1. 201.
    0
    Bar zamanlarında bir müşterimin hediye ettiği fena olmayan bir fotoğraf makinem vardı. O zamanlar çok fazla ışıktan, sanattan, kompozisyondan anlamıyordum ama kadınları çekmeyi seviyordum. Batuhan da görsel sanattan bir o kadar uzak, bir o kadar eşşekti. Ama alıp kurcalayıp nesi ne işe yarar falan öğrenmişti. Makine de onda duruyordu. isveç'teki dev roller coaster fotoğrafları falan vardı içinde. Tamam sen kalk istanbul'dan isveç'in merkezi olmasa da Stockholm yakınlarında bir yerlere git, çektiğin fotoğraf roller coaster mı diye sormadan edememiştim. O da öyle bir adam işte. Neyse, aklında olan şeyi anlattı bana. Madem olan birini anında yalanlarla başka biri yapıyoruz, direk başka biri yaratıp her olaya salalım dedi. Ne demek istediğini hemen anlamıştım. Kasmadanx'in yazılım mühendisliği okuduğundan bahsettiğimi hatırlıyorum. Bilgisayarla arası bize göre counter-half life olayından çok daha iyiydi. Yeni bir karakter yaratacaktık ve bu karakter internet aleminde destekli bir geçmişe sahip olacaktı.
    ···
  2. 202.
    0
    Bir süredir buralarda değildim. Başım biraz belaya girdi. Hatta biraz değil bayağı belaya girmiş de olabilir. Pek yazma fırsatım olmadı. Olduğunda da yazmadım. Bir süre internet başında çok vakit geçirmem gerekecek. Arazi şartları. Yazayım bakalım.
    ···
  3. 203.
    0
    Yazayım mı bakalım ?
    ···
  4. 204.
    0
    Tekrar döndüm.. Ortalık karıştı.. Legal olmayan legal şeyleri kovalarken başım biraz belaya girdi baylar.. Çok geride kalmışız.. Ama aradaki olayları biraz kısaltırsam toparlayabiliriz bir kaç günde..
    ···
  5. 205.
    0
    detsanmı yazıyon aq
    ···
  6. 206.
    0
    Hmm bir bakalım.. Batuhan'ın şöyle bir fikri vardı.. Elinde hiçbir şey olmayan birini online olarak bambaşka biri yapmak.. Mesela aslında Cemre'nin ajanstan çok sevdiği böceğinin kınasına giderken giydiği kıyafeti ile başka bir yerlerde fotoğraflarını çekip, ihaleyi kazandık şimdi de kutluyoruz diye itelemek gibi.. Ya da Bengi'nin babasının ofisinde oturup, bedava wifi'dan yararlanıp ipad'inden Survivor'da kim elenmiş videosu izlerken fotoğrafını çekip yoğun çalışma diye itelemek gibi.. Bu arada olaylar o kadar arkada kalmışlar ki duygulandım bir an.. Nelerle uğraşıyorduk diye düşünüyorum da şimdi.. Gerçekten çok eğlenmişim..
    ···
  7. 207.
    0
    Anlatacağım dönemde tarihler biraz kayma yaşayabilir.. Dediğim gibi uzun zamanlar oldu.. Neyse.. Elimizde Bengi'nin işlerini itelemek için çok güzel bir imkan vardı.. Anlatmıştım sanırım.. Avustralya kanalı Stefan.. Zamanında bize daha doğrusu bana ve Bengi'ye sıksık mailler atmıştı.. Bengi'nin yaptığı resimler için bağlantı kuracaktı.. Bir süre oturup düşündük.. Batuhan'la Kasmadanx'e site yaptırmaya başladık.. Bengi'yi kalın sanatçı yapmalıydık.. Dandik resimlerini bile binlerce dolara satabilmeliydik.. Biraz kanamalı süreç oldu.. Önce gerçekten bir kaç karma sergide boy gösterdi.. Bir kaç tane yalandan davete gidildi.. Fotoğraflar çekildi.. Sitede aslında kimsenin hayatında canlı canlı görmediği tablolar SOLD adı altında yerleştirildi.. Stefan'a geri dönüldü.. Bak babuş biz de seninle birlikte bir şeyler yapmak istiyoruz ama çok da şaapmıyoruz gibi bir hava içinde mailleşmeye başladık.. Bize vize için davetiye gönderdi.. Sadece iki tane iş ile Sydney'de sergiye katıldık.. Gerçekten heyecanlıydı.. işlerden sadece biri 6bin dolara satıldı.. Diğerini de Stefan'ın ellerine bıraktık.. Muhtemelen bir galeriye yapıştırdı.. Çok fazla bağlantı kurduk.. Bengi için mükemmeldi herşey.. Benim için ise hala bir şey yoktu.. Sadece Bengi'nin menajeri gibi takılıyordum.. Ne işin var senin burada canım? diye sorsalar, dillerinden anlamıyormuş gibi kafamı çevirmem gerekirdi. O kadar işsiz takıldım.. Ama çok eğlendim.. Benim umrumda olan tek bir şey vardı.. O da geri dönüp Eliza, Luiza ikilisini görmek.. Sydney bize ayrıca Viyana için bir bağlantı kurdu.. Bir dönüm noktası da orada olacak..
