Hikaye gerçek yaşanmış bi olay arkadaşlar şahsen ben dinledim yani her gün kızla buluşup not alıyordum buraya yazmaya karar verdim. Daha önce de yazmaya başlamıştım ama 13 yaşındakiler ekrana boşalıyor diye atlamıştım.

Neyse, 16 yaşındaki bir kızın ortalama 18-19 yaşlarına kadar yaşadıklarını anlatacağım. Kız şuan 28 yaşında. Rahatlamak için ve kızların da ciks hayatı olduğunu anlamanız için anlatacağım…

(Hikayeyi bir kızın dilindenmiş gibi okuyacaksınız.)

edit: kendi hayatını anlatacak beyler zaaa diyenler gelmesin amk gececi tayfa buyrun.

başlayalım o zaman,

Şimdi, normalde erkekleri çok severim. arzularım. aptal feminist saçmalıklarından bahsetmeyeceğim. ama çoğu kez erkekler kendini çok komik durumuna düşürüyor, çok aptal gözüküyorlar. bu yüzden bazen aptallıklarını söylemekten çekinmeyeceğim açıkçası, ama feministlikle alakası yok.

sevişmenin aptal aile baskısı yüzünden ciksin bir "suç" olduğunu düşünen kızlar dışında her kız da ciks'i sever açıkçası. o yüzden bu anlattığım hikayelerden bir kızın zevk aldığını okuduğunuzda şaşırmayın, büyüyünce anlayacaksınız.

şimdi kafanızda imajımı oluşturayım; 172-173 arası bir boyum var. vücudumun çoğu bacaktan oluşuyor diyebilirim size. bacaklarım gerçekten güzeldir, hatta sütun gibidir. 49-50 kilo civarındayım genelde, yazın 49 olurum kışın 52’lere çıktığım olur. göğüslerim büyük sayılmaz ama hatırı sayılır. saçlarım 17-18 yaşına kadar sarıydı ancak sonradan kumrallaşmaya başladı, ben de kendim sarıya boyatmaya başladım.

parmaklarım güzeldir küçükken keman çalmıştım ortaokul sonuna kadar. sonra bıraktım. (bunu niye söyledim bilmiyorum açıkçası) gözlerimin rengi eladır, bal köpüğüdür nasıl deniyorsa işte. dudağım dolgundur, dişlerime küçüklüğümden beri önem veririm. kendime bakmayı severim, çeşit çeşit kremlerle makyajla hep güzel tutarım kendimi. erkekler beni ilk gördüğünde yazma girişimlerinde bulunurlar falan filan. Kısaca böyle biriyimdir

şimdi ben liseyi bir kolejde okudum.

ailemin durumu iyidir, son dönemde durumları biraz kötüleşti gerçi. kolej diyince hemen salak muamelesi yapmayın, başarılıyımdır okulda. neyse işte, 16 yaşımda lise 1. sınıftım (hazırlıktan sonra). bir kızın 15 değil de özellikle 16 yaşında dünyası farklılaşıyor. her şeye farklı bakıyor. kendine de farklı bakıyor.

banyodan çıkınca boy aynasında kendini izliyor, göğüsleri büyüdü mü onu kontrol ediyor. aynaya poz veriyor falan. ben de yapıyorum bunları. o dönem vajinaya dokunmak korku kaynağıdır, 14-15 yaşında bir kaç kez denersin ama sağdan soldan duyduğun bekaret olayları var.

ya parmaklayınca bozulursam kimse beni istemezse diye bir korku kaplar. o yüzden vajinayla fazla temasa girmezsin. aynada kendimi izliyordum banyoda hep, göğüslerimi ve vajinamın çeperini elliyordum.

ama iş 16 yaş olunca değişiyor.
yani insana bir şehvet geliyor bir şeyler geliyor. içinizdeki ses sanki sok elini diyor. odada her yalnız kaldığınızda her aynaya baktığınızda bir şeyler yapmak istiyorsunuz. ben de artık odamdaki boy aynasında kendimi izleyip vajinamı parmaklamaya başlamıştım.

ilk başta çok garip geliyordu ama devam ediyordum. etraftaki kızlardan duyuyorsun işte şöyle böyle diye. onların doğrultusunda yapıyorsun. bu işten zevk almaya başlayınca ilerletiyorsun, yatağa uzanıp yanındaki boy aynasından kendine bakıyorsun. bacaklarını iki yana açıp parmaklıyor ve kendini izliyorsun.

saç fırçalarının arka kısmıyla denemeyi ilerletiyorsun, plastik süs meyveleri vardır muz falan. onlarla deniyorsun. hepsinin hissi farklıdır ama ortak noktası soğuk olmalarıdır. onları soktuğunuzda içiniz üşür, vajinanız büzüşür falan.

ısıtana kadar da bir şey hissettirmez. vajinada ısındıktan sonra git gel yaptığınızda bir şeyler hissedersiniz..
neyse odanın içindeki cinsellik budur kızlarda.

(aşağılara doğru devam ediyorum gençler siz rez'i alın)

ben ona doğru dönerek duruyorum, yani sağ kolumun üstüne yatarak sürekli ona bakıyorum. sonra o da bana doğru dönüyor konuşuyoruz bakışıyoruz sürekli. dudağımı uzatıyorum ben o da uzatıyor böyle ufak öpücükler atıyoruz.

zaten bizim sitenin değil de 2 yan sitenin plajında yatıyoruz annemler görmesin diye.

bizim arkadaşlar anlamış tabi 1-2 tanesi geliyor fazla geçmeden. romantikliği bozuyorlar, diyor işte annen geldi plaja seni arıyorlar. tüh ya, aşkım benim gitmem lazım beraber gitmeyelim dedim. bu da tamam dedi ben şortumu ve t-shirtümü giyip gittim hemen bizim plaja arkadaşlarla oturdum o gün akşam olana kadar. hayatım da geldi fazla geçmeden.

