiş geçmiş en delikanlı admin
-
jew slayer kafayi beyaz ustunluguyle bozmus
-
helix nerede la amg
-
muhtar ne hayaller vardi la
-
helix senin baci ne durumda la
-
belirli suphelerim olmakla birlikte
-
ne salak muhabbet yabiyonuz
-
sabahtan beri kakılmışa kakıyom
-
la beni iyi dinleyin amg
-
babama öfkeliyim akpli olduğu için
-
su tipi utanmadan paylasmak ozguven degil
-
ben zenci olup
-
daha resimli baslik acamiyorsun
-
pipim kalın ve 18cm
-
44 cm kol 24 cm penis 194 cm boy
- / 1