0
yağ üniversite
ilk kez 11 yaşımda gördüğüm
istanbul'un güzide ilçesi. açıkçası
o zamanı pek hatırlamıyorum,
hayal meyal görüntüler çakıyor
kafamda. babam ve kardeşimle
yağmurlu bir kasım günü teee
avcılar'dan kalkıp gelmiştik,
göğün zütü delinmişti sanki,
felaket bir yağmurla sucuk
nedir nasıl olunuru öğrenmiştik.
vapura da galiba ilk kez o zaman
binmiştim ya da daha öncesini
hatırlayamıyorum. sonrasında
bir aile dostumuza uğrayıp
çevreyi turlamıştık. hakikaten
daha fazlasını hatırlayamıyorum,
sadece vapurlar ve amansız
yokuşlar. sonrasında liseye yeni
başladığım dönemde yaşadığım
şehri keşfetme arzusuna kapılıp
gidivermiştim şimdiki ikametime.
kız kulesi'nin karşısına oturup
bir çay içmeden olmazdı. o günü
ölümsüzleştiren fotoğraf
arşivimde bulunmaktadır hala,
fonda kız kulesi ve taşlıklara
oturmuş geleceğin üç kadim
dostu.
ve çok değer verdiğim bir
dostum marmara üniversitesi'ni
kazanıp selimiye'ye taşınınca
şahsımın gerçek manada üsküdar
günlükleri başlamış oldu. aslında
oraya üsküdar demek biraz
yanlış oluyor zira selimiye'nin
nev'i şahsına münhasır bir tarafı
var ki kendisini çabucak belli
edip üsküdar'dan ayırıyor.
benim gördüğüm selimiye daha
elitist ya da daha doğru bir
deyimle daha yerli
istanbulluların yaşadığı bir
mekan