neyse yaz ayları zaten. öğlenleri dışarı çıkmadığımız oluyor. o günler evde uyuyorum akşam üstüne kadar. bazen de uyumuyorum duşa girip kendimi tatmin ediyorum. yatakta kendimi izliyorum artık mastürbasyon konusunda da çok tecrübeliyim elimi nereme ne kadar değdireceğimi biliyorum ve tatmin ediyorum kendimi.

yazın kızların kendine güveni tamdır, kendine güven şehveti getirir. şehvet de beni mastürbasyona zütürüyordu. ama dayanamıyordum bazen öpüşürken sevgilimin kucağına falan da çıkıyordum. hatta kıçımı tam şeyine denk getirmek için özel çaba bile harcıyordum.

bununla gece cluba gittik, orada bununla neredeyse pantolon üstünden ilişkiye girdim. ciksi danslar ettik, locaya oturduğumuzda ben bunun kucağında bununla öpüştüm vs. her geçen hafta daha da ileri gidiyorduk anlayacağınız.

sitede babası emekli olmayan insanlar dışında genelde herkesin yalnızca annesi vardı.

çünkü milletin babası çalışıyordu haliyle, anca hafta sonları geliyorlardı. kadınlar da bazen başkasının evinde toplanırdı akşamları, konken falan oynarlardı. öğlenleri de oynarlardı ama genelde uyurlardı akşam üstüne kadar. sevgilimin annesi de konkencilerdendi, akşam yan sitedeki bir kadına konkene gitmişlerdi.

biz de arkadaşlarla yine dışarıda toplanmıştık konuşuyorduk. bazıları birbiriyle cilveleşiyordu ertesi hafta çıkacaklardı falan.

biz sevgilimle akşam plaja gittik şelzong’lara yattık 2 tane. el ele tutuşuyoruz. konuşuyoruz saçma sapan şeylerden bahsediyoruz. sonra öpüşüyoruz bazen falan. bacaklarımı elliyor hoşuma gidiyor daha da yapsın diye iyice yaklaşıyorum. o bacaklarımı elledikçe ben tahrik oluyorum. onun şelzonguna geçiyorum dib dibe yatıyoruz. sana aşığım diyorum senin için her şeyi yaparım gibi saçma konuşmalarda bulunuyorum.

bir süre iyice yiyiştik. dillerimizi değdiriyorduk, dudaklarımızı ısırıyorduk. hatta bu elini kalçamda tutup kalçamı sıkıyordu. şehvetin doruklarına ulaşıyorduk. ben elimi şeyine atmaktan çekiniyordum o yüzden kafasının arkasındaki saçlardan tutuyordum. o an bir şey söyledi. annem dedi, arkadaşlarında.

istersen bize gidelim biraz vakit geçiririz. bir an heyecanlandım ne diyeceğimi bilemedim. ne yapacağımı şaşırdım ama tamam dedim gidelim. sitenin etrafından dolaşarak girdik arkadaşlara görünmemek için. gittik bunlara. koltuğa oturduk bişi içicen mi dedi, alkol değil de meyve suyu kahve bakımından soruyor.
yok hayır dedim yani direkt kabul etmek ne bileyim içimde de gitme isteği var ama biz kızlar biraz tripliyizdir napalım neyse sonra bunun gözlerinin içine içine baktım ben

evet beyler şöyle çıtırdan bi devam edelim.

bana doğru geldi öpüştük yine. elinle bacağımı sıkıyordu iyice. ben de onun elinden tutup yukarı doğru çıkardım, vajinamın oralara doğru çektim. şortumun içinden vajinama doğru soktu elimi. ellenmek o kadar baştan çıkarıyor o kadar hoşuma gidiyordu ki anlatamam.

nefesim hızlanıyordu kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum. kısa kısa ama seri şekilde nefes alıp veriyordum. o da öyleydi, onun kalbinin atışını hissediyordum. bir eli şortumun içindeydi. diğer elini de göğsüme doğru sokuyordu. alt dudağımı ısırıyordu, hızlı hızlı nefes alıyordum. t-shirtümü yukarı doğru çekmeye başladı göbeğim dışarıda kalıyordu. heyecandan ölüyordum. sonra t-shirtümü kafamdan çıkardı sütyenle kaldım. bu da çıldıracak gibiydi resmen.

ben üstümü çıkarınca ayağa kalktı bu. ben koltukta oturuyordum. bacaklarım da koltuğun üstündeydi, bacaklarımı yere indirim bacaklarımın arasına yerleşti. oradan öpüşüyorduk bu sefer. sütyenimi çıkarmaya çalıştı beceremedi. biraz çabalayınca çıkardı ve göğüslerimi öpmeye başladı çok ama çok hoşuma gidiyordu. o da dayanamıyordu şortunu tuttum ben de. çok kararsızdım çıkarsam mı çıkarmasam mı diye ama o anlık şehvetle fazla bir şey düşünmüyorsunuz zaten.

şortunu çektim biraz ama çıkaramadım.

bu kendi çıkardı. boxerı kaldı onu da dizine kadar indirdi. bi anlık ürperti geldi bana şeyini görünce. biraz geri çektim kendimi. ne oldu falan dedi. şeyine pek bakmak istemiyordum. öpüşmeye başladım yine bununla.

şeyine dokunamıyordum bile ama bacağıma sürtüyordu. bu ellerini şortuma zütürdü indirmeye başladı. kilotla kaldım.

kilo’dumu çıkartacaktı ben engel oldum. biran için ne yapıyorum ben ya dedim. izin vermedim. ne oldu dedi, öpüşmemiz de durdu. yok dedim hazır değilim yapamayız dedim. bu hemen bıraktı tamam dedi sen bilirsin.

