tüm tabular yıkılıyor

@lesnicy

sadece hayvanlarda olur diye bir şey demedim. eğer öyle dediysem bile bundan insanlarda olmaz manası çıkmıyor. çünkü bu alpha-omega terimini atan adamlar zaten insanı sınıflandırırken hayvan alemine sokuyorlar. kısacası alpha-omega eşeysel üremenin olduğu her türde modelleme olarak gösterilebilir bunu demek istiyorum.

"lfa-omega hiyerarşisi dediğiniz şey sadece hayvanlar arasındaki hiyerarşiyi anlamak için bilim adamları tarafından oluşturulmuş bir modelleme." derken kendimi yanlış ifade ettiğimi sanıyorum, sadeceden kastım "hayvanlar" değil(ki öyle olsa bile insan hayvan aleminde sınıflandırıldığı için bu alpha-omega modellemesi yapan bilim adamlarınca bir tezatlık göstermez) alpha-omega'nın sadece bir modelleme olduğunu belirmek için söyledim. Yani alpha-omega sadece bir modelleme. türler arasındaki hiyerarşiyi incelemek kolaylaşsın diye bilim adamları tarafından oluşturulmuş çok çok basitleştirilmiş bir modelleme daha ötesi değil. Hayatın anlamı falan değil, fazla anlam yüklememek gerekiyor o yüzden bu terimlere.

"sen yapabilirsin"i biraz açmak lazım. potansiyeli olan kişiler potansiyeli oldukları şeyi çalışarak ve cesaret ederek mutlaka yapabilirler tamam, kabul. ama onların bu işlerde potansiyelli olup olmadıklarını bir kişisel gelişim kitabı anlayamaz, internet üzerinden yazışıp gerçek hayatta birbirini pek görmeyen kişiler anlayamaz. eğer kişi gerçekten en kolay şeyleri bile özgüveni olmadığı için yapamıyorsa o zaman bir pgiboloğa gitmelidir.

şimdi korkunun haksız olup olmamasına değinelim. korku neden vardır? kısacası tehlikelerden korunmak için vardır, temel işlevi budur. tıpkı acı hissinin vücudumuza zarar verildiğini anlamamızı sağladığı gibi korkuda tehlike altında olduğumuzu algılamamızı sağlar, temel işlevi budur. Fakat bu duygu her zaman gerekli olduğu için hissedilmez bazen gereksiz yere hissedilir. mesela sana zarar vermeyeceği bilinen bir şeyden insan korkabilir(örneğin küçücük bir örümcek koskoca bir adama zarar vermez ama adamın örümcek fobisi olabilir). şimdi siz bu, kıza çıkma teklif etme korkusunun yada sosyal fobinin gereksiz olduğunu düşünüyorsunuz kişiye herhangi bir koruma sağlamdığını aksine zarar verdiğini savunuyorsunuz. ama bir şeyi unutuyorsunuz... şuan burada yazıştığımız kişileri görmüyoruz ve onların sosyal durumlarına bizzat tanık olmadık. belki herhangi bir red yeme kişinin saygınlığına ciddi ölçüde zarar verecek. bu başarısızlık yada saygınlık kaybetme korkusunun gereksiz veya önemsiz olduğunu söyleyebilir misiniz? o yüzden demek istediğim insanının kendini toparlamaya çalışması güzel bir şey ama bazı korkular haklı olabilir. mesela adamın teki oldukça zayıftır kavga etmeye korkabilir. bu yüzden yapacağı şey desteksiz evet kavga edebilirim demek yerine niye kavga etmekten korkuyorum sorusunu kendisine sorup problemi belirleyip( aşırı güçsüz olma, hantal olma, aşırı duygusal olma) ona göre çözüm üretmelidir. Direkt yapabilirim huraa diye işe girişmemelidir. Burada da red cevabı almaktan korkanların öncelikle niye bundan korktuklarını kendi kendilerine sormaları gerekir. Cevaplar fiziksel özelliklerin yeterli olmaması, maddi durumun bir ilişkiyi yürütememesi- evet bu çok normal günümüz ilişkilerinde-, konuşurken kekeleme, toplumda saygın biri olamama olabilir. Bu durumda ekgiblerini belirleyen kişi(atıyorum ekgiblik fiziksel spor yaparak forma girme) o ekgiblerini giderdikten sonra "yapabilirim" demelidir. aksi takdirde her gün pozitif olup desteksiz oluşturduğu bir özgüven kendisini hayal kırıklığına uğratabilir ve bu hayal kırıklığı kendisini eskisinden beter bir duruma düşürebilir.

ayrıca alpha mıyım omega mıyım dalgasına pek takmayın, çünkü bu sadece bir modelleme hayatın kesin gerçeği değil türler arasındaki hiyerarşi o kadar basit değil cinsel seçilim de o kadar basit değil, bir sürü değişken var.