    ···
  8. 208.
    0
    Stefan bizi bir hafta kadar misafir etti.. Daha sonra iki hafta boyunca dört ayak üzerine düştüğümüz Ovolo otelinde kaldık.. Olur da gidecek olursanız kesinlikle başka otel düşünmeyin.. Happy Hour'da alkol bedava.. Tahmin ettiğiniz gibi her happy hour'da otelde oluyorduk.. Bu arada bu kadar parayı nasıl verdiğimizden de bahsedeyim.. iki sponsorumuz oldu.. Biri Stefan'ın bağlantısı.. Bizim bütün seyahat masraflarımızı onlar karşıladılar.. Uçağından, vizeye kadar.. Diğeri de Bengi'nin babası.. Benim de hala elimde olan birkaç işten gelen param vardı.. Otel dediğim gibi dört ayak üstüne düştüğümüz bir yerdi.. iki kişilik odaya gecelik 90 dolar verdik.. iki hafta için de ekstradan indirim yaptılar.. Bazen güzel şeyler de oluyor hayatta..
    ···
  9. 209.
    0
    Şunu atladım.. Stefan sadece sanat işleri kovalamıyor aynı zamanda Bengi'yi de kovalıyormuş.. Rachel diye öğretmen bir kızcağızla evli.. Tam bir vur kafasına al Stefan'ı.. Nasıl masum, nasıl olaylardan habersiz.. Sanat sepet, kim giber sanatı tavırlarında bir kadın.. Ben anlamam ama anlamayanı da hemen anlarım'cı.. Bir kaç gece Stefan alkolün de etkisi ile Bengi'ye aslında buraya gelsen birlikte iş yaparız, sana dükkan açarım gibi Rus kandırmaya çalışan müteahhit triplerine girdi.. Rachel bozulsa da çaktırmadı.. Bengi'nin pek de umursamayacağını, ekmeğinin peşinde olduğu için Stefan'la takıldığını biliyordu.. O kadar sık başına geliyordur ki eminim gururu bile incinmiyordur..
    ···
  10. 210.
    0
    Sonunda Türkiye'ye döndüğümüzde her şey aynı yerinde sayıyordu.. Ev biraz daha hava kazanmıştı.. Karakterli bir eve dönmeye başlamıştı.. Hani dışarıda biri ile tanışıp çok kez vakit geçirip, evine girdiğinizde onu gerçekten anlama imkanı bulursunuz ya. Duvarında takılarını astığı saçma sapan çiviler yerine, kendinden bir şeyler katıp pano hazırlamış kızlar vardır. Ya da fakir çekyatı yerine fakir olduğunu belli etmeyen iKEA tercihi yapan, plazasına metrobüsle giden adamlar vardır. Kendisini eve değil de evi kendine benzetmek önemlidir. işte benim yaşadığım yer benden çok bahseder bir hale bürünmüştü yokluğumda. Çağdaş salonun ortasına neon ile Feel Good yazan bir ışıklandırma almıştı. Ev önemli.
    ···
  11. 211.
    0
    Döndüğüm ilk iki gün içerisinde şu reklam şirketiyle tekrar konuşmaya başladım.. Bir kaç iş pasladılar.. Ben de bir başkasına pasladım.. Aracı olarak da para kazanmaya başlamıştım.. Beğenmediğim işi yapmak gibi zorunluluğum yoktu.. Beni başarısızlığa uğratmadıkları sürece isteyen herkes bana gelen işi yapabilirdi.. Zaten güvendiğim bir kaç kişi bu işleri kovalıyordu.. Luiza'yı özlemiştim.. Ona vakit ayırmak istiyordum ve bu beni korkutuyordu..
    Bir iki gece benimle kaldı.. Okuluna gidip geliyordu.. Bir anda birlikte yaşıyor gibi hissettim.. Kaçma isteği doğurdu.. Ama bir o kadar da güzeldi..
    Kendimi toparlamak yerine ona bırakmayı tercih etseydim belki de şuan birkaç aylık bebeğimiz ağladığı için yazmayı bırakmak zorunda kalabilirdim.. Sabah erken kalkmam lazım, elektriği suyu yatırayım da ben hanım akşama pazara çıkar, bana bulaşmasın demek zorunda kalabilirdim.
    ···