şeyi hala gözüme çarpıp duruyordu iğreniyordum. boxerını çekti hemen sonra da şortunu giydi. ben de giyindim. çıktık evden arkadaşların yanına. ikimiz de soğuktuk baya. fazla konuşmadık el ele de tutuşmadık. arkadaşlar kavga ettiğimizi falan düşündü.

biraz oturup eve gittim.

sitedeki en yakın arkadaşım var, kız. onu çağırdım. dedim böyle böyle oldu ne yapacağımı bilmiyorum görüşesim bile gelmiyor. o kız da büyük benden 2 yaş büyük. üniversiteye başlayacak hatta o sene. o da dinledi. dedi işte sen erken olmadığını düşünüyorsan sen bilirsin.

bu aslında o kadar önemli bir şey değildir. ben de geçen sene erkek arkadaşımla yaptım falan. dedim ki benim midem bulandı ondan soğudum artık yapamam galiba dedim. o da yine konuştu sen bilirsin boş ver o zaman dedi. ayrılacak mısınız dedi. bilmiyorum dedim. kafam çok karışıktı.

kendimi parmaklayınca sorun yoktu ama başkası yapınca kendimi çok enteresan hissettim. bunu anlamlandıramıyordum. o gün hiç dışarı çıkmadım. erkek arkadaşım mesaj attı, şuan kafam çok karışık şimdilik yalnız kalabilir miyim dedim. ok dedi.

ne yapsam ne etsem bir türlü karar veremiyordum. biriyle sevişeceksem o uygundu ama iğreniyordum bir yandan da. bir yandan istiyordum, artık dayanamıyordum bir yandansa enteresan geliyordu her şey.

bir iki gün düşünüp kararımı vermiştim. ona mesaj attım. dedim ki ben seni çok seviyorum, annen bugün de gidecekse size geleceğim, senin için her şeyi yaparım o gün olan farklı bir şeydi dedim. o da senin istemediğin bir şey yapmayalım falan dedi.

işi neticeye bağladık akşam gidecektim oraya.

güzel siyah tek parça bir elbisem vardı.

dize kadardı boyu. onu giydim, siyah kilodumu giydim kıç toparlayıcı. sütyeni de siyah giydim cenazeye gidiyormuş gibi. kesinlikle yapmak istiyordum ama kafam karışıktı. akşam gittim onlara, açtı bu kapıyı heyecanlıydı. böyle mumlu falan bişeyler yapmış hoşuma gitmişti. çiçek falan vardı. törenle yapacaktı resmen. bando ne zaman gelecek diye bekliyordum. ama hoşuma gitmişti.

sonra aşkım seni çok seviyorum diyip sarıldım ve öpüşmeye başladık. direk ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. fazla sürmedi yatağa uzandık. o alttaydı bense üstündeydim. o şekilde öpüşüyorduk. elbisemi çıkardım hemen, artık bir şey düşünmüyordum ama hala korkularım vardı. şeyini gördüğümde yine iğrenirsem, yine kaçarsam ne yapacaktım.

beni bırakırdı bu sefer. ön sevişmeye devam ediyorduk öpüşüyorduk, sütyenimi çıkardı, kilodumu da ben indiriyordum. o sırada o da şortunu indirdi ve yine şeyini gördüm.

biraz ürperme geldi ama umursamadım bu sefer. kondomu çıkarıp taktı, biraz acayibime gitmişti açıkçası. romantikliği yok ediyordu sanki. yani sebebini anlatamam ama hoşuma gitmemişti kondom takması. ben bunun üstüne çıktım. bu eliyle şeyini tutup vajinama doğru zütürdü.
heyecandan kaskatı kesilmiştim

bu sırada öpüşmüyorduk,

konuşuyordum aptalca. oturmaya başladım yavaşça ama çok zor geliyordu. dedim ben böyle olmaz aşkım ben yapamıyorum. sen gel üstüme dedim ben böyle yapamayacağım. kendine iğne saplamak gibi bir şeydi, başkası sapladığında bir sorun yok ama kendin yapamıyorsun işte kıyamıyorsun. ben yattım. bu bacaklarımı iki kenara açıp penisinin başını dayadı.

bu yavaş yavaş giriyordu ben nefes alamıyordum. nefesimi tutmuş ellerimle çarşafı sıkmış bekliyordum. bu yavaşça girdiğinde değişik bir his yaşıyordum. acı değil, ama acı gibi bağırmak istiyordum, zevk değil ama zevk gibi bitmesin istiyordum. çıkmaz bir iş’di bu his.

birazcık gitti geldi bi acı hissettim. içimden bir şey kopmuş gibiydi. kızlığımı kaybetmiştim herhalde. bağırdım ahhh diye, o andan sonra her gidiş gelişinde çarşafı sıkıp hızlı hızlı nefes alıyordum. ah ah diye bağırıyordum. o da hırslanıp hızlanıyordu. o hızlandıkça ben kaçmak istiyordum. değişik bir histi çünkü bu. ben kaçmaya çalışırken bu bir anda saldı kendini üstüme. üstüme düştü. ahhh diye bağırarak. boşalmıştı herhalde.

ama bu hiç istediğim gibi bir şey değildi. ben acı çektim tam zevk alıyor gibi olunca üstüme yıkılmıştı. beklediğim gibi değildi sevişmek. hiç mutlu olmamıştım ama onu mutlu ettiğim için içimde bir rahatlık vardı. şeyini çıkardı ebeveyn banyosuna gitti. kondomu çıkarıp geldi. ben yatakta yatıyordum öptüm bunu. seni çok seviyorum dedim ama bir anda anlamsızca ağlamaya başladım. gözümden yaş akıyordu. bu ne oldu falan dedi.
ama aslında bir şey yoktu.

böyle hayal etmemiştim duygulandım ondan ağlıyorum dedim. baktım çarşafta damla damla kanlar vardı. banyoya gittim belden aşağımı yıkadım küvete de azıcık kan döküldü. çıktım banyodan kilodumu sütyenimi elbisemi giyip çıktım. o da gitme falan diyordu senle ilgisi yok dedim gittim.

o gün gittim eve, gider gitmez uyudum. ertesi gün çok geç kalktım. annem endişelendi noldu kızım hasta mısın falan dedi. yok anne kötü hissediyorum kendimi bugün dedim. evden çıkmadım, telefonumu da kapattım. hiçbir şey yapasım gelmiyordu. bir pişmanlığım yoktu ama üstümde bir ağırlık vardı.

