+15
-35
the kamil;
kendileri direkt olarak dış görünüşe önem verirler. bir gibe benzemedikleri halde o anadoluda yaygın olan akraba evliliğinden kalma genlerinden ötürü biçimsiz bir burun yada kulak çok sık rastlanır. saçlarını alamanyadan gelen tanıdıklarının saçlarına benzetmeye çalışırlar. kadınları her an ellerinden alınacakmış gibi sağa sola saldırırlar. kızına selam versin hööööyt diye bağırırlar. sağda solda kızı şöyle gibtim böyle gibtim diye anlatmadan edemezler. ama birisi huur desin hemen o adamı dövmeye kalkarlar. maço görünmeyi severler ama karıyı kaldırana kadar yapmadıkları şebeklik kalmaz. evin önünde havai fişek atanı gördüm. kızı ayarladıktan sonra onu değiştirmeye kalkarlar. öyle şık giyinmeyi bilmezler. daracık gömlekler giyerler. ne gibime benzdiklerini idrak edemezler. güneş gözlüğünün kendilerini havalı gösterdiğini düşnürler.
siyasi görüşleri; got kılı ve yavru bozkurt olmaktan ileri gidemez.
the entelijant;
bunlar kasa kuvvete önem vermezler insanları beyinleriyle dövebileckelerine inanırlar. bazıları diğer kamiller gibi hanzoluk yapmaya kalkarlar ellerine yüzüne bulaştırırlar. kızlar bunları uzaktan sever. iki gün gibişirler sonra kaçarlar. uzun süreli birliktelikleri olmaz. marjinal olduklarını sanırlar fakar pek çoğu hareketlerinin yapmacık olduğunu anlamaz bile. müzik zevkleri harbi taktandır. fakat sırf marjinal görünmek için gibik gibik şarkıları beğendiklerini söylerler. filmi hava atmak için izlerler. sözde filmde duyguyu hissederler ama söylyiecek iki kelime yakalasınlar o film onlar için bitmiştir.
the varosh man;
bu gavatlar çok pis aşık olur. sevdiği zaman bırakmazlar amk. gibtir git demenin ne demek olduğunu bilmezler. populer kültürü zütlerinden anlarlar. kamil denen katagori ile yakın ilişki içerisindedirler. fakat orta sınıf bütçeye sahip bir erkekten daha fazla karı kız giberler. erken yaşta işe başladıklarından dolayı üni li bir kız kaldırmak onların nirvanası olaiblir. lakin evlilikten mak 23-24 yaşına kaçaiblirler. sonrasında aradıkları aşkları ucuz pavyonlarda ararlar.