@hoolowmett
sakin.

@ tommyy

şu iyi-kötü ayrımını merak ettim. kötü olmak isteyen biri aslında her zaman kötü olup sadece kötülük yapabilme yeteneği olmadığı için hep iyi olarak gözükebilir mi? Yani böyle bir ihtimal var mı? Acaba iyi mi olamak daha kolay kötü mü olmak daha kolay? iyi-Kötü ne kadar keskin? Senin iyi-kötü ayrımını bilmiyorum ama toplumun genel algısına bakar şöyle bir tahminde bulunayım; senin için iyi insan "kibar davranan, dürüst, kimseye zararı olmayan, kişisel hırslarını etik değerlerle bastıran" insandır. Bence senin için kötü insan tanımı "kaba davranan, yalancı, istediği şey uğruna herkese zarar verebilecek, kişisel hırslarını hayatının en öncelikli yerine koyan" kimsedir. Kız mevzusuna uyarlarsak senin için iyi insan "kızlara kibar davranan, onlara olabildiğince dürüst davranan, onlara zararı dokunmayan, ahlaklı-buradaki ahlak dini olabilir olmaya da bilir senin kendi ahlakın diyelim- bir ilişki yaşamak isteyen" kişidir. Kötü insan da "kızlara kaba davranan, onlara yalan söyleyen, dürüst ve ahlaklı ilişkiyi pek umursamayan, karşısındakine zarar verip vermediği umurunda olmayan" kimsedir. Şimdi bence kötü olmak daha zor. Çünkü yalan söylerken yakalanma ihtimalin çevren de yalancı olarak görülme ihtimalin insanlara zarar verdiğin için sevilmeme ihtimalin oldukça yüksek, yani bu kötü olarak tanımladığımız şey biraz cesaret işi. Kısacası bin olarak tanımladığımız kişi iyi çocuk gibi görünen-gerçekten iyi çocukları tenzih ederim- kişilerin aslında olmak isteyip de cesaretleri ve yetenekleri olmadığı için olamadıkları kişidir. Sen şimdi, kendini yıllardır "iyi çocuk" olarak tanımladın peki bir anda "kötü çocuk" olabilecek misin? Bu çevrende tutacak mı? Bir şeyleri olumlu anlamda hatta negatif bir anlamda değiştirecek mi? Kendi benliğine olduğun kişiye ihanet etmeye değer mi bir düşün. Ha illaki ben kötü olacağım diyorsan Michael Jackson'ın "Bad" klibini izleyerek başla en azından gaz verir. :D

Bu arada bu "değişim" lafını pek de samimi yada erdemli bulmuyorum. Sonuçta anladığım kadarıyla sizin olduğunuz kişi de bir suç yok; suç toplumda. Sırf toplum yüzünden kişiliğinizi değiştirip feda mı edeceksiniz? Kişiliğinize saygısızlık olmaz mı bu? Kendi benliğinden nefret edip yada kendi benliğine acıyıp değişmek isteyen biri ne kadar sağlıklı değişebilir. Bence sizin asıl aradığınız kelime "gelişim" olmalı. Özelliklerinizi geliştirin mesela yeni hobiler edinin. Dersleriniz varsa derslerinize asılın; bir işte çalışıyorsanız o işi en iyi şekilde yapmaya çalışın. Kültürünüzü kitap, dizi, müzik(klagib, blues, jazz, funk, rock vs.), makale, angiblopediyle geliştirin. Ama kişiliğinize ihanet etmeyin kimse değer vermese bile siz kendi kişiliğinize değer verin. Sadece onu fiziksel ve mental olarak geliştirmeye gayret edin.

Bu arada sizin burada yaptığınız muhabbete karşıymış gibi gözükmek istemem. Bence bu iyi bir şey en azından yanlış gittiğini gördüğünüz şeylere karşı birer çözüm arıyorsunuz. Hiçbir şeyi değiştirmese bile başkalarına anlatamadığınız dertleri burada yazıp rahatlıyorsunuz. Başkalarının da aynı dertlere sahip olduğunu görüp yalnızlık hissinden kurtuluyorsunuz. Ama tek ekgib sorgulamayı pek yapamıyorsunuz düşünce biraz ekgib böyle bir araştırma doğru sonuç verse bile kusurludur bana kalırsa şüphe ve düşünce yeterince yoksa.