çocuğu hala çok seviyordum ama nedense görüşmek istemiyordum. anlam verilemeyecek bir şey bu, hani çok çalıştığınız sınavdan 10 alınca bir moral bozukluğu kaplar ya insanı. böyle bir şey yapasınız gelmez, hiçbir şeye konsantre olamazsınız, diğer derslere çalışmak bile istemezsiniz.

öyle bir durumdu bu da işte.

Çikolata yiyip durdum 2 gün boyunca.

ertesi akşam çıktım tekrar dışarıya, arkadaşlar dedi ne oldu. hiç ya soğuk almışım iyi hissetmiyordum falan. zaten 2 gün boyunca kankam dediğim kız hep bize geldi, anlattım. moral verdi anlamsız bu yaptığın falan dedi. neyse, baktım aşkım ilerde duruyor hemen kalktı ayağa yanıma geldi. ellerimi tuttu ileri gittik kalabalıktan sıyrılıp. ne oldu yanlış bir şey mi yaptık falan dedi. yok öyle değil, sadece farklı bir duygu bu ben de anlamadım falan dedim. seni çok seviyorum dedi, ben de dedim. 3-4 gün sonra normale döndüm.

yine bir şey olmamış gibi güneşleniyordum, öpüşüyordum. bu sefer ona daha da bağlanmıştım.

bu da farklı bir histi, artık her şeyimi bildiği için ona daha da yakındım. yanından pek ayrılmak istemiyordum. hep ona bakıyordum artık hayran hayran. yaz bitmeye yaklaşmıştı 2 hafta sonra onun dersanesi başlıyordu öss için ve gitmesi gerekecekti.

o yüzden daha duygusal anlar yaşıyorduk. gitmesi yaklaştıkça üzülüyordum, ona daha da çok vakit ayırıyordum. evde nerdeyse sadece uyumak için duruyordum.

gidişine 3 gün kala onunla yine akşam plajda uzanmıştık yıldızlara falan bakıyorduk. plaj bomboştu o gün, normalde şezlonglarda insanlar olurdu ama o gün tek bir kişi bile yoktu. arkadaşlar sitede takılıyordu yine, birkaç tanesi birbiriyle sevgili olmuştu. sarıldık öpüştük dakikalarca, dedim ki bir daha yapalım istiyorsan.

seni uzun süre göremeyeceğim aşkım dedim. oysa öpmeye devam etti beni, elini belimden kalçama doğru indirerek öptü. istiyor musun dedi. istiyorum dedim sen ne istersen ben de istiyorum dedim. tamam dedi, öpüşmeye devam ettik.

gece sonunda evlere dağıldık.

Öğlen havuz başında toplandık yine arkadaşlarla.

gülüyoruz eğleniyoruz, monopoly oynuyoruz aşkımla biz tek takımız işte. eğleniyoruz oynuyoruz falan. sonra havuza girdik biz aşkımla, havuzda şakalaşıyoruz sarılıyoruz falan. dedi ki eğer istiyorsan bugün bize gelebilirsin annem dışarıda olacak arkadaşlarıyla. ben güldüm suda sarıldım buna tamam aşkım dedim.

o gün eve gittiğimde hızlı bir hazırlığa girdim. kıpkırmızı ruj sürdüm, kırmızı çiçekli böcekli bir tek parça elbisem vardı biraz köylü işi gibi ama çok güzel. onu giydim. ciksi bir iç çamaşırım vardı onu giydim. her şey istediği gibi olsun istiyordum.

akşam gittim bunlara, açtı kapıyı. o açar açmaz öpüşmeye başladım. öpüşerek odasına doğru gittik yine mumlu bir şeyler yapmıştı yine çok hoşuma gitmişti. müzik vardı bir tane hafif, bu daha da hoşuma gidiyordu. öpüşürken ağzımı her çektiğimde aşkım çok seviyorum seni, çok özleyeceğim lütfen sık sık gel bizim şehrimize * gibi şeyler söylüyordum.

o da bir şeyler söylüyordu ama duyamıyordum zaman durmuş gibiydi. kalçalarımı sıkıca avuçluyordu. elbisemi yukarı doğru çıkarıp tutuyordu. bir eliyle de elbisemin sol askısını indiriyordu.

boynumdan öperek devam ediyordu ön sevişmeye.

elbisemin diğer askısını da indirdi elbisemi göbeğime kadar indirdi. sütyenin üstünden göğüslerimi öptü. ardından sütyenimi zorlanarak çıkardı. tekrar dudaklarıma dönüp öpmeye başladı bu sırada da pantolonunu çıkarıyordu. öpüşürken elbiseyi belimden bacaklarıma oradan da yatağa indirdi ve iç çamaşırımla kaldım. deliriyordu iyice, kilodumu indirdi yavaş yavaş ve çıkardı.

ardından üstüme çıktı elleriyle sarıldı bana ve kendine doğru çekti beni. öpüştük, çaresiz çaresiz bakıyordum suratına. çok heyecanlıydım, saniyede 3-4 kere nefes alıyordum belki de

yazlıktan döndükten sonra pek ciks hikayem olmadı

açıkçası uzun bir süre. çünkü o çocuğa bağlanmıştım başka kimseye bakmıyordum. o da başka şehirdeydi falan filan. aslında bu kısımları anlatmasam da olur ama ilerde lazım olacak bilgiler vardır belki, 1 sene atlamayalım.

evet arkadaşlar yazlıktan döndükten sonra şehre geldim tekrar. aşkımla telefonda konuşuyorduk sürekli. tabi haftalar geçtikçe daha az konuştuk, haftalar geçtikçe neredeyse hiç konuşmamaya başladık. yine de onu seviyordum, mühürlenmiş gibi bir şeydim ciksten sonra. başka çocuklara bakmıyordum.

talibim de çoktu. çevrem geniştir benim, güzel bir kızın çevresi geniş olunca talibi de çok oluyor. ama umursamıyordum. derhaneye başladık, çünkü bazı başarısız sonuçlar alıyordum okulda. yazlıktan ayrıldıktan sonra aylar geçmişti artık. bir iki haftadır yine telefon trafiğimiz artmıştı, yine onu ne kadar sevdiğimi falan hatırladım.

ardından bu bir gün bizim şehre geldi. çok mutlu olmuştum. teyzelerinde kalıyormuş, anneleriyle toplu halde gelmişler yani. onunla buluşacaktık ama ilk gün dedi gelemem. ikinci gün de gelemeyeceğini söyledi. üçüncü gün ise seninle önemli bir şey konuşmam gerekli diyerek buluşmaya çağırdı.

merak etmiştim ve gittim. cafede oturuyordu, boynu biraz eğikti. saçları böle öne doğru eğikti, (gossip girlde nate var ya, saçları onun gibi duruyordu işte), beni görünce yüzünü kaldırdı hafif ve sahte bir gülümseme yolladı. korkmuştum kötü bir şeyler olduğu belliydi. onu görünce sarıldım, o da sarıldı ama mesafeliydi, öpmedi, öpmeme de izin vermedi.

oturdum sandalyeye ne oldu dedim kötü bir şey mi oldu.

sana, dedi. uzun süredir söylemek istiyordum ama söyleyemiyordum. son dönemde telefonlarımız da artınca hiç söyleyemedim dedi. neyi dedim. xxxx dedi. yavaş ve sesi titreyerek konuşuyordu. ben daha fazla devam ettiremeyeceğim başka bir kıza aşık oldum 10 gündür de çıkıyoruz dedi.

şoka girmiştim, böyle etraf kararıyordu resmen. insanın ruhu bedeninden çıkar gibi oldum, sanki kendimi ben kontrol etmiyordum. ne yapacağımı bilemedim çantamı alıp ayağa kalktım. özür dilerim dedi suratıma aptal aptal bakarak. gözümden yaş geldi ve ağlayarak cafeyi terk ettim.

arkamdan gelmemişti. caddede taksi bekledim 3-4 dakika. o sırada telefonumu yere atıp ayağımla parçaladım. sinirden ne yaptığımı bilemiyordum. taksiyle eve döndüm. 1 hafta hasta gibi yattım, sömestırdı okula gitmeme gerek yoktu zaten. 1 ay boyunca da hep depresyondaydım. az konuşuyordum, az yemek yiyordum.

sonra bir gün bir talibim daha geldi.

kankam dedi ki işte şöyle iyi çocuk böyle iyi çocuk. şuradan tanıyorum buradan tanıyorum. tamam dedim, gelsin görüşelim. görüştük, umrum’da değildi kim olduğu kafa dağıtıyordum sadece. çıkmaya başladım bununla. daha hızlı ilerliyorduk, elini tutuyordum öpüşüyordum.

her şeyi beni aldatan puşta olan sinirimden yapıyordum. sinemada yiyişiyorduk, kendimi elletiyordum. bu çocukla ilişkimizi bir liseli ilişkisine göre uzun sürüyordu. 1.5 aydır çıkıyorduk. ondan hoşlanmaya başlamıştım artık.

bu sırada, beni aldatan puştla ortak bir arkadaşım vardı. o geldi şehre, yazlıktan bir kızdı o da. sordum ne yapıyor falan diye. çıkıyor o kızla dedi. sinirlendim iyice, ağladım. hatta o dönem sigara içmeye başlamıştım. günde 2 tane falan sigara içiyordum. özentilikten mi kendime zarar vermek istediğim için mi hala bilmiyorum.

çocukla buluştuk yine bir gün
(bundan sonra aşkım dediğimde yeni çocuğu anlayın)

sinemaya gittik. hiç olmadığı kadar ateşli öpüştüm onunla. elini direk eteğimin altından vajinama doğru zütürdüm avuçlamasını istedim. elimle pantolonunun üstünden erkekliğini tuttum. diğer puşttan böyle intikam almak istiyordum.
ilişkimiz ilerliyordu,

diğer puşttan haberler almaya devam edip sinirleniyordum. yeni aşkımın evi boştu, dedi gel film izleriz, makarna yeriz. çünkü liseliyiz başka bir şey yapmaya vizyonumuz yetmez ki bizim. gittim bunlara, aklımda yalnızca sevişmek var. ciddi söylüyorum aklımda başka hiçbir şey yok. gitmeden 2 gün önce her tarafıma epilasyon yaptırdım. kendimi sadece sevişmeye hazırladım kısaca.

girdim evlerine, alt katta mutfak. orada makarna falan yapmaya çalıştık. yaptık, makarnaları alıp üst kata odasına çıktık. kimse yoktu evlerinde. film izlemeye başladık. ben ona yakınlaştım iyice, arada öpüşüyorduk.

öpüşmeyi uzattım ve elimle kendi eteğimi sıyırdım. dudağımı çekip istiyor musun beni dedim. cevap veremedi. öpüşmeye devam ederek üstüne doğru çıktım. eteğimi iyice sıyırdım. bu sırtüstü yattı yatağa, biz öpüşmeye devam ettik. ben onun o benim gömleğimi çıkardı. iyice öpüşmeye başladık. kıçımı erkekliğinin arasına sokup duruyordum. arasında hissediyordum. aktif olan bendim, çocuk resmen şok olmuş duruyordu öylece.

sonra o da kendine geldi göğüslerimi öpmeye başladı. pantolonunu çekiştirerek indirdi. ben üstünde tepiniyordum. beni döndürüp altına aldı, eteğimi aşağıya doğru çekti. ten rengi çorabımı da indirdi, ardından kilodumu çıkardı. ondan sonra hiç beklemediğim bir şey yaparak vajinamı avuçlamaya beni çıldırtmaya başladı. daha önceki tecrübemdeki puşt bir tak yapmıyordu 3-4 dakika boşalıp kalkıyordu. bu avucuyla kadınlığımı kavrayıp delirtiyordu beni. hatta bir ara yalayacak mı diye merak bile etmiştim.

avucuyla kıvrandırıyordu beni

yine hızlı hızlı nefes alıp dudaklarına yapışıyordum. o dudaklarımı ısırıyordu. boxerını da indirdi ve gösterdi resmen, yalayıp yalamayacağımı merak etti diye tahmin ediyorum. aklıma bile gelmemişti penisini yalamak. hatta anlamsız bulmuştum bu hareketini. o yalamayacağımı anlayınca üstüme çıktı ve girmeye başladı.

zaten beni çıldırtmıştı eliyle, girince direk çığlık çığlığa bağırmaya başladım. misyonerde gidip geliyordu, ardından bacaklarımı tek bir tarafta toplayıp öyle devam etti. elim ayağım titriyordu kasılıyordum. boşalacaktım. bu sürekli pozisyon değiştiriyordu, doggy yatırdı öyle girmeye başladı. biraz öyle girince elimi ayağımı hissetmedim, bağırışlarım yükseldi ve bıraktım kendimi.

ciks yaparken ilk boşalışımdı. paha biçilmez bir duyguydu, hiçbir şeyle karşılaştıramazdım bunu. üstümde tepinmeye devam ediyordu hızlanıyordu, ben yorgun bir şekilde ıhh lamaya devam ettim. ardından bu da boşaldı. boşaldıktan sonra penisini çıkardı ama içime girmişti çoğu. sarıldık yatakta.

ben telaşlandım bir an için. ne yapıcaz dedim ya hamile kalırsam ne olacak falan dedim. gerçekten telaşlanmıştım. o kafasını yastığa dayamış eline sigarayı almış gözleri kapalı konuşuyordu. korkma diyordu olmaz bir şey haplar var alırsın bir şey olmaz diyor. rahatlıyorum biraz. bunun göğsünün kenarına koyuyorum başımı, sarılıp yatıyorum.

yarım saat öyle duruyoruz. ardından bunun annesi arıyor ne yapıyorsun oğlum falan diye, ben 1 saate geleceğim falan diyor. aşkım da diyor ki sen git yavaştan annem görmesin bize geldiğini. toplanıyorum ben giyinip gidiyorum. akşam öbür puşta ihanet etmiş gibi hissediyorum, bir yandan mutluyum, bir yandan farklı duygular içindeyim. karışığım yani.

o günden sonra çocuğa iyice aşık olmaya başlamıştım.

söylediği ilacı da kendisi getirmişti, ertesi gün hapıymış. içtim, baş ağrısı, kasık ağrısı falan yaptı baya. evden çıkamadım o gün. bu küçük detayı atlıyorum. dediğim gibi çocuğa iyice aşık olmuştum. mayıs ortasına gelmiştik, arkadaşımın doğum günü vardı. evinde parti yapacaktı. gittik sevgilimle.

evde bir sürü arkadaşım vardı, kızlı erkekli. müzik falan çalıyordu, pastalar, ikramlar. bir kişi vodka getirmiş bazıları onu içiyordu. gülüp eğleniyorduk kısaca. sigara falan da içiliyordu.

kızın doğum gününü kutladık, kızlarla sohbet muhabbet yaptık. sonra ben aşkımın yanına gittim. koltuğa oturduk sarılarak müziği dinliyoruz. öpüştük biraz. dedim ki ben lavaboya gideceğim, tamam dedi. alt kattaki lavabo doluydu, üst kattakine çıktım. girdim lavaboya rujumu dolgunlaştırdım işte. kendime baktım aynada.

çıktım lavabodan koridorda aşkım vardı, ee dedim ne arıyorsun burada. dedi işte biraz uzun kaldın merak ettim ne oldu diye. eheheh diye güldüm, o sırada sarıldı bu bana öpüştük. öpüşmemiz ateşlendi biraz kalçamı falan sıktı elleriyle.

yandaki kapıya dayandırdı beni,

o şekilde yiyiştik. elimle kapının kolunu açtım. içeri girdik, annelerinin yatak odasıydı. öpüşmeye devam ettik yatakta, elini iyice içime içime sokmaya başladı. dedim biri gelebilir, nefesi yüzüme yüzüme vuruyordu. olmaz bir şey diyordu. ellemeye devam etti, şortumun ön kısmından elini daldırdı vajinama. elleyerek çıldırtıyordu beni. gerçekten çıldırıyordum.

bak dedim bizim nereye gittiğimizi merak edip ararlar. olmaz bir şey diyordu şortumun 2 düğmesini açıp dizime kadar indirdi. kilodumu azıcık aşağıya çekti. elini attı yine. inlemeye başladım yavaş yavaş. yüzüme bakıp güldü ve kafasını aşağıya doğru indirdi.

ağzını dayadı kadınlığıma ve hızlı hızlı sürtüyordu ağzını. yalıyordu ve gerçekten çıldırıyordum. en az ciks kadar tahrik ediyordu. ellerimle kafasının arkasını sıkıyordum o yalamaya devam ediyordu. elimi istemsizce kasıklarıma doğru zütürüp ovmaya başladım. o hızlandıkça ben deliriyordum. eliyle destek alıyordu bazen. bir süre daha yaladı, ben bağırmamak için dişlerimle elimi ısırıyordum. inlemelerim hızlanmaya başladı. bu ağzını çıkarıp eliyle devam etti. titredim, inledim, inledim ardından kendimi bıraktım ve boşaldım.

ben boşalınca o dudaklarıma yapıştı. sarıldım buna. sanki bana armağan vermiş gibiydi, ilk kez böyle bir şey yapmıştım ve zevki inanılmaz boyuttaydı. o da karşılık bekliyor muydu bilmiyorum ama o an aklıma hiç gelmemişti açıkçası. sarıldım buna, dedi ki hadi toparlan gidelim. toparlandım yatak ıslanmıştı. eyvah dedim ne yapıcaz falan. neyse, doğum günü sahibi kankamdı zaten.

çıktım koridora, biz çıkar çıkmaz o kızı gördüm zaten. saçlarım falan dağılmıştı bu bişiler olduğunu anladı. kafasıyla ne oldu gibi bir hareket yaptı, ben çektim bunu banyoya.

dedim işte bazı şeyler oldu aramızda. annenlerin yatağı ıslandı hani ne yapalım. o dedi tamam ben hallederim sorun değil falan.
o günü de böyle geçirmiş olduk. parti bitip eve gittikten sonra baya düşündüm..

o dedim bana böyle armağan verdi, acaba aynını yapmamı istiyor muydu. bir yandan iğrenesim geliyor, bir yandan da diyorum ki yapmam gerekiyor muydu acaba. hatta komik gelecek ama evdeki uzun şeyleri sokuyorum ağzıma iğrenecek, böğürecek miyim diye. içimden diyorum ki yapmam lazım. kararsız kalıyorum.

haziran başında karneleri alıyoruz. işte kutlama için bir yerlere gidip eğleneceğiz. eve gidip hazırlanıyorum, mini bir elbise falan giyiyorum. neyse, akşam buluşuyoruz kulüpte. aşkım alıyor beni evin oradan taksiyle. gidiyoruz. içki içiyoruz, ben 2. 3. kadehte sarhoş oluyorum zaten. akşam dönüşte de bir kız arkadaşın evine gideceğiz ailesi yok evinde. orada kalacağız 5 kişi falan.

kulüpte iyice sarhoş oluyorum topuklu ayakkabılarımın üstünde duramıyorum. çıkarıyorum ayakkabıları, eve taksiyle öyle dönüyoruz. ben aşkımla misafir odasında kalıyorum. 2 tane erkek salondaki koltuklarda yatıyor, ev sahibi kız bir de diğer bir kız arkadaşsa kızın odasında kalıyorlar. gidiyoruz yatağa karşılıklı sarılıp birbirimize bakıyoruz. bazen öpüşüp konuşuyoruz falan. benim saçlarımı okşuyor ben yanağını okşuyarak hayran hayran bakıyorum.

sonra diyorum ki hediye verme zamanıdır.

elimi şeyine doğru zütürüyorum yavaşça sıkıyorum pantolonunun üstünden. sertleştiğini hissediyorum. aynı elimi kemerine zütürüp açıyorum kemerini. hiç ses çıkarmıyor. yataktan inip dizlerim üstüne çöküyorum. o da oturur pozisyona geçiyor. pantolonunu indiriyorum. heyecandan ellerim titriyor resmen.

boxerını indiriyorum erkekliği çıkıyor meydana dimdik duruyor karşımda. hala zerre ses çıkarmıyor, benden de ses gelmiyor. aslında tam ne yapacağımı da bilmiyorum. 1-2 tane yerde gördüklerimi uygulamaya çalışıyorum. elime alıp ileri geri hareketler yapıyorum hiç düzenli hareketler değil. ağzımı getirmeye korkuyorum. ileri geri gidiyorum bir süre.

sonra çekine çekine ağzımla erkekliğinin ucuna dokunuyorum. yavaş yavaş 2-3cm ini alıyorum. sonra biraz daha ilerliyorum yarısına kadar alıyorum. ileri geri yapıyorum biraz. ahhh diye ses çıkarıyor bu aşkım diyor yavaş ol dişlerin dokunmasın. bunu daha önce hiç hesaplamamıştım, ağzımı daha çok açıp devam ediyorum. ileri geri yaparken biraz fazla alıyorum ve kusmak geliyor. böğürüyorum ama ses çıkarmamaya çalışıyorum. ağzımı çekip elimle devam ediyorum yine.

bir süre sonra yine ağzımı sokup hızlı hızlı git gel yapıyorum. o saçlarımdan tutup sıkıyor. bacakları sertleşiyor ve kasılıyor. biraz daha git gel yapıyorum, aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıyorum kusmamak için. bir hızlanıp bir yavaşlıyorum. bu iyice kasılıyor ve bırakıyor kendini. ağzımın içinde kaçıyor menisi, öğürüyorum kusmak geliyor.

ne yaptın sen diyip öksürüyorum boşalır boşalmaz erkekliğini ağzımdan çıkarıp kenara boşalmaya devam ediyor ama bazısı ağzıma kaçıyor. midem bulanıyor kusacak gibi oluyorum, aptal mısın niye çekmedin kendini diyorum. tükürüyorum öksürüyorum. hemen lavaboya koşup ağzımı yıkıyorum.

ardından o da geliyor banyoya şeyini yıkıyor. ufff diyorum niye çekmedin kendini. biraz uzatıyorum bu sohbeti. özür diliyor, tahmin edemedim diyor falan. gidip uzanıyorum ben yatağa. biraz sonra da o geliyor. yine sarılıyor bana teşekkür ederim diyor. seni çok seviyorum diyor. konuşuyor işte böyle.

Sabah uyanıyorum o belime sarılarak uyanmış. benim mini elbisem var hala üstümde. toparlanıyorum lavaboya gidiyorum. sonra öğleden sonra evlere dağılıyoruz. tatil yaklaşıyor, yazlığa gideceğiz büyük ihtimalle ama ben bu sefer hiç istemiyorum gitmek. çünkü o puşt orada olacak..

vakit geçiyor, haziran sonlarına geliyoruz ve mecburen yazlığa gidiyoruz. anneme diyorum ki ben gelmek istemiyorum, hafta içleri babamla kalsam burada. annem diyor olmaz, ben tek başıma gidemem yazlığa. geleceksin diyor. mecburen gidiyoruz.

içimden ne yapsam ne etsem diye geçiriyorum. evden hiç çıkmadan gelecek seneki öss'ye çalışırım kimseyi de görmek zorunda kalmam gibi düşüncelerim var bir yandan.

zorlu bir süreç tabi.

eninde sonunda gittik yazlığa arkadaşlar geldiğimi gördü.

mecburen akşam onlarla dışarı çıkacağım. aralarında puştu görmedim. akşam giyinip gittim yanlarına, sohbet ediyoruz. puştun henüz gelmediğini öğrendim içim rahatladı biraz. klagib sohbetler ediyoruz. 1 tane çift hala sevgili olarak kalmayı başarabilmiş. onlar sarılarak oturuyor. içimden kıskanıyorum onları aslında.

ben bu sırada sevgilimle sık sık telefonda konuşuyorum. işte diyorum buraya gel, otel var orda kalırsın 1 hafta gel çok özledim falan gibi şeyler söylüyorum. o da tabi bunun imkansız olduğunu bilse de gelmeye çalışırım ama zor gibi şeyler söylüyor. bir süre sonra yazlığa puşt geliyor. gelişinin haberini ortak arkadaşımız olan kızdan alıyorum zaten. ama o geldiğinde ikimizi de hayrete düşürerek geliyor.

yaklaşık 6 aydır çıktığı kızı da getiriyor. beni boynuzladığı kızı. hayatıma sıçan kızı getiriyor. o kızın arabadan inişini gördüğümde nerdeyse sinir krizi geçiriyorum. puşt 18ine girer girmez ehliyetini almış bi de arabaya kız atıyor, yavşağın üniversite sınavı iyi geçmiş ki hayat ona güzel. havuzun ordan geçiyorlar elele tutuşmuşlar, puştun diğer elinde valiz var. eve doğru yürüyorlar. onların evinde anne babaları da yok.

aşk yaşayacak iki budala, belli.

onların havuzun ordan geçişini görünce sinir krizi geçiriyorum.

benim eve gitmem lazım diyip kaçıyorum eve, yatağa yatıp ağlamamaya çalışıyorum. ağlamıyorum da. kız arkadaşım geliyor bize. işte diyor boşver takma senin de ne güzel ilişkin var falan diyor. takmıyorum diyorum ama inandırıcı değilim. takıyorum. kıskançlığımdan çatlıyorum hatta.

o gün yine sigaraya başlıyorum. günde 3-4 tane içiyorum. bazen yazlığın balkonundan bunların havuz başındaki oynaşmalarını izleyerek içiyorum. gözlerimi kısa kısa bakıyorum onlara, sigarayı sinirli içe içe. akşam arkadaş toplantılarına artık fazla gitmiyorum.

uzakta, plajın ordaki banklara oturup onları izleyerek sigara içiyorum. annemin ya da annemin arkadaşlarının beni sigara içerken görmemesi tamamen şans. ama umrumda da değil. sevgilimle de fazla konuşmuyorum.

kafamdan milyon tane şey geçiyor.. sonra içimden diyorum ki niye kendimi kapatıp zafer kazandırayım ki.? intikam almalıyım. evet evet intikam..

içimden diyorum ki niye kendimi kapatıp zafer kazandırayım ki?

ben de çıkacağım sahaya ve bir general gibi yöneteceğim savaşı. kendimi hazırlıyorum, ciksiliğimin zirvelerine çıkmak için gerekli her şeyi yapıyorum. yanları ipli bikini altımı, boyundan bağlamalı bikini üstümü giyiyorum. şortumu thsirtümü giyip plaja gidiyorum.

bunlar bi şemsiyenin altında duruyor. benim geldiğimi görüyor puşt, görmezden geliyor. ben sinsi sinsi yüzüne bakıyorum. arkdaşların şemsiyesinin altına gelip selam diyorum. diğerleri, yan şemsiyedeki puşta bakıp tedirgin oluyorlar, ben önemli değil gibi bi hareket yapıyorum. gelir gelmez tshirtümü çıkarıyorum.

ardından puşta doğru eğilerek şortumu yavaş yavaş indiriyorum. yavaş yavaş, her indirişimde daha da eğiliyorum. baksın diye.

gözleriyle sevgilisini aldatsın diye yapıyorum sırf.

bana baktığını hissediyordum.

şemsiye altındaki erkek arkadaşlardan birinin elinden tutup yürü dedim gidelim iskeleye. iskeleye puştun tam önünde duruyor, arkasını dönmediği sürece hep önünde olacağım. iskeleye gittim, öyle salak salak eğleniyorum. suları alıp sağa sola frlatıyorum falan. burda önemli olan bol bol bacak göstermem, onu tahrik etmem. sesli sesli gülüyorum, bacaklarımı suya sokup çıkarıyorum. suya giren arkadaşlara doğru eğiliyorum vb. tahrik etmek için her şeyi yapıyorum. ardından suya atlayıp iskeleye birlikte geldiğim erkekle oyun oynuyorum kafasını suya sokuyorum, euheu gülüyorum falan.

bütün gün böyle tahrik edici hareketler yaptım, plaj voleybolu oynarken falan her şeyi tahrik olsun, özlesin diye yaptım. akşam üstü eve gittim, annem yemek yapmış onları falan yiyip odama çıktım. bacaklarımı parlattım, kıpkırmızı rujumu sürdüm, gömlek-şort giydim.

akşam çıktım arkadaş grubuna. bunlar yine elele bunların arasında. yine sinirlendim. sigara içesim geldi, içmedim. aaa dedim hadi şişe çevirmece oynayalım euheuh erkekler dünden razı, kızlar da tamam oynayalım dedi. puşt çiftimiz yok biz burdayız diyip bankta oturmayı tercih ettiler.

başladık doğruluktan herkes sayıyor.

yok hiç şöyle yaptın mı böyle yaptın mı diye. bazılarında yalan atıyorum bazılarında doğruyu söylüyorum. oyun böyle bayınca hemen erkekler dedi aaa artık 1 doğruluk 1 cesaret dicez çünkü böyle eğlenceli değil. iyi dedik, cesaretler başladı. git onu öp, yok git onun bacaklarını okşa gibi şeyler. bana da şu çocuğu dudağından öp geldi, gittim çocuğu yanaklarından tutup vahşi bi öpüş yaptım. gürültüler yükseldi hobaaa